• Sonuç bulunamadı

Davalı tarafından, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü talep sonucuna, bütün bir gelecek için

Davayı Kabul

10. Davalı tarafından, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü talep sonucuna, bütün bir gelecek için

sonuç doğurmak üzere, kısmen veya tamamen muva-fakat edilmesi aşağıdakilerden hangisidir?

a. Sulh b. Davayı kabul c. Davadan feragat d. Davanın geri alınması e. İkrar

1. d Yanıtınız yanlış ise “Tarafların Duruşmaya Gel-memesi” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

2. a Yanıtınız yanlış ise “Ön Sorun ve Bekletici So-run” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

3. c Yanıtınız yanlış ise “İspatın Gerekmediği Hal-ler” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

4. b Yanıtınız yanlış ise “İspat Türleri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

5. e Yanıtınız yanlış ise “Delil Türleri” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

6. d Yanıtınız yanlış ise “Senetle İspat Kuralı ve İs-tisnaları” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

7. b Yanıtınız yanlış ise “Tanık Beyanı” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

8. e Yanıtınız yanlış ise “Senet” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

9. a Yanıtınız yanlış ise “Hüküm” konusunu yeni-den gözyeni-den geçiriniz.

10. b Yanıtınız yanlış ise “Kabul” konusunu yeniden gözden geçiriniz.

Sıra Sizde Yanıt Anahtarı

Sıra Sizde 1

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 150. maddesine göre, “Usûlüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip et-meyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” Buna göre, somut olayda davacının duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırılabilmesi için her şeyden önce usûlüne uygun bir davetiye gönderilmesi ve davetiyenin davacı-ya tebliğ edilmiş olması gerekir. Somut olayda ise, adres yetersizliği nedeniyle davetiye tebliğ edilememiş, dola-yısıyla davacı duruşma gününü öğrenememiştir. Da-vetiyenin tebliğ edilemediği, dava dosyası içine girmiş olan tebligat parçasından kolaylıkla anlaşılabilecektir.

Ayrıca, tebligat usûlüne uygun olarak yapılmış olsaydı dahi, mahkemenin duruşmaya gelen diğer tarafa (olay-da (olay-davalıya) (olay-davayı takip edip etmeyeceğini sorma(olay-dan resen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermesi de yanlıştır. Zira, medenî yargıda tasarruf ilkesi geçer-li olup, bir davanın açılıp açılmayacağı, davaya devam edilip edilmeyeceği konusunda karar verme (tasarrufta bulunma) yetkisi taraflara aittir. Mahkemece yapılma-sı gereken, diğer tarafa davayı takip edip etmeyeceğini sormak, diğer taraf takip edeceğini beyan ederse, du-ruşmaya ve yargılama devam etmek; takip etmeyece-ğini beyan ederse, dosyanın işlemden kaldırılmasın karar vermektir.

Sıra Sizde 2

Hukuk Muhakemeleri Kanununun 190. maddesine göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunma-dıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Keza Türk Medenî Kanununun 6. maddesine göre, kanunda aksine bir hü-küm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayan-dırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Somut olayda davacının iddiası kişilik haklarının davalının söz ve davranışlarıyla saldırıya uğradığı ve bu nedenle manevi zararı oluştuğu yönündedir. Davalı ise bu iddi-aları inkar etmektedir. Somut olay bakımından, davacı bakımından kişilik haklarına saldırı teşkil edebilecek

“şizofren hastasıdır” ifadesin kullanılıp kullanılmadı-ğı çekişmelidir. Bu vakıaya bağlanan hukukî sonuçtan (tazminat hakkı) lehine haklar çıkaran taraf davacı (A) olduğuna ve kanunda aksine bir düzenleme bulunma-dığında göre, ispat yükü davacı (A)’nın üzerindedir.

Sıra Sizde 3

Davalı (B) şirketi, kira borcunu ödediğine dair tanık dinletemez. Zira, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. maddesinde hukukî işlemler bakımından öngö-rülen senetle ispat zorunluluğu kuralına göre, bir hak-kın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yeni-lenmesi, erteyeni-lenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukukî işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Somut olayda, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmesi ve kira sözleşme-sinden kaynaklanan aylık kira borcunun ödenmesi vakıaları hukukî işlem niteliğinde olup, bu işlemin (ödemenin) yapıldığı tarih itibariyle değeri, kanunda öngörülen ikibinbeşyüz liralık parasal sınırın üzerinde olduğu için, ödeme (itfa) iddiası ancak senetle (ör. da-vacının imzasını içeren bir ödeme-tahsilat makbuzu) veya diğer kesin deliller ispat edilebilir. Davalı ödeme vakıasını ispat için, tanık dinletmek isterse, hâkim di-ğer tarafa (davacıya) tanık dinletilmesine muvafakat edip etmediği sormalıdır. Davacı, tanık dinletilmesine muvafakat ederse, ödeme vakıası tanık beyanıyla dahi ispat edilebilir.

