• Sonuç bulunamadı

1. BÖLÜM 1 Yeni Medya ve QR Kodlar

2.3 Dijital Okuryazarlık ve QR Kodlar

Pakistan'da medya okuryazarlığı, 1960'larda Japonya ve UNESCO'nun kitleler için Eğitim, Bilgi ve Eğlence aracı olarak PTV kurması ile bir devlet girişimi olarak başladı. Bu girişimin tek amacı, sadece medya okuryazarlığı yaratmak değil, aynı zamanda kitlelerin dünyadaki medya tablosunun değişen atmosferinin farkına varmalarını sağlamaktı. PTV başlangıçta, çocukların televizyonda yayınlanan mesajları anlamalarını ve yorumlamalarını sağlamak için kuruldu. Tıpkı Kellner, & Share, (2005) araştırmalarında vurguladığı gibi, medya okuryazarlığında doğrudan katılımcılar ne kadar merkeze yerleştirilirse, o kadar yararlı olacaktır. Bununla birlikte, bu bilim insanları, katılımcıların daha iyi öğrenme için sadece sınıflarda ne yapmak istediklerine değil, aynı zamanda nasıl yapmak istediklerine karar vermeleri konusunda da kontrolü elinde tutmaları etmeleri gerektiği görüşündedirler.

Ne yazık ki, kitleleri güçlendirme veya onlara medyadan seçimler yapabileceklerinin farkında olmaları konusunda hiçbir ciddi girişimde bulunulmamıştır. Gelişim süreci, bilgi eğitimi ve eğlence için medya rolünü tartışan hakim paradigma dışında hiç kapsamlı analiz sunulmamıştır. Bu olgu çocuğun katılımcı düzeyde daha fazla araştırma yapılmasını gerektirir.

Bu boyut, toplumdaki okuryazarlığın amaçlarını tam olarak anlamak ve kavramak için öğretmenler ve yetişkinler gibi farklı toplum kesimlerini de içerebilir ve birleştirebilir.

Medya okuryazarlığındaki ikinci adım, 2006-2010 yılları arasında, Pakistan'da okullarda, Eğitim Bakanlığının yardımıyla 6, 7, ve 8. sınıflarda çocuklara yönelik müfredatta medya ile ilgili dersler verilmeye başlandığında atıldı. Aynı bölgede neredeyse aynı anda benzer projeler başlatıldı. Karaduman (2013), birkaç yıl önce başlatılan projedeki sorunları tespit etmeyi önermektedir. Karaduman, medya okuryazarlığı programının ikinci aşamasında, uluslararası standartlara ve UNESCO tarafından atılan literatürün temellerine kıyasla daha pratik yaklaşımların dikkate alındığı görüşündedir.

Bu aşamada, çocuklar medyadan olumsuz mesajların nasıl yönetileceğinin farkına varmışlardır. Çocuklara, herhangi bir medya mesajıyla temas halindeyken hangi anahtar soruları yöneltecekleri öğretildi: Gönderen kimdir? Mesajları çekmek için kullanılan teknikler nelerdir? Başkaları tarafından aynı mesajdan başka hangi anlamlar çıkarılabilir? Hangi değerler gösterilmiş veya ne ihmal edilmiştir? (En önemlisi) Bu mesajlar neden gönderilmiştir?

Pakistan Telekomünikasyon Kurumu (PTA) tarafından web sitesinde yayınlanan istatistiklere göre, Facebook ülkedeki diğer tüm sosyal medya uygulamalarını geçmiştir. Şu anda Pakistan‟da 2016‟nın son çeyreği itibarıyla 30 milyon Facebook kullanıcısı olduğu tahmin edilmektedir. Pakistan‟da yeni tanıtılan bir sosyal medya olan Instagram 3.9 milyon kullanıcı gibi daha yüksek sayıda abone kazanırken, Twitter 2016'nın son çeyreği itibarıyla 3.1 milyon kullanıcıya sahiptir.

Ülkede sosyal medyanın hızla artmasının birçok sebebi vardır. Sebeplerden biri, Pakistan'da 3G/4G geniş bandının açılmasıdır. Şu anda, Pakistan'da 37 milyon mobil geniş bant abonesi olduğu tahmin ediliyor. Pakistan İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği (ISPAK)'a göre Pakistan'da 34 milyon internet kullanıcısı vardır ve şehir nüfusu arasında internete girişi oranı %17,8 gibi oldukça yüksek bir rakamdır. Bununla birlikte, Pakistan‟daki internete giriş oranı, internete giriş oranının %60 veya daha yüksek olduğu tahmin edilen Çin gibi dijital olarak daha gelişmiş ülkelerle karşılaştırılamaz. Türkiye İstatistik Kurumu'nun Ağustos 2016 tarihli

raporuna göre, Türkiye'de aynı internet girişi 2008'den bu yana%32,2'den %58,3'e çıkmıştır.

Şekil 3. Pakistan‟da şehir nüfusu artışı Kaynak: Pakistan İstatistik Bürosu.

