• Sonuç bulunamadı

İç Denetim ve Koordinasyon Kurulu

B. KAMU MALİ YÖNETİMİ VE KONTROL KANUNU VE İÇ DENETİM SİSTEMİ

2. İç Denetim ve Koordinasyon Kurulu

İç denetim Koordinasyon Kuruluyla ilgili düzenlemeler 5018 sayılı Kanunun 66 ve 67. maddelerinde yer almaktadır. Bu maddelerde söz konusu Kurulun Maliye Bakanlığı’na bağlı olacağı belirtilmektedir. Ayrıca kurul üyelerinin nitelikleri, atanma şekilleri ve toplantı ücreti gibi konularda düzenlemeler yapılmakta ve uygulama yönetmeliğinin çıkarılacağı belirtilmektedir.

Avrupa Birliği ile başlayan müzakereler çerçevesinde 32. fasıl olarak bilinen

“Mali Kontrol” başlığı altında iç denetime ilişkin merkezi uyumlaştırma biriminin oluşturulması hususu da yer almaktadır. Avrupa’nın AB üyeliğine giren ve girecek olan

183http://www.bumko.gov.tr/DENETIM/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EF0 9D1B62E5467735C

pek çok ülkesinde iç denetim faaliyetlerini uyumlaştırmak üzere birimler oluşturulduğu görülmektedir. Örneğin, Bulgaristan’da Maliye Bakanlığı bünyesinde faaliyetlerini bağımsız olarak yürüten merkezi bir “Kamu İç Mali Kontrol Ajansı”, Macaristan’da Maliye Bakanlığı bünyesinde bir Kamu İç Mali Kontrol Geliştirme Dairesi, Litvanya’da Maliye Bakanlığı’na bağlı bir Mali Kontrol Metodoloji Dairesi, Malta’da Başbakanlığa karşı sorumlu olan bağımsız bir “İç Denetim ve Soruşturmalar Genel Müdürlüğü”, Polonya’da Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak bir Mali Kontrol ve İç Denetim Koordinasyon Dairesi, Romanya’da Maliye Bakanlığı’na bağlı bir İç Denetim Merkezi Uyumlaştırma Birimi vb. kurulmuştur. Türkiye’de ise iç denetim alanında daimi bir merkezi uyumlaştırma birimi henüz kurulmamıştır. Ancak bu fonksiyon halihazırda İç Denetim ve Koordinasyon Kurulu tarafından yürütülmektedir. 184

Kurulun yapısı 5018 sayılı Kanunun 66. maddesinde ve İç Denetim Koordinasyon Kurulunun Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikle belirlenmiştir. Buna göre Kurul, Maliye Bakanlığı’na bağlı ve 7 üyeden oluşmaktadır. Üyelerden biri Başbakanın, biri Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakanın, biri Hazine Müsteşarlığı’nın bağlı olduğu Bakanın, biri İçişleri Bakanının, başkanı dâhil üçü Maliye Bakanının önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından atanmaktadır. Üyeliğe atanacak olanların, Kanunun 67. maddesinde belirtilen görevleri yapabilecek niteliklere sahip olması şarttır. Maliye Bakanı tarafından önerilecek adaylardan birinin ekonomi, maliye, muhasebe, işletme alanlarından birinde doktora derecesine sahip öğretim üyeleri arasından olması şartı aranmaktadır. Üyelerin görev süreleri 5 yıl olup, bu sürenin sonunda yeniden atanmaları mümkündür. Kurul, beş yıllık sürenin bitiminden iki ay önce ilgili bakanlıklardan aday bildirilmesini ister. Üyeliklerde herhangi bir sebeple boşalma olursa, Kurul bir ay içinde durumu ilgili bakanlığa bildirir. Boşalan üyelik için ilgili bakanın bir ay içinde yapacağı öneri üzerine Bakanlar Kurulunca atama yapılır.

