• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM : ANADİLİ ÖĞRETİMİ VE EĞİTİM PROGRAMLARI PROGRAMLARI

2.2. EĞİTİM PROGRAMLARI

2.2.3. Türkçe Eğitim Programı

vurgulamaktadır. Demirel’e göre, 1981 programındaki sınıflamanın bu temel görüşe dayandırılmamış olması bir eksiklik olarak ortaya çıkmaktadır.

Bugüne kadar anadili eğitim programları hakkında yapılan araştırmalarda anadili eğitimi uzmanlarının eleştirilerinden çok program geliştirme uzmanlarının eleştirilerine rastlanmaktadır. Erişen (1983), 1981 Türkçe Programının, önceki çalışmalara göre, içeriğindeki konular, hedefler, değerlendirme durumları ve öğretim ilke ve yöntemleri ile ilgili bilgiler bulundurmasını, çağdaş program geliştirme araştırmalarından biri olarak kabul ederken, Özdemir (1983), aynı ögeler açısından eğitim programlarının çağdaş olduğunu vurgulamaktadır.

Yapılan çoğu programların ağırlıklı olarak uygulamasında sorun yaşandığına ilişkin görüşlerden -Kantemir (1976), Tekin (1980), Sever (1985) - programların uygulayıcılara yeterince tanıtılmadığı, öğretmenlere gerekli hizmet içi eğitimin verilmediği sonucu çıkarılabilir. Ancak bu bağlamda programların uygulama güçlüklerinin bulunduğu veya ülke şartlarına uymadığı da düşünülebilir.

1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu 14.06.1973 tarihinde kabul edilmiş ve 24.06.1973 yılında yürürlüğe girmiştir. Bu kanunun ikinci ve üçüncü maddeleri Milli Eğitimin genel ve özel amaçlarıyla ilgilidir ve bu amaçlar kanunda aşağıdaki gibi ifadesini bulmaktadır (Türkçe Dersi İlköğretim Programı ve Kılavuzu: 2005:9):

I - Genel amaçlar:

Madde 2 - Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk Milletinin bütün fertlerini, 1. (Değişik: 16/6/1983 - 2842/1 md.) Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk Milletinin millî, ahlaki, insani, manevi ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;

Beden, zihin, ahlak, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya

görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;

İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

öylece bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk Milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

II - Özel amaçlar:

Madde 3 - Türk eğitim ve öğretim sistemi, bu genel amaçları gerçekleştirecek şekilde düzenlenir ve çeşitli derece ve türdeki eğitim kurumlarının özel amaçları, genel amaçlara ve aşağıda sıralanan temel ilkelere uygun olarak belirlenir.

14-16 Kasım 2005 tarihinde Erciyes Üniversitesi’nde yapılan “Yeni İlköğretim Programlarını Değerlendirme Sempozyumu”’nda Bakanlık yetkilileri ve program komisyonunda görev alan öğretim üyeleri tarafından, 2005-2006 öğretim yılında yurt genelinde uygulamaya konan ilköğretimin birinci kademesine ait programın geliştirme sürecinde katılımcı bir yaklaşım izlendiği ve eğitimle ilgili tarafların katkılarını almaya özen gösterildiği, program geliştirme sürecine, 38 sivil toplum kuruluşu, 8 üniversiteden akademisyenler, 26304 öğrenci, 9192 veli, 2259 öğretmen ve 697 müfettişin katkı sağladığı ifade edilmiştir (Eğitimde Yansımalar 2005). MEB yetkilileri aynı sempozyumda, son hazırlanan Türkçe öğretim programının 2004-2005 öğretim yılında pilot bölgelerde uygulandığını ve bir sonraki öğretim yılında da eksiklerinin giderilerek yurt çapında uygulamaya konduğunu belirtmişlerdir.

İlköğretim Türkçe Programı üç ana bölümden oluşmaktadır: Giriş, Kazanımlar ve Program Kılavuzu. Yeni programın birinci bölümünde, yapılandırıcı yaklaşımın merkeze alındığı, çoklu zeka ve öğrenci merkezli öğrenme gibi çeşitli eğitim yaklaşımlarından da yararlanılarak hazırlandığı ifade edilmiştir. Bu bölümde ayrıca programın amaçları ve bireylerde bulunması gereken nitelikler üzerinde durulmuştur.

