• Sonuç bulunamadı

4. BÖLÜM İHÂLE TEORİSİ

4.5 Değerlemeler ve Enformasyon

Satıcı, alıcıların satılmakta olan nesneye atfettikleri, her alıcının ödemeyi arzu ettiği maksimum tutar olan kıymetleri bilemediği için, ihâleler kesin olarak kullanılmak durumundadır. Eğer satıcı bu kıymetleri tam olarak bilseydi, alıcıya sadece en yüksek kıymetten veya alıcının ödemeyi istediği bu kıymetin biraz altından bu nesneyi teklif

173 Milgrom, P. “Auctions and Bidding: A Primer”, The Journal of Economic Perspectives, Cilt: 3, No: 3, Yaz, 1989, s.17–18.

edebilirdi. Hem satıcıların, hem de alıcıların karşılaştığı değerlemeler husûsundaki bu belirsizlik, ihâlelerin tabiatında olan bir özelliktir.174

Bu dört temel ihâle türünün ötesinde pek çok değişik tür de kullanılmaktadır.

Meselâ, bazen satıcı, eğer çok düşük seviyedeyseler tüm fiyat tekliflerini ıskartaya çıkartabilen bir muhammen bedel (reserve price) koymaktadır. Teklif sahiplerine, fiyat tekliflerini sunmaları için sadece sınırlı bir zaman bırakılabilmektedir. Mezat tellalı, teklif sahiplerine katılım hakkı için bir giriş ücreti yükleyebilmektedir. Ödemeler, sadece fiyat tekliflerine değil, fakat ayni zamanda, nesnenin isim hakkını kullanmak gibi, nesnenin gerçek kıymetiyle bağlantılı bazı şeylere bağlı olarak yapılabilmektedir.

Bir İngiliz usûlü ihâlede, mezat tellalı bazen en yüksek mevcût fiyat teklifine minimum kâbul edilebilir bir artırım dilimi belirlemektedir. Satıcı nesneyi bir birim olarak satmak yerine, nesnede satış hisseleri sunabilmektedir.175

4.5.1 Özel Değerleme

Eğer her bir alıcı açık arttırmada kendisi için nesnenin ifade ettiği kıymeti bilirse, bu durum, özel olarak kıymeti bilinen bir durum veya özel değerleme (private values) olarak adlandırılır. Bu durumda îmâ edilen, herhangi bir alıcının, diğer alıcıların atfettiği kıymetleri kesin olarak bilmediği ve diğer alıcıların değerlemeleri hakkındaki bilgisinin, nesnenin belirli bir alıcı için ne kadar kıymetli olacağına teir etmeyeceğidir. Özel değerleme faraziyesi, alıcının satın almak istediği mala atfettiği değerin, verdiği mal veya nakde atfettiği değerden büyük olması durumunda, oldukça akla yatkındır.

Misâl olarak; eğer alıcılar, bir resme, bir pula veya bir mobilyaya, belki onu tamamen bir tüketim malı olarak görerek, sadece ona sahip olmaktan ne kadar fayda hâsıl olacağına binaen farklı kıymetler tayin ederlerse, bu durumda özel değerleme faraziyesi geçerlidir. Diğer taraftan, eğer alıcılar onu bir yatırım malı olarak görerek, nesnenin ikinci el piyasada ne kadar bir fiyattan satılacağına binaen değerlemeler tayin ederlerse, bu durumda özel değerleme faraziyesi iyi bir faraziye değildir.

174 Krishna, a.g.e., s.3.

175 McAfee, - McMillan, a.g.m., s.702–703.

4.5.2 Umumî Değerleme

Pek çok durumda, ihâle anında, fiyat teklif eden kişi kendisi için nesnenin gerçekten ne kadar kıymetli olduğunu bilmemektedir. Teklif sahibi, nesnenin kıymeti hususunda sadece onun doğru kıymetiyle bağlantılı olan benzerlerinden veya bir uzmanın tahmini veya bir testin neticesi gibi, bazı özel olarak bilinen sinyallerden hareketle bir tahmin yapabilir. Hakîkaten diğer alıcılar, meselâ ilâve tahminler ve test neticeleri gibi, belirli bir alıcının bu nesneye atfettiği kıymeti etkileyecek enformasyona sahip olabilmektedir. Bu sebeple ihâle ânında kıymetler bilinmemektedir ve diğer alıcılar için mevcût olan enformasyon tarafından etkilenebilmektedir. Bu tanımlamanın özel bir hâli, değerlemenin açık arttırma anında bilinmese bile, tüm teklif sahipleri için ayni olduğu, pür umumî değerleme (common value) olarak adlandırılan bir durumdur.

