• Sonuç bulunamadı

2.4. Dinleme Becerisi 27 

2.4.9. Dinleme Eğitimi 55 

Dil eğitiminin temelleri dinleme etkinliğiyle atılmaya başlar. İnsanın ilk dil etkinliği dinleme ile başlar. Diğer dil etkinlikleri, dinleme etkinliğinin üzerine gelişip biçimlenir (Çelenk, 2003:91). Bu öneme karşılık, birçok araştırmacının da belirttiği gibi dinleme eğitimi okullarımızda ihmal edilen, yeterince ağırlık verilemeyen bir alandır.

Dinleme eğitiminin temelleri okulöncesi dönemde başlar. Bu dönemde en önemli yeri aile alır. Ailede verilen eğitim biçimi, çocukların dinleme yeteneklerinin gelişmesini etkiler. Kendi konuşması dinlenmişse, masal dinlemeye alışmışsa, yönerge dinleyip iş yapmaya, soru sorup yanıt almaya alışkınsa, kendisine iyi davranılmışsa, çocuk okula dinlemeyi öğrenmiş olarak gelir (Göğüş, 1978: 230). Anne-babalar, kreş, yuva ve anaokullarında öğretmenler, çocuklara dinleme alışkanlığı kazandırmaya çalışırlar. Ancak bu çağlarda kazanacağı beceriler bilinçli olmayan kazanımlardır (Yalçın, 2002:125). Kısaca bu kazanımlar, öğrencileri dinlediklerini anlayan, ayıran, değerlendiren kişi hâline getirmez (Sever, 2000-1:9). Bu nedenle dinleme zevk ve alışkanlığının asıl oluştuğu zaman ilköğretim yıllarıdır (Calp, 2005:136).

İlköğretim okullarında dinleme eğitiminin amaçlarını Demirel (2003:70-71) şöyle ortaya koymaktadır:

1. Söylenen sözü, konu, zaman, yer, ad vb. kavramları tam anlamak için dinleyebilme,

2. Konuşanı, okunanı, anlamak için dinleyebilme,

4. Bilgi, düşünce haber almak için dinleyebilme,

5. Boş zamanlarında müzik dinlemeye alışma, tiyatro ve sinemadan, radyo ve televizyondan yararlanmak için kesintisiz dinleyebilme,

6. Dinledikleri arasında sıra ya da neden sonuç ilişkisi kurabilme, 7. Dinlediği konuşmanın ana düşüncesini kavrayabilme,

8. Dinlediğini değerlendirirken ön yargılardan, kişisel sevgi ve karşıtlık duygusundan sıyrılabilmek için tarafsız olabilme,

9. Dinlediğinin eksik, yanlış, abartılı, gerçek, yararlı yönlerini seçebilme, 10. Dinlediklerini çabucak değerlendirebilme,

11. Dinlediklerine karşı hoşgörü duygusu geliştirebilme.

Dinleme eğitiminin önemi ile ilgili olarak Çifçi (2001), okullarımızda öğretmenlerin pek çoğunun düz anlatım (takrir) yöntemini kullandığını belirtmektedir. Bu durumda öğrencilerin dinlemeye ayırdıkları zaman daha da artmakta, öğrendiklerinin neredeyse %83'ünü dinleme yoluyla elde etmektedirler. Bu, dinleme alanında yeterli beceriye sahip olmayan bir öğrencinin zihinsel kapasite bakımından zayıf olmamasına rağmen verimsiz bir öğrenim süreci yaşayacağı anlamını taşımaktadır (Çifçi, 2001: 169).

Dinleme eğitiminde öncelikli olarak öğrencilerin dinleme sürelerine dikkat edilmedir. Göğüş (1978:230), çocuklarda dinleme sürelerini ve bu sürede gösterebilecekleri yetenekleri şöyle sıralamaktadır:

1. 1-3. sınıf öğrencileri 5-10 dakika dinleyebilir. Dinledikleri konunun en belirgin yönlerini kavrarlar.

2. 4-5. sınıf öğrencileri 20-30 dakika dinleyebilirler. Dinledikleri kuralları öğrenir, bunlar üzerinde soru soracak bir temele inebilirler.

3. 6-8. sınıf öğrencileri 50-60 dakika dinleyebilirler. Neden sonuç ilgilerini anlarlar. Konunun önemini de kavrarlar.