Programın ikinci bölümünde, dil öğretimindeki öğrenme alanlarına yer verilmiştir. Literatürde bilinen öğrenme alanlarının (dinleme, konuşma, okuma ve yazma) yanı sıra görsel okuma ve görsel sunu olarak adlandırılan yeni bir öğrenme alanına ait kazanımlar, etkinlik örnekleri ve açıklamalar bu bölümde yer almaktadır.

Üçüncü bölümde, programın uygulayıcılarına rehberlik etmesi düşünülen program kılavuzu yer almaktadır. Program kılavuzunda öğretme öğrenme süreçlerine, kazanımların bu sürece dağılımlarına, metin seçimine ve öğretme yöntem ve tekniklerine yer verilmiştir.

Bilimsel yöntem ve aşamalar izlenerek hazırlanan, çok sayıda akademisyen, uzman, müfettiş, yönetici, öğretmen, veli ve öğrencilerin görüşleri alınarak geliştirildiği ileri sürülen Türkçe Öğretim Programı’nın özellikleri şu şekilde sıralanmaktadır (İlköğretim Türkçe Öğretim Programı ve Kılavuzu, 2004: 15):

Türkçe Öğretim Programı’nda;

• Bilgi ezberlemeye değil, bilgi üretmeye dayalı çağdaş eğitim yaklaşım ve modelleri temel alınmıştır. Bunlar; yapılandırıcı yaklaşım, çoklu zekâ yaklaşımı, öğrenci merkezli öğrenme, bireysel farklılıklara duyarlı eğitim olarak sıralanabilir.

• Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim, problem çözme, araştırma, bilgi teknolojilerini kullanma, girişimcilik, karar verme, metinler arası okuma, kişisel ve sosyal değerlere önem verme gibi temel becerilere yer verilmiştir.

• Eğitim alanındaki son bilimsel gelişmeler ve yaklaşımlar çerçevesinde, öğrencinin zihinsel becerilerini geliştirmesine ve etkili kullanmasına önem verilmiştir. Bu amaçla, metinler arası düşünme, anlama, sıralama, sınıflama, sorgulama, ilişki kurma, eleştirme, çözümleme-bireşim yapma ve değerlendirme gibi zihinsel beceriler ön plana çıkarılmıştır.

• Öğrenme alanları günümüz dil eğitim anlayışının ve dil becerilerinin gereği olarak; dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunu başlıkları altında ele alınmıştır. Programda görsel okuma ve görsel sunu ayrı bir öğrenme alanı olarak ele alınmıştır.

• Dilbilgisi ayrı bir öğrenme alanı olarak ele alınmamış; diğer öğrenme alanları içinde verilmiştir.

• Kazanımların belirlenmesinde; öğrencilerin yaş, düzey, dil ve zihin gelişimleri göz önünde bulundurulmuştur.

• Yapılandırıcı yaklaşıma göre Türkçe öğretiminde, öğrenme-öğretme sürecinin aşamaları açıklanmış programdaki bütün kazanımların bu sürece dağılımı örnek olarak gösterilmiştir.

• Tematik yaklaşımın bir gereği olarak öğrenme öğretme sürecinde ele alınacak zorunlu ve seçmeli konular ayrıntılı olarak verilmiştir.

• Öğrenme öğretme sürecinde yapılacak çalışmaları göstermek amacıyla, her sınıf düzeyine uygun metin işleme ve etkinlik örnekleri verilmiştir. Bu süreçte dinleme, okuma, konuşma, yazma ve görsel okuma ve görsel sunu etkinlikleri ayrı ele alınmıştır.

• Anlama becerilerinin geliştirilmesi amacıyla; sıralama, sınıflama, eleştirme, tahmin etme, ilişki kurma, özetleme, çözümleme-bireşim yapma ve değerlendirme gibi etkinlikler verilmiş; ayrıca metin içi, metin dışı ve metinler arası okuma yoluyla anlam kurmaya özen gösterilmiştir.

• İlk okuma-yazma öğretimi, dinleme ve konuşma alanlarından kopuk, sadece okuma ve yazma becerilerini geliştirme süreci olarak düşünülmediğinden, programda diğer alanlardan ayrı olarak ele alınmamıştır. Bu nedenle bütün öğrenme alanlarıyla iç içe, özellikle dinleme ve konuşma alanlarıyla da bütünleştirilerek verilmiştir.