Bir umumî değerleme modelinin, en fazla münasip olduğu durum, ihâlesi yapılan nesnenin kıymeti, ihâle ânında bilinemeyen, ancak ihâle kapatıldıktan sonra piyasa fiyatı teşekkül ettiğinde ortaya çıkmaktadır. Orijinal bir misâl, yeraltında bilinmeyen tutarda petrol olan bir toprak sahasının satışıdır. Teklif sahipleri, belki şahsî olarak yönettikleri testlere dayanan farklı tahminlere sahip olabilmektedir, fakat arazinin nihaî kıymeti, petrolün gelecekteki satışlarından hâsıl olmaktadır. Bu sebeple bu kıymet, ilk bakışta tüm teklif sahipleri için aynidir.

Burada bağımsız değerlemeler söz konusu olmaktadır. “Bağımsızlık” terimi, sadece değerlemelerin yapısına ve bunların diğer alıcılar tarafından bilinen enformasyonla nasıl etkilendiğine işaret etmektedir. Bu terim, bu enformasyonun herhangi bir istatistikî özelliğine, yani; teklif sahipleri tarafından müşahede edilen sinyallerin nasıl dağıldığına işâret etmemektedir. Bundan dolayı, biz değerlemelerin bağımsız oldukları bir duruma sahip olabiliriz, öyle ki; belirli bir teklif sahibinin değerlemesi, diğer teklif sahibi tarafından gözlemlenen bir sinyale bağlıdır, fakat ayni zamanda sinyallerin kendileri istatistikî olarak bağımsızdır. Benzer bir şekilde, biz değerlemelerin bağımsız olmadığı bir duruma da sahip olabiliriz.176

176 Krishna, a.g.e., s.3–4.

Mübadeledeki bir taraf ekseriya diğer tarafın bilmediği işlemlerle ilgili bazı şeyleri bilmektedir. Böylesi enformasyon asimetrileri iktisadî faaliyetlerde yaygındır.

Örneğin, çalışanın gayretleri gözetlenemediği zaman işveren ile çalışan arasındaki ilişkide, hissedârlar ile firmanın yöneticisi arasındaki ilişkide, sigortacı ile sigortalanan arasındaki ilişkide, regüle edilen firma ile düzenleyici kurum arasındaki ilişkide, kamu malı üreticisi ve tüketicisi arasındaki ilişkide, bir sosyalist firma ile merkezî plânlama (Gossplan) arasındaki ilişkide veya nesnenin kıymeti belirsiz olduğunda alıcı ve satıcı arasındaki ilişkide enformasyon asimetrileri vardır. Mikro iktisat teorisinde yakın geçmişteki bazı heyecan verici gelişmeler asimetrik enformasyon altında stratejik davranış modellerinde olmuştur. Bu geniş araştırma programının bir bölümü fiyat teklifleri (bidding) mekanizmaları teorisidir.177

İhâlelerin başlıca özelliği, asimetrik enformasyonun varlığıdır. Yani, her oyuncunun stratejisi, oyuncunun kendi enformasyonunun bir fonksiyonudur ve diğer oyuncuların stratejileri veriyken ve diğer oyuncuların enformasyonu hakkındaki onun inançları veriyken, oyuncunun tahminî kazancını maksimize etmektedir.

Özet olarak, temel özel değerleme modelinde her teklif sahibi, satış için nesne veya nesnelere ne kadar kıymet verdiklerini bilmektedir, fakat onun değerlemesi, kendisi için özel enformasyondur. Aksine pür umumî değerleme modelinde, aktüel kıymet herkes için aynidir, fakat teklif sahipleri bu kıymetin gerçekten ne olduğu hakkında, farklı özel enformasyona sahiptirler. Misâl olarak, bir petrol kuyusu kirâ mukavelesinin (oil lease) kıymeti, yerin altında ne kadar petrol olduğuna bağlıdır ve teklif sahipleri, miktar hakkında “sinyal” veren farklı jeoloji mühendislerine ulaşabilmektedirler. Bir teklif sahibinin değerlemesinin, herhangi bir başka teklif sahibinin tercihlerini veya enformasyonunu öğrenmesi sonucu etkilenmediği özel değerleme durumunun aksine, bu durumda o teklif sahibi, başka bir teklif sahibinin enformasyonunu öğrendiyse, kıymet tahminini değiştirecektir.

177 McAfee, - McMillan, a.g.m., s.699–700.

Bu özel hâlleri kuşatan genel bir model, her teklif sahibinin özel bir enformasyon sinyali aldığını farz etmekte, fakat ayni zamanda böylesi bir model, her teklif sahibinin değerlemesinin, tüm sinyallerin genel bir fonksiyonu olmasına yol açmaktadır.

Misâl olarak, bir tabloya yönelik değerlememiz, çoğunlukla bizim kendi özel enformasyonumuza (bizim ondan ne kadar hoşlandığımıza), fakat bir parça da, tekrar satış değerini ve/veya ona sahip olmanın prestijini etkilediği için diğerlerinin özel enformasyonuna (onların ondan ne kadar hoşlandıklarına) bağlıdır.178