• Sonuç bulunamadı

DENİZ KUVVETLERİNİN DIŞ POLİTİKA ARACI OLARAK KULLANILMAS

Deniz, tarihin akışı içinde devletlerin gerek refahları ve gerekse güvenlikleri için vazgeçilmez önemde ve öncelikte rol oynamıştır.51 Coğrafyaları gereği denizlerle bağlantısı olan devletler güçlerinin doruğuna denizde güçlü oldukları dönemde erişmişlerdir. Denizleri güvenlikleri için derinliğine savunma alanı; emperyal emelleri için güç intikal alanı; ticaret ve mal mübadelesi için ulaştırma ortamı; bilimsel ve teknolojik gelişim için meydan okuma alanı olarak kullanan devletler tarihin her döneminde güçlerini koruyabilmiş, uzak bölgelerde sömürgeler kurabilmiş ve bu sömürgelerden elde ettikleri kaynakları anavatanlarında sermaye birikimine ve sanayi yatırımlarına dönüştürebilmişlerdir. Günümüzde sanayi toplumu ve bilgi toplumu olarak sınıflandırılabilecek devletler denizci devlet ve deniz devleti sürecini başarıyla yürüten devletler olmuştur.

Deniz Kuvvetleri sahip olduğu; esneklik, uzun süreli harekat yeteneği, idame edilebilir ateş gücü, kendi kendine yeterlilik, hareketlilik, açık denizleri serbestçe kullanabilme, kriz alanlarına intikal için kara ve hava ülkelerinden geçiş izni gibi kısıtlamalara tabi olmama; özellikleri paralelinde bir krizde başlangıçtan itibaren en etkin ve esnek şekilde kullanılabilen bir kuvvettir. Ticaret ve onun ayrılmaz parçası deniz ulaştırması olduğu sürece bu ticareti, ticaret rotalarını ve terminal limanlarını korumak devletin silahlı kuvvetlerinin en önemli vazifelerinden biri olmuştur. Diğer bir deyişle deniz gücünün ortaya çıkan denizleri ticaret yolu olarak kullanmak; hasımlara ise bu hakkı reddetmek şeklinde olmuştur. Ticaret oldukça refah artmış, refah arttıkça kara ordusu ve donanma güçlenmiş, bu güç denizaşırı topraklarda sömürge kurmuş, bu sömürgeleri korumuş ve devinim bu şekilde devam etmiştir.

Bu gelişme içinde donanmalar sanayi devriminin öncülüğünü ve liderliğini yapmış, yelken, ardından, buhar (stim), ardından elektrik ve içten yanmalı motorlarının icadıyla donanmalar özellikle XIX: yüzyıl sonunda tahmin ötesi

büyüme ve ateş gücü yeteneğine kavuşmuşlardır. 1898 yılının Jane’s Fighting Ships katalogunda 22 ülke deniz kuvvetleri yer alırken, 2000 yılında 160 ülke Deniz Kuvvetleri bu katalogda yer almıştır.

Lord Palmerston bir zamanlar diplomatların ve protokol kurallarının kendileri için çok yararlı olduklarını belirtmesine rağmen, esas düşüncesi iyi görevlendirilmiş bir gemiden daha iyi bir barış koruyucu olamayacağı idi.52 Palmerston’un, Britanya Donanmasının denizaşırı İngiliz kuvvetinin yansıtılmasında anahtar rolü olduğuna ilişkin inancı, barış zamanı dünya çapında İngiliz dışişleri ve savunma politikası inisiyatifini güçlendirmede deniz kuvvetleri unsurlarını kullanmasında görülebilir. Onun bu tutucu tavrı, ganbot diplomasisi olarak uygun ifade edilebilir.

Britanya’nın imparatorluk günlerinden beri teknolojik ilerlemeler deniz vasıtaları üzerinde devrim niteliğinde gelişmeler yaratmasına rağmen,bir buçuk asır sonra Palmerston’un deniz politikasını kullanmasının arkasındaki prensipler hala doğruluğunu ve geçerliliğini korumaktadır. Deniz kuvveti bir ülkenin ilgi ve alakalarını savunmaya ve başka ulusların kararlarını etkilemeye halen devam etmektedir. Günümüzde “Ganbot Diplomasisi” terimi stratejik deniz gücü görevlendirilmesi konulu kitap ve makalelerde nadiren yer almaktadır. Buna rağmen bu terimin kullanılmasından kaçınılması,bu uzun vadeli sağlam konseptin uygulama eksikliğine yol açmamaktadır.53 Geçmişten beri dünyada meydana gelen büyük değişikliklere rağmen, donanmanın kıyı devletlerine karşı baskıcı rolü neredeyse hiç değişmemiştir. Donanma dost ve düşmana karşı güç gösterisi için çok uygundur. Bu, donanmanın dinamik varlığına dayanan, askeri destekli politik sorun çözücü olabilme rolüdür.54 Barış zamanı harekat başarısı, belli bir ülkeye belirli bir görev için gönderilen kuvvetin ateş gücünden dolayı değil, üzerine kuvvet

