• Sonuç bulunamadı

Dünya Edebiyatında Roman

Belgede 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI (sayfa 188-197)

İspanyol yazar Cervantes’in (Servantes, 1547-1616) Don Quijote (Don Kişot) adlı eseri, roman türünün başarılı ilk örneği kabul edilir. Fransız edebiyatında Victor Hugo’nun (Viktor Hügo) Sefiller, Notre Dame’ın (Notr Dam) Kamburu; Balzac’ın (Balzak) Vadideki Zambak, Goriot (Goryo) Baba; Flaubert’in (Flober) Madam Bovary (Madam Bovari), Stendhal’ın (Stendal) Kırmızı ve Siyah, Zola’nın (Zola) Nana (Nana); Alman edebiyatında Goethe’nin (Göte) Genç Werther’in (Vertha) Acıları, Thomas Mann’ın (Tomas Man, 1875-1955) Buddenbrook (Budenbrok) Ailesi; İngiliz edebiyatında Charles Dickens’ın (Çarlz Dikınz, 1812-1870) İki Şehrin Hikâyesi, Oliver Twist (Olivır Tivist, 1812-1870); Daniel Defoe’nun (Denyıl Difo) Robinson Crusoe (Rabinsın Kruzo); Rus edebiyatında Dostoyevski’nin Suç ve Ceza, Karamazov Kardeşler; Tolstoy’un Anna Karenina, Savaş ve Barış; Gogol’un Ölü Canlar; Gorki’nin Ana, Benim Üniversitelerim; Turgenyev’in (1818-1883) Babalar ve Oğullar; Amerikan edebiyatında Jack London’ın (Cek Landın) Vahşetin Çağrısı, Beyaz Diş; John Steinbeck’in Fareler ve İnsanlar, Gazap Üzümleri; Ernest Hemingway’in (Örnıst Hemingvey) Yaşlı Adam ve Deniz, Çanlar Kimin İçin Çalıyor; Kırgız Edebiyatında Cengiz Aytmatov’un (1928-2008) Gün Olur Asra Bedel, Beyaz Gemi adlı eserleri dünya edebiyatında roman türünün tanınmış örneklerindendir.

Ernest Hemingway, 1952’de yazdığı Yaşlı Adam ve Deniz adlı romanında yaşlı bir balıkçının okya-nusta geçen mücadele dolu birkaç gününü anlatmıştır. Bu romanda yazar kendi maceracı kişiliğini de yansıtmıştır. Eserde yenilgi, galibiyet, korku, cesaret, merhamet, talih gibi temalar çevresinde insanın mücadeleci yönü yansıtılmıştır. Bu eser, yazarın Nobel Edebiyat Ödülü’nü almasında önemli

Yazarın Biyografisi

Ernest Hemingway (1899-1961): Amerikan edebiyatının en önemli isimlerinden olan yazar, Illinois’da (İlinoy) doğdu. Bir mü-zisyen olan annesinden müzik eğitimi aldı. Liseyi bitirdikten sonra muhabirlik yapmaya başladı. Bu yıllarda I. Dünya Savaşı patlak verdi. Yazar, gözlerindeki rahatsızlık nedeniyle orduya alınmadı. Birkaç yıl sonra Amerikan Kızıl Haç Birliğine gönüllü olarak girmeyi başardı. Buradaki görevi esnasında cephede yaralanarak terhis oldu. Yeni-den muhabirlik yapmaya başladı. Fransa, Yunanistan, Almanya, İs-panya, İtalya, İsviçre ve Türkiye gibi pek çok ülkeyi dolaştı. Gezdiği ülkelerde maceradan maceraya atıldı.

Ustaca yazdığı kısa hikâyeleriyle sanat hayatına adım atan yazar, sonraki yıllarda romanlarıyla da büyük başarı gösterdi. Eserlerinde kısa cümleleri ustalıkla kullandı. Etkileyici diyaloglara yer verdi. Ro-man kurgusunda gösterdiği başarıyla pek çok yazarı etkiledi. Sa-vaşta yaşadığı ve tanık olduğu olaylar, dünyanın değişik yerlerinde yaşadığı maceralar eserlerinin esin kaynağı oldu. Yazar; eserlerinde yaşam mücadelesi veren insanları, savaşın neden olduğu yıkımı, doğayı konu edindi. 1953’te Pulitzer Ödülü’nü, 1954’te ise Nobel Edebiyat Ödülü’nü aldı. Güneş de Doğar, Silahlara Veda, Ya Hep Ya Hiç, Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Irmağın Ötesinde ve Ağaçların Arasında, İhtiyar Adam ve Deniz (roman); Üç Öykü ve On Şiir, Kazanan Bir Şey Almaz (hikâye) yazarın başlıca eserleridir.