• İlk okuma-yazma öğretiminde “Ses Temelli Tümce Yöntemi” benimsenmiştir.

• Yazı öğretiminde ise birinci sınıftan itibaren bitişik eğik yazıyla başlanması ve bütün yazı çalışmalarının bitişik eğik yazı harfleriyle yapılması gerekli görülmüştür.

• Öğrencilerin bireysel farklılıkları dikkate alınarak her öğrenme alanı için ayrı ayrı belirlenen etkinliklerle öğrencilerin süreç içinde değerlendirilmesi planlanmıştır. Kişisel değerlendirme ölçekleri, öğrenci ürün dosyası, gözlem ölçekleri gibi çeşitli değerlendirme ölçekleri de verilmiştir.

2004-2005 öğretim yılında pilot uygulamasına başlanan Türkçe Dersi Öğretim Programı’nda yapılandırıcı yaklaşım merkeze alınmakla birlikte, çoklu zekâ ve öğrenci merkezli öğrenme gibi çeşitli eğitim yaklaşımlarından da yararlanıldığı bildirilmektedir.

Yapılandırıcı yaklaşıma göre öğrenme sürecinde ön bilgileri harekete geçirme, gelişim düzeyini dikkate alma, etkili iletişim kurma, anlam kurma, uygulama ve değerlendirme önemli kavramlardır. Öğrenci merkezli öğrenmeyi temel alan yapılandırıcı yaklaşım, öğrenme sürecinde öğrenci katılımına ve öğretmen rehberliğine ağırlık vermektedir.

Yapılandırmacılık, öğretimle ilgili bir kuram değil, bilgi ve öğrenme ile ilgili bir kuramdır ve bu kuram, bilgiyi temelden kurmaya dayanır. Başlangıçta öğrenenlerin bilgiyi nasıl öğrendiklerine ilişkin bir kuram olarak gelişmiş ve zaman içinde

(Demirel, 2005:233). Yeni Türkçe öğretim programında belirtildiğine göre, yapılandırıcı yaklaşımda, öğrencinin öğrendiği her bilgi bir sonraki bilginin alt yapısını oluşturur, yani yeni bilgiler önceden yapılandırılmış bilgiler üzerine oturtulur; ikisi arasında anlamyı bağlar kurulur ve bütünleştirilir. Türkçe öğretiminde öğrenme; anlam kurmaktır.

Öğrencilerin dinledikleri ya da okudukları metinlerde etkin bir şekilde anlam aramaları ve bunları yapılandırarak bulduğu anlamı içselleştirerek yeni bir anlam kurmaları beklenmektedir. Anlama sadece parçaların (sözcüklerin, tümcelerin, paragrafların) anlamına ulaşma değil, metnin bütünü ünlümü demektir (İlköğretim Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu, 2004: 152).

Türkçe Dersi Öğretim Programı’nın yapısı genel amaçlar, üst beceriler, öğrenme alanları, kazanımlar, etkinlikler ve açıklamalardan oluşmaktadır.

Türkçe öğretiminin amacı, Türk Mîlli Eğitimi’nin genel amaçları ve temel ilkelerine uygun olarak :

Öğrencilerin ;

1. Dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunu becerilerini geliştirmek,

2. Türkçeyi sevdirmek, doğru ve etkili kullanmalarını sağlamak,

3. Zihinsel gelişimlerine uygun olarak anlama, sıralama, sınıflama, sorgulama, ilişki kurma, eleştirme, tahmin etme, çözümleme-bireşim yapma ve değerlendirme gibi zihinsel becerilerini geliştirmek,

