• Sonuç bulunamadı

DİLEKÇEDEKİ EKSİKLİKLERİN TAMAMLATILMASI KARARLARI

Harçlar Kanunu’nun 26 ve 27. maddelerine göre, dava açılırken davacıdan başvurma ve ilam harcı alınır. Tebligat Kanunu’nun 5. maddesine göre ise, davacı gerekli posta masraflarını ödemek zorundadır. İYUK’un 6. maddesinin 4. fıkrasına göre, herhangi bir nedenle, harcı veya posta ücreti verilmeden veya eksik verilerek dava açılması durumunda, otuz gün içinde bu eksikliğin giderilmesi mahkemece istenir. Bu süre içinde gereği yerine getirilmez ise bildirim aynen tekrarlanır. Otuz gün içinde eksiklik giderilmez ise “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilir.

İYUK’un 6. maddesinin 4. fıkrasına göre, yargılama sırasında posta avansında meydana gelen azalış sebebiyle doğan farkın otuz gün içinde tamamlattırılması ilgiliden istenir. Gereği yerine getirilmezse tebligat aynen tekrarlanır. Yine yerine getirilmez ise,

“dosyanın işlemden kaldırılmasına” karar verilir. Bu kararın ilgiliye tebliğinden itibaren üç ay içinde eksiklikler giderilerek dosyanın yeniden işleme konulması talep edilmez ise

“davanın açılmamış sayılmasına” karar verilir.

100 GÖZÜBÜYÜK/TAN, İdari Yargılama, s. 927; GÖZÜBÜYÜK, Yönetsel Yargı, s. 394;

ÇAĞLAYAN, Yargı Kararlarının Sonuçları, s. 70.

101 GÖZÜBÜYÜK/TAN, İdari Yargılama, s. 927.

102 ÇAĞLAYAN, Yargı Kararlarının Sonuçları, s. 70.

Bu şekilde, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde, ilgili ancak yeni bir dava açabilir. Bu durum özellikle dava açma süresinin hesaplanmasında önem taşır. Açılmamış sayılan davaya ait dilekçe hükümden düşmüş olacağından, bu dilekçenin verildiği tarihi, ikinci davanın açılmasında dava süresine başlangıç alma diye bir durum söz konusu olamaz103.

III. YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARLARI

A. GENEL OLARAK

İdare, idare hukukunun en temel ilkelerinden olan kamu gücüne sahiptir.

Kendisine kanunlarla verilmiş görevleri yerine getirirken, kamu gücüne dayanır, kararlar alır; aldığı kararları tek başına ilgililerin iznini almaya mecbur olmadan yürütür.

Bu ilkelere göre özel kişilerin kararlarının aksine idari kararlar kendiliklerinden icra edilirler. İdarenin kamu gücüne dayanarak işlemler tesis edebilmesi ve tesis ettiği idari karar ve işlemlerin hukuka uygunluk karinesinden yararlanarak re’sen icra edilebilmesi nedeniyle, bu güç ve karinelerin bireylere karşı kötüye kullanılmasını önlemek amacıyla yürütmenin durdurulması müessesesi ortaya çıkmıştır.

Bir idari işlemin hukuka aykırılığının tespiti için idareye veya yargı organlarına yapılan başvuruya rağmen, başvuru sonuçlanıncaya kadar, idarenin bu kararını uygulaması ve daha sonra da bu kararın iptal edilmesi halinde, bireyler önemli zararlarla karşı karşıya kalabilirler. Yapılan başvuruya rağmen, idare işlemi uygular ve sonra da işlem iptal edilirse, meydana gelen zararlardan dolayı idarenin sorumluluğunun doğacağı kuşkusuz ise de, bu zarar, çoğu zaman ya güçlükle telafi edilebilir, ya da hiç telafi edilemez. Burada, işlemin hukuka aykırılığının tespiti için yapılan başvuru sonuçlanıncaya kadar, bireylerin geçici olarak korunması gündeme gelmektedir104.

103 YENİCE/ESİN, Yargılama Usulü, s. 162.

104 ÇAĞLAYAN, Yargı Kararlarının Sonuçları, s. 72.