Kanuna göre Kurul, çalışmaları sırasında, gerekli gördüğü hallerde oy hakkı olmamak kaydıyla teknik yardım almak ve danışmak amacıyla uzman kişileri de toplantılara davet edebilir.

Kanunda hüküm bulunmamasına rağmen, İç Denetim Koordinasyon Kurulu’na sekretarya görevi yapmak üzere Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel

184 Başpınar, a.g.m., s.32.

Müdürlüğünce bir dairenin görevlendirileceği Yönetmelikte hüküm altına alınmıştır. Bu kapsamda, Kurulun sekretarya görevlerini yürütmek üzere Ocak 2004 tarihinde Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’ne bağlı “İç Denetim Merkezi Uyumlaştırma Dairesi” adında bir daire başkanlığı kurulmuştur. Söz konusu daire, bu güne kadar iç denetime ilişkin kaynakları derlemiş, ikincil ve üçüncül düzey mevzuatın oluşturulmasına yönelik çalışmalar yapmış ve yapmaya da devam etmektedir.

Kanunun 67. maddesine göre İDKK’nın görevleri şunlardır:

a) İç denetime ilişkin denetim ve raporlama standartlarını belirlemek, denetim rehberlerini hazırlamak ve geliştirmek

b) Uluslararası uygulamalar ve denetim standartlarıyla uyumlu risk değerlendirme yöntemlerini geliştirmek

c) Kamu idarelerinin denetim birimleri ile işbirliğini sağlamak

d) Yolsuzluk veya usulsüzlüklerin ortadan kaldırılması için gerekli önlemlerin alınması konusunda önerilerde bulunmak

e) Risk içeren alanlarda iç denetçilere program dışı özel denetim yaptırılması için kamu idarelerine önerilerde bulunmak

f) İç denetçilerin eğitim programlarını düzenlemek

g) İç denetçiler ile üst yöneticiler arasında görüş ayrılığı bulunması halinde anlaşmazlığın giderilmesine yardımcı olmak

h) İdarelerin iç denetim raporlarını değerlendirerek sonuçlarını konsolide etmek suretiyle yıllık rapor halinde Maliye Bakanına sunmak ve kamuoyuna açıklamak

i) İşlem hacimleri (ve personel sayıları) dikkate alınmak suretiyle idareler ile ilçe ve belde belediyeleri için iç denetçi atanıp atanmayacağına karar vermek

j) İç denetçilerin atanmasına ilişkin diğer usulleri belirlemek k) İç denetçilerin uyacakları etik kuralları belirlemek

l) Kalite güvence ve geliştirme programını düzenlemek ve iç denetim birimlerini bu kapsamda değerlendirmektir.

Daha öncede belirtildiği üzere İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 10. maddesinin bir numaralı fıkrası uyarınca, Kurul, iç

denetçilerin iç denetim faaliyetlerinde esas alacakları denetim rehberlerinin hazırlanmasına ilişkin usul ve esasları belirleyen denetim rehberlerini hazırlamak, geliştirmek ve güncelleştirmekle görevlendirilmiştir.

İlgili mevzuatla Kurul, Maliye Bakanlığı’na bağlı olarak düzenlenmiştir. Burada önemli olan bağlı, ilgili veya ilişkili kuruluş olmaktan öte, Kurulun özgürce müdahalesiz ve engelsiz çalışabilmesini sağlayacak şekilde örgütlenmesidir. Bunu sağlamak için, idari ve mali özerkliğinin olduğu, kendi bütçesinin bulunduğu yapılanma sağlanmalıdır. Diğer bir alternatif, İç Denetim Koordinasyon Kurulunun Üst Kurul haline getirilmesidir. İdari yapımızda, bu güne kadar bazı üst kurullar kurulmuş, kaçınılmaya çalışılsa da gelecekte yenileri de kurulacaktır. Bunlardan biri de İç Denetim Koordinasyon Üst Kurulu olmalıdır. Tüm kamuda kurulacak iç denetim sistemini uyumlaştıracak birimi, bu açıdan önemsiz görmemek gerekmektedir. Üst kurul olarak teşkilatlanma halinde idari ve mali özerklik yanında, tüzel kişilik de olacak ve bu durum Kurulun gücüne güç katacaktır.

