• Sonuç bulunamadı

Merve ÖZTÜRK* Haluk AKTAY**

*Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Acil Yardım ve Afet Yönetimi Burdur, Türkiye, merve.dilber@hotmail.com

**Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Altınyayla MTMYO, Burdur, Türkiye, haktay@mehmetakif.edu.tr

Özet: Afetler ani ölüm ve mal kayıplarına yol açabilen, hayatın akışını düzensizleştiren, insanlar ve canlılar üzerinde kısmi de olsa etkiler yaratan sonuçlardır. Hiç umulmadık anda ortaya çıkabildiği gibi, önceden tahmin yürütülerek de gerçekleşebilir. Afet sonrası yapılan çalışmaların önemi de oldukça büyüktür. Ekonomik, sosyal, kültürel ve psikolojik rehabilitasyon hizmetleri ile afetzedenin yaşadığı çevre koşulları iyileştirilir. Afetlerin yol açtığı sorunlardan toplumun en az zararla çıkması için bu sürecin şeffaflıkla yönetilmesi gerekir; aynı zamanda etkin bir afet yönetim sistemi oluşturulmalıdır. İyileştirme çalışmaları kapsamında yürütülenler afetzedenin ihtiyaçlarını karşılar nitelikte olmalıdır. Bu çalışma afet sonrası yapılan iyileştirme çalışmalarının nasıl ve hangi koşullarda yürütüldüğü, halka faydasının ne derecede olduğu ve içinde bulunulan şartların daha iyi bir hale getirilmesi gibi amaçları içinde barındırır. Araştırmada kullanılan Elâzığ depremi örneği baz alınarak literatür taraması yapılmış ve gerekli bilgilere ulaşılmıştır. Bu araştırmada Dergi Park, AFAD, KIZILAY, EM-DAT, Ulusal Tez Merkezi, Advanced Search, Google Akademik veri tabanları kullanılarak, ‘’afet’’, ‘’afet yönetim sistemi’, ’iyileştirme’’ anahtar kelimeleri içerikte yer almıştır. Tarama incelemesi sonrası 5 tez, 10 makale, 18 dergi , 4 rapor ve 3 tam metin kitaba erişilmiştir. Bu incelemeler sonucunda Elazığ depremi sonrası 2 gün içerisinde 23 507 çadır bölgeye gönderilmiş ve 17 000 sıcak yemek verilmiştir. Bölgeye toplam 26 797 çadır, 31 886 yatak gönderilmiştir. İyileştirme çalışmalarında 7 245 personel görev almıştır.

Nakdi yardım olarak toplam 98 556 437 ₺ toplanıp ihtiyacı olan afetzedelere dağıtılmıştır.

Araştırma sonucunda yapılan iyileştirme çalışmalarının öneminin oldukça büyük olduğu görülmüştür. Her kişi aynı zamanda bir afetzede adayıdır. Ortaya çıkacağı belli olmayan bu durumla sürekli karşı karşıyayız. Ne kadar planlı ve önlemli bir şekilde gidilirse zararı, can kayıplarını, psikolojik sorunları da aynı düzeyde azaltabiliriz. Tabi ki bunlar olurken gerekli eğitimler, tatbikatlar, kongreler de insanlar için düzenlenmelidir.

Anahtar Kelimeler: Afet, Afet Yönetim Sistemi, İyileştirme

43

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY PANDEMİ DÖNEMİNDE TÜRK KIZILAY’I

Rumeysa GÖKMEN*

*Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Acil Yardım ve Afet Yönetimi Bölümü, rumeysagkmn@gmail.com

