• Sonuç bulunamadı

Doğu Seferi (1537-1538) ve Hindal’ın İsyanı (1538)

BÖLÜM 2: HÜMAYUN’UN HÜKÜMDARLIĞI (1530-1540 / 1555-1556)

2.2. Hümayun’un Hükümdarlığının İlk Dönemi

2.2.6. Doğu Seferi (1537-1538) ve Hindal’ın İsyanı (1538)

Hümayun’un batı işlerine dalması Şir Han’ın rahat hareket etmesini sağlıyordu. Şir Han, Hümayun’un Gücarat seferine çıkması üzerine, ilk iş olarak onun hizmetinde bulunan oğlu Kutup Han’a yanındaki beş yüz Afganlı ile birlikte kaçması için haber göndermişti. Kutup Han da kaçarak babasının yanına gelmişti. Şir Han Mayıs 1535’te Bengal’e karşı yürümüş ve Temmuz ayında başlayan yağmur mevsimine kadar çok sayıda yer ele geçirmişti. Şir Han’a karşı direnemeyen Sultan Mahmut, Portekizlilere bazı üsler vererek onlardan yardım istemişti. Şir Han 1536’da Bengal üzerine karşı harekâtına devam etmiş ve burada Portekizliler ile de karşı karşıya gelmişti. Ustaca manevralar ile Şir Han 1536’da Bengal’in başkenti Gor’a ulaşmayı başarmıştı. Burayı kuşatıp alabilecek güçte olmamasına rağmen Bengal Sultanı Mahmut korku içinde Şir Han’a bazı yerler bırakarak ve ona 1.300.000 altın vererek onunla barış yapmıştı. Şir Han’ın bu zaferi ona Bahadır’ın hizmetinden ve birçok yerden gelip ona katılanların oluşturduğu bir güç kazandırmıştı. Şir Han bu başarısıyla “Hazreti Ala” sanını almıştı. O tüm bunları yaparken Hümayun’a sadık görünmeye ve onu kuşkulandırmamaya dikkat ediyordu. Bu dengeli büyüme politikası Şubat 1537’de Portekizlilerin bir hile ile Bahadır Şah’ı öldürmesi ve Gücerat’ta ortaya çıkan siyasi boşluktan yararlanmak isteyen Hümayun’un yeniden buraya yönelmesi ile bozulmuştu. Portekizlilerin de

165 Prasad, s.89. 166 Rizvi, s.96. 167 Yigit, s.42.

Gücerat işi ile uğraşmalarından dolayı Bengal’e yardım edemeyecek durumda olması Şir Han’ı Bengal işini bitirmeye sevk etmişti. Hümayun’un Gücerat’a hareket etmesini beklemeden 1537 sonbaharında Bengal’e saldırmıştı. Bunu öğrenen Hümayun, Şir Han’ın Bengal’i tamamen ele geçirmesi durumunda çok güçlü ve tehlikeli olacağını düşünerek, Gücerat seferinden vazgeçip büyük bir ordu ile doğudaki Şir Han’a karşı harekete etmişti.168

Çunar büyük bir zenginliğe sahip önemli bir karargâhtı ve Şir Han tarafından Bihar ve Bengal’in kapısı olarak düşünülmekteydi. Afgan lider doğuya hareket ederken Zaman Mirza’nın da katılımıyla Hümayun Kasım 1537’de Çunar’a ulaşmıştı.169 Çunar’ın bu güçlü kalesi Hümayun tarafından düşürülür ve buradan Bengal'e karşı hareket devam etmişti. Hümayun, Benares yakınında kamp kurarak, Şir Han’ın kareketleri hakında istihbarat toplanması emrini vermişti. Bu sırada Şir Han, Bengal'in başkenti Gor’u kuşatmış durumdaydı. O, muhtemelen tüm Bengal’in yönetimini eline almak arzusundaydı. Hümayun buna cevap olarak bir Afgan birliği oluşmasını önlemek için ondan Rohtas Kalesi’ni alamıştı. Nihayetinde Hümayun’un ordusu Çarkent bölgesine doğru ilerlemiş fakat ordu Soane Nehri’ne ulaştığı zaman Şir Han’ın Gor şehrini aldığı ve Rohtas Kalesi’nin tüm zenginliklerini nakletme niyetinde olduğu istihbaratı gelmişti. Hümayun kendisi Bengal’e karşı hareket ederken Hindal ve Yadigâr Mirza’yı Delhi’yi korumak ile görevlendirmişti.170