Sıra Sizde 4

Somut olayda davalının davacı hakkında “şizofren has-tasıdır” şeklinde beyanda bulunduğu iddiası maddî hu-kuk açısından bir haksız fiildir. Haksız fiiller, huhu-kuka aykırı fiillerdendir. Buna göre, davacı (A) iddiasını her türlü takdiri delille ispat edebilir. Ortada bir hukukî işlem bulunmadığından ve somut olayda kişilik hakla-rına saldırı teşkil eden haksız fiilin senede bağlanması beklenemeyeceğinden, takdiri deliller ispat mümkün-dür. Takdiri delillerden belge, tanık beyanı, keşif, bilir-kişi raporu Hukuk Muhakemeleri Kanununda ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Davacı iddiasını olayın görgü tanıklarının beyanlarıyla, bu olayı haber yapan yerel gazetelerin olaya ilişkin nüshalarıyla, olaya ilişkin ses ve görüntü kayıtlarının incelenmesini (belge delili ve keşif yapılması) talep ederek ve davalı tarafın isticvap edil-mesini talep ederek ispat edebilir. Bir vakıanın takdiri delillerle ispatının mümkün olması, kesin delillerle is-pat edilemeyeceği anlamına gelmediğinden, varsa kesin delillerle de iddiasını ispat edebilir. Örneğin, davacı (A) iddialarını diğer takdiri ve kesin delillerle ispat edeme-mişse, son olarak davalı (B)’ye yemin teklif edebilir.

Yararlanılan Kaynaklar

Alangoya, Y., Yıldırım, K., Deren Yıldırım, N. (2009).

Medenî Usûl Hukuku Esasları, İstanbul.

Atalay, O. (2001). Medenî Usûl Hukukunda Menfi Va-kıaların İspatı, İzmir.

Kuru, B., Arslan, R., Yılmaz E. (2010). Medenî Usûl Hukuku Ders Kitabı, Ankara.

Pekcanıtez, H., Atalay, O., Özekes, M. (2011). Medenî Usûl Hukuku, Ankara.

Postacıoğlu, İlhan E. (1975). Medenî Usûl Hukuku Dersleri, İstanbul.

Umar, B./Yılmaz, E. (1980). İspat Yükü, İstanbul.

8 Amaçlarımız

Bu üniteyi tamamladıktan sonra;

Medenî usûl hukukunda kanun yolu kavramını ve türlerini açıklayabilecek, İstinaf kanun yoluna başvuru usûlünü, istinaf incelemesinin özelliklerini ve is-tinaf mahkemesinin verebileceği karar türlerini açıklayabilecek,

Temyiz kanun yoluna başvuru usûlünü, temyiz incelemesinin özelliklerini ve temyiz incelemesi sonunda verilebilecek karar türlerini açıklayabilecek, Yargılamanın iadesi yoluna başvuru usûlünü, yargılamanın iadesi incelemesi-nin özelliklerini ve yargılamanın iadesi sonunda verilebilecek karar türlerini açıklayabilecek bilgi ve becerilere sahip olabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar

• Kanun yolu

• Geniş ve dar anlamda kanun yolu

• Olağan ve olağanüstü kanun

• Erteleyici etkiyolu

• Aktarıcı etki

• İstinaf

• Bölge adliye mahkemesi

• İstinaf sebepleri

• Ön inceleme

• İnceleme

• Temyiz

• Yargıtay

• Temyiz sebepleri

• Onama kararı

• Düzelterek ve değiştirerek onama kararı

• Bozma kararı

• Uyma kararı

• Direnme kararı

• Yargılamanın iadesi

• Yargılamanın iadesi sebepleri

İçindekiler

 

Medenî Usûl Hukuku Kanun Yolları

• KANUN YOLU KAVRAMI VE TÜRLERİ

• İSTİNAF

• TEMYİZ

• BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ GÖREVE BAŞLAYINCAYA KADAR KANUN YOLU BAŞVURULARINA UYGULANACAK KANUN HÜKÜMLERİ

• YARGILAMANIN İADESİ