• Sonuç bulunamadı

Düzce İlinin Sosyal ve Kültürel Özellikleri

2. MATERYAL VE YÖNTEM

2.1. MATERYAL

2.1.3. Düzce İlinin Sosyal ve Kültürel Özellikleri

Düzce’nin Tarihi

Düzce’nin bilinen tarihi MÖ 800-1390 yılları arasında egemen olan Eti Medeniyetine kadar sürmektedir. Bu yıllar arasında Düzce, birçok kavimin ve devletin istilasına maruz kalmıştır. Bu nedenle, tarih öncesi ve sonrası Firig, Lidya, Pers, Roma, Bizans, Selçuk ve Osmanlı uygarlıklarının kalıntıları yer almaktadır. Tarihçiler Düzce’nin Bitinyalılar dönemi, Roma ve Bizans dönemi, Osmanlı dönemi ve Cumhuriyet dönemine dikkat çekmektedirler (Düzce Belediye Başkanlığı, 2019b; Düzce Valiliği, 2017).

Anadolu’nun eski hükümetlerinden olan Pontos’un yerleşim alanı olan Bitinyanın en önemli kentlerinden biri de Üskübü (Konuralp)’de mevcuttur. Bu dönemde Düzce, bataklık halinde bir ova olarak Bitinyalıların konumlandığı yerin doğusunda yer almaktadır. Üskübü, plajlar ve eğlence yerleri ile tam bir eğlence kenti niteliğini taşımıştır. Kentin saldırılardan korunması için çevresinde yapılan kale kalıntıları günümüzde de mevcuttur (Düzce Valiliği, 2017).

Roma ve Bizans döneminde de Bitinya Romalıların vilayeti olduğu için Düzce ve Üskübü Romalıların egemenliğinde kalmıştır. Bu dönemde yapılan büyük bir tiyatronun kalıntıları (40 basamaklar), bugün hala Üskübü’de bulunmaktadır. Surlar, su kemerleri, mezar kalıntıları, üç kemerli köprü de bu dönemin kalıntılarıdır. Düzce, MS 395 yılında Bizanslıların yönetimine geçince hızlıca gelişmiştir (Düzce Belediye Başkanlığı, 2019b; Düzce Valiliği, 2017).

Osmanlı döneminde, Orhan Gazi’nin komutanı Konur Alp’in 1321 yılında Bizanslılardan Prusias’ı alarak Osmanlı İmparatorluğu topraklarına kazandırması sonrası bu bölge “Üskübü” olarak değiştirilmiş, Düzce’ye ise “Konrapa” olarak adlandırılmıştır. 1869 yılında Düzce Vilayet Nizamnamesi sonucu Akşehir ile birleşerek bucak merkezi olmuştur, 1870 yılında ise Göynük’ten ayrılarak Bolu Sancağına bağlı bir ilçe durumuna gelmiştir (Düzce Belediye Başkanlığı, 2019b; Düzce Valiliği, 2017).

28

Cumhuriyet döneminde Düzce, Türkiye’nin en işlek ve zengin ilçesi konumuna gelmiştir. Tarım, ticaret ve endüstri yönünde gelişmelere açık olan Düzce ilçesi bu dönemde bayındırlık hizmetlerinin gelişmesi ile kentsel bir yapıya ulaşmıştır. Kentsel gelişme 1945 ve özellikle 1955 yılından sonra hız kazanmıştır. 1881 yılında belediye kurulmuştur. Kentin ilk imar planı 1956 yılında hazırlanmak istenmiş, ancak 1963 yılında yürürlüğe koyulmuştur (Düzce Belediye Başkanlığı, 2019b; Düzce Valiliği, 2017).

1870 yılından 1999 yılına kadar Düzce ilçe merkezi olarak kalmıştır. 17 Ağustos 1999 ve 12 Kasım 1999 depremlerini yaşayan Düzce 09.12.1999 tarihli ve 23091 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Resmi Gazete’de yayımlanan “Bir İl ve iki ilçe kurulması ve 190 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki Cetvellerde Değişiklik yapılması Hakkında 584 sayılı Kanun Hükmünde Kararname” ile İl olmuştur (Düzce Valiliği, 2017).