52 L.W. Cowie, From the Peace of Paris to World War I, Londra, 1996, s.122

53 Herbert Rosinski, “Comand of the Sea”, The Development of Naval Thougt, Newport,

1977, s.7.

gönderilen ülkenin diğer ülkenin neler yapabileceği konusundaki değerlendirmeden meydana gelmektedir.55

Esas olarak Ganbot Diplomasisi bir kuvvetin belirli bir harekatta kullanılması, hatta kısıtlı kullanılması değil bir deniz faaliyetinin savaşsız amacına ulaşması bahsi ile sınırlıdır. Bu herhangi bir baskı politikasının amacının, “belli bir hedefi elde etmede başarı” olmasından beri önemli bir ayırımdır. Eğer başlangıçta uygulanan deniz harekatı istemeden iki tarafı savaşa götürürse nihai hedef kaybedilebilir veya taviz verilmek zorunda kalınabilir. 1982 Falkland adalarındaki Arjantin harekatı buna örnek verilebilir.56

Doğal olarak ganbot diplomasisi, hasım ülkelere karşı politikalarını deniz kuvvetinin pratik gösterisi ile desteklemek isteyen hükümetler tarafından yıllarca düzenli bir şekilde kullanılmaktadır. Bu zorbalık, kahramanlık gösterisi, mantıksızlık ve zamana uymama olarak yorumlanabilir ama diplomasi sanatının yetersiz olduğu belli sahalarda kesinlikle kullanılmaktadır. Devletler gelecekte yoğun tartışma ile mantıklı savunma yollarının başarısızlığa uğradığını ve baskı politikasının sonuç almada başarılı olduğunu gördükçe; “direkt harekete geçme politikaları”, devlet idaresinde önemini koruyacak gibi gözükmektedir. Deniz Kuvvetlerinin sahip olduğu ateş gücünün kısıtlı bir şekilde kullanımı yada bu ateş gücünün gerektiğinde kullanılacağı tehdidinin açık bir şekilde karşı iradeye gösterilmesi, hissettirilmesi ve bu şekilde karar değişikliğine gidilmesi sürecinin başlatılması hedef alınmaktadır.

Ganbot diplomasisini, bayrak göstermek (flag show) veya deniz kuvvetleri diplomasisinden (naval diplomacy) ayırmak gerekmektedir. Ganbot diplomasisinde ateş gücü kullanım niyeti açıktır. Diğerlerinde güçten doğan görüşmeye davet, dikkatli ve usta bir şekilde kontrol ve manipülasyon ile prestij söz konusudur. 57

55 Edward N.Luttwak, The Political uses of Sea Power, Baltimore, 1974, s.1-38 56 David Brown, The Royal Navy and the Falklands War, Londra, 1987 s.182-189 57 Eric GROVE, The future of Sea Power, Suffolk, 1990, s.165.

Diğer bir tarifle ganbot diplomasisi harbin bir alt kademesi düzeyindedir. Bayrak göstermede kuvvet kullanma tehdidi söz konusu değildir. Bir yabancıya, donanmanızın varlığının gösterilmesidir. Ganbot diplomasisinin oluşumu için açık bir kriz söz konusu olmalıdır. Bu krize müdahil olmak ve kazançlı çıkmak hedeflenmelidir. Zorlayıcı diplomasinin bir aracı olarak Deniz Kuvvetlerinin kullanımı söz konusudur. Örneğin 1982 Falkland savaşında Arjantin zorlayıcı diplomasi aracı olarak deniz kuvvetlerini kullanarak adaları işgal etmiş ve İngiltere’yi görüşmelere zorlamayı hedeflemiştir. Ancak İngiltere limitli bir savaşla buna reaksiyon göstermiştir. Bayrak göstermenin de zamanı geldiğinde ganbot diplomasisine dönüşebileceği göz önünde bulundurulmalıdır.

Donanmalar, ufkun ötesinden çıkıp gelmeleri ve etkileyici görünüşleri ile kamuoylarında ve hükümetler üzerinde derin psikolojik etki yaratabilir. Hedeflerine eriştikten sonra bir anda ufuk hattının gerisine çekilip; kamuoyunun gözü önünden kaybolabilirler. Ancak ufuk ötesindeki varlıkları dahi her an halkın ve hükümetlerin psikolojisini etkileyebilir.