Özet: İlk olarak Çin’in Wuhan bölgesinde, 2019 yılı Aralık ayının başında görülüp, bu bölgedeki yetkililer tarafından tanımlandığı için gayri resmi olarak Wuhan Corona virüsü olarak adlandırılan COVID-19; bulaşıcı ve çok tehlikeli bir solunum yolu hastalığıdır. Ortaya çıkışından beri dünya çapında yayılarak tarihte görülmemiş yaygınlıkta bir pandemiye yol açmıştır. Pandemi ile mücadelede en sık duyacağımız temel kavramlardan olan karantina, sosyal uzaklaşma ve izolasyon insanların kendini korumasını amaçlayan ilaç-dışı yöntemlerdir. Bunun yanı sıra çeşitli kurum ve kuruluşların aldığı tedbirler ve sivil toplum örgütlerinin sosyal yardım çalışmaları ile mücadele sürmektedir. Bu sivil toplum kuruluşlarının başında gelen Türk Kızılay’ı 1868 yılından bu yana Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Hareketi'nin temel ilkeleri olan “insanlık, ayrım gözetmemek, tarafsızlık, bağımsızlık, hayır kurumu niteliği, birlik ve evrensellik” çerçevesinde çalışan bir yardım kuruluşudur. Bu bağlamda pandemi süresince de toplumsal dayanışmayı sağlamak, sosyal refahın gelişmesine katkıda bulunmak, yoksul ve muhtaç insanlara barınma, beslenme ve sağlık yardımı ulaştırmak için önemli görevler üstlenmiştir. Türk Kızılay’ı pandemi döneminde insanlara Korona Dayanışma Projesi çalışmaları kapsamında beslenme yardımları, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları, hijyen malzeme desteği ve sosyal nakdi yardım faaliyetlerinde bulunmaktadır. Türk Kızılay’ı, Korona virüs tehdidine karşı yürütmekte olduğu çalışmalar ile yaşanan krizden en çok etkilenmesi beklenen toplum kesimlerini desteklemek ve toplum dayanışmanın artmasını amaçlamaktadır.

Anahtar Kelimeler: Korona virüs, Pandemi ile mücadele, Türk Kızılay’ı

44

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY ORİGAMİ İLE İLGİLİ LİSANSÜSTÜ TEZLERİN BETİMSEL ANALİZİ

Pelin YAPRAKDAL 1*, Işıl AÇIK-DEMİRCİ 2**

*Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Matematik Anabilim Dalı, Burdur, Türkiye, pelinyaprakdal@gmail.com

** Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi, Matematik Eğitimi Anabilim Dalı, Burdur, Türkiye, idemirci@mehmetakif.edu.tr

Özet: Bu araştırmanın amacı; alan kısıtlaması yapılmadan Türkiye’de yayınlanmış olan origami temalı tezlerin, araştırmacılar tarafından belirlenen kriterlere göre incelenmesidir.

Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığının Ulusal Tez Merkezi sisteminin arama motoru kullanılarak konu başlığı ‘origami’ olan tüm lisansüstü tezler, nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi yöntemiyle değerlendirilmiştir. Dokümanlar betimsel analiz yolu ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen bulgulara göre; Türkiye’de yayınlanmış olan ve başlığında ‘origami’ anahtar kelimesi geçen 32 (otuz iki) adet tez tespit edilmiştir.

İncelenen tezlerin %65.62’si ‘eğitim ve öğretim’, %34.38’i ise diğer konularda (mühendislik, sağlık vb.) yazılmıştır. Bu yazılan tezlerden ‘yüksek lisans’ düzeyi ilk sırayı alırken ‘doktora’

ikinci, ‘tıpta uzmanlık’ ise üçüncü düzeyde bulunmaktadır. İncelenen tezler ‘Türkçe’ ve