Yerleşim

Düzce İli’nde Merkez ilçe dahil 8 ilçe merkezi ile 2 belde merkezi, 115 mahalle ve 278 köy olmak üzere toplam 393 yerleşim birimi bulunmaktadır. Düzce İli’nde de nüfusun büyük çoğunluğunun bulunduğu yerleşimler Düzce Ovası’nın gevşek zemini üzerinde kurulmuştur. Düzce Havzası jeolojik yapısı ve iklim özellikleri açısından ülkemizde sık sık doğal afete uğrayan yerleşim alanıdır. Bölgede son zamanlarda afet nitelikli dört büyük deprem (1943, 1957, 1967, 1999) meydana gelmiştir. Mayıs 1998’de su baskınlarına uğramıştır (Düzce Valiliği, 2011; TÜİK, 2019).

Ayrıca, havza çevresinde bazı alanlarda görülen yoğun heyelanlar arazi kayıpları vb. zarara yol açmaktadır. Bölgenin doğal afetlerden bu derece etkilenmesinin temel nedeni yerleşme birimleri ile teknik altyapının, doğal afet süreçlerinin niteliği ve etki alanlarının değerlendirilmeden yapılmasından kaynaklanmaktadır. İl arazisinin dağlık kesimi İl toplam alanının % 86’sını oluşturmaktadır ve bu oran çok yüksek bir orandır. Dar ve derin vadiler ve yüksek eğimli yamaçların oluşturduğu, engebeli alanlar fazladır. Deprem, heyelan, erozyon, sel ve taşkın gibi doğal olayların etkisiyle arazide olumsuz değişiklikler yaşanmaktadır. İnsan etkinlikleri ile ormanların azalmakta ve diğer yanlış arazi kullanımları sonucu heyelan, erozyon, sel ve taşkın riski artmaktadır (Düzce Valiliği, 2011).

17 Ağustos Marmara ve 12 Kasım 1999 Düzce depremi Düzce kentinin ve imar planının dönüm noktası olmuştur. Depremden sonra 3 Aralık 1999 tarihinde Düzce ilçesi “İl” statüsü kazanmıştır. Bu depremlerde kentte ciddi zemin sorunları meydana gelmiş ve

29

kentin fiziki dokusu neredeyse yok olmuştur. Deprem sonrası TÜBİTAK, MTA ve Ankara Üniversitesi tarafından hazırlanan 17 Ağustos 1999 depremi sonrası Düzce (Bolu) İlçesi alternatif yerleşim alanlarının jeolojik araştırılması yapılmıştır. Bu araştırma sonunda Düzce Kenti’nin mevcut zeminlerinin yerleşime uygun olmadığı belirlenmiştir ve kentin kuzeydoğusundaki yamaçların alternatif yerleşim alanları olduğu saptanmıştır. Bu kapsamda alternatif yerleşim alanlarında yaklaşık 10.000 konutluk bir alan planlanmış ve buraya 7500 adet konut inşa edilmiştir (Şekil 2.2). Mevcut kent merkezinde planlama yapılmamıştır. Afet konutlarının planlandığı alan, Düzce Belediyesi ve mücavir sınırlarının dışında 320 hektar alan kaplamaktadır. Plan, Düzce mücavir alanlarının 29 Mart 2001 tarihinde Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca onanarak genişlemesiyle Düzce mücavir sahaya dâhil edilmiştir. Aynı tarihlerde Düzce Belediyesi de kent merkezinde plan yenileme çalışmalarını başlatmıştır. Öncelikle kentin yerleşime uygunluk incelemeleri özel bir firmaya yaptırılmıştır. Bu incelemelere göre kent merkezini içine alan 245 hektarlık alan sakıncalı alan olarak bulunmuştur ve bu alanın yerleşime kapatılması önerilmiştir. Yeni imar planlarına esas olan bu incelemelere göre kent merkezinin yapılaşmaya kapatılması fikri kentin geçmişinden bugüne gelen ticaret merkezi olma özelliğini kaybetmesinin mümkün olmadığı düşüncesi ve çok büyük bir hinterlandının (çevre köy ve ilçe merkezlerine hizmet sunumu) olduğu, mevcut yapı stoku ve kentsel hareketler, gece gündüz nüfus farkları, trafik yoğunluğu gibi etmenler dikkate alınarak söz konusu tehlikeli alanlarda yeniden detaylı bir inceleme yapılmasını gerektirmiştir. Bu zemin incelemesi Ankara Üniversitesi’ne yaptırılmıştır. Yapılan zemin incelemelerine göre kat indirimine ve bazı düzenlemelere giden bir plan revizyonu yapılmıştır. 1999 yılına kadar kentsel gelişme ulaşım akslarını çevreleyecek şekilde iken depremden sonra Afetzede Yerleşim Alanı (Kalıcı Konutlar) özellikle kent merkezinin gelişim yönünde değişikliklere neden olmuştur (Düzce Valiliği, 2011).