Demirel (2003:71) ise dinleme yeteneğinin gelişimini sınıflara göre süresini şu şekilde belirtmektedir:

1. Birinci sınıfta 3-5 dakika, 2 ile 3. Sınıflarda öğrenciler, 5ile 10 dakika dinleyebilir. Dinledikleri konunun en belirgin yönlerini kavrarlar.

2. 4-5. sınıf öğrencileri 15 ile 20 dakika dinleyebilirler. Dinledikleri kuralları öğrenir, bunlar üzerine soru soracak bir temele inebilirler.

3. 6-8. sınıf öğrencileri 30-40 dakika dinleyebilirler. Neden sonuç ilişkisini anlarlar, konunun önemini de kavrarlar.

İki sınıflandırmaya göre de çocukların dinleme sürelerinde zamana bağlı olarak azalma olduğu görülmektedir. Günümüzde teknolojik ürünlerin artması, insanlar arasındaki farklılaşma, ilgi ve ihtiyaçların değişmesi gibi nedenler dinleme süresinin kısalmasına neden olmuştur. Bu da öğretmenlerin göz ardı etmemesi gerektiği bir durumdur.

İlköğretim Okulu Türkçe Dersi Taslak Öğretim Programı’nda (MEB,1998) ise sınıflara göre dinleme süreleri şöyledir:

Birinci sınıfta 3-5 dakika, ikinci sınıfta 5-8 dakika, üçüncü sınıfta 8-10 dakika, dördüncü sınıfta 10-15 dakika, beşinci sınıfta 15-20 dakika, altıncı sınıfta 20-25 dakika, yedinci sınıfta 25-30 dakika, sekizinci sınıfta 30-35 dakika.

Dinleme eğitimi yapılırken, yukarıda belirttiğimiz dinleme süreleri dikkate alınmalı, kullanılacak materyaller bu sürelere göre seçilmelidir.

Dinleme eğitiminde süre ile birlikte önemli olan bir diğer konu da dinleme sürecinin nasıl olması gerektiğidir. Demirel (2003:73-74), dinleme eğitimi sürecini belli

etkinliklere göre, “dinleme öncesi etkinlikler”, “dinleme anındaki etkinlikler” ve “dinleme sonrası etkinlikler” olarak sınıflamıştır:

Dinleme Öncesi Etkinlikler: Dinlenilecek konu hakkında genel bilgi verilir.

Tanıtma: Dinlenilecek konu hakkında genel bilgi verilir.

Kestirme: Konu hakkında tahminde bulunma. Dinlenecek konunun başlığı söylenir, resim ve ipuçları verilerek metnin kestirilmesi istenir.

Sahnenin oluşturulması: Dinlenecek metinde geçen olayın görsel araçlarla canlandırılmasıdır. Bunda amaç, öğrencilerin duyduklarını görsel olarak görmelerini sağlamak, böylece metni daha iyi anlamalarına yardımcı olmaktır. Bunun için resim, fotoğraf, çizgi resim ve posterler kullanılır.

Yeni sözcüklerin öğretimi: Dinlenecek metinde geçen yeni sözcükler ve gerekirse yeni cümle yapıları öğretilir. Yeni öğrenilen sözcükler, bilinen cümle kalıplarıyla, yeni cümle kalıpları da bilinen sözcüklerle öğretilmelidir.

Amaçlı dinleme: Dinleme etkinlikleri amaçlı yapılmalıdır. Metinler, amaçlı dinlemeyi sağlayabilmek için başlangıç düzeyinde üç kez dinletilmeli ve daha sonra öğrencilerin dinlemeleriyle ilgili genel sorulara cevap vermeleri istenmelidir.

Dinleme Anındaki Etkinlikler

1. Öğretmen metni yüksek sesle okur. Öğrenciler, kitapları kapalı öğretmeni dinler. 2. Öğrencilerden metni dinlerken farklı tonlama ve vurgulamalara dikkat etmeleri

istenir.

4. Öğrencilerin amaçlı dinleme sorularına cevap verebilmeleri için dinlediklerini not etmeleri istenir.

Dinleme Sonrası Etkinlikler

1. Dinlenen metin ile ilgili ayrıntılı sorulara cevap verilir. Bu çalışmanın sınıf düzeyine göre paragraf paragraf yapılmasında yarar görülmektedir.