Özetle 5018 sayılı Kanunu, daha önce özel sektörün uyguladığı iç denetim sistemini kamu sektörüne taşımakta ve yukarıda belirtilen düzenlemeleri bünyesinde barındırarak şu ana kadar var olan klasik denetim anlayışımızda köklü değişiklikler getirmektedir. Şüphesiz 5018 sayılı Kanun, Türk kamu idari yapısına yeni bir denetim anlayışı getirmiştir. Geçmişten gelen denetim kültürü yanında, iç denetçilik sisteminin kendine nasıl bir yer edineceği zaman içerisinde görülecektir.

3.İç Denetim Mesleği ve İç Denetçiler

5018 sayılı Kanuna göre, iç denetim, iç denetçiler tarafından yapılacaktır. Kanun gereği kamu idarelerinde doğrudan üst yöneticiye bağlı iç denetim birim başkanlıkları kurulabilir. Bunun için İç Denetim ve Koordinasyon Kurulu’nun uygun görüşünün alınması gerekmektedir. İDKK, kamu idarelerinin yapısı ve personel sayısını dikkate alarak bu duruma karar verecektir.

a. İç Denetçilerin Atanması, Görevleri, Yetkileri ve Sorumlulukları

5018 sayılı Kanunun 65. maddesine istinaden yayımlanan İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeğinde; iç denetçi adaylarının belirlenmesi, eğitimi, eğitimin süresi ve konuları, yapılacak olan sınavlar ve bu sınavlar sonucunda iç denetim sertifikası verilmesine ilişkin hususlar düzenlenmiştir. Yine aynı Kanunun aynı maddesine istinaden yayımlanan bir diğer Yönetmelik İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliktir. Bu Yönetmelik ile iç denetçilerin kamu idareleri itibariyle sayıları, nitelikleri, atanmaları, çalışma usul ve esasları, sertifika verilmesi konuları düzenlenmiştir.

İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeği’nde, iç denetçi adayı belirleme sınavına başvurabileceklerin; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 48 inci maddesinde belirtilen hususların yanı sıra, en az 4 yıl süreli eğitim veren fakülteler ile denkliği Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilen yurt dışındaki fakülte veya yüksekokullardan birini bitirmeleri, yardımcılıklarda ve araştırma görevliliğinde geçen süreler dâhil olmak üzere; kamu idarelerinde denetim elemanı olarak en az 5 yıl veya yarışma sınavıyla alınıp yeterlilik sınavını veren uzman, doktora unvanını almış öğretim elemanı ile yönetici olarak müdür ve daha üst unvanlarda en az 8 yıl çalışmış olmaları gerekmektedir.

Ayrıca son başvuru tarihinden beş yıl öncesine kadar İngilizce, Almanca veya Fransızca dillerinden birisinden Kamu Personeli Yabancı Dil Bilgisi Seviye Tespit Sınavından (KPDS) veya Üniversitelerarası Kurul Yabancı Dil Sınavından (ÜDS) en az 60 puan almaları, son başvuru tarihi itibariyle kırk yaşından büyük olmamaları, sicillerinin uyarma ve kınama cezaları hariç temiz olması, Kurul’un belirlediği etik kurallara uygun bir özgeçmişe sahip olmaları gerekmektedir.

İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik’te de iç denetçi olarak atanacakların özellikleri ayrıca belirtilmiştir. Burada da yukarı da sayılan niteliklerin aynısı sayılmış; fakat yaş ile ilgili bir sınırlama burada getirilmemiş ve Yabancı Dil Sınavından en az 70 puan almak gerektiği belirtilmiştir.