Şir Han ile yapılan görüşmeler sürerken Bengal Sultanı Mahmut’un elçisi gelerek Hümayun ile görüştü. Sultan Mahmut mesajında, yalnızca Gor Kalesi’nin Afganlar’ın elinde olduğunu, ülkenin büyük bölümünün kendi ellerinde olduğunu bildiriyordu. Ayrıca Hümayun’un Şir Han’ın sözlerine güvenmemesi gerektiğini ve ilerlemesini devam ettirmesini tavsiye ediyordu. Afganlar’ın ele geçirdikleri alanlar da güçlerini ve pozisyonlarını güçlendirmeden bu yerlerden çıkarılmalarının kolay olacağını söyleyen Bengal Sultanı Mahmut, Hümayun’u yönlendirmeyi başarmıştı.171 Sultan Mahmut, Şir Han’ın daha fazla güçlenmeden durdurulmasını dile getirerek, Hümayun’u kendi çıkarı

168

Bayur, “Hümayun Devri Hakkında Tarihi Özet”, s.53-54.

169

Banerji, s.199.

170

Jouher, s.11.

171 Abbas K. Sarwani, Tarikh-i-Ser Sahi, C.13, Brahmadeva P. Ambashthya (çev.), Patna: K. P. Jayaswal Research Institute, 1974, s.266-267.

doğrultusunda ikna etmişti. Şir Han, bu durumdan haberdar olunca ordusunu büyük bir hızla Bengal’den çekmişti.172

Hümayun tüm ordusu ile birlikte hareket etmiş ve dört gün içerisinde Bengal’in merkezi olan Gor şehrini ele geçirmişti. Afgan kuvvetlerinin tamamı şehri terk etmişti. Afganlar şehirden çıkarıldıktan sonra şehirde onarım işlemleri yapılmıştı. Hümayun’un buradaki ilk işi onun beyleri arasında câgîrler dağıtarak vilayetin topraklarını paylaştırmak oldu. Kendisi ise burada haremine kapanarak lüks ve sefahate dalmıştı. O, birkaç ayını burada sefa içerisinde geçirdikten sonra Şir Han’ın onun tebaasından 700 kişiyi öldürttüğü ve Çunar’ı kuşattığı haberini alır. Şir Han ayrıca Benares’de birçok yeri zapt etmiş, Kannevc şehrini almak üzere bir ordu göndermişti.173

Eylül 1538’de Hümayun Bengal’in başkenti olan Gor’u ciddi bir direniş olmadan almıştı. Padişah burada 3-4 ay kadar kaldı. Hümayun’a karşı mücadeleye devam eden Şir Han ise Baneres yakınlarındaki bir bölgeyi istila etme fırsatını bulmuştu. Hümayun kardeşi Hindal’i destek toplamak için Purnea ve Tirhut’a gönderdi, fakat Hindal bunun yerine Agra’ya yönelerek ve Hümayun’a karşı hükümdarlığını ilan ediyordu. Bunun üzerine Hümayun kardeşine Şeyh Behlül’ü göndererek onu giriştiği eylemden vazgeçirmeye çalışmıştı. Ancak Hindal, Şeyh Behlül’e aldırış etmemiş ve onu öldürmüştü.174 Bu sırada Şir Han hareket ederek Banares’i ele gerçirmiş ve buranın yöneticisi Mir Fazlı’yı öldürmüştü. Böylece Babürlü iletişim noktalarından birisi daha kopmuş oluyordu.175

Hindal hutbeyi kendi adına okutmasına rağmen beylerin çoğu ona karşı bir tutum almıştı. Hindal bu beyler ile mücadele içerisine girmek zorunda kalıyordu. Hümayun’un Delhi Valisi Fahr Ali ve Nasır Mirza Şir Han ile savaşı bırakıp, Delhi’ye gelerek burada savunmayı güçlendirirler. Hindal’in gelip Delhi’yi kuşatması üzerine Kandahar’da bulunan Mirza Kamran’ı çağırmak zorunda kalmışlardı. Mirza Kamran ordusu ile yaklaşınca Hindal önce Agra’ya oradan Elver’e çekilir. Daha sonraki süreçte iki kardeş arasında barış sağlanacaktı.176

172

Bayur, Hindistan Tarihi Gurkanlı Devletinin Büyüklük Devri (1526-1737), s.43-44.

173 Jouher, s.141-13. 174 Rizvi, s.96. 175 Banerji, s.216 176