• Sonuç bulunamadı

BUHÂRÎ" ADLI RİSALESİ VE ÇEVİRİSİ

Veli ABA*, Musa SÖYLER**

KSÜ İlahiyat Fakültesi Hadis Bilim Dalı*

KSÜ İlahiyat Fakültesi Hadis Bilim Dalı Yüksek Lisans**

Özet: Ömer Ziyâeddin Dağıstânî, Osmanlının son dönemlerinde yaşamış, İslâmî ilimlerin farklı dallarında eserler kaleme almasına rağmen hadisçilik kimliği ön plana çıkan mutasavvıf bir âlimdir. Onun kayda değer eserlerini genellikle Buhârî üzerine yaptığı çalışmalarında görmekteyiz. Bu eserlerden biriside Mevhibe-i Bârî Tercüme-i Buhârî adlı çalışmasıdır.

Dağıstânî, bu eseri İstanbul’da yaşadığı dönemde kaleme almıştır. 1327/1909 yılında Matbaa-i OsmânMatbaa-iye’de basımı yapılarak neşredMatbaa-ilmMatbaa-iştMatbaa-ir. Dağıstânî, MevhMatbaa-ibe-Matbaa-i Bârî’de geçen hadMatbaa-islerMatbaa-i Sahîh-i Buhârî’nin "Vahyin Gelişi" bölümünde geçen hadisleri alarak tercümesini yapmıştır.

Bu eseri yazarken birçok Buhârî Şârihlerinin eserlerinden faydalanmış, Fetva Makamına sunması sonucu büyük takdir toplamıştır. Çalışmamızda müellifin, eserinmuhtevası ile ilgili yaklaşımları ve tercümede izlediği metod ele alınarak risâlenin Osmanlı Türkçesinden günümüz Türkçesine çevirisi yapılıp eserle ilgili değerlendirme yapılacaktır.

Anahtar Kelimeler: Ömer Ziyaeddin Dağıstani, Çevri, risale

19

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY AN ETHNOBOTANICAL STUDY OF MEDICINAL PLANTS IN MUDANYA

Rüveyda ŞERBETÇİOĞLU*, İsmail ŞENKARDEŞ**

* Marmara University, Institute of Health Sciences, Department of Pharmaceutical Botany, İstanbul, Turkey, ruveydakartal00@gmail.com

** Marmara University, Faculty of Pharmacy, Department of Pharmaceutical Botany, İstanbul, Turkey, isenkardes@marmara.edu.tr

Abstract: An ethnobotanical study was conducted in Mudanya (Bursa), situated in West Anatolia. This paper includes details of plants used in folk medicine and ethnopharmacological information obtained during the field work. Our aim was to collect and identify plants used by local people for therapeutic purposes and to present information about traditional herbal medicine. For this purpose, the field work was done between May 2018-September 2019. Information was obtained by means of open and semi-structured interviews with local people. So far, 107 taxa (belonging to 42 families) used in folk medicine were identified in this study. Of these 59 species were wild, and 48 species were cultivated. The most common families were Rosaceae (19,6 %), Lamiaceae (9,3 %), Asteraceae (8,4 %) and Malvaceae (4,7 %). Infusion was the most common preparation method used within the research area. According to the majority of the plants which have similar usage, these plants are mostly used for diabetes, cough, cold, high cholesterol and flu. In the research area, the use of traditional folk medicine is still prevalent in the community.

Keywords: Ethnobotany, Folk medicinal plants, Mudanya, Bursa, Turkey

Acknowledgments: This work has been supported by Marmara University Scientific Research Projects Coordination Unit under grant number SAG-C-YLP-080519-0175

20

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY KAZA SONRASI İLK YARDIM VE BİLİNÇLİ RESÜSİTASYON UYGULAMASI

Özge GEDİKOĞLU*

*Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi/ Acil Yardım ve Afet Yönetimi/ gedikogluozge@gmail.com

Özet: Her yıl milyonlarca yaralanmış insan ilk müdahalenin gecikmesi ya da yapılmaması nedeniyle zarar görmekte veya ölmektedir. Bu durumların önüne geçmek için profesyonel yardım ulaşıncaya kadar yapılacak uygun müdahaleler yaralanmaya bağlı ölümlerin ve zararı azaltmaktadır. Kazalarda %50’ye yakın ölümler 30 dakikanın içinde gerçekleşmektedir.

Bunların önüne geçebilmemiz için ülkece ilk yardım eğitimi bilincimizi artırmalıyız. Örneğin Avustralya halkının %80’i ilk yardım eğitim almış olmasına rağmen Türkiye’de bu oran %0,5 civarındadır. Verilen eğitimlerin ülkeden ülkeye farklılık göstermektedir. İlk yardım, herhangi bir kazada yaşam tehlikesi daha kötüye gitmemesi için ilk yardım eğitimi almış herkesin tıbbi araç gereç ve ilaç aramaksızın yaptığı uygulamalardır. İlk yardımın doğru bir şekilde yapılması çok önemlidir. Yanlış uygulamalar sonucu bazı yaralıların hayatını kaybetmesine veya kalıcı hasara yol açılabilir. Bunun için de ilk yardımcı insan bedenini iyi tanımalıdır.

Aynı zamanda soğukkanlı ve sakin olmalı, olay yeri ve kendi güvenliğini sağlamalı ve emin olmadığı uygulamaları yapmamalıdır. İlk yardımda temel amaçlar şunlar; hayatta tutmak, acıyı hafifletmek, yaralanmanın ya da hastalığının ilerlemesini engellemek, iyileşme sürecini başlatmaktır. İlk yardımda temel uygulamalar koruma, bildirme kurtarma (KBK) olarak ifade edilir. Korumada, kaza sonrası (ABC)’si hava yolu açıklığı, solunum, dolaşım değerlendirmesi ve olay yerinin de incelenmesi yapılır. Bildirimde, mümkün olduğunca hızlı bir şekilde gerekli yardım kuruluşlarına haberin iletilmesidir. Kurtarmada, yaralılara müdahale hızlı ancak bilinçli sakin bir şekilde yapılmasıdır. İlk yardım sadece fiziki olarak yaralanmış kişilerce değil aynı zamanda yaralanmalı olaylarda psikososyal etkilenmiş kişilerce de uygulanır. İlk yardım esnasında temel yaşam desteği kendiliğinden dolaşımı ve solunumu olmayan hastalarda herhangi bir ilaçlı müdahalede bulunmaksızın kalbin pompalama faaliyetini dışarıdan göğse basılar uygulayarak gerçekleştirme işlemidir.

Kardiyopulmoner resüsitasyon 1965’te ölüme yakın konumdaki kalp rahatsızlığı olan hastaları yeniden hayata döndüren metot olarak tanıtıldı. Yöntem olarak erken ölümü önleme hedeflendi. Kaza esnasında eğitimli kurtarıcılar tarafından da temel yaşam desteği, KPR’de ventilasondan önce kompresyon şeklindeki önemli sıralama değişikliği olarak yetişkinlerde ABC yerine CAB geçerli oldu sağlık profesyonelleri açısından çünkü beyinin 4 dakikadan fazla oksijensiz kalması kalıcı hasarlar bırakmaktadır. Dolaşımı öne almak bundan kaynaklıdır. Resüsitasyon işleminde göğüs kafesini tama yakın çöktürmek ve efektife bir kalp masajı uygulamak için en az 5 cm göğüs basısında en az 5 cm derinlikte bası uygulamak önerilmektedir. İlk yardımda bilinçsiz hiçbir şey yapılmamalı çünkü “Hastaya faydan olmasa da zarar verme” kuralı her zaman dikkate alınmalıdır. Bu nedenle ilk yardım eğitimi almamış kişilerin müdahalede bulunmaları sakıncalıdır.

Anahtar Kelimeler: Bilinçli davranış, ilk müdahale, resüsitasyon

21

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY VELESPİT ŞEHRİ KONYA

Hülya ATASOY

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Atatürk İlke ve İnkılapları Ana Bilim Dalı, Konya, Türkiye. Mail adresi: yeteratas0y06@gmail.com

Özet: Konya’da velespit (bisiklet) sporunun başlangıç tarihi 1923 yılında İdman Cemiyetleri İttifakının kuruluşuna kadar uzanır. Düz ve geniş bir coğrafi alana sahip Konya şehrine bisiklet sporu Gençlerbirliği ile İdmanyurdu arasındaki rekabet sayesinde gelişmiştir.