İç denetçilerin sınava başvuru koşulları sayılırken, kamuda tecrübesi olan denetmen, uzman veya akademik kariyer yapan personelden alınması iç denetim

mesleğinin kalitesinde önemli bir artışa sebep olacaktır. Çünkü denetimin en önemli yanı, eksiklikleri, hataları vb. problemleri tecrübeye dayanarak kolayca fark etmek ve bunun çözümüne yönelik tavsiyelerde bulunmaktır. Mevcut denetim sistemimizde denetim elemanları daha çok lisans eğitimi sonrası genç yaştaki kamuda tecrübesi olmayan elemanlardan seçilerek yetiştirilmektedir. Bu yönteminde, genç bir beyni istediği şekilde yetiştirmek gibi pozitif tarafları vardır. Fakat kanaatimizce kamuda çalışan tecrübeli personele imkânlar verilmesi yani kalifiye elemanların tercih edilmesi mesleğin gelişimi açısından önemli bir avantaj olarak gözükmektedir.

İç Denetçi Adayları Belirleme, Eğitim ve Sertifika Yönetmeliği gereği öncelikle, iç denetim eğitimine tabi tutulacak iç denetçi adayları; Kurulca yapılacak veya Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığına, Milli Eğitim Bakanlığı Ölçme ve Değerlendirme Merkezine ya da uygun başka bir kuruma yılda en az bir defa yaptırılacak aday belirleme sınavıyla belirlenir. Yönetmelikte iç denetçi adayı olacakların şartları, sınav konuları, sonuçların değerlendirilmesi hususları ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir.

Kurul tarafından yapılan sınavda başarılı olan adaylar gruplar halinde sertifika eğitimine alınırlar. İç denetçi adayları, iç denetim standartları ve risk yönetimi, denetim yöntemi ve uygulamaları, muhasebe, mevzuat ana başlıklarındaki konularda eğitime tabi tutulurlar.

Eğitim tamamlandıktan sonra iç denetçi adayları, Kurulun belirlediği yer ve tarihte sertifika sınavına tabi tutulurlar. Sertifika sınavı, programın tamamlanmasından itibaren 30 gün içinde yapılır. Eğitim programına mazeretsiz beş günden fazla süreyle katılmayanlar sertifika sınavına kabul edilmezler. Kurulca, sertifika sınavında başarılı olanlara aldıkları puanı da gösteren sertifika verilir.

Bu sertifikayı alan iç denetçiler 5018 sayılı Kanuna göre, bakanlıklar ve bağlı idarelerde üst yöneticinin teklifi üzerine bakan, diğer idarelerde doğrudan üst yönetici tarafından iç denetçi olarak atanırlar.

İç denetçilik görevi, iç denetçinin kendi isteği ile ayrılması, başka bir göreve atanması veya seçilmesi durumlarında sona erer. İç denetçinin iç denetçilik mesleği ile bağdaşmayan hareketlerde bulunulduğunun rapora bağlanması ve bu raporun Kurul

tarafından görüşülerek sertifikanın iptal edilmesi ile de sona erer. Ancak bu son durumda yeniden iç denetçi olamazlar.

İç denetçi, nesnel risk analizine dayanarak kamu idarelerinin yönetim ve kontrol yapılarını, kaynakların verimli, etkin ve ekonomik kullanılıp kullanılmadığını değerlendirir, harcama sonrası yasal uygunluk denetimi yapar, idarenin mali işlemlere ilişkin tasarruflarının plan, program ve politikalara uygunluğunu denetler, iyileştirmelere yönelik önerilerde bulunur, soruşturma açılmasını gerektirecek bir duruma rastladığında denetim birimi (başkanlığı) aracılığıyla üst yöneticiye bilgi verir.

Bu noktada, soruşturma görevlerinin (disiplin soruşturması, ön inceleme, özel soruşturmalar) iç denetçilerce yürütülüp yürütülmeyeceği hususu önem kazanmaktadır.

