• Sonuç bulunamadı

1. ÂLEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜRÜNDE İNANÇ VE GELENEKLER

1.5. Dört Kapı Kırk Makam

Alevi inanç sisteminin temellerinden olan Dört Kapı Kırk Makam İnancı Alevi inançlarının başında gelmektedir. Çünkü dört kapı kırk makamı kabul etmeyen Alevi kabul edilmemektedir. Musahip olmak, ikrar verip yola girme, talip olma şartlarından biri de bu inancı kabul etmek ve bilmektir. Bu noktada bir Alevi inancında, ‘‘eline, beline ve diline sahip olmak” düşüncesinin dört kapı kırk makamın tamamını kapsadığı görülmektedir. Dört kapı kırk makam inancı tasavvufi özellikte ancak, ahlaki ağırlıkta bir düşünce yapısı olarak gözükmektedir.

Üzerinde durulması gereken bir diğer nokta ise dört ve kırk sayılarıdır. Dört ve kırk rakamları Türk kültüründe olduğu gibi İslam felsefesinde de önemli bir yere sahiptir. Bu bakımdan dört unsur, dört kitap, dört âlem, dört tabiat, dört melek, dört

mezhep, dört halife gibi misyonlar yüklenen dört sayısının yanında (Özkırımlı, 1993: 204) kırk (erbain) sayısı Kur’anda dört, hadislerde on sekiz defa geçmesinin yanında, Hz. Peygambere kırk yaşında peygamberlık verilmesi, ilk müslümanların kırk kişi olması, Mehdi’nin kırk yaşında ortaya çıkması ve kırk gün dünyada kalması, Hz. Ali’nin başkanlık ettiği meclisin kırk kişilik (kırklar meclisi) olması, Hacı Bektaşi-ı Veli’nin türbesinin iki parmaklıkla çevrili olan tören meydanın adının kırklar meydanı olması, Balım Sultan türbesinde bulunan kırk kollu şamdama kırk budak denmesi ve bu meydandaki ikrar alma gecesinde içilen şerbete kırklar şerbeti denilmesi, kırk sayısının İslam ve Alevