• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM : ANADİLİ ÖĞRETİMİ VE EĞİTİM PROGRAMLARI PROGRAMLARI

2.2. EĞİTİM PROGRAMLARI

2.2.2. Almanca Eğitim Programı

okul türüdür. Rheinland/Pfalz Eyaleti’nde 1996/97 öğretim yılından itibaren deneme mahiyetinde başlatılan uygulama hızla yaygınlaştırılmıştır. Mezunları

“Fachhochschulreife- Meslek Yüksekokulu Diploması” belgesini almaya hak kazanabilir.

ƒ Sonderschule (Engelliler Okulu), bedensel ve zihinsel engeli olan çocukların durumlarına uygun eğitimin verildiği bir okul türüdür (Tatsachen über Deutschland: 426-444; http://www.hrk..de, http://www.daad.de,

"http://www.tcberlinea.de/bilgiler/, http://www.tcberlinea.de/bilgiler/).

Bu okulların dışında kalanlar, ortaöğretim ikinci kademesi, yükseköğretim ve mesleki okulları kapsamaktadır. Söz konusu okullar araştırma kapsamının dışında tutulduğu için, bu okullar hakkında bilgi verme gereği duyulmamıştır.

3. Temel eğitim için belirlenen hedef davranışlar (die Normen), 4. İçerik,

5. Değerlendirme

İkinci bölümde, Almanca dersinin diğer alanlar ve derslerle ilişkileri açıklanarak, anadili öğretiminde diğer alanların katkıları vurgulanmıştır.

Hedef davranışlar (die Normen) başlığı altında ele alınan üçüncü bölümde, dördüncü ve altıncı sınıf sonunda öğrencilere kazandırılmış olması gereken hedef davranışlar ayrıntılı olarak yer almaktadır.

Eğitim durumu ya da öğretme-öğrenme durumu olarak da adlandırılabilecek dördüncü bölümde, hedefler doğrultusunda dersin nasıl şekillendirilebileceği, oluşturulabileceği hakkındaki temel anlayışlar yer almaktadır.

İçerik bölümünde, dil öğretimindeki öğrenme alanları ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Daha sonra öğretim dönemine göre hedef davranışlar ve onlara karşılık gelen içerik tablolaştırılmıştır.

Başarının ortaya çıkarılmasına ve değerlendirilmesine ilişkin son bölümde de, ölçme ve değerlendirme anlayışı ve ölçütleri yer almaktadır.

İlkokul ya da temel eğitim, “hazırbulunuşluk ve öğrenim olanakları açısından karışık grupların oluşturduğu öğrenim ve yaşam mekanları” (Rahmenplan Grundschule Deutsch) olarak görülmektedir. Programda temel eğitimin (ilköğretimin) görevi,

‘öğrencilerin kendi bireysel gelişimlerini desteklemek ve onların toplumsal yaşama etkin katılımını sağlamak’ şeklinde yer almıştır. İlköğretimde öğrenciler etkin roller sayesinde demokratik davranışları öğrenir, yani ders ve okul yaşamında beraber düzenlemeyi, belirlemeyi, sorumluluk almayı öğrenirler. Temel eğitimin ikinci aşamasında geliştirilmeye devam edilecek olan sistematik öğrenme ile temel bilgi, beceri ve yeteneklerin kazanılmasını sağlamak ilköğretimin görevleri arasındadır.

Programda yer aldığı şekliyle ilkokulun üç görevi bulunmaktadır:

ƒ Uyum yeteneği ve yaşam boyu öğrenme,

ƒ Birlikte karar verme ve katılım yeteneği

Çocuğa çeşitli yaşam durumlarının üstesinden gelme ve onları biçimlendirmeyi hedefleyen temel eğitim programının amaçlarına, söz konusu görevleri yerine getirebilmek için programda aşağıdaki hedeflerin olması gerektiği vurgulanmıştır:

ƒ İnsanların bir arada yaşamasına ilişkin temel sorunların sorgulanması ve değer yargılarının oluşumu,

ƒ Bilgi kazanımlarının öz düzenlenmesi,

ƒ Tek başına ve birlikte karar verme ve dayanışmayı temel alan davranış yeteneği,

ƒ Ölçünlü dile sözlü ve yazılı olarak egemen olma,

ƒ Metinlerle çalışma, okuma yeteneği ve okuma stratejilerinin kazanılması,

ƒ Yabancı dili kullanım yetisi,

ƒ Dünyanın matematiksel, doğa ve toplum bilimler içerisinde yorumlanmasına giriş,

ƒ Psikomotor becerilerin gelişimi ve zenginleştirilmesi,

ƒ Estetik özellik taşıyan anlatım ve oluşumların ayrımına varma,

ƒ Araçların yansıtıcı ve üretken kullanımı ve araç katkılarının donanımı, oluşumu.

Özellikle Berlin eyaletinde ve Almanya’nın genelindeki altı yıllık ilköğretimde 5.

ve 6. yıllar, mesleki öğrenmenin ayrımına ve ileriki eğitimde yönlendirmeye katkı sağlar. Her iki dönem doğa ve toplum bilim derslerinin başlamasıyla belirginlik kazanır.

Bu derslerde birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadar kazanılan yetiler tanınır ve geliştirilir.

5. ve 6. sınıflardaki mesleki ders daha çok mesleki alanların sistematiğine yönlendirilerek ikinci kademe okullarındaki öğrenmeye hazırlar. Dersteki farklı önlemler ile farklı eğilim ve güç gerektiren arzlar yeteneklerin gelişmesine ve farklı hazır bulunuşluk düzeylerinin dengelenmesine katkıda bulunur. İlkokul ve devamındaki okullar arasındaki işbirliği öğrencilere geçişi kolaylaştırır.

İlkokulun görevleri öğrencinin bütünsel olarak kişiliğinin gelişiminden yola çıkılarak belirlenir. Böyle bir eğitim anlayışı yetilerin gelişimini ön plana alır. Öğretim planları davranış yetisinin gelişimine yönelik öğrenim yaklaşımını izler. Bireysel kişilik gelişimi, toplumun bireyden beklentileri, mesleki eğitimin amaçları ve içeriği birbirleriyle ilişkilendirilmelidir. Böylelikle ders içeriklerine, yöntemlerine ve öğrenci edimlerinin ortaya çıkarılmasına ve değerlendirilmesine hep birlikte geniş bir açıdan bakabilme olanağı sağlanır.

Öğrenciler, yetileri sadece okul yaşamında değil okul dışında da kazanırlar.

Öğrencilerin ilgilerini, deneyimlerini ve yaşantılarını ders içerikleri olarak kabul etmek faydalı bir yaklaşımdır. Her durumda öğrenme, içerik, belirli bağlamlar ve durumlarla yakın ilişki içindedir. Bu nedenle yetilerin okulda kazanılması için: her alan kendi özel katkısını yapmak durumundadır.

Öğrenciler tarafından geliştirilen yetiler, ilkokulun çeşitli derslerinin öğretim planlarında farklı farklı, mesleğe uygun olarak tanımlanmalıdır. Bu yetilerin birbirine bağlı etkisi öğrencilerde ilkokul sonunda beklenen davranışların gelişmesini sağlar.

Aşağıda bu yetiler sistematik nedenlerden dolayı arka arkaya sıralanmıştır:

Mesleki yetilerini öğrenciler içerik, ödev ve sorunlarla uğraşarak geliştirirler.

Bilgiler, deneyimler ve beceriler sistematik olarak yapılandırılır ve çok yönlü davranış örüntüleriyle geliştirilir.

Öğrenciler gittikçe içerikleri daha fazla anlamaya başlar ve değişik bilgi alanlarındaki düzenleme ya da yapıların ayrımına varırlar. Bu süreçte bilgileri çözümlemeyi ve ikinci derecede önemli konuların içinden önemlilerini ayırt etmeyi öğrenirler. Öğrenciler olayları ve olguları mesleki kavramlarla tanımlar ve onları diğer ilişkilerde temele alır ve bağlantılar kurarlar. Bunların içinde onların soru sormaları, çözüm önerileri bulmaları, olaylara eleştiriler yapma ve aktarma vardır.

Yöntem yetisi, meslekle ilgili ve meslek ötesi öğrenme stratejilerini, işlem biçimlerini ve çalışma tekniklerini kullanmayı öğrenmeyi kapsar. Öğrenciler bağlantıları ortaya çıkarmayı ve bağlantılar oluşturmayı öğrenirler. Onlar zamanla değişik araç

gereçlerle çalışabilir, medyadan kendileri haber çıkarabilir, toplayabilir, konuyu uygun bir biçimde hazırlayabilir ve düzenleyebilir. Bunu yaparken öğrenme stratejilerine başvurur ve mesleğe özgü çalışma biçimlerini amaç doğrultusunda uygularlar.

Öğrencilerin kendileri varsayımlar oluşturabilir ve deneyebilirler, savları anlayabilir, anlatabilir ve muhakeme edebilirler. Öğrenciler zamanı ayarlamayı ve böylece planlı ve amaca yönelik çalışmayı öğrenirler. Onlar öğrenme stratejilerinden tüm öğrenmenin temeli olarak faydalanırlar.

Toplumsal yeti, değişik toplumsal durumlarda, kendisi ve başkalarıyla uyum içinde amaçları izlemek için her bireyin yeteneğinde görülür. Öğrenciler gittikçe kendilerini başkalarının yerine koyabilir, kanıtları anlayabilir ve çatışmaları çözebilirler.

Öğrenciler kurallar koyabilir, onlara uyabilir ve tüm olaylar için sorumluluk taşıyabilirler.

Bireysel yeti, özgüven ve kendi değerine inanma, gelişen duygusal bağımsızlık ve kendi gücüne özgüven üzerine kurulur. Öğrenciler zaman içerisinde kendi güçlerine ve zayıflıklarını tanıyabilir, kendi başarılarını algılayabilir ve bunun zevkine varabilirler, ancak başarısızlıklarına katlanabilir ve korkularıyla başa çıkabilirler. Sürekli bakış açılarını değiştirmeyi, gençlik ve yaşlılık durumlarına, güçlerine ve zayıflıklarına göre davranmayı başarırlar. Öğrenciler kendi başlarına çalışırlar, kendi davranışlarını planlar ve kararlar verirler, onları betimlerler ve sorumluluklarını taşırlar ve kendi sağlıkları için sorumluluk üstlenirler.

Almanya eğitim sisteminin şekillenmesinde Kültür Bakanları Toplantıları önemli rol oynamaktadır. Kültür Bakanlığı Konferansının eğitim ölçütleri genel eğitim amaçlarına dayanır. Bu amaçlarda okula yönelik istekler belirtilmiştir. Öğrencilerin belli bir yaşa kadar hangi yeterlikleri kazanmaları gerektiği saptanır. Öğretim programlarında ölçütler, öğrencilerin ilköğretim sonuna kadar derslerde hangi yeterliklerini geliştirmek zorunda olduklarını betimler. Öğrenciler ilköğretim derslerindeki merkezi amaçlarda birleşirler. İki yıllık sınıflar için mesleğe ilişkin ölçütlerin somut bir biçimde belirtildiği istemler açıklanır. Böylece ölçütler ilköğretimde eğitsel çalışma için amaçların bütününden bir ana çekirdek oluşturur.

Davranış ölçütleri (die Normen: Normlar) öğretmenlerin profesyonel davranışları için ortak konu çerçevesini saptar ve dersin gerekleri ile içeriğine ilişkin planlama güvenliğini özendirir. Normlar, somut ders çalışması, velilerin yasal bilgilendirilmesi ve okulların ve okul sistemlerinin iç ve dış değerlendirilmesi için bilgi ve saydamlık içerir.

Böylece nitelik gelişimi ve güvenliği için önemli bir araç sunar.

İlköğretimin çok yönlü görevleri çerçevesinde Almanca dersi merkezi bir konumdadır. Almanca, tüm eğitim ve ders etkinlikleri için dilin özel işlevleri bağlamında haklı olarak yerini almaktadır, çünkü dilin kazanımı ve geliştirilmesi hemen hemen tüm öğrenim süreçlerini ve ders alanlarını ilgilendirmektedir ve ortaöğretim döneminde de devam eder.

Almanca dersinin görevleri tüm öğrenim alanları ve disiplinler tarafından kabul edilmeli ve tamamlanmalıdır; her disiplin dil eğitiminin heyecanını duyar. Hayat bilgisi ve Almanca dersi arasında, özellikle sıkı değişken bir ilişki bulunmaktadır. Bağımsız mesleki bir ders olarak Almanca dersi, alana özgü öğrenme ilişkileri gerektirdiği durumlarda ancak yürütülür.

Öğretim programında belirtildiği şekliyle, çocuklar okula geldiklerinde, hali hazırda günlük dilin sözel kullanımını öğrenmiş olarak gelirler, kısmen yazılı dille deneyimleri olmuştur, çeşitli – aynı zamanda da çok dilli- dil deneyimleri edinmişlerdir.

Öğrencilerin bireysel mevcut dilsel yeteneklerinden hareket edilerek dil gelişimleri özendirilir ve dil öğrenmenin sürekliliği sağlanır.

Böylece okul ve yaşam boyu öğrenmenin temelleri birlikte atılmış olur.

İlköğretimin tüm alanlarında dil merkezi bir öğrenme aracıdır. Duyuşsal, sosyal ve bilişsel bağlantılar dil üzerinden –sözlü veya yazılı- ortaya konur, ki bu anlamda metinlerin anlaşılması merkezi bir anlam kazanır.

Almanca dersinde öğrenciler,

• okumayı, yazmayı ve bunlardan yararlanmayı,

• duruma uygun ve isabetli anlaşmayı,

• dilin yaratıcı olanaklarını kullanmayı,

• dili ve dil kullanımını yansıtmayı,

• dili kendi kültürel, kültürler arası ve estetik işlevleri içinde anlamayı öğrenir.

Almanca dersi aşağıdaki dört öğrenme alanında bütünleşir:

• Yazma ve dinleme,

• Okumak – metin ve araçlarla çalışmak,

• Yazmak – metin oluşturmak / doğru yazmak,

• Dili ve dil kullanımını araştırmak.

Dilsel becerilerin geliştirilmesinde yazı dili ediniminin ayrı bir önemi vardır.

Yazı dilini her öğrencinin güvenli olarak öğrenebilmesi için öğrenme ortamları hazırlanmıştır. Dilsel becerilerin geliştirilmesi için, dil yetisi, yöntem yetisi, sosyal yeti ve bireysel yeti sıkı bir ilişki içinde geliştirilmelidir.

Öğrenciler temel eğitimin sonunda, anlaşılır ve konu bağlamında sözlü ve yazılı ifadeler kullanabilir, diğer insanların dilsel ifadelerini tartışabilirler. Onlar iletişim şartlarını tanır ve dikkate alırlar. Dil davranışlarının etkilerini ölçütler aracılığıyla yansıtırlar. Değişik dilsel oluşum araçlarını tanır ve onları duruma uygun kullanır.

Konuşmada, okumada, yazmada ve dinlemede içerikleri anlarlar ve önemli düşünceler ve bağlantılar oluştururlar. Kendileri metin yazarlar, onları takdim ederler ve burada çok yönlü metin biçimlerinden yararlanırlar. Metin türlerini birbirinden ayırırlar. Dil ve doğru yazma kurallarını tanır ve onlara uyarlar ve dilin oluşumu ve yapısı hakkındaki bilgilere sahiptirler. Mesleki terimleri anlarlar ve onları dil betimlemelerinde ve araştırmalarında kullanırlar.