İdari tasarruflar, icrai niteliği haiz olup özel hukuk tasarruflarının aksine olarak doğrudan doğruya tesis edildikleri tarihte uygulanırlar. Özel kanunlardaki yargılama usullerinde, davanın açılmasının yürütmeyi durduracağına dair açık bir hüküm bulunması hali hariç, idari davanın açılması, idari kararın icrai mahiyetine ve idarenin re’sen hareket yetkisine tesir etmez105. İdare, sahip olduğu kamu gücünü kullanırken, tek yanlı olarak icrai karar alabilme ve bunu uygulama yetkisinden yararlandığı için bireyler karşısında son derece güçlü bir konumda bulunur. İdari işlemler, kanunilik karinesinden yararlanırlar ve bizim sistemimizde iptal davası açılması yürütmeyi durdurmaz106. Bu konu İYUK’un 27. maddesinde, “Danıştay’da ve idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.” hükmüyle açıkça ortaya konulmuştur.

Davanın açılmasının, işlemin yürütülmesini durdurmayacağı ilkesinin kabulünde iptal davasının objektif niteliği, idarenin kamu yararı amacı, idari işlemin icrailiği, idari ve yargısal otoritelerin ayrılığı ilkesi, hukuka uygunluk karinesi gibi ilkeler gerekçe gösterilmektedir107.

Yürütmenin durdurulması kararı, hukuka aykırılık iddiası ile iptal davasına konu olmuş bir idari işlem hakkında yetkili yargı yerinin idari işlemin kanunilik karinesini geçici olarak askıya alması, durdurmasıdır. Nitekim idari işlem hem hukuka uygun kabul edilerek etkilerini gösterir, hem de yargı yeri ilerde bir iptal kararı verirse, bunun geriye yürümesi, yani işlem hiç yapılmamış gibi bir sonucun ortaya çıkmasını gerektirir108.

İdarenin gücü, onun adına hareket edenlerin gerçek kişiler olmaları nedeniyle yetkilerini kötüye kullanabilmeleri olasılığı ve idari işlemlerin gerçekleştikleri andan başlayarak kanunilik karinesi uyarınca hukuka uygun varsayılıp en azından hukuk alanında etkilerini göstermeleri ve çoğu kez idare tarafından da doğrudan doğruya yürütülüp gereklerinin yerine getirilmesi nedeniyle, iptal davaları, yargısal korunma ve hukuk devleti ilkesinin sağlanması açısından önemli bir kurum haline gelmektedir.

Hukuk devletinin temel güvencesi olan iptal davalarını çoğu kez anlamlı kılan da yargı

105 ÖZDEŞ, Orhan: “Danıştay Kararlarının Yerine Getirilme Zorunluluğu” (Danıştay Kararlarının), DD, 1977, S. 20-21, s. 28.

106 ÇAĞA, Tahir: “Yürütmenin Durdurulmasına Dair” (Yürütmenin Durdurulması), DD, 1979, S.

32-33, s. 34 vd, Örneğin Almanya'da iptal davasının açılması, yürütmenin durmasını sağlamakta, ayrıca talebe gerek bulunmamaktadır.

107 ÇAĞLAYAN, Yargı Kararlarının Sonuçları, s. 72.

108 ÖZAY, İl Han: Yargısal Korunma, İstanbul 2001, s. 165.

yerinden ancak böyle bir davanın açılmış olması şartına bağlı olarak istenebilecek yürütmenin durdurulması kararlarıdır109.

Kısaca yürütmenin durdurulması kararı, idari işlemin niteliklerinden olan kanunilik ve hukuka uygunluğu askıya alarak, işlemin uygulanmasını dava sonuna kadar erteleyen yargısal karardır. Bu şekilde tanımlanan yürütmenin durdurulması kararı, idarenin denetlenmesinde ve keyfiliğin önlenmesinde etkin bir yol olmaktadır.

Bireyler dava açmakla menfaatlerini tam olarak güvenceye almış olmazlar, zira dava sonuna kadar işlem uygulanabilir. Tam güvence için yürütmenin durdurulması kararı gerekmektedir110.

Yürütmenin durdurulması talebinin sayısı konusunda yasalarda herhangi bir kısıtlama getirilmemiştir. Bu nedenle dava sonuçlanıncaya kadar her zaman ve tekrar yürütmenin durdurulması talebinde bulunulabilir.

B. YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARININ HUKUKİ