30

Şekil 2.2. Kalıcı konutlar (Yenikent) (Anonim, 2019).

Mevcut imar planına göre konut gelişme alanları Akçakoca asfaltının her iki yanında yer alan bölgelerdir. 2001 yılında belediye mücavir sahasına alınan ve plansız olan köyler, mahalle statüsü özelliğini almıştır. Bu alanlarda planlama çalışmaları başlatılmıştır. Ancak planların yapım sürecinin uzaması nedeniyle plansız olan Ağa Mahallesi, Darıcı Mahallesi ile Şıralık Mahallesinde ilave imar planları belediye tarafından hazırlanmış ve onaylanarak yürürlüğe girmiştir (Düzce Valiliği, 2011).

Hızlı bir kentleşme süreci yaşayan ve Ankara-İstanbul şehirlerinin arasında kalan Düzce’de, 17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 depremleri bu sürecin yavaşlamasına, hatta durması ya da farklı yöne dönüşmesine neden olmuştur (Kesim, 2010). Depremlerin yarattığı can ve mal kaybının yüksek olmasının nedenleri, İl’deki plansız kentleşme ve arazi kullanımı ile imar uygulamalarındaki hatalar olarak sıralanabilir. Düzce’de geçmişte yapıların tasarım ve üretim sürecinde gerekli mimarlık ve mühendislik hizmetlerinin gözardı edilmesi, denetiminin gereğince yapılmaması ve İl’de geleneksel mimarinin gözardı edilmesi, depremin tahrip edici etkisini artırmıştır (Özaslan, Erşahin, Akkahve, & Sabuncu, 2001).

Deprem felaketi uzun süre hayatın normale dönmesini engellemiş, gelişim sürecini yavaşlatmıştır. Depremlerden sonra, hem il hem de ildeki vatandaşların zararlarının giderilmesi, hem de hayatın normale döndürülmesi amacıyla bir dizi mevzuat değişikliği gerçekleştirilmiştir (Özaslan vd., 2001). Deprem sonrasında, Bolu’dan ayrılarak il olan Düzce’de yeni bir kentleşme sürecine girilmiştir. Depremler sonrasında birçok çadırkent

31

ve prefabrike konut alanlarında yaşamak zorunda kalan halka yeni bir hayat sunmak için yaklaşık 7700 konut inşa edilerek açık ve yeşil alanları ile gelişmiş bir yerleşim alanları yapılmıştır. Kendi imkânları olan kişiler, kendilerine ait ya da satın aldıkları arsalar üzerinde kendi olanakları ile ev inşa etmişlerdir (Kesim, 2010).

Deprem sonrasında Yenikent (Kalıcı Konutlar) dışında, merkezdeki gelişmeler geride kalmış, birkaç toplu konut dışında yerleşim alanlarına ilişkin yapılanma gerçekleştirilememiştir. Sadece yeni kent alanı yanında ve iki merkez arasında TOKİ konutlarına alan ayrılmıştır (Kesim, 2010).

Düzce’nin 21. yüzyıla il olarak girmesi kentleşmeyi hızlandırmış ancak kentleşmenin tamamlanması için gerekli koşullar yerine getirilememiştir. 1884 yılında belediyeye kavuşan Düzce de, 1950 yılından sonra başlayan endüstriyel gelişmelere bağlı oluşan hızlı nüfus artışı ile kentleşmede bir hızlanma görülmüştür. Ayrılan Kaynaşlı, Beyköy ilçeleri, Konuralp ve Boğaziçi beldeleri, merkez mahalleleri yanı sıra 2002 yılında kurulan Yenikent (Kalıcı Konutlar) yerleşimi ve buradaki ticaret merkezleri, sosyal tesisleri, açık ve yeşil alanları ile kent çevresindeki küçük sanayi ve organize sanayi bölgeleri ile 2000’li yıllarda il olarak yeniden kentsel gelişme hız kazanmaya başlamıştır. Bu sırada kentte plansız gelişmelerin, özellikle konutlar ve sanayi tesisleri yönünde hızlandığı görülmektedir. Deprem sonrası oluşan kayıplar ya da hasarlar nedeniyle kent nüfusunda azalma yaşanmış, il olmanın sağladığı fırsatlar ile nüfus artışı başlamıştır. Önceleri köyden kente olan göç, deprem sonrası kent merkezindeki konutlarda daha çok hasar meydana gelmesine bağlı olarak Yenikent’in inşasına kadar kırsal alanlara ya da diğer kentlere yönelmiştir. Günümüzde, merkez ve çevresindeki yeni toplu konut alanlarında yerleşimlerin artışı ile Yenikent’te dolu konut sayısı azalmıştır (Kesim, 2010). Düzce kent merkezinde deprem sonrası kat azaltma ile bazı yapılar tekrar onarılmışsa da genellikle kendi konutunu inşa edenler tek ya da iki-üç katlı ve bahçeli konutu tercih etmişlerdir. Kent merkezinin kuzeydoğusunda, köyler arasındaki eğimli alanda kurulan, yaklaşık 7700 konutluk Yeni Yerleşim ya da Yenikent alanında ise arazi yapısına göre, merkezi ısıtmalı, bodrum üzeri iki-dört kat olarak yapılan konutlar, çevre düzenlemeleri, parkları, çocuk oyun alanları, spor alanları, geniş ağaçlı yolları, alış-veriş merkezleri, okulları, sağlık ocağı, güvenlik merkezi, modern sistem alt yapısı, vb. ile düzenli kent gelişmelerine uygun olarak tasarlanmıştır. Ancak daha önce sosyal ve ekonomik koşullardaki çeşitliliğe göre oluşan mahalleler yerine burada karma sistem oluşturulmuştur. Gelecekte burada da kent merkezindeki eski gruplaşmaya dönüleceği