Bu konuda iki farklı yaklaşım bulunmaktadır: Birinci yaklaşım, iç denetçilerin 5018 Sayılı Kanun öncesi teftiş ve denetim uygulamalarında olduğu gibi soruşturma görevlerini yürütmesi gerektiği yönündedir. Soruşturma görevlerinin üstlenilmemesi halinde, iç denetçilerin idare içindeki konumlarının, denetlenecek kamu personeli üzerindeki güçlerinin zayıflayacağı ve denetimin etkinliğinin bundan zarar göreceği belirtilmektedir.

İkinci yaklaşıma göre ise, iç denetçilerin soruşturma görevlerini yürütmeleri gerek mevzuata gerekse de denetim standartlarına aykırılık teşkil edecektir. Ayrıca, soruşturma yetkisi kullanılarak yapılacak denetimlerin modern denetim yaklaşımının sağlayacağı faydaları ortadan kaldıracağı, denetlenecek personelin denetime gerekli desteği veremeyeceği, korku ve güvensizliğin hakim olduğu böyle bir ilişki sonucunda denetimin beklenen yararları sağlamayacağı ifade edilmektedir.185

İç denetçi, görevlerinin yerine getirilmesiyle ilgili olarak, denetim konusuyla ilgili elektronik ortamdakiler de dahil her türlü bilgi, belge ve dokümanlar ile nakit, kıymetli evrak ve diğer varlıkların ibrazını ve gösterilmesini talep eder. Denetimini yaptığı birim çalışanlarından sözlü ve yazılı bilgi ister ve diğer gerekli yardımları alır.

Denetim faaliyetinin gerektirdiği araç, gereç ve diğer imkânlardan yararlanır. Şayet denetimi engelleyici bir tutum, davranış ve hareketle karşılaşırsa bu durumu üst yöneticinin bilgisine intikal ettirir.

185 Cemil Sabri Midyat, “Kamuda İç Denetim: Tartışmalı Birkaç Husus ve Yapılması Gerekenler (I)”, Mali Hukuk Dergisi, Sayı.132, Kasım-Aralık 2007, s.5.

İç denetçi, görevlerini yerine getirirken, mevzuatta belirlenen denetim standartlarına ve etik kurallara uygun hareket etmek zorundadır. İç denetçinin bu şekilde standartlara ve meslek kurallarına riayet etmesi, meslekte bir uyum oluşmasını da sağlayacaktır. İç denetçi, mesleki bilgi ve becerilerini sürekli olarak geliştirmeyi amaç edinmelidir. İç denetim faaliyetlerinde yetki ve ehliyetini aşan durumlarda ve verilen görevin tarafsız ve bağımsız olarak yapılmasına engel olan durumların bulunması halinde, durumu iç denetim birimine bildirmesi gerekmektedir. Denetim raporlarını hazırlarken kanıtlara dayanmak, değerlendirmelerinde objektif olmak ve denetim esnasında elde ettiği bilgilerin gizliliğini korumak zorundadır.

İç denetçilerin görevleri 5018 sayılı Kanunun 64. maddesinde sayılmış ve iç denetçilere asli görevleri dışında hiçbir görev verilemeyeceği ve yaptırılamayacağı emredici bir şekilde hükme bağlanmıştır. Benzer bir şekilde, İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte de iç denetçilere bu Yönetmelik ve iç denetim birim yönergelerinde belirtilen görevler dışında hiçbir görev verilemeyeceği ve yaptırılamayacağı hükmü yer almıştır. Son olarak, İDKK tarafından yayımlanan Kamu İç Denetim Raporlama Standartlarında da, denetim sırasında tespit edilen usulsüzlük ve yolsuzluklara ilişkin bulguların üst yöneticiye ve yetkili mercilere iletilmesinden ibaret tutulduğu görülmektedir.

