• Sonuç bulunamadı

Dikmen Baba Dergâhı ve Kanatlar Köyü’nde Yaşanan Bektaşilik Dikmen Baba dergâh’ında yer alan bilgilere göre dergâh, 1503 yılında

Aziz ALTI*

4. Dikmen Baba Dergâhı ve Kanatlar Köyü’nde Yaşanan Bektaşilik Dikmen Baba dergâh’ında yer alan bilgilere göre dergâh, 1503 yılında

kurulmuştur. Postnişin sıralaması ise şöyledir: Dikmen Baba, Demir Baba, İs-mail Baba, Mustafa Baba, İsa Baba, Selman Baba, İdris Baba, Veli Baba. Tek-kede devamlı olarak Baba, Baba’nın eşi olan Bacı Ana ve bunların çocukları bulunurdu (KK-1). Geçmişte Dikmen Baba tekkesi çeşitli fonksiyonlara sa-hipti. Ailesini kaybeden yaşlılar, kimsesizler, kısacası çaresiz insanlar Dikmen

Baba dergâh’ına giderek burada kalırlar, tüm ihtiyaçları dergâh tarafından kar-şılanırdı (KK-5). Dertlerine derman arayan kişiler uzaklardan gelerek Perşem-be akşamları dergâhta yatıp Cuma günleri türPerşem-beyi ziyaret ederlerdi (KK-1).

Dergâh sadece misafirlerin karınlarını doyurmakla kalmamış, uzaktan ziyare-te gelen kişilerin hayvanlarına da ot, yem, saman gibi yiyecekler ziyare-temin eder-di. Tekkenin önceleri çok geniş tarım arazilerinin varlığı ifade edilmektedir.

Tekke bazı zamanlar toprağını kiraya vererek elde ettiği gelirleri bünyesinde-ki çeşitli ihtiyaçları gidermek için kullanırdı. Ayrıca halk, tekkeye bağışlarda bulunuyordu ve böylece tekke için yeni bir kaynak daha oluşuyordu (KK-5).

Dikmen Baba’nın kapısının önündeki derviş mezarında yatan zat, uzun yıllar bu dergâha hizmet ettikten sonra ölümünün yaklaşmasına müteakip şöy-le vasiyette bulunur. Ben ölünce beni Dikmen Baba’nın kapısına gömün ve herkes üzerime basıp geçsin demiştir. Bugün hakikaten de öyledir. II. Mah-mut döneminde de bu dergâh kapatılma hadisesini yaşamıştır. Dergâh, Bek-taşilerden arındırıldıktan sonra buraya Rufai şeyhler gelmiş 10 yıl gibi bir müddet kalsalar da daha fazla tutunamayarak dergâh’ı terk etmek zorunda kalmışlardır. I. Dünya savaşında burası Fransız askerler tarafından yıkılmak istenilse de atılan hiçbir top mermisi Dikmen Baba dergâhına isabet etmez.

Bu durum köy halkı nezdinde burada yatan muhterem zatı daha da itibarlı kılmıştır (KK-5).

Günümüzde Dikmen Baba tekkesinde postnişin Veli Baba’dır. Veli Baba, 2001 yılında babası İdris Baba’nın ölümünün ardından posta oturmuştur. Veli Baba, Bulgaristandaki Halife Baba olan Yusuf Piryani’den icazet almıştır. Veli Baba’nın rehberi ise Hüseyin Başar Baba’dır. Dedebaları Türkiye’deki Ali Ercan Dedebaba’dır. Veli Baba’dan önceki bazı postnişinlerin, Yakova’daki (Gjakova) Kazım Baba’dan icazet aldığı bilinmektedir. Veli Baba, babalığını Makedonya Cumhuriyetinin yetkili organlarına da tasdiklettirerek meşruiyeti-ni sağlamlaştırmıştır (KK-1). Veli Baba’nın kişisel arşivinde bulunan ve Ma-kedonya’nın ilgili kurullarınca kendisine verilmiş olan icazetnamenin2 Türkçe tercümesi aşağıdadır.

