• Sonuç bulunamadı

II. BÖLÜM

2. Nietzsche’nin Bazı Pratik Ahlak Problemlerine Yaklaşımı

2.2. Devlet Ahlakı

İnsanlar, toplum hayatını düzenli sürdürebilmek ve bazı haklara eşit şekilde sahip olabilmek için devleti oluşturmuşlardır. Peki, devlet nedir? Devlet, sınırları bel- li bir toprak parçası üzerinde teşkilatlanmış, bağımsız bir hükümete sahip olan top- lum temsilcisidir.184

Peki, Nietzsche’ye göre devlet nedir? O, devleti nasıl değerlendirmektedir? “Devlet ya da teşkilatlandırılmış ahlaksızlık” sözü Nietzsche’ye aittir. Ni- etzsche devletin kendi içinde halka karşı ceza verici ve aile olarak gösterdiğini kabul etmektedir. Fakat dışarıda ise devlet, kendini tam da Nietzsche’nin istediği gibi “güç istenci” olarak göstermektedir. Bunu da savaş, fetih, intikam iradesi ile yapmakta- dır.185

Peki, Nietzsche’nin devletle problemi nedir? Ona göre, insanın en korkunç ve en esaslı talebi kudrete yönelik içgüdüsüdür. Nietzsche’ye göre ahlak terbiye ve ye- tiştirme içgüdüleri ile kudret hırsını sınırlandırmaya yönelik olarak geliştirilmiştir.

183 F. W. NIETZSCHE, a.g.e., s. 55. 184 S.H.BOLAY, a.g.e., s. 94

Yine devlette bireyi yok edip toplumu korumaktadır. Bunu ise toplumun ve vatan sevgisinin önemini vurgulayarak yapmakta, Nietzsche’ye göre böylelikle sürü içgü- düsünün altını çizilmektedir.186

Din ve devlet arasında sıkı bir ilişkinin varlığından söz eden Nietzsche; devle- tin kendi devamı için dini mutlaka koruyup gözeteceğini düşünmektedir. Çünkü ona göre çeşitli sıkıntı durumlarında devlet sıradan insanın ruhsal acısını dindirmek için kendisinin doğrudan bir şey yapamayacağını hissettiği zamanlarda dini, bireysel ruhu tatmin etmek için kullanacaktır. Yani devlet yönetiminin kaçınılmaz ya da tesadüfi kusurlarını görebilecek ve itiraz edecek halk kitlelerine karşı daima yaşanılan sıkıntı- nın Tanrı tarafında geldiğini düşündürerek boyun eğmelerini sağlayacaktır. Nietzsche bu yüzden devleti yöneten sınıfın dinin kendilerine sağladığı avantajı göz önünde bulundurarak dini bir araç olarak kullanacaklarını belirtmektedir.187

Nietzsche devletin varlığının ve onun kurallarına uymanın dinsel bir kökene sahip olduğunu düşünmektedir. Ona göre, eğer din tarihe karışırsa devlette kaçınıl- maz olarak saygı uyandırmayacaktır. Bu yüzden Nietzsche modern demokrasinin devletin çöküşünün tarihsel biçimi olduğunu düşünmektedir. Çünkü halkın yönetime katkıda bulunması devletin üzerindeki kutsal perdeyi indirecektir.188

Devletin bireylerin birbirinden korunması için akıllıca bir düzenleme oldu- ğunu belirten Nietzsche eğer devletin inceliği gereğinden fazla ileri götürülürse bi- reyi zayıflatacağını düşünmektedir. Devlet bu durumda bireyi zayıflatacak hatta

—————————————

185 F. W. NIETZSCHE, Güç İstenci, s. 354. 186 F. W. NIETZSCHE, a.g.e., s. 355–356.

bireyi yok edebilecektir. Nietzsche, eğer bu durum gerçekleşirse devletin başlan- gıçtaki amacını yitireceğini düşünmektedir.189“Olabildiğince az devlet!” diyen Ni- etzsche başlangıçta güvenlik amacıyla kurulmuş olan devletin ve “toplum güvenli- ği” adı altında bireye pek çok zararlar verdiğini belirtmektedir.190

Nietzsche’ye göre devlet, sürü insanının kurduğu ve daima bireyi ezmeye, yok etmeye çalışan bir kurumdur. Başlangıçta her ne kadar bireyi korumak için kurulduy- sa da artık onun bireyi yok ettiği, onun gelişimini engellediği kesindir.

—————————————

188 F. W. NIETZSCHE, a.g.e., s. 298. 189 F. W. NIETZSCHE, a.g.e., s. 192. 190 F. W. NIETZSCHE, Tan Kızıllığı, s. 136.

SONUÇ

Nietzsche bütün ahlak sistemlerini gözden geçirdikten sonra, birbirine karşıt iki ahlak örneği görmektedir. Bunlardan biri efendi ahlakı diğeri ise köle ahlakıdır. Efendi ahlakındaki güçlü bir insan gördüklerine değer biçmeyi düşünmemektedir. Bu ahlakta doğal eğilimlerimizin özgürce gelişmesine, genişlemesine yardım eden her şey iyi, engel olan her şey ise kötüdür.

Bunun karşısında yer alan kölelerin ahlaki ise farklıdır. Üstünlerin varlıklarını dolduran gurur, sevinç ve yaşam coşkunluğuna karşılık, yenilgiye uğrayanların, köle- lerin içlerinde kötümserlik duygusundan ve üstünlere karşı sürekli çoğalan nefretten başka bir şey yoktur.

Nietzsche ahlakı bir çeşit gücü isteme ifadesi olarak görmek istemektedir. Çünkü insan türünün devamı adına güç istemi gereklidir. Ona göre türün korunumu ancak bu şekilde sağlanacaktır. Fakat şimdiye kadar var olan ahlak öğretilerinde ona göre, birey yadsındığı, topluma önem verildiği ve insana tek olarak değer verilmediği için insan yozlaşmaya doğru itilmektedir. İşte Nietzsche bu ahlak öğretilerine karşı immoralisttir.

İyi ve kötü Nietzsche’ye göre mutlak anlamı olmayan terimlerdir. Çünkü bunlar efendilerle köleler arasında çok farklı değerler almaktadır. Bu yüzden o kendi kendine var olan değişmez bir değer kabul etmemektedir. Ona göre vicdan kavramı ispatlanamaz olduğu için hiçbir anlam ifade etmemektedir. Zaten vicdanın oluşmasında çocuklukta yerleşmiş duyguların rolü çok büyüktür. O, toplumun insanı sıradanlaştırdığını düşündü- ğü için, yalnızlığı erdem olarak karşımıza çıkarmakta ve yalnızlıkla sıradan insanı düştü-

ğü durumdan kurtulabileceğimizi belirtmektedir. Nietzsche merhameti bir erdem olarak görmemektedir. Merhamet onun için bir duygudur ki, o bu duyguyu yeteneklerin israfını gördüğü ve insanlığın yazgısını düşündüğünde hissetmektedir.

Nietzsche ahlakın temeline ferdin mutluluğunun koyulmasına karşı çıkmakta- dır. O hazzı değerleri oluşturmada ikincil bir öğe olarak görmekte ve bunun insanlık için bir anlam ifade etmemesi gerektiğini düşünmektedir. Nietzsche salt erdem kav- ramının zararlı olduğunu düşünmektedir. Ona göre bir erdem kendi kişisel gereksin- memizi sağlamak zorundadır. Bu yüzden de kişisel olamayan ödev kabul edilemez- dir.

Nietzsche ahlak ve din arasında bir bağın bulunmaması gerektiğini düşünmek- tedir. Ona göre ahlak ne kadar dinle bağlantı içinde olursa o kadar ahlaki olmaktan uzaklaşmaktadır. Bu mevzuda daha çok Hristiyan ahlakını eleştiren Nietzsche, ceza– mükâfat ve öbür dünya hayatı ile insanın bu dünyadan uzaklaştırıldığını ve erdemli olmaya kişinin Tanrı olmadan asla gücünün yetemeyeceği düşüncesi verilerek umut- suzluğa sevk edildiğini belirtmektedir. Kişi ahlaklı olmak için ancak Tanrı’nın yar- dımını bekleyen bir zavallı durumunda bırakılmaktadır. İnsanın asıl varlığında “güç istenci”nin olduğunu kabul eden Nietzsche bu durumu kabul etmemektedir.

Nietzsche felsefesinde kadına yer vermemektedir. Modern Avrupa’da yaşanı- lan bütün sıkıntıların sebebi kadının egemenliğine girilmiş olmasıdır. O en az ahlak ve din kadar feminizme de karşıdır.

Nietzsche’ye göre devlet, sürü insanının kurduğu ve daima bireyi ezmeye, yok etmeye çalışan bir kurumdur. Başlangıçta her ne kadar bireyi korumak için kurulduy- sa da artık onun bireyi yok ettiği, onun gelişimini engellediği kesindir.

