• Sonuç bulunamadı

3. Okuryazarlığa ulaşma (İlköğretim Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu, 2005:255)

2.3.4. Değerlendirme

uygun olduğunu göstermektedir (bkz. Ekler: Resim 1-10). Ancak Almanya’da sekiz ilköğretim okulunda yapılan gözlemlerde, öğretmenlerin yaşlarının ileri olduğu, bir başka deyişle mesleklerinin 15-20 yılını ifa ettikleri saptanmıştır. Bu durumda öğretmenlerin başarılarında bir düşüşün olabileceği düşünülebilir, ki bu durum araştırmacı tarafından da gözlenmiştir.

Her iki programda da öğrencilerin birlikte dayanışma içerisinde ya da tek başlarına çalışma etkinlikleri üzerinde durulmuştur. Almanca eğitim programında yer verilen konular daha çok oyun niteliği taşımakta iken, Türkçe programında belirlenen konular insani özellikleri geliştirmeye yöneliktir. Bunun yanı sıra Almanya eğitim programında öğrencileri özendirmek amacıyla çoklu ortam araçlarına yer verilirken, Türkçe eğitim programında buna daha az rastlanılmaktadır. Türkçe eğitim programında daha çok öğrencilerin el becerilerini geliştirmeye yönelik araçlar bu durumu karşılamaktadır.

Almanya eğitim programında bireysel öğrenme farklılıklarına, Türkçe eğitim programına göre daha çok yer verilmiştir. Sınıf mevcutlarının uygun olması da, öğrenme farklılığı olan öğrenciler için küme çalışmalarına ağırlık vermeye uygundur. Her iki programda da temel dil becerilerine büyük önem verilmiş, öğrenciler serbest okuma, konuşma ve yazma konusunda özendirilmiştir. Öğretim materyallerinde buna ilişkin yeterli derecede etkinlik bulunmaktadır.

Almanca kitaplarla birlikte sunulan öğrenme araçlarının (öğretmen kılavuz kitabı, öğrenci alıştırma kitabı, CD, internet üzerinden çalışma olanağı, vb.), Türkçe kitaplarla sunulan olanaklardan daha fazla olduğu söylenebilir.

yanı sıra değerlendirme, uygulanan yöntemlerin etkililiğini anlama ve genel olarak programın ne oranda etkili ve verimli olduğunu belirlemek amacıyla yapılır.

Değerlendirme, uygulanan eğitim programı ve öğretim süreci ile ilgili kararları verebilmek için ihtiyaç duyulan verilerin toplanması ve yorumlanması sürecidir. Eğitim programları uzun süreler uygulanması ve sürekli bir gelişim ve değişim içerisinde olması nedeniyle, değerlendirmenin, sürekli bir süreç olduğu söylenebilir. Değerlendirmenin güvenilir olabilmesi için ölçmenin de güvenilir ve geçerli, sağlam araçlarla ve güvenilir yöntemlerle yapılması gerekir.

Eğitim sürecinde değerlendirme üç aşamada yapılır; girişte, süreçte ve çıkışta.

Öğretim hizmetinin niteliğini artırmak için, her programın giriş koşulları belirlenmeli ve girişte öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyleri dengelenmelidir. “Öğretim esnasında yapılan değerlendirmenin temel amacı, öğrenci amaca doğru ilerlerken, öğretim için gerekli düzeltmeleri yapmak için bilgi toplamaktır” (Doğan, 1997:318). Programa girişte, giriş koşulları belirlenen programın hedeflerine göre çıkışta da son test yapılarak, hedeflere ne düzeyde ulaşıldığı hakkında değerlendirme yapılır.

Yukarıda belirlenen aşamalarda yapılan değerlendirmeler sonucunda programda düzeltmeler yapılır ve programın etkililiği, verimi artırılmaya çalışılır. “Değerlendirme işleminde, ölçme sonucu ile bir ölçüt arasındaki uyuma bakılarak karar verilir.

Değerlendirmede önemli olan, ulaşılan kararın doğruluğudur. Karar, ölçme sonucu ile ölçüt arasındaki uyuma dayandırıldığından, onun doğruluğu karşılaştırılan ölçme sonucu ile ölçütün doğruluğuna bağlıdır” (Özçelik, 1992:222). Eğitim sistemimizde ölçme işlemi son yıllarda daha çok test türü sınama araçlarıyla yapılmaktadır. Ancak ölçme araçları hedef davranışın türüne, niteliğine ve düzeyine göre belirlenmelidir.

Öğrencilerin dil becerileri hakkında bir yorum yapabilmek için test türü sınavlar uygun görülmemektedir.