Yolsuzluk ve usulsüzlük tespit edildikten ve bunların üst yöneticiye veya duruma göre diğer yetkili mercilere intikal ettirilmesinden sonra iç denetçilerin görevi sona erer. Yolsuzluk veya usulsüzlüğü gerçekleştirenlerin idari veya cezai sorumluluklarının ortaya konulması, bunların fillerinin disiplin hükümleri yönünden analiz edilip suçun belirtilmesi, verilmesi gerekli cezanın önerilmesi yahut suç konusu fiillerin maddi ve manevi yönden tahlillerinin yapılıp soruşturma izni verilip verilmemesi gerektiği konularında görüş beyan edilmesi gibi hususlar iç denetçilerin görevleri kapsamında değildir. Bu görevler, ilgili mevzuatı çerçevesinde idarelerin yöneticileri veya bu konuda özel görev verilmiş teftiş veya denetim elemanları tarafından yapılabilir. Ayrıca burada söz konusu yasal durumun ötesinde Midyat’ın işaret ettiği noktanın da altını çizmek gerekir. İç denetçinin mevzuat ile soruşturma yapma yetkisi kısıtlanmakla birlikte modern iç denetim anlayışındaki danışma rolünün daha öne çıkarılmaya çalışıldığı, denetleme yapan kişinin personel üzerinde bir korku

unsuru değil, personele yardımcı olan, örgütün ve personelin iş ile ilgili problemlerinin çözümünde tecrübe ve bilgilerinden yararlanılan kişi olduğu vurgulanmaktadır.

b. İç Denetçilerin Uyacakları İç Denetim Standartları

İç denetim faaliyetleri, idarelerin yönetim ve kontrol yapıları ile malî işlemlerinin risk yönetimi, yönetim ve kontrol süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek yönünde sistematik, sürekli ve disiplinli bir yaklaşımla ve genel kabul görmüş standartlara uygun olarak gerçekleştirilir.

Türkiye’de Kamu iç denetim standartları, 5018 sayılı Kanunun 67. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından belirlenmiştir. İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 9.

maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca da, iç denetçilerin bu standartlara uymaları zorunlu kabul edilmiştir. Bu kapsamda Niteliksel Standartlar ve Çalışma Standartları olmak üzere iki tür standardın belirlendiği görülmektedir. Standartlar belirlenirken de 1000 ve 2000 ile başlayan numaralandırma sistemi kullanılmak suretiyle oluşturulmuştur. Aşağıda buna ilişkin açıklama yapılacaktır.

Kamu İç Denetim Standartlarının belirlenmesinde, Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’nün “Uluslararası İç Denetim Mesleki Uygulama Standartları” (bkz. ek 1) esas alınmış, bunun yanı sıra diğer uluslararası denetim standartlarından da yararlanılmıştır. Standartlar, iç denetçilerin niteliklerini ve iç denetim faaliyetinde uygulanması gereken süreçleri belirlemektedir.

Standartlar; iç denetimin planlanması, uygulanması ve raporlanması ile iç denetçilerin yetkin, dürüst, tarafsız ve bağımsız bir şekilde görev yapabilmelerine ilişkin hususları düzenlemektedir.

İç denetim birim yöneticileri ve iç denetçilerin bu standart ve kurallara uymaları zorunludur. Standartlarda öngörülmeyen durumlar ise İç Denetçileri Enstitüsü’nün belirlemiş olduğu “Uluslararası İç Denetim Mesleki Uygulama Standartları”nın uygulama önerilerine uyularak hazırlanmıştır.

Standartlar, nitelik standartları ve çalışma standartlarından oluşmaktadır. Nitelik standartları iç denetim birimi ve iç denetçilerin sahip olması gereken özelliklere,

çalışma standartları ise iç denetim faaliyetinin aşamalarına ve sonuçlarının izlenmesine yöneliktir (bu standartlar için bkz. ek 4).

5018 sayılı Kamu Mali Yönetim ve Kontrol Kanunu’nun 67. maddesinin (k) bendinde iç denetçilerin uyacakları etik kuralların İç Denetim Koordinasyon Kurulunca belirleneceği hükme bağlanmıştır. Ayrıca, İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 9. maddesinde iç denetçilerin Kurul tarafından belirlenen denetim standartlarına ve etik kurallara uymakla yükümlü olduğu, bu standart ve kuralların da uluslararası genel kabul görmüş standart ve kurallar dikkate alınarak belirleneceği ifade edilmiştir.