Makedonya Cumhuriyeti İslam Birliği-Üsküb

{Dört dilde yazılmıştır: Makedonca, Arnavutça, Türkçe ve Sırpça veya Boşnakca}

No: 02-567 21.10.2002

Meclisi Şuara {Üç dilde yazılmıştır: Makedonca, Arnavutça ve Türkçe}

Makedonya Cumhuriyeti İslam Birliğinin Anayasasının 48. maddesinin 5. fıkrasına göre 08.10. 2002 tarihinde öne sürülen, İslam Birliğine bağlı Pir-lepe Müftüsünün 36 numaralı Önerisini de yerine getirerek, ayrıca da Make-donya Cumhuriyeti Tarikatlar Meşihatının Onayını göz önünde bulundurarak bu karara varıdı:

K A R A R

Veli İdriz Demirovski adlı şahsın Pirlepe’ye bağlı olan Kanatlar köyün-deki Tekkenin Şeyh’i olarak tayin edildi. (Bektaşi Tekkesi-Dikmen Baba Tek-kesinde).

Açıklama

Anayasanın yetkisine ve yasanın buyruğuna dayanarak, İslam Birliğine bağlı Pirlepe Müftüsünün 36 numaralı, 08.10.2002 tarihinde olan önerisini yerine getirerek, ayrıca da Makedonya Cumhuriyeti Tarikatlar Meşihatının onayını göz önünde bulundurarak yukarıda belirtildiği gibi bu karar’a varıdı.

Makedonya Cumhuriyeti İslam Birliğinin Reis’ul Uleması Hafız Arif ef. Emini

Şeyh İdriz Demirovski›nin oğlu Şeyh Veli Demirovski’nin bu hilafeti tacı, kemeri ve cübbesi, okunan tekbirle Şeyh İbrahim Murteza tarafından tas-dik edilmiştir. Bununla Bektaşi tarikatının Şeyhi ve Dikmen Baba tekkesi (…) olduğu belirtilir.

Rufai Tekkesinin Piri

“Şeyh” İbrahim Murteza (imzası)

Üsküp›te meşihatın 05.10.2001 tarihinde düzenlemiş olduğu oturumda Şeyh Veli Demirovski’nin hilafeti gözden geçirilerek ve aynısı tasdik edilerek hakikata dair olduğu doğrulandı.

Makedonya Cumhuriyeti Tarikatlar Meşihatı Genel merkez başkanı

İbrahim Murteza (imzası)

Mürşidler

Yusuf Pirani, Bektaşi halife babası Pirani. Haydar baba Dergâhı (Tarih:

10.02.2002- imzası) Rehberi

Bektaşi babası Hüseyin Başar Baba Üsküb ( imzası) Ali Arif 10.02.2002

Demir Ali 10.02.2002 Hüseyin Ercan 10.02.2002 Nezir E. 10.02.2002

Arifovski Ercan 10.02.2002 İsa Demir 10.02.2002

(Dikmen Baba Tekkesinin, Hacı Bektaş Dergâhı’nın ve Kosova-Gjakova Dergâhının mühürleri).

2016 yılında Veli Baba’nın 3 dervişi bulunmaktaydı. Fakat köyde mür-şitlik postunda oturan tek baba, Veli Baba değildir. Dikmen Baba dergâhının postnişini olan Veli Baba’ya karşı köydeki bir gurup Bektaşi, Cafer Babanın şemsiyesi altında toplanarak onun muhipleri olmuşlardır. Bu babaların hari-cinde köyde bir de Halife Baba Sabedin Yusufoski vardır (KK-6). Aslında köydeki bu çift başlılık Cafer ve Veli Babaların öncesine dayanmaktadır (Kü-çük, 2006: 44-45). 2016 yılında Cafer Baba’nın ihtiyarlığının ileri boyutlara gelmesi üzerine, Cafer Baba, Babalık görevini yerine getirmediğini ifade ede-rek kendi rızasıyla postu, dervişlerinden Zeynel Abidin’e bırakmıştır. Aslında bu durum, Bektaşiliğe yabancı bir uygulama değildi. Nitekim XVIII. yüzyılda Balkanlarda birçok baba, ihtiyarlığı sebebiyle görevini topluma kendisini ka-bullendirmiş liyakat sahibi Babalara bırakıyordu (Altı, 2018: 65-66). Türki-ye’den gelen Babalar tarafından kurbanı tığlanan Derviş Zeynel Abidin ise 20.04.2016 tarihinde Babalık mertebesine yükselerek posta oturmuştur.