Eğitim programlarının değerlendirilmesinde son yıllarda değişik modeller geliştirilmiştir. Bu çalışmada sadece programın ögeleri arasındaki uyuma bakılarak kısmen bir değerlendirme yapılmıştır. Aslında eğitim çok yönlü bir süreçtir. Bir dersin eğitim programının hedeflerine ulaşması, yine diğer derslerin programlarının başarılı

olmasına da bağlıdır. Eğitim sürecini etkileyen ögeler, karşılıklı olarak birbirlerini de etkilemektedirler. Örneğin, dil öğretimi ile ilgili derslerde başarısız olan bir öğrencinin, iletişime dayalı diğer alanlardaki derslerde başarılı olması beklenmez.

İlköğretimde ölçme ve değerlendirme, yani başarının ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi aşamasında öğrenenler ve öğretenler için sürekli dönütlerin sağlandığı bir süreçtir. Bu süreç sayesinde öğrenciler, sonraki öğrenmelere yönlendirilebilir, öğrencilerin öğrenme güçlükleri ortaya çıkarılabilir ve sonuç olarak da programın uygulanması hakkında bilgi alınabilir.

İlkokul, öğrenme aşamalarına ve başarı gelişmesine ilişkin düzenli dönütlerle her öğrencinin öğrenmeye hazır bulunuşluğunu ortaya çıkarır. Başarının ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi bireysel öğrenme gelişimini desteklemeli, kendi yeteneklerine olan gayreti ve inancı güçlendirmeli ve aynı zamanda da yeterliklerini geliştirmelidir. Bunun dışında başarının ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi, öğrencilerin öğrenme davranışlarını kararlaştırarak hatalı çevre ve öğrenme stratejilerinin öğrenilmesi bilgilerini veren araçlardır. Başarılar sözlü, yazılı veya uygulamalı biçimde gösterilebilir. Başarının değerlendirilmesi çeşitli şekillerde olabilir;

• Puanlı ve sürekli

• Bireysel ve grupla

• Standartlaştırılmış veya standartlaştırılmamış (Rahmenlehrplan Deutsch für Grundschule, 2004:14).

Başarıyı ortaya çıkarmak ve değerlendirmek, Almanca dersinin devamının planlanmasına ve bireysel öğrenme ile başarı gelişiminin tanınmasına katkıda bulunur.

Öğretmenler böylece farklı bir dersin planlanması ve gerçekleştirilmesi için önemli bilgiler elde eder. Öğrenciler kendi öğrenme süreçlerinin seyri hakkında düzenli dönüt alırlar. Mevcut güncel başarı durumunun ve gelişiminin kavranması ve çözümlemesi sayesinde öğrencilere, hedefe ulaşmak için hangi öğrenme adımlarının bir sonraki aşamada gerekli olduğuna ilişkin dönüt verilir. Böylece onların öğrenme süreçlerini ve

başarılarını nasıl daha iyi hale getirebilecekleri açıklığa kavuşmuş olur. Veliler çocuklarının öğrenme gelişimi hakkında yönlendirme alırlar.

Almanca dersindeki başarının ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesine davranış yeterliklerinin tüm alanları dahil edilir. Bu bağlamda Almanca dersinin tüm görev alanlarındaki sözlü, yazılı ve uygulamalı çabalar göz önüne alınır. İstemler, ölçütler sayesinde açık ve anlaşılır hale getirilir. Bu ölçütler öğrencilere tanıtılır, çünkü öğrenciler derste bu ölçütlerle aydınlanır ve olabildiğince ortak olarak bunlarla üretken olurlar. Öğrenme süreçlerini kavrayabilmek, çözümleme yapabilmek ve yönlendirebilmek için öğrenme başlangıç durumlarının ortaya çıkarılması gerekir.

Sadece ön bilgiler değil, ayrıca ilgiler ve güdüleme de bu bağlamda sayılır. Bir öğrenme sürecinin ortaya çıkarılmasına, planlama, gözden geçirme, düzeltme ya da sunma gibi sonuç için önemli ara adımlar katılır.

Başarının ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi için Almanca dersinin tüm görev alanlarındaki öğrenme süreçleri, öğretmenler tarafından sistematik olarak belgelendirilmelidir. Örneğin, öğretmenlerin günlükleri biçiminde olan öğrencilere ait bu tür öğrenme gelişim dosyaları, öğrencilerin kendi öğrenme adımları hakkındaki bireysel dönütleriyle birleştirilir. Bilgilendirme görüşmelerinde öğrenciler, öğrenme ve başarı durumları hakkındaki dönütlerle yapıcı olarak ilgilenme ve öğrenmeleri için gerekli sorumluluğu geliştirmeyi öğrenirler. Katılım ve birlikte etkileme sayesinde öğrenciler kendilerini değerlendirme yeteneklerini geliştirirler. Onlar bunun için günlük, yazma denemeleri, okuma pasaportu, ürün seçki dosyası, ölçüt listesi, öğrenme günlüğü, öğrenme örümceği ve öğrenme tekerleği gibi olanakları kullanırlar. Bu bağlamda öğrenciler, öğrenme durumlarından kendi başlarına emin olmayı, onu belgelemeyi ve başkalarıyla bu konuda değişiklik yapmayı öğrenirler.