Bu çerçevede, meslek ahlak kuralları, kamu iç denetim uygulamalarında meslek ahlak kültürünün geliştirilmesi amacıyla Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsünün Meslek Ahlak Kuralları esas alınarak (bkz. ek 2) ve diğer uluslararası mesleki kuruluşların metinlerinden de yararlanılarak “Kamu İç Denetçileri Meslek Ahlak Kuralları”

oluşturulmuştur (bu standartlar için bkz. ek 5).

Meslek ahlak kuralları; iç denetim mesleği ve uygulamasıyla ilgili ‘İlkeler’ ile iç denetçilerden beklenen davranış tarzını tanımlayan ‘Davranış Kuralları’ndan oluşmaktadır. Bu meslek ahlak kuralları, iç denetçi tarafından mesleğe girişte okunup imzalanarak iç denetim birimi eliyle üst yöneticiye sunulmaktadır.

Ayrıca yapılan denetimlerin raporlanması aşamasında Kamu iç denetim raporlama standartları, 5018 sayılı Kanunun 67. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca İç Denetim Koordinasyon Kurulu tarafından belirlenmiştir. İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 43. maddesi uyarınca, iç denetim birimleri ve iç denetçilerin raporlamalarında bu standartlara uymaları zorunlu tutulmuştur. İç denetim birimleri, raporlamaya ilişkin hususları bu standartlara uygun olarak kendi iç denetim birim yönergelerinde düzenleyeceklerdir.

Bu tanımlamalarda, bir idari veya mali işlem gerçekleştirildikten sonra onun mevzuata uygunluğunun tespitinden çok, idarenin çalışmalarına değer katmak, uygulama aşamasında ona rehberlik etmek ve bu suretle kaynakların etkili, ekonomik ve verimli kullanımını sağlama hedefi benimsenmiştir. İç denetçiler bunu yaparlarken, idarelerin

yönetim ve kontrol yapılarını, mali işlemlerin risk yönetimini göz önünde bulunduracaklardır.186

c. İç Denetçilerin Tarafsızlık ve Bağımsızlığı

İç denetçiler, iç denetim faaliyetine ilişkin görevlerini yerine getirirken bağımsız olarak hareket ederler. Ayrıca görevlerini yerine getirirken tarafsız olmalıdırlar. İç denetimden veya iç denetçiden bahsederken özellikle vurgulanan husus iç denetçilerin denetim esnasında tam anlamıyla bağımsız ve tarafsız olmalarıdır. İç denetim standartlarından bahsedilirken IIA’nın belirlediği önemli standartlardan birisi de iç denetim faaliyetinin bağımsız olması ve iç denetçinin denetim esnasında tarafsız olmasıdır (bkz. ek 1). İDKK tarafından yayımlanan Kamu denetim standartlarında da aynen bağımsızlık ve tarafsızlık vurgulanmıştır. İç denetim birimi görevlerini yerine getirirken tarafsız ve etkili tavsiyelerde ve mesleki yargılarda bulunmalarını kolaylaştıracak biçimde, denetlenen birimlerden bağımsız olmalıdır.

5018 sayılı Kanunda iç denetim tanımlanırken iç denetimin kurum içerisinde bağımsız nesnel güvence sağlama amacının olduğu belirtilmiştir. Yani iç denetçi kurumun hedeflerini gerçekleştirip gerçekleştirmediğine yönelik yaptığı denetimlerde hem bağımsız şekilde hem de nesnel yani tarafsız bir şekilde davranacaktır.

Yeni bir denetim sistemi olan iç denetim ve iç denetçilik mesleği için mevzuatımızda bazı düzenlemelerde yapılmıştır. İç denetçiler çalışmalarını yaparken

Yeni bir denetim sistemi olan iç denetim ve iç denetçilik mesleği için mevzuatımızda bazı düzenlemelerde yapılmıştır. İç denetçiler çalışmalarını yaparken