Metni Anlama ve Çözümleme

1.Yaşlı Adam ve Deniz adlı metinde balıkçının yakaladığı balığı betimleyiniz. 2.Metinde yaşlı adamın fiziksel ve ruhsal özelliklerini belirleyiniz.

3.Metinde yaşlı adamın balığı yakalama sürecinde yaşadığı duyguları belirtiniz. 4.Metindeki temel çatışmayı belirleyiniz.

5.Yaşlı Adam ve Deniz adlı metni, Murtaza adlı metinle tür, biçim, üslup, anlatım teknikleri ve içerik özellikleri açısından karşılaştırınız.

6.Metinde olayların geçtiği zaman ve mekânı tespit ediniz.

Ernest Hemingway (1899-1961)

Etkinlik

Oysa, gerçekti gördüğü. Dönüşünü tamamlayıp dokuz-on metre ileride suyun üstüne çıkınca, yaş-lı adam yukarı doğru sipsivri yükselen kuyruğunu da gördü. Büyük bir tırpandan daha uzundu ve koyu lacivert suların üstünde tatlı eflatun rengi parıl parıldı. Balık yeniden sulara gömülürken bu sivri tırpan arkaya doğru eğildi; ihtiyar balıkçı birkaç kulaç aşağıdaki muazzam yaratığı, karnını çevreleyen morumsu çizgilere varıncaya değin, bütün görkemiyle görebiliyordu. Sırt yüzgeçleri kısılmış, göğsündekiler alabildiğine gerilip, yayılmıştı.

a.Bu parçadaki anlatıcıyı ve bakış açısını belirleyiniz.

b.Bu parçada anlatılanları anlatıcı ve bakış açısını değiştirerek yeniden düzenleyiniz. c. Yaptığınız çalışmayı arkadaşlarınızla paylaşınız.

Dil Bilgisi

1. Aşağıdaki cümleleri -verilen yönergeyi izleyerek- dil ve anlatım bakımından değerlendiriniz. a. Cümlelerdeki dil ve anlatım kusurlarını (anlatım bozukluğu) tespit ediniz.

b. Cümlelerdeki anlatım bozukluklarının nedenlerini belirtiniz.

c. Anlatım bozukluklarını gidererek cümleleri hatasız biçimleriyle yazınız. Bu sanatçıyı ilk defa olarak geçen yıl bir resim sergisinde görmüştüm.

Anlatım bozukluğunun nedeni: Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Onunla tanıştığında tam yirmi yaşlarında bir gençti. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Bu konuda aldığı yanlış kararlarla şirketin batmasını sağladı. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Yeni içeri girmişti ki büyük bir gürültüyle irkildi. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli: Deniz kenarına çeşme yapılmaz. Anlatım bozukluğunun nedeni: Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Bize ormanda aslanın nasıl avlandığını anlattı. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Arkadaşlarına bütün bildiklerini ve bilmediklerini bir bir anlattı. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Küçük çocuk kimseden bilgi alamıyor, sürekli itip kakıyorlardı. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Büyükler çocuğu eleştirmekten çok doğru davranmasını öğretmelidirler. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli: Bizim ve onların anılarını tazeledi. Anlatım bozukluğunun nedeni: Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Hastanın durumu kötüleşiyor, yerinden kalkamıyordu. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli: Sinemaya gidip film izlendi. Anlatım bozukluğunun nedeni: Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Ölenlere Tanrı’dan rahmet ve baş sağlığı diliyorum. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli:

İtecik laleleri yurt dışında yüksek fiyata satılmaktadırlar. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Dostlarını dikkatlice seçer, gönülden bağlanırdı. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli:

Özel ve iş yaşamında mutlu olanlar daha uzun yaşıyor. Anlatım bozukluğunun nedeni:

Cümlenin düzeltilmiş hâli: Bu yarışta bir sen bir de o var. Anlatım bozukluğunun nedeni: Cümlenin düzeltilmiş hâli:

2. Aşağıdaki parçada büyük harflerin kullanımıyla ilgili kuralları belirtiniz.

— Kuzum, senin yaşın bu kadar genç. Öyle olduğu halde bütün bu eski şeyleri nerden seviyorsun? diye sordu. Mümtaz o zaman ona İhsan Ağabeyi anlattı. Gençliğinde Paris’te Jaures’in peşinden bir zaman-lar nasıl ayrılmadığını, sonra Balkan Harbi içinde İstanbul’a dönüşünde birdenbire nasıl değiştiğini, nasıl kendi hayatımızın kaynakları etrafında dolaştığını, anları şahsî bir tecrübe gibi yaşamaktan nasıl bıkmadığını söyledi.