‘İngilizce’ dilinde yazılmıştır. Tezlerin ‘devlet’ ve ‘vakıf’ üniversitelerinde yazılma oranları da dikkate alınmıştır. Tezlerin en çok ‘Ondokuz Mayıs Üniversitesi’, ‘Orta Doğu Teknik Üniversitesi’ ve ‘İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü kurumlarında yazıldığı görülmekle birlikte toplam 16 (on altı) kurum katkıda bulunmuştur. İncelenen tezlerin %37.50’si ‘Eğitim Bilimleri Enstitüsü’, %25.00’i ‘Fen Bilimleri Enstitüsü’, %18.75’i ‘Sosyal Bilimleri Enstitüsü’ ve %18.75’inin ise diğer enstitülerde yazıldığı anlaşılmıştır. Yapılan tezlerin en fazla ‘2015-2020’ yılları arasında olduğu görülmüştür. İncelenen tezleri yazanların cinsiyet oranları ise ‘kadın’ araştırmacılar %84.37, ‘erkek’ araştırmacılar %15.63 tür. Tezlerin tam metinlerinin ‘erişime açık’ olup olmaması ve anabilim dalları arasında yazılma oranları da incelenmiştir. İnceleme sonucunda ‘İlköğretim Matematik Eğitimi Anabilim Dalı’ ilk sırayı almıştır. Son yıllarda origami başlığı ile yazılan tezlerin sayısında gözle görülür bir artış söz konusudur. Ancak yazılan tezlerin sadece belli üniversiteler üzerinde yoğunlaştığı görülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Origami, Lisansüstü tez, Betimsel Analiz, Matematik Eğitimi.

45

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY AĞIZ BOŞLUĞU İLE PARAZİTLERİN İLİŞKİSİ

Burcu ÖZDEMİR ÖĞRÜ

Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Sağlık ve Biyomedikal Bilimler Yüksek Lisans Programı, Burdur, Türkiye, dtburcuozdemir@gmail.com

Özet: Ağız boşluğuna pek çok mikroorganizma yerleşebilmektedir. Ağız ortamının ısısı 35-36 °C olduğu için etüv görevi görmektedir. Bakteriler başta olmak üzere mantarları ve virüsleri de içeren ağız florasının en yoğun olduğu bölge olan Mikrobiyal dental plak mikroorganizmaların yanında lökositler, ölü epitel hücreleri ve yiyecek artıklarından oluşur.

İnsan ağız boşluğunda çok az sayıda parazit de bulunabilmektedir. Entamoeba Gingivalis ve Trichomonas Tenax insan ağız boşluğuna yerleşebilen normalde saprofit olan ve fırsatçı patojene dönüşebilen parazitlerdir. Her iki parazitin de kist formları bulunmamaktadır.

Genellikle zararsız kabul edilirler ancak ağız hijyeninin iyi olmaması ve düşük yaşam koşulları ile ilişkilendirilirler. Entamoeba Gingivalis dental plakta tanımlanan 10-20 µm boyutunda oldukça hareketli, fagositoz yeteneğine sahip amip türünde bir protozoondur.

Sitoplazmasında besin vakuolleri bulunur. Bu amipi tanımlamakta sitoplazmasındaki sindirilmiş lökositlerin çekirdek kısımlarının boyanmış olması etkilidir. Trichomonas Tenax ise ortalama 6-10 µm boyutunda, insan vücuduna yerleşebilen üç trichomonas türünden biri olan, armut şeklinde kamçılı bir protozoondur. Yapılan çalışmalarda periodontal hastalığı olan kişilerde E. Gingivalis görülme oranı %20-40 arasında iken T. Tenax görülme oranı %2-50 arasında gösterilmektedir. Her iki parazitin de bulaş yolları; direkt temas, oral temas, ortak kullanılan çatal, kaşık, bıçak vb.dir. Oral hijyeni iyi olmayan ve Periodontal hastalığı olan insanların ağız boşluklarında barınabilmektedirler. Bu iki parazitle ilgili dünyada ilk yayınlar 1990 sonrasında yapılmıştır. Türkiye’de bu konuda yapılan çalışma sayısı azdır. Bu derleme sonucunda sözkonusu protozoonların prevalansının belirlenmesi ve periodontal hastalıklarla olan ilişkileri konusunda daha fazla çalışmaya ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Periodontal hastalık, parazit, protozoon, Entamoeba Gingivalis, Trichomonas Tenax, Ağız florası.

46

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY TÜKETİM TOPLUMUNDA KADIN BEDENİNİN İNŞASI VE

NESNELLEŞTİRİLMESİ: TÜRKİYE’DEKİ REKLAM FİLMLERİ