Şekil 4. Türkiye‟de İnternete Bağlanma Oranı (eMarketer)

Gençler sosyal medyayı ve interneti çok çeşitli nedenlerden dolayı, genellikle eğitim, bilgi, eğlence ve her şeyden önce etkileşimler için kullanmaktadır. Facebook ve YouTube kullanıcıları, ülkedeki diğer tüm sosyal medya kullanıcılarını aşmış durumdadır. YouTube‟un kullanımı yalnızca faydalı, eğlenceli, bilgilendirici videoları izlemekle sınırlıdır. Bununla birlikte, Facebook, çoğunlukla arkadaşlar ve aile arasındaki sosyal etkileşim olmak üzere çok yönlü nedenlerden dolayı kullanılmaktadır. Bununla birlikte, materyal satın alma davranışıyla

ilgili hemen hemen tüm iş endüstrilerinin resmi sayfaları ülkede artmaktadır.

Radwanick, dijital cihazların çoğalması ve ABD'deki dijital entegrasyonun durumu hakkındaki endişelerini dile getirmektedir. Dijital tüketici sayısının hızla arttığı görüşündedir. Gençliğin dijital cihazlar ve sosyal medya kullanarak birbirleriyle etkileşime geçtiğini belirtmektedir. Dijitalleştirilmiş bir sosyal grupta kalmak için, grubun her üyesi yalnızca dijital cihaza sahip olmamalı, aynı zamanda onu kullanacak bilgi ve okuryazarlığa da sahip olmalıdır. Gençler, kullanılabilecekleri hemen hemen her türlü dijital ortama maruz kalmaktadır. Şimdi dijital cihazlarda QR Kodları istedikleri amaçlarla kullanma inisiyatifi gençlerin elindedir. Zillien, ve Hargittai, (2009) daha az dijital bağlantılı ülkelerde dijital okuryazarlık ile gençler arasında satın alma davranışı arasında pozitif bir ilişki olduğu görüşündedir.

Medya okuryazarlığının, bilgi okuryazarlığının, sosyal medya okuryazarlığının ve dijital okuryazarlığın farklı yönleri ayrı ayrı ve belirgin bir şekilde ortaya çıkmış ve son zamanlarda çoğunlukla medya okuryazarlığının yedi büyük tartışması etrafında dönerek tartışılmıştır. Hobbs, ve Frost, (1998). Bununla birlikte, bazıları, QR Kodların dijital uçurum boşluğunu kapatmak için önemli bir itici faktör ve ayrıca karar verme ve satın alma davranışlarıyla derinlemesine bağlantılı bir kavram olduğu görüşündedir (Zillien, & Hargittai, 2009).

Van Bauwel, (2008) ve Couldry, (2008) ABD'de yapılan bir çalışmada görsel-işitsel medya kullanımının sosyal kurgu bağlamında alternatif anlatıları bulmaya yardımcı olabileceğini bildirmektedir. Bu tür medya okuryazarlığı eğitimi ve pratik yaklaşımlar gençlerin genişletilmiş düşüncelere sahip olmalarına yardımcı olmuştur. Bu açıkça, yeni kitle iletişim araçlarının icadı ile insan doğasının daha fazlasını yapabileceğinin bir göstergesidir. Dijital ve çevrimiçi ortam, gençlerimizdeki merak duygusunun bir sinerjisini oluşturmuştur. Bu merak gençlerin sadece çevrelerindeki dünyayı geliştirmelerine ve anlamalarına yardımcı olmakla kalmamakta, aynı zamanda çevrelerindeki medya mesajlarıyla ilgili bazı soruları cevaplamalarına da yardımcı olmaktadır. Gelişmiş eleştirel düşünme, reklam kampanyalarından satın alma ve etkilenme için seçim özgürlüğü ile bağlantılıdır.

Teknolojik bağımlı yaklaşım medyanın mesaj olduğunu ve McLuhan‟ın söylediğinin aksine Gallagher, Foster ve Parsons (2001), Macnamara, (2005) ve Rinzler, Childs, Worley, ve Wright, (2001) gibi eleştirmenler medyanın her koşulda mesaj olmadığını söyleyebilirler. Medya ve satın alma davranışı arasındaki ilişkinin durumu oldukça karmaşıktır ve tek bir faktörle belirlenemez. İş dünyası, medyanın değişen ortamlarına uyum sağlamaktadır. Medya ile reklamın birbirleriyle olan karşılıklı bağımlılığı katbekat artmıştır. Reklam kampanyası yapanların yanı sıra satın alma ve alışveriş sürecine katılan gençler de yeni kitle iletişim araçlarındaki ve toplumdaki yeni eğilimlere uyum sağlamaktadır. QR Kodlarla etkileşime girerken gençliğin karar verme süreci bu araştırma ile belirlenebilir. Geçmiş araştırmalar, QR Kod destekli reklam kampanyalarında satın alma eğilimi için anlamlı bir pozitif korelasyon olduğunu öne sürmüşlerdir. Özyazgan, Vassilya, Uzun., ve Bilgin, (2016), reklamı yapılan ürün ile cevap verenlerin katılımı arasında bir ilişki olduğu sonucuna varmıştır. Bu, bir araştırma anketi aracılığıyla reklam etkinliği kavramını incelemek için metodolojik temeldi.

Khang, Ki, ve Ye, (2012) satın alma davranışlarıyla ilgili olarak reklam kampanyalarını araştırmış ve araştırmada çeşitli metodolojik yaklaşımlar uyguladıklarını açıklamıştır. En önemlisi, deneysel bir araştırmada sosyo-ekonomik koşullar ve tutumlarla ilgili farklı alanları keşfeden araştırma anketini kullanmışlardır. Bu nedenle araştırma anketinin, QR Kodların satın alma davranışı ve internet kullanıcılarının belirli stratejilerine yönelik tutumlarının formülasyonu için önemini bulmak amacıyla araştırmayı yürütmek ve uygulamak için daha uygun ve münasip bir yol olduğunu belirtmek tutarlı olacaktır.

Scherhorn, (1990) ve De Pelsmacker, & Janssens, (2007) gençlerin satın alma davranışını tartışırken ekonomik kalkınmanın dikkate alınması gereken çok önemli bir değişken olduğu görüşündedirler. Onlar “ekonomik kalkınmanın sosyal yaşamın birçok yönü için sonuçları olduğunu” iddia etmektedirler. Buna karşılık, bu sosyal sonuçların bazılarının bir ülkenin sosyal hayatı üzerinde etkisi vardır. Diamantopoulos, Schlegelmilch, Sinkovics ve Bohlen (2003) sosyal demografik değişkenleri çevresel konularla ilişkilendirmeye yönelik araştırmalarında, tutum ve davranışların oluşumunda daha büyük öneme sahip altı anahtar değişken geliştirmişlerdir. Barnard (2013) Koukouli, Vlachonikolis ve Philalithis (2002) sosyo-demografik özellikleri şu şekilde açıklamaktadır:

“Sosyo-demografik değişkenler şunları içerir: cinsiyet, yaş, eğitim seviyesi, iş durumu, meslek, medeni durum, evde yaşayan toplam kişi sayısı ve yaşam düzenlemeleri. Son üç değişken, sosyal desteğin potansiyel ölçüleri olarak kullanılmıştır.”

Moschis ve Churchill (1978) Moschis ve Moore (1979), insanların güzelliği, sağlığı veya sanat sevgisini neyin oluşturduğu ile ilgili olarak onların doğuştan gelen bir hisle doğmadıkları görüşündedirler; kültürel standartları sosyalleşme sürecinde öğrenir ve uyarlarız (Muruganantham, ve Bhakat, (2013). Aile, arkadaşlar, okul ve kitle iletişim araçları genç kuşaklarımızda sosyalleşme rolünü geliştirmek için hayati bir rol oynamaktadır.

Literatürde, eğitim, coğrafi konum ve gelir seviyesinin, sonuçta bir dereceye kadar QR Kodların taranmasına neden olan dijital okuryazarlığı etkilediği birkaç kez tartışılmıştır. Bununla beraber, dijital okuryazarlığın QR Kodların kullanımına ve çevrimdışı satın alma davranışına nasıl yardımcı olabileceği nadiren tartışılmaktadır. İkincisi, dijital okuryazarlığın gençlerin QR Kodları taramasını ve belirli ürünler için genel karar vermesini nasıl etkilediği tam olarak tartışılmamıştır. Dijital okuryazarlığın yükselmesinden dolayı reklam kampanyalarının toplumda nasıl yürütüldüğü ve QR Kodların bir toplumda nasıl işlediği konusunda görünür ve sistematik değişiklikler olduğu açık ve nettir (Samarhan, (2016).

Böyle bir dijital çağda, ortaya çıkan medya okuryazarlığı ve sosyal medya bilincini tartışmaya ve incelemeye her zaman ihtiyaç duyulur; ve reklam, satın alma davranışı ve pazarlama kampanyaları ile doğrudan bağlantılı olan QR Kodların önemi inkâr edilemez (Hopkins, ve Turner, (2012). Toplumların sayısallaştırılmasının artması nedeniyle, internet kullanıcıları güçlendirilmiş ve iyi bilgilendirilmişlerdir ama ortaya çıkan soru şudur: Eldeki teknolojiler satın alma davranışını etkiliyor mu, etkilemiyor mu?

Sosyal ağ sitelerinin son zamanlarda yaşamın her alanında büyük bir ivme kazandığı açıktır. QR Kodlar da dijital olarak gelişmiş ülkelerde ivme yakalamaktadır. Ancak, bu hizmetlerin internet kullanıcılarını günlük yaşam için karar verme şekillerini oluşturduklarında nasıl etkilediğini görmek için sınırlı araştırma ve veri bulunmaktadır. Gu, Skierkowski, Florin, Friend, & Ye, (2016), sosyal ağların QR Kodları taramanın örneklerini arttırdığı gerçeğine büyük

bir ağırlık vermiştir. Bununla birlikte, QR Kodların tutum ve davranış değişiklikleri üzerindeki etkileri üzerine yapılan araştırmalar çok azdır. Dijital okuryazarlık, QR Kodlar ve aktif satın alma davranışı arasındaki bağlantıyı keşfetmek ve araştırmak için şu anda doğru zamandayız.