3. Aşağıdaki parçada noktalama işaretlerinin kullanım amaçlarını belirtiniz.

Mehmet Ali, beni buraya getirdiğine şimdiden pişman mı? Acaba evde anasıyla kardeşleri onun bir konukla geldiğini haber alır almaz kendisine çıkıştılar mı? Eşyamın arkasından acayip bir sıkılganlıkla yürüyorum. Ayaklarım kâh bir çukura giriyor, kâh bir taşa çarpıyor. Kâh karpuz kavun kabuklarını an-dıran birtakım zıypak şeyler üzerinde kayıyor. Ve köy, bataklıkta bir uyuz manda gibi kokuyor.

Mehmet Ali: — Gir beyim...

YAZMA ÇALIŞMALARI

Etkinlik

a. Kitabınızda işlediğiniz romanlardan birini okuyunuz.

b. Okuduğunuz roman hakkında bir inceleme ve değerlendirme yazısı yazınız. Metni oluştururken açıklık, akıcılık, duruluk, yalınlık gibi iyi bir anlatımda bulunması gereken özellikleri göz önünde bulundurmaya; farklı cümle yapılarını ve türlerini kullanmaya özen gösteriniz.

SÖZLÜ İLETİŞİM ÇALIŞMALARI

Etkinlik

a. Türk veya dünya edebiyatından sinemaya uyarlanan bir romanın filmini izleyiniz. b. Söz konusu romanı okuyunuz.

ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI

1-6. soruları Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Gulyabani adlı romanından alınan aşağıdaki parçaya göre cevaplayınız.

Muhsine Hanım ilk bozayı içip ikincisinin, leblebisiyle beraber çiçekliğin önüne konulmasını söy-ledikten sonra başladı:

(...)

Taze dul kaldım. İsteyenler çok oldu. Ama kocadan canım yandı. Şimdiki kocam Hacı’yı buluncaya kadar neler çektim, neler (...) Bir zaman daha orada burada süründükten sonra benim küçüklüğümü tanıyan ana dostu bir Ayşe Hanım vardı. Geldi, beni buldu. Yüzümü gözümü okşayıp öperek dedi ki:

“Kızım senin bu yaşta böyle kimsesizliğine, yoksulluğuna yüreğim parçalanıyor. Sana uygun bir yer buldum, gider misin?”

“Temiz, namuslu bir yer olduktan sonra niçin gitmeyeyim anacığım?”

“A... namuslarına yerden göğe kadar kefilim. Aylık da gayet boldur. Görülecek iş de yok, ama...” “Eeey, aması ne oluyor?”

“Sana verecek bazı öğütlerim var. Bunlardan bir harf dışarıya çıkmayacaksın...” “Eğer istediğim gibi bir kapıysa vereceğin öğütlerden dışarıya çıkmam, inan.”

“Bu gideceğin yerde bir gözünü kör, bir kulağını sağır edeceksin. Göreceğin şeylerin aslını öğren-mek merakına kalkışmayacaksın. Elinde olmadan sezdiklerini dışarıya açıklamayacaksın. Onlar para-da pulpara-da değil. Gayet emniyetli bir kadın arıyorlar. Dişini sıkar para-da oturur, kendini onlara beğendirip emniyetlerini kazanabilirsen birkaç yıl içinde oradan zengin olup çıkarsın. Bir ev alıp başçağzını so-karsın. Bir yurdun olduktan sonra bekâr dikişi diksen geçinip gidersin.”

“Ay, korkarım. Orası öyle pek esrarengiz bir yer mi?”

“Bak şimdiden merak etmeye başladın. Neme lazım senin, âlemin sırları?”

“Ah anacığım, merak etmemek insanın elinde mi? İnsan mı öldürüyorlar, hırsızlık mı yapıyorlar? Orası bir batakhane midir?”

“Çılgın, şimdi ağzına tokadı vururum. Aklına getirdiğin şeylere bak. Ben seni hiç öyle yerlere götü-rür müyüm? Bunlar gayet zengin, pek terbiyeli, çok kişizade insanlar. Terbiyeli, tedbirli, ağzı sıkı, aklı başında bir hizmetçi arıyorlar.”