Sözel başarının ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi için, değişik durumlarda konuşma, konuşma katkılarının hazırlanması, ağırlık noktası kağıdı, konuşma durumlarının planlanması, sahnelemeye katılım, tekli ve çoklu tartışmalar ve sunu biçimlerinden yararlanılır.

Okuma çabaları, metnin oluşturulmasının yanı sıra, esas okuma becerilerini de kapsar. Metin içreği ve etkisi hakkındaki bağlantı/iletişim önemli bir okuma çabasıdır.

Aynı şekilde tıpkı içerik ve okuma başarılarının kavranmasında olduğu gibi, okuma çabalarına günlük, okuma el kitapları, sunu dosyaları, öğrenci gazeteleri, bilgisayar gibi olgu ve ürünlere bağlı metinler ve medya araçlarının kullanım biçimi, dahil edilmektedir.

Yazma başarılarının ortaya çıkarılması ve değerlendirilmesi sadece sonuçta odaklanmamıştır, bilakis tüm yazma süreciyle ilgilidir. Bu bağlamda öğrenciler kendi yazma ilgilerini değerlendirirler, yazma sorunları hakkında konuşurlar, metinleri planlarlar, yazarlar, gözden geçirme yardımlarını kullanırlar, düzeltmeleri yaparlar ve kendi metinlerini sunarlar. Doğru yazma çabalarının değerlendirilmesinde öğretmenler sayesinde yazma biçimlerinin ortaya çıkarılması ve yazma gelişiminin değerlendirilmesine gereksinim vardır. Doğru yazma stratejileri, çalışma teknikleri ve kontroller aynı şekilde başarı ortaya çıkarmanın ve değerlendirmenin ana unsurlarıdır.

Metinleri başkalarıyla müzakere etme ve bunları sunma becerileri de göz önüne alınır.

“Dil ve Dil Kullanımını Araştırma” görev alanında, öğrencilerin dil sistemini incelemeyi ne kadar kazandıkları ve bilgilerini kullandıkları ve uyguladıkları ortaya çıkarılabilir ve değerlendirilebilir.

Bütün bunlardan her okul için, öğrenme durumu ve gelişimine ilişkin verilerin uygun bir şekilde derlenmesi için ölçüt ve biçimleri saptamak gibi bir durum ortaya çıkmaktadır. Bireysel başarının ortaya çıkarılma ve değerlendirilme biçimlerinin yanı sıra standartlaştırılmış öğrenme kontrol biçimleri de bağlantılı olarak kararlaştırılır. Okul içi saptamalar, bölgesel ve bölgeler ötesi ortam ve ölçüt oluşturma göz önünde bulundurularak yapılır ve bölgenin özel hukukuna dayandırılır (Rahmenlehrplan Deutsch für Grundschule, 2004: 46).

Türkçe Öğretim Programı’na göre, ölçme ve değerlendirme öğrenme-öğretme sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır ve bu süreçte öğretmenler, öğrencilerin gelişim sürecini, öğrenme ve dil gelişim düzeylerini belirlemeli ve bu konularda öğrencileri

bilgilendirmelidirler. Programın, öğrencilerin ne bilmediklerini değil, ne bildiklerini ölçmeyi hedeflediği vurgulanmaktadır.

Türkçe Öğretim Programı'nda bilgi ve becerilerin değerlendirilmesinde çoktan seçmeli, boşluk doldurma, eşleştirmeli, kısa cevaplı, açık uçlu sorulardan oluşan testlerin kullanılmasının yanında, süreci değerlendirmeye yönelik olarak gözlem ölçekleri, görüşmeler, kendini değerlendirme ölçekleri, öğrenci ürün dosyaları vb. araç ve yöntemler kullanılmaktadır. Programda değişik etkinlikler için örnek ölçekler yer almaktadır ancak öğretmenler, öğrencilerinin ve çevrenin şartlarına uygun olarak ölçekleri geliştirebilir veya değiştirebilirler.

Önceki programlardan farklı olarak yeni Türkçe eğitim programda dikkati çeken unsur, ölçme ve değerlendirme işini öğretmenlerin yanısıra öğrencilerin de yapması ve değerlendirme kapsamına sürecin de alınmasıdır. Bunun için de yine örnek değerlendirme ölçekleri hazırlanmıştır. Programa uygun olarak hazırlanan Öğretmen Kılavuz Kitabında hazırlanmış olan değerlendirme ölçekleri ve alıştırma kitaplarında konuların sonundaki değerlendirme ölçekleri buna örnek olarak verilebilir.