32

gözlenmiştir. Daha sonrasında yeni yapılan TOKİ konutları ile belirli gruplar oluşmaya başlamıştır (Kesim, 2010).

Belediye sınırları içerisinde yer alan konutların ve özellikle 4 katın üzerindeki yapıların çoğunluğu yıkılmış ya da yıktırılmıştır. Ağır hasarlı tüm yapılar yıktırılmıştır. Orta ve az hasarlı yapıların çoğunluğu ise kat alınmak ve onarılmak şartıyla tekrar oturulur hale getirilmiştir. Kent merkezi çevresindeki yapılaşmanın yoğun olarak tespit edildiği alanları kuzeybatıda, Ağaköy, Sarayyeri, kuzeydoğuda D 100 karayolu ile Yenikent bağlantı yolları ve konutlar çevresi, güneydoğuda Şıralık ve Kirazlı köyleri arası, güney ve güneybatıda Aydınpınar yolu çevresi oluşturmaktadır. Deprem sonrası geçici konutlarda kalanlar Yenikentin inşasına kadar kendi arsaları üzerinde yaptıkları konutlarda daha kısa sürede yaşamaya başlamışlardır ya da Yenikent konutlarına yerleştikten sonra yetersizlikleri nedeniyle yeni olanaklar aramışlardır (Kesim, 2010).

Düzce İli’nin 1999 yılında il statüsüne geçmesiyle, demografik ve sosyoekonomik verilerinin resmi olarak yayımlanmamış olması nedeniyle, ilin sosyoekonomik durumu detaylı olarak incelenememiştir (Özaslan vd., 2001).

Nüfus

Yüzölçümü 2593 km2 olan Düzce İli'nde 2018 nüfus sayımına göre 387.844 kişi yaşamaktadır (Çizelge 2.1). 2014 yılında TÜİK tarafından adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre yapılan nüfus sayımında İlin toplam nüfusunun 355.549 kişi, 2015 yılı sonuçlarına göre 360.388 kişi, 2016 yılı sonuçlarına göre 370.371 kişi, 2017 yılı sonuçlarına göre 377.610 kişi, 2018 yılı sonuçlarına göre 387.844 olduğu ve son bir yıllık süreç içerisinde İlin genel nüfusunda 10.234 kişilik bir artış olduğu görülmektedir. Düzce merkez ilçede cinsiyet ve yaş grubuna göre nüfus dağılımı incelendiğinde genel olarak ileri yaş grubunda kadın nüfusunun fazla olduğu görülmektedir (Çizelge 2.2) (TÜİK, 2019).

Çizelge 2.1. Düzce ili ve merkez ilçe 2018 yılı nüfusu (TÜİK, 2019).

2018 İl/ilçe merkezleri Toplam Erkek Kadın Belde/köyler Toplam Erkek Kadın Toplam Toplam Erkek Kadın

Düzce 250.162 125173 124989 137.682 68878 68804 387.844 194.051 193.793

33

Çizelge 2.2. Düzce ili merkez ilçesi nüfusunun yaş bazında dağılımı (TÜİK, 2019).