4. Metinler arası düşünme becerilerini geliştirerek söz varlığını zenginleştirmek, 5. Eleştirel ve yaratıcı düşünme, kendini anlatma (ifade etme), iletişim kurma,

işbirliği yapma, problem çözme ve girişimcilik becerilerini geliştirmek,

6. Bilgiyi araştırma, keşfetme, yorumlama ve zihninde yapılandırma becerilerini geliştirmek,

7. Bilgiye ulaşma, bilgiyi kullanma ve üretme becerilerini geliştirmek,

8. Bilgi teknolojilerini kullanarak okuma, metinler arası anlam kurma ve öğrenme becerilerini geliştirmek,

9. Kitle iletişim araçlarıyla verilen mesajları sorgulama becerilerini geliştirmek, 10. Kişisel, sosyal, kültürel, ekonomik ve politik yönlerden gelişmelerini sağlamak, 11. Millî, manevî, ahlâkî, tarihî, kültürel, sosyal ve sanatsal değerlere önem

vermelerini sağlamak; millî duygu ve düşüncelerini güçlendirmek, 12. Yazılı ve sözlü ürünlerle Türk ve dünya kültürünü tanımalarını sağlamak, 13. Okuma sevgisi ve alışkanlığı kazanmalarını sağlamaktır.

Türkçe Öğretim Programı, öğrenciyi merkeze almakta ve bütün etkinliklerde öğrencinin etkin rol almasını gerektirmektedir. Bu nedenle etkinlikler, öğrencinin iletişim kurma, yaratıcılık, iş birliği yapma, sorun çözme, girişimcilik gibi becerilerini geliştirecek şekilde yapılandırılmıştır. Öğrencilerin dil ve zihin becerilerini geliştirme amacıyla her öğrenme alanında ve sınıf düzeyinde etkinlik örnekleri verilmiştir.

Türkçe (1-5) Öğretim Programının içerdiği öğrenme alanları ve kazanımlarla öğrencilere aşağıdaki ortak becerileri geliştirmesi hedeflenmektedir;

• Türkçeyi doğru, etkili ve güzel kullanma,

• Eleştirel düşünme,

• Yaratıcı düşünme,

• İletişim,

• Problem çözme,

• Araştırma,

• Bilgi teknolojilerini kullanma,

• Girişimcilik,

• Karar verme,

• Kişisel ve sosyal değerlendirme.

Programda öğrenme-öğretme süreci, yapılandırıcı yaklaşıma göre uyarlanarak beş aşamaya ayrılmıştır:

1. Ön bilgilerin harekete geçirilmesi 2. Yeni bilgilerin anlaşılması

3. Bilginin yapılandırılması 4. Bilginin uyarlanması 5. Bilginin değerlendirilmesi

Ancak bu yaklaşımın Türkçe dersi için yeterli olduğu şüphelidir, çünkü Türkçe bir bilgi dersi değil, beceri dersidir. Dil öğretim derslerinde, öğrencilere dinleme, konuşma, okuma ve yazma gibi becerilerin kazandırılması hedeflenmiştir. Dil derslerinde, başka disiplinlerdeki bilgiler kullanılarak öğretim yapılmaktadır. Bu bağlamda programın duyuşsal ve devinişsel boyutlarının eksik olduğu söylenebilir.

Türkçe Öğretim Programı; dinleme, konuşma, okuma, yazma, görsel okuma ve görsel sunudan oluşan beş öğrenme alanı üzerine yapılandırılmıştır. Programda, bu öğrenme alanlarının program hazırlık sürecinde hem kendi içerisinde hem de diğer öğrenme alanlarıyla bir bütünlük içerisinde ele alındığı ve ilişkilendirildiği vurgulanmıştır. Bu ilişkilendirmenin amacı öğrencinin dili öğrenme, etkili kullanma ve bilgileri yapılandırma sürecini kolaylaştırmaktır (İlköğretim Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu, 2005:11).

Dil öğretiminde öğrenme alanlarından dinleme, konuşma, okuma ve yazma alanları anlam itibariyle herkes tarafından benzer şekilde algılanmaktadır. Türkçe Öğretim Programı’nda görsel okuma ve görsel sunu ayrı bir öğrenme alanı olarak ilk defa yer almaktadır. Görsel okuma ve görsel sunu programda, şekil, sembol, resim, grafik, tablo, beden dili, doğal ve sosyal olaylar gibi görselleri okuma, anlama ve yorumlama şeklinde yer almaktadır. Ayrıca öğrencilerin duygu, düşünce ve bilgilerini

görseller aracılığıyla başkalarına aktarması da bu alan içinde ele alınmıştır ve görsel sunu şeklinde tanımlanmıştır.

2.3. TÜRKİYE VE ALMANYA EĞİTİM PROGRAMLARININ