Sonuç olarak, Nietzsche içinde güç istemi olmayan, insanı asıl özelliklerinden uzaklaştıran tüm ahlak öğretilerine karşıdır. O, bu bağlamda bir immoralistir. Fakat o, içinde insanın asıl özelliklerini barındıran içgüdülerine ters düşmeyen, arzularına paralel olan ve üstüninsanı hedefleyen ahlaka ise karşı değildir.

BİBLİYOGRAFYA

1. FRIEDRICH WILHELM NIETZSCHE’NİN KENDİ ESERLERİ

NİETZSCHE, F.W., Ahlakın Soykütüğü Üstüne, Çev. Ahmet İnam, Yorum Yay., İstanbul 2001

__________________ Böyle Buyurdu Zerdüşt, Çev. Mustafa Bahar, İskele Yay., İstanbul 2005

__________________ Ecce Homo, Çev. Can Alkor, İthaki Yay., İstanbul 2003 __________________ Deccal, Çev. Oruç Arıoba, İthaki Yay., İstanbul 2003 __________________ Güç İstenci, Çev. Sedat Umran, Birey Yay., İstanbul 2002 __________________ Gezgin İle Gölgesi, Nietzsche, Haz. İ.Zeki Eyüboğlu, Milliyet

Yay., İstanbul 1973

__________________ İyinin ve Kötünün Ötesinde, Çev. Ahmet İnam, Say Yay., İs- tanbul 2004

__________________ İnsanca Pek İnsanca, Çev. Cemal Atila, Say Yay., İstanbul 2004

__________________ Tarihin Yaşam İçin Yararı ve Yararsızlığı Üzerine, Çev. Nejat Bozkurt, Say yay., İstanbul 2000

__________________ Tan Kızıllığı, Çev. Özden Saatçi, Say Yay., İstanbul 2005 2. DİĞER ESERLER

AKARSU, Bedia, Ahlak Öğretileri, Remzi Kitabevi, İstanbul 1982 ______________ Çağdaş Felsefe, İnkılap Kitabevi, İstanbul 1994 ARSLAN, Ahmet, Felsefeye Giriş, Vadi Yay., Ankara 1994

AYDIN, Mehmet S., Din Felsefesi, İzmir İlahiyat Fakültesi Vakfı Yay., İzmir 2002 _________________ Tanrı Ahlak İlişkisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yay.,

Ankara 1991

BERTRAND, Alexis, Ahlak Felsefesi, Çev. Salih Zeki, Seba Yay., Ankara 1999 ÇAĞRICI, Mustafa, İslam Ahlakı, Ensar Neşriyat, İstanbul 2000

ERDEM, Hüsameddin, Ahlak Felsefesi, Hü–Er Yay., Konya 2005 __________________ Bazı Felsefe Meseleleri, Hü–Er Yay., Konya 1999

GAZALİ, Ebu Hamid b. Muhammed, İhyau Ulumi’d–Din, Çev. Ahmet Serdaroğlu, Bedir Yay., İstanbul 1974

HAZLİTT, Henry, Ahlakın Temelleri, Çev. Mehmet Aydın, Liberte Yay., Ankara 2006

KUÇURADİ, İoanna, Nietzsche ve İnsan, Türk Felsefe Kurumu Yay., Ankara 1997 ÖZLEM, Doğan, Etik–Ahlak Felsefesi, İnkılap Yay., İstanbul 2004

POOLE, Ross, Ahlak ve Modernlik, Çev. Mehmet Küçük, Ayrıntı Yay., İstanbul 1993

TOPÇU, Nurettin, Felsefe, Dergah Yay., İstanbul 2002 ______________ Ahlak, Dergah Yay., İstanbul 2005

TURGUT, İhsan, Felsefi Sorgulama, Anadolu Mat., İzmir 1997 3. ANSİKLOPEDİLER VE SÖZLÜKLER

CEVİZCİ, Ahmet, Felsefe Sözlüğü, Paradigma Yay., İstanbul 2000

BOLAY, S.Hayri, Felsefi Terimler ve Doktrinler Sözlüğü, Akçağ Yay., Ankara 1997

HANÇERLİOĞLU, Orhan, Felsefe Ansiklopedisi, Remzi Kitabevi, İstanbul 1976

4. İNTERNET KAYNAKLARI

http://www.historicalsense.com/Archive/nietzsche_3.htm/ 13.05.07/ Asım AKIN, Nietzsche

Benzer Belgeler