Konya’nın ilk bisikletçileri, Ahmet Çelikdöğen, Tayyar Bey, Nuri Yenal ve Necati Kaşıkçı’dır. Daha sonra ilerleyen zamanlarda 1930’larda Demirci Mehmet, Ali Saim Kaymak, Himmet Ölçmen, Mehmet Kıcıkoğlu ve Arap Selahaddin de katılmıştır. Konya’da bisiklette ilk derece yapan sporcu Nuri Yenaldır. 1932’de Türkiye yol üçüncüsü olmuştur. Türkiye’nin ilk yarış pisti, 1949 yılında, Vali Refik Şefik Soyer ve Beden Eğitimi Müdürü Dündar Ataman’ın girişimi ile Konya’da yapılmaya başlanmıştır. 28 Haziran 1950’de ise seremoni ile açılmış olup 1948 Londra Olimpiyatlarına katılan Ali Çetiner, Talat Tunçalp, Orhan Suda ve Enver Osmalı bisikletleriyle gösteri yapmışlardır. Eski Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı Emin Müftüoğlu (2004 – 2016)’ndan sonra gelen ve şu anda da görevini icra eden Türkiye Bisiklet Federasyonu Başkanı olan Erol Küçükbakırcı, 1973’te Balkan şampiyonluğu kazanan ilk Türk sporcusu olmuştur. 1973 ve 1975’te iki defa Uluslararası Türkiye Turu’nu Seyit Kırmızı kazanmıştır. Birçok isim ile Konya şehri bisiklet sporu alanında şampiyonlar vererek dünya çapında milli marşımızın her ülkede dinlenmesine vesile olmuştur.

Anahtar Kelimeler: Velespit Tarihi, Konya, Şampiyonluk.

22

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY DAĞILIMLI MERTEBEDEN SVIR EPİDEMİK MODELİNİN NÜMERİK ANALİZİ

Mehmet KOCABIYIK 1*, Mevlüde YAKIT ONGUN 2**, İlkem TURHAN ÇETİNKAYA 3***

*Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü, Burdur, Türkiye, mkocabiyik@mehmetakif.edu.tr

** Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü, Isparta, Türkiye, mevludeyakit@sdu.edu.tr

*** Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü, Kütahya, Türkiye, ilkem.turhan@dpu.edu.tr

Özet: Diferansiyel denklemler birçok bilim dalında matematiksel modelleme amacıyla kullanılmaktadır. Bu modellemelerde ise adi ve kesirli mertebeden diferansiyel denklemlerin kullanımı oldukça fazladır. Bu çalışmada ise yine bu tip modelleme ile elde edilmiş bir endemik model olan SVIR modelinin nümerik çözümü araştırılmıştır. Bulaşıcı hastalıkların ortadan kaldırılması için aşılamanın oldukça önemli olduğu aşikardır. SVIR modelinde de diğer endemik modellerden farklı olarak aşıların zamana bağlı yoğunluk fonksiyonu V terimi ile aşılamanın gelişimi ve etkisi incelenebilmektedir. Ancak bu modellemede bir nevi adi ve kesirli diferansiyel denklemlerin genel hali olan Dağılımlı mertebeden diferansiyel denklemler kullanılmıştır. Bu tip denklemlerin kullanımı ile hem adi mertebeden hem de kesirli mertebeden denklemlerin çözümünü ulaşılabilmektedir. Dağılımlı mertebeden diferansiyel denklemlerin tanımında yer alan yoğunluk fonksiyonu ile bu inceleme mümkündür. Modelin nümerik çözümü ve analizi çalışma içerisinde yapılmış ve dağılımlı mertebeden denklemlerin bu tip modellerde kullanımının mümkün olduğu görülmüştür.

Anahtar Kelimeler: Dağılımlı mertebeden diferansiyel denklemler, SVIR epidemik model, Aşılama.

23

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY NONSTANDARD DİSCRETİZATİON FOR A MODEL OF GLUCOSE–INSULIN

HOMEOSTASIS

İlkem TURHAN ÇETİNKAYA 1* Mehmet KOCABIYIK 2**, Mevlüde YAKIT ONGUN 3***

* Kütahya Dumlupınar Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü, Kütahya, Türkiye, ilkem.turhan@dpu.edu.tr

* *Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü, Burdur, Türkiye, mkocabiyik@mehmetakif.edu.tr

***Süleyman Demirel Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Matematik Bölümü, Isparta, Türkiye, mevludeyakit@sdu.edu.tr

Abstract: In mathematical biology, the relationship between glucose and insulin is very important for patients with diabetes. Therefore, there are different mathematical models on this subject. The balance between the two variables in patients can be understood more easily with the solution of such models. In this study, the model defining glucose-insulin homeostasis in healthy rats is considered. Nonstandard finite difference (NSFD) diagrams are used for the numerical solution of the model. Next, the stability analysis of the model is discussed. The graphics and analysis of the solution are included in the study. It has been observed that this proposed and used method is quite effective in the solution and interpretation of the model.

Keywords: Glucose-Insulin homeostasis, Nonstandard finite difference scheme, Stability Analysis.

24

International Young Researchers Student Congress 28-30 November 2019 Burdur/TURKEY COVID-19 SÜRECİNİN HEKİM VE HEMŞİRELERDE STRES, ANKSİYETE VE İŞ

DOYUMU ÜZERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ: ÇALIŞMA PROTOKOLÜ