2. Dinlenen metnin sözlü ya da yazılı özeti çıkarılır.

3. Giriş ve gelişme kısmı dinlenen bir hikâyenin sonuç kısmının tamamlanması istenir.

4. Metni dinlerken ya da dinledikten sonra duyulanları resimle ifade etmeleri istenir.

5. Öğretmen okurken ya da okuduktan sonra öğrenciler resim ya da şekil çizer. 6. Dinlenen metin ile ilgili resimlerin ya da cümlelerin olay sırasına göre dizilmesi

istenir.

7. Dinlenenleri yazma ya da dikte etme etkinliklerine yer verilir. 8. Duyulan eksik cümleler tamamlanır.

9. Dinlenen metne uygun başlık önerilir.

10. Metinde boş bırakılan yerleri doldurma çalışmalarına yer verilir.

Dinleme becerisini geliştirmek amacıyla yapılacak tüm etkinlikler öğrenci merkezli olmalıdır. Dinleme eğitiminde öğretmenin görevi öğrencilere rehberlik yapmaktır (Kesinkılıç ve Kesinkılıç, 2007: 129). Bu rehberlik sürecinde öğretmen, ders içinde ve ders dışında, iyi bir dinleyici olmalıdır. Aksi bir durumda çocuklarda dinleme zevk ve alışkanlığının kolayca yerleşmesi beklenemez (Kantemir, 1991:17-18; Göğüş, 1968 :52). Dinleme eğitiminde öğretmenin önemli olduğu bir başka nokta da yöntem seçimidir. Koç (2003:15)’a göre, dinleme becerisinin öğrencilere başarılı bir şekilde kazandırılması için, öğretmenin dinleme becerisi ile ilgili var olan yöntemleri

araştırması, bunların yeterli olmadığını düşündüğünde yeni yöntemler geliştirip denemesi gerekir. Yeni yöntemler geliştirirken öğrencilerin seviyesini, konu alanını, kazandırmak istediği dinleme davranışları dikkate alarak ve görsel-işitsel araçlara bolca yer vererek hareket etmelidirler.

Dinleme eğitiminde önemli bir unsur da fiziki şartlardır. Sınıf teneffüste iyi havalandırılmalı; dinleme dersinde camlar kapalı tutulmalıdır. Böylece dışarıdan gelen dikkat dağıtıcı ses engellenmiş olur. Yazı tahtasında dikkati dağıtacak bir renk veya bir ibarenin olmaması, öğrencinin konuşmayı dinlemeye odaklanmasını sağlar. Işığın ve ışının az veya çok olması dikkati bozar, uyku getirir. Bu duruma karşı önlem alınmalıdır (Yıldız vd., 2006:188). Bununla birlikte sınıfa öğrencilerin birbirlerini görecekleri biçimler verilmeli, öğretmen öğrencilerin görebilecekleri ve kolaylıkla işitebilecekleri bir yerde konuşmalıdır (Özbay, 2006:87). Fiziki şartlar sadece sınıfın veya okulun yapısıyla ilgili değildir. Bazı durumları eğitime en elverişli hâle getirmek öğretmenin de görevidir. Öğretmen, bunların bilincinde olmalı, derse girdiğinde kalın veya ince giyinen öğrencileri tespit etmeli, duruma göre önlem almalıdır (Yıldız vd., 2006:188).

Dinleme eğitiminde ön şart olarak öğretmen, öğrencilerin hazır bulunuşluluk ve dikkat düzeylerini kontrol etmeli ve buna yönelik çalışmalar yapmalıdır. Dikkati dağınık bir öğrencinin dinlediğini anlaması zordur. Öğretmen, konuyla ilgili bir soru sorarak, fıkra anlatarak veya kendine has bir üslûpla öğrencilerin, dikkat ve hazır bulunuşluluk düzeyini artırmalıdır (Umagan, 2007:155).

Dinleme çalışmalarında kullanılacak metinlerin yapısına da dikkat edilmelidir. Dinleme metinleri; cümlelerinin uzunluğu, anlamı bilinmeyen kelimelerinin sayısı, mesajlarının açıklığı vb. unsurlar göz önünde bulundurularak belirlenmeli, öğrenci seviyesi göz ardı edilmemelidir. Kısacası eğitim materyalleri seçilirken, hazırlanırken merkezde hep öğrenci olmalıdır. Dinleme çalışmalarından ancak bu şekilde beklenen verim elde edilebilir (Doğan, 2008:265).