• Sonuç bulunamadı

DENİZ KUVVETLERİNİN ALDIĞI SAVAŞ TEDBİRLERİ

Kongresi III. Ciltleri ayrı basım, Ankara, 1983, s 1572.

C 1950-1960 YILLARI ARASI DIŞ POLİTİK OLAYLARA GENEL BAKIŞ

A. DENİZ KUVVETLERİNİN ALDIĞI SAVAŞ TEDBİRLERİ

Savaşın başlamasıyla birlikte donanma, bütün filolarıyla Erdek’e sevk edildi. Daimi şekilde, 4-6 saatte hareket etmek üzere burada yatıyor, savaş nöbeti tutuyor; dolayısıyla hem personeli hem de materyali yıpranıyordu. Emniyet tedbiri olarak Yavuz sahile en yakın bir yere demirletilmiş; ihtiyat filo gemileriyle muhripler de Yavuz’un, açık deniz tarafına bir kuşak halinde

demirletilmişti. Denizaltı ana gemisi olan Erkin, Erdek’in Çınaraltı mevkiinde ağlar arasına sokulmuş ve iki tarafına da denizaltı gemileri yanaştırılmıştı266. Savaşın dünyaya yayılmakta olması, Türkiye Cumhuriyeti Donanmasını, Marmara Denizinin dar sahası içinde çalışmaya ve eğitim yapmağa mecbur etmişti. Donanma Erdek merkez olmak üzere Marmara Denizinin batı kısmında münferit gemi, filo ve donanma eğitimleri yapıyordu. İzinlerin de kalkmış olmasından ötürü personel moralinin kırılmaması için, zamanın Donanma Komutanı, seyir talimlerine fazla önem vermişti. Bu zor şartlarda dahi, muhtemel bir savaş için, Donanma eğitimlerden geri kalmayarak faaliyetlerini devam ettiriyordu. Eğitimler 1939 senesinin savaş aylarında da Marmara gibi küçük bir denizin kısıtları içerisinde, bakım imkanlarından uzak şekilde, en önemlisi de merkezi bir otoritenin kontrolü dışında, Donanma Komutanı’nın inisiyatifi ile yapılıyordu. Çünkü Genelkurmay Başkanlığı Deniz ve Hava Kuvvetini (ki o dönemde Hava Kuvvetleri Kara Kuvvetleri yapısı içinde bir kısım unsurları da Deniz kuvvetleri içinde yer almaktaydı) yok sayıyordu.

Gemilerin fabrika sahaları, İstanbul, İzmit ve Gölcük’ten uzak olması, donanma gemilerinde arızalar ve yıpranmalara neden olduğu için, Donanma Haziran 1940 ayında Gölcük’e alındı. Bundan sonra filolar, savaşın sonuna kadar Gölcük Bölgesinde bulunarak, eğitimlerine devam ettiler. Savaş yıllarında sadece, Denizaltı Filosu bir defaya mahsus olmak üzere Marmara Denizi dışında Eğitim yaptı: Denizaltı Filotillası Komodor Vekili Kur. Yarbay Fahri Korutürk Komutasında beş denizaltı gemisi, 1941 senesinde Sinop’a kadar giderek geri döndüler267.

Öncelikli olarak hava tehlikesi beklendiği için, Gölcük’e, Kara kuvvetleri, Hava Savunma Komutanlığından bir uçaksavar bataryası getirilmişti. Tabur, bataryalarını Derince ve Gölcük sırtlarına yerleştirdi. Pasif savunma olarak da gemilere Gölcük Körfezi içinde dağılma demir yerleri verildi. Alarm işareti verildiği zaman gemiler bu mevkilere demirleyecekler ve bataryalarıyla da

266 Tunaboylu, a.g.e., s.95. 267 Büyüktuğrul, a.g.e., s.83.

bölge hava savunmasına katılacaklardı. İkinci derecede tehlike olarak denizaltı taarruzu kabul edilmiş ve buna göre tertip alınmıştı.268

Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu’na göre, mevcut gemiler donanmanın savaş ihtiyacına yetmediği zaman, seferde gerektiğinde ticaret gemileri donanma hizmetinde kullanılabilmekteydi. Buna göre kadrolar barıştan itibaren tespit edilmişti. Aynı kadrolarda bu gemilerin hangi silah ve vasıta ile teçhiz edileceği ve ne gibi vazifelerde kullanılacağı belirtilmişti. Deniz Kuvvetleri bu kadronun icabı olarak kendisine verilen vazifeleri yaptı. İlk olarak Etrüsk Yolcu vapuru Hastane gemisi haline getirilip Donanma Komutanlığı emrine gönderildi. Yavuz’un tamir olduğu aylarda bu gemi, bazen, Donanma Komutan Gemisi olarak da kullanıldı. Sus, Marakas ve Trak süratli yolcu gemileri, silahlı mayın gemisi halinde tadil edilip savaş halinde tekrar Deniz Kuvvetlerine iade edilmek şartıyla, Deniz Yollarına iade edildi269.