Köyde genelde Hıdırellez, Sultan Nevruz (Hz. Ali’nin doğduğu gün) gibi özel günlerde ibadet yapılır ve muhabbetlerde nefes söylenirdi. Halk

betten önce kurban keser ve oradakilere ikram ederdi. Cem ibadetine muhab-bet denirdi. Muhabmuhab-beti verecek kişi akşam muhabmuhab-betim var buyrun gelin der ve kestiği kurbanı dergâhta onlara ikram ederdi. Babanın sağında ve solun-da dervişleri bulunurdu. Muhabbetlerde semah olup, semahı yalnız erkekler dönmektedir. Muhabbette bağlama yoktur. Söylenen nefese göre semah dö-nülmektedir. Köyde Bektaşi nüfusunun yoğun ve meydanın sınırlı kapasitesi olmasından ötürü muhabbete herkes çağrılmazdı. Bundan dolayı muhabbe-ti düzenleyecek kişi muhabbete yakın çevresini çağırırdı. Kurban, Baba’nın kurbancısı tarafından kesilebilirdi. Önce Baba kurbanı tığlar, sonra kurbancı sabahleyin kurbanı keser ve kesilen kurban akşama hazır olurdu. İbadetler her daim akşam yapılırdı (KK-1; KK-2; KK-5).

Bektaşiler her yıl baş okutmak zorundadırlar. Baş okutma görgü şeklinde olmayıp, Baba’nın o kişiye dua etmesiyle ilgilidir. Başı okutulan kişi bu işlem sonrasında gönlünden kopan bir parayı postun altına koymaktadır. Muhabbet-lere girebilmek için her yıl baş okutmak gereklidir (KK-5).

Bektaşilikte birey, tarikata nasip alarak girer. Bir rehberin kefaletiyle ta-rikata alınan muhip, o gün kurbanını keserdi. Meydana giren muhip adayı rehberin yaptığı ritüelleri tekrarlayarak tarikata girer ve aşıklık’tan muhipliğe geçişini tamamlardı. Muhipler, Bektaşi Babalarının avuçlarının içlerini öp-mektedirler. Meydanda Baba’nın sağında ve solunda dervişleri olmak üzere en kıdemli muhipten başlamak üzere oturma düzeni sağlanırdı. Nasip alacak kişi önce dem alır, dem üçler aşkına üçlenir sonra nefesler okunmaya başlanır.

Nefesler söylenirken mutlaka canlar, dizüstü nizami bir şekilde otururlardı.

Nefeslerden sonra Baba, canlara hitap eden bir konuşma yapar, bu genelde evliyalar, imamlar hakkında sohbet ya da nasihat niteliğindedir. Bundan sonra kesilen kurbanlar pişirilerek getirilir ve ardından dem alınmaya devam edilir.

Bir muhabbet ortalama 5-6 saat sürmektedir. İnsanlar sorunlarını Baba’nın huzurunda hallederlerdi (KK-5).

Muhabbetlerde ibadetin yanı sıra toplumsal problemleri çözebilcek uy-gulamalara da yer verilirdi. Nitekim Bektaşilerin mahkemeye gittikleri çok nadirdi. Köydeki sorunlar Bektaşi babasının huzurunda çözülürdü. Baba her iki tarafı da dinledikten sonra hakkaniyetli bir karar vererek tarafların birbirle-riyle barışmasını sağlardı (KK-5).

Kanatlar köyündeki Bektaşiler için önemli dönemlerden birisi Hz.

Hüseyin’in Kerbela’da şehit edilmesine binaen yas tutulan Muharrem

ayı-dır. Muharrem ayında 12 gün gündüzleri tekkede oturularak Hadika okurlar.

Muharremdeki ritüeller aynı Türkiye’dekine benzemektedir. Muharrem orucu süresince et yenmez, canlı kesilmez, traş olunulmaz, 12. gün aşure kaynatılır, akşamına kurbanlar kesilirdi. Muharremde yapılan aşureye Hüseyin’in çorbası denilmektedir (KK-1; KK-2; KK-5).

5. Muhabbetlerde Okunan Nefesler