Yaş Aralığı (2018 yılı) Kadın Erkek Kişi Sayısı

0-4 8733 9121 17854 5-9 8644 9046 17690 10-14 8686 9075 17761 15-19 9718 10056 19774 20-24 11782 10251 22033 25-29 9845 9845 19690 30-34 9326 8963 18289 35-39 9997 9782 19779 40-44 8611 8925 17536 45-49 7786 7669 15455 50-54 6486 6653 12129 55-59 6167 6003 12170 60-64 5090 4997 10087 65-69 3769 3373 7142 70-74 2635 2281 4916 75-79 1971 1457 3428 80-84 1294 835 2129 85-89 831 475 1306 90+ 339 116 455 Toplam 121.710 118.923 240.633 Eğitim

Düzce ili merkez ilçesi eğitim göstergelerine bakıldığında, 18 yaş üstü okuma yazma bilmeyenlerin sayısının yüksek olduğu görülmektedir. 2017 yılı verilerine göre cinsiyet durumuna göre eğitim seviyesine bakıldığında erkeklerin en fazla lise dengi ve meslek okulu mezunu olduğu, kadınların ise en fazla ilkokuldan mezun olduğu görülmektedir (Çizelge 2.3).

Çizelge 2.3. Düzce ili merkez ilçesi cinsiyete göre eğitim düzeyi (TÜİK, 2019).

İl İlçe Eğitim Seviyesi Kadın Cinsiyet (+18) Erkek Toplam (+18)

Düzce

(2017) Merkez

Bilinmeyen 489 389 878

Okuma Yazma Bilmeyen 4485 722 5207

Okuma Yazma Bilen Fakat Bir Okul Bitirmeyen 5467 1458 6925

İlkokul 23044 15034 38078

İlköğretim 12820 15833 28653

Ortaokul veya Dengi Meslek Ortaokul 5500 6840 12340

Lise ve Dengi Meslek Okulu 21237 26747 47984

Yüksekokul veya Fakülte 12640 14284 26924

Yüksek Lisans (5 veya 6 Yıllık Fakülteler Dahil) 996 1229 2225

Doktora 255 480 735

Toplam (+18) 86933 83016 169949

Düzce ilinde bulunan Düzce Üniversitesinde 2017 yılı verilerine göre toplam 1.041 akademik personel, 10.729 ön lisans öğrencisi, 16.525 lisans öğrencisi ve 2.507 yüksek

34

lisans öğrencisi ve 270 doktora öğrencisi toplamda ise 30,031 öğrencisi bulunmaktadır. Üniversite toplam 14 fakülte, 2 yüksekokul ve 10 meslek yüksekokuluna sahiptir (Düzce Üniversitesi, 2019).

Turizm ve Rekreasyon

Tarihi-kültürel varlıklar arasında halen kısmen günümüzde geçmiş medeniyetlerin izlerini taşıyan ve turistik değeri de olan bir eser Konuralp’teki Roma dönemine ait Antik Tiyatro, diğeri ise Akçakoca’daki Cenevizliler döneminden kalan Ceneviz Kalesidir (Tatar, 2003).

Taşınmaz varlıklar dışında çoğu Konuralp Müzesine yerleştirilmiş olan büst, heykel kaidesi, çeşitli sütunlar, mezar taşları, lahitler gibi, yine Roma döneminden kalma mermer çalışmaları da yer almaktadır. Müzede ayrıca 1.825 adet arkeolojik, 456 adet etnografik, 3.837 adet de sikke olmak üzere toplam 6.118 taşınır eser sergilenmektedir (Tatar, 2003). Düzce kenti ekoturizm ve rekreasyon alanlarına sahiptir. Kentte ekoturizm türlerinden Kardüz, Kızık, Pürenli yaylası vb. alanlarda yayla turizmi; Cumayeri-Dokuzdeğirmen köyü yanından geçen Büyük Melen nehrinde rafting turizmi; bisiklet turizmi; ilin toplamında 330 km uzunluğunda doğa yürüyüşü; Akçakoca ilçesinde Kalkın köyü sahiline yaklaşık 1,8 deniz mili açıkta 29 m derinlikte denize batırılmış durumda olan C- 47 tipi nakliye uçağı ile su altı dalış turizmi; Sarıkaya, Fakıllı, Aksu ve Gökçeağaç mağaraları ile mağara turizmi; bölgesel yapısının uygunluğu ile karavan turizmi yapılmaktadır. İnsanların boş zamanlarını değerlendirecekleri çeşitli rekreasyon alanları da yer almaktadır. Bu alanlarda dağ ve doğa yürüyüşü, dağcılık, yüzme, güneşlenme, bisiklete binme, piknik ve kamp yapma, fotoğraf çekme, resim yapma, manzara seyretme gibi çeşitli faaliyetler gerçekleştirilmektedir (Düzce İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, 2019b).