“O kadar ağzı sıkı olmaya neden lüzum var?”

“Bazı kibar konaklarında içerideki şeylerin dışarıya sızdığını istemezler. Çalçene birtakım mahalle karıları hizmetçiyiz diye oraya buraya gidiyorlar. Aldıklarını, bulduklarını rasgele yerde söyleyerek la-kırdı tellâllığı ediyorlar. Bu dediğim yerde bu türlü çaçaron istemiyorlar. İş bundan ibaret.”

“Bu konak nerede?” “Üsküdar’dan biraz ötede.” “A, demek denizaşırı...”

“Acemistan’a gidecek değilsin kızım. Üsküdar nerede? Şuracıkta, burnumuzun dibinde... Sana hem yağlı bir kapı bulmalı, hem de semt mi beğendirmeli? Boğaziçi’ne, Bulgurlu’ya gitmeyiz diyen Arap aşçılar gibi sen de ahmaklık etme. Her hallerine ben kefilim diyorum. Beğenmezsen durmazsın. Seni pençeyle köleliğe satmıyorlar ya? Yıkan, temizlen, arlan paklan, en yeni elbiseni giy. Şöyle ağırbaşlı, her işi yapan, çalışkan hizmetçi haline gir. Vallahi az zamanda orada donanır, tövbe yoksulu olursun. Boğazın yemek, üstün elbise, cebin para görür. Oradan bana bir hizmetçi ısmarladılar. Anan rüyama girdi. Sen aklıma geldin. Sonra bana dua edersin.

Ayşe Hanım’ın bu inandırıcı sözleri ve ricaları karşısında teklifini kabul ettim ve ertesi günü gitmek için hazır bulunmaya söz verdim. (...)

1. Metnin konusunu belirleyiniz. 2. Metindeki çatışmayı belirleyiniz.

3. Metindeki mekânın özelliklerini belirleyiniz. 4. Metnin üslup özelliklerini belirleyiniz.

5. Metinde Muhsine Hanım’ın kişilik özelliklerini belirleyiniz.

6. “Acemistan’a gidecek değilsin kızım. Üsküdar nerede? Şuracıkta, burnumuzun dibinde...” cümlele-rindeki noktalama işaretlerinin kullanılma amaçlarını belirleyiniz.

7. “Şair, ilk şiirlerini 1965’li yıllarda yayımlamaya başladı.” cümlesindeki anlatım bozukluğunun ne-denini belirleyiniz.

8. Sanırım bu söylenti başkanın da kulağına gitmiş olsa gerek.

Bu cümledeki anlatım bozukluğunu gidermek için aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapıl-malıdır?

A) “sanırım” sözcüğü atılmalı.

B) “sanırım” yerine “eminim” sözcüğü getirilmeli.

C) “kulağına gitmek” yerine “duymak” sözcüğü getirilmeli. D) “da” sözcüğü atılmalı.

E) “olsa gerek” yerine “olabilir” sözcüğü getirilmeli.

9. 19. yüzyılın toplumsal ilerlemeye, insanlar arası iletişimin gelişimine olan iyimser inancını paylaş-mayan bu yazarlar dış dünyaya, topluma değil, insanın iç dünyasına, bilincin karmaşıklığına eğildi-ler. Klasik gerçekçi romanın üç ana öğesi, yani olay örgüsü, karakter ve çevre modernist romanda önemlerini yitirirler ve onların yerini ön plana geçen örüntü, simge, imge, ritim ve bakış açısı gibi öğeler olur. Bundan ötürü de özellikle olay örgüsünden sıyrılma çarelerini arayan modernist ro-man, şiire ya da müziğe yaklaşmaya çalışır.

Berna Moran, Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış

Aşağıdakilerden hangisi bu parçada sözü edilen edebî akıma bağlı yazarlara örnek gösterilemez? A) Adalet Ağaoğlu

B) Bilge Karasu C) Orhan Kemal

D) Ferit Edgü E) Oğuz Atay

10. Aşağıdakilerin hangisinde yazar-eser eşleştirmesi yanlış verilmiştir? A) Sabahattin Ali-Kuyucaklı Yusuf

B) Yaşar Kemal-Yılanı Öldürseler C) Yusuf Atılgan-Anayurt Oteli

D) Oğuz Atay-Bir Bilim Adamının Romanı E) Adalet Ağaoğlu-Benim Adım Kırmızı

11. Ayaklar kemik, bağ ve kaslardan meydana gelmişlerdir.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır? A) Özne-yüklem uyumsuzluğundan