Pendik sınıfı 3 şehir içi yolcu vapuru da mayın tarama gemisi halinde tadil edilerek, aynı şartlarda, Deniz Yollarına iade edildi.

Kanarya Gemisi satın alınarak Donanmanın kömür taşıma hizmetlerinde kullanıldı270.

II. Dünya Savaşı beklenirken ve savaş sürecinde de,Türkiye Boğazlardan tehdit beklemiştir. Boğazların tahkimat kısmının ihtiyacı; Boğazların o dönemde Kara Kuvvetleri kontrolünde olası nedeniyle; Kara Kuvvetleri tarafından tespit edilmiştir271. Savaş öncesinde tahkimat çalışmaları başlamıştı. Bu konudaki hazırlıklara, aslında, Atatürk’ün

268 Bülent Işın, Cumhuriyet Bahriyesi Kronolojisi 1923’ten 2005’e, İstanbul, 2006, s.44. 269 Etrüsk hastane gemisinin, yolcu gemisi olarak tekrar Ulaştırma Bakanlığı'na iade

edilmesi, BCA D.:6490, F.K.: 30.10..0.0, Y.K.: 64.417..38.; ayrıca bu gemiler yeni Almanya’dan alınmış performansı yüksek gemilerdi, BCA S:2/10987, D.:182-78, F.K.: 30.18..1.2, Y.K.: 87.42..15.

270 Kanarya Şilebi ile Belkıs ve Poyraz teknelerinden uygun görülenlerin satın alınması için

Milli Müdafaa Vekaleti'ne 150 000 liraya kadar kredi tahsisine ilişkin, BCA S:2/14655, F.K.: 30.18..1.2, Y.K.: 93.104..15.

271 Çanakkale boğazı tahkimatının son durumu ile ilgili Cumhurbaşkanına verilen bilgi, BCA

sağlığında başlanmıştır. Tahkimat için öncelikle Alman Krupps firması ile görüşülmüş bilahare Atatürk tarafından, firma tarafından hazırlanan şartname gizlice İngilizlere gönderilerek, İngiltere’den de top satın alma talebinde bulunulmuştur272.

Bu maksatla kara kuvvetleri 1941 senesinde Çanakkalenin Asmatepe mevkiinde muazzam bir yeraltı karargahı inşa etmeğe başladı. Gelibolu Yarımadasının Ege Denizine bakan sahillerine ve Beşike sahillerine koruganlar inşa etti. Demirkapı mevzileri de aynı şekilde tahkim edildi. Boğazın her iki sahiline 15.1ik top alacak batarya mevzileri inşa etmiş ve birçok cephanelik hazırlamıştı273.

Boğazın pasif denizaltı savunmasını ilgilendiren Loop malzemesi de İngilizler tarafından verildi. Her iki boğaz ile İzmir’de birer Loop İstasyon ve şebekesi meydana getirildi. Bu cihazlarla ilk uğraşan Deniz Subayları Üsteğmen Fahir Karayel ile Üsteğmen Celal Yıldızalp oldu; Kendileri Mısırdaki İngiliz Eğitim tesislerinde kurs gördükten sonra memlekete gelip bu göreve başladılar.

Muhtemel düşman taarruzunu en iyi şekilde izleyebilecek yerlerde olduğu kararlaştırılan; Midye, Şile, Kefken, Zonguldak ve Trabzon mevkilerinde deniz

gözetleme istasyonları kuruldu ve bu istasyonlar, ufak telsiz istasyonları aracılığı ile Ankara’ya bağlandı. Midye, Kefken ve Şile İstasyonlarında orta dalga; Zonguldak ve Trabzon İstasyonlarında da kısa dalga telsiz cihazları vardı.

272 Erdoğan Karakuş, İngiliz Belgelerinde II. Dünya Savaşı Öncesi Türk İngiliz İlişkileri

1938-1939, Ankara, 2004, s.111.

B. II. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA TÜRKİYE’DE İNŞA VE YURT