B) Yüklemin geçmiş zamanlı olmasından C) Gereksiz söz kullanılmasından D) Bağlacın yanlış kullanılmasından E) Öge eksikliğinden

12. Kimse birbirini düşünmez, kendi işinin bittiğine bakar.

Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdakilerin hangisinden kaynaklanmaktadır? A) Nesne eksikliğinden

B) Sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından C) Gereksiz sözcük kullanılmasından

D) Tamlayan ekinin eksikliğinden E) Özne eksikliğinden

13. ..., eserlerinde toplumdaki yerleşik düzene uyum sağlayamayan, bunlarla ters düşen ve tutuna-mayıp yenilen aydın kişileri anlatmıştır. Yazar, bu kişilerin iç dünyalarını, iç çatışmalarını eserlerin-de eserlerin-derinlemesine yansıtmış; eleştirel bir anlatım tutumu sergilemiş, ironieserlerin-den yararlanmıştır. Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

A) Kemal Tahir B) Oğuz Atay C) Emine Işınsu D) Fakir Baykurt E) Tarık Buğra

14. Taksiye binen adam başını çevirdi ( ) şoför bekliyordu ( ) İsteksizce mırıldandı ( ) − Havaalanına ( )

Bu parçada yay ayraçlarla ( ) belirtilen yerlere, aşağıdakilerin hangisinde verilen noktalama işaretleri sırasıyla getirilmelidir?

A) (,) (.) (:) (...) B) (,) (.) (.) (.) C) (,) (.) (;) (.) D) (,) (.) (.) (...) E) (,) (.) (;) (...) 15. Bilinç akışı tekniği ile ilgili aşağıdaki bilgilerden hangisi yanlıştır?

A) XX. yüzyıl modern roman ve hikâyesinde kullanılmıştır. B) Kahraman anlatıcı ve bakış açısı söz konusudur.

C) Cümleler arasında mantık ilişkisi çok gevşek ve zayıftır. D) Kişilerin iç dünyaları üçüncü kişi ağzından verilir.

E) Serbest çağrışım yoluyla bir düşünceden bir başka düşünceye atlanır.

16. Orhan Kemal’in romanlarından birini okumak isteyen bir arkadaşınıza aşağıdaki eserlerden hangisini türünden dolayı önermezsiniz?

17. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu vardır? A) Nuran, dostunun bir tarafını keşfetmiş gibi ona bakıyordu. B) Birçok değer, güncel hayatın karmaşası içinde kaybolup gidiyor. C) Sakın köye girdikten sonra beni büsbütün unutmasın!

D) “Onu ben devirdim” diye söylendi yaşlı adam.

E) Fenerin yerden vuran aydınlığı, ona acayip bir şekil veriyor.

Günlük konuşma dilinin kullanıldığı

iç konuşma tek-niğinde cümleler arasında mantıklı bir

akış ve ilişki ağı söz konusudur.

“Elbette onlar da bizi bu akşamki oylama-da destekleyebilir.” cümlesinde sözcü-ğün yanlış yerde kullanılmasından kaynaklanan anlatım bozukluğu vardır. Sayıların yazılışında kesirleri ayırmak için

nokta kullanılır. Roman, ortaya

çıktığı dönemden bugüne kadar bi-çimsel, kurgusal ve teknik yönden türlü

değişimler geçir-miştir.

Romanın yapı unsurları; kişi, yer, zaman ve olay örgü-südür. Anlatım bozuklukla-rı, anlamsal bozuk-luklar ve yapısal bozukluklar olmak

üzere iki grupta incelenir.

İçinde yan yana iki veya daha fazla ünsüz bulunan Batı kökenli alıntılar, ün-süzler arasına ünlü konularak yazılır. D ( ) D ( ) D ( ) D ( ) D ( ) D ( ) D ( ) Y ( ) Y ( ) Y ( ) Y ( ) Y ( ) Y ( ) Y ( ) 1. Çıkış Çıkış2. Çıkış3. Çıkış4. Çıkış5. Çıkış6. Çıkış7. Çıkış8.

18. Aşağıda verilen tanılayıcı dallanmış ağaçtaki bilgilerden bazısı doğru, bazısı yanlıştır. İlk ifa-deden başlayıp, cevap oklarını takip ederek doğru çıkışa ulaşınız.

ÜNİTE

Belgede 11 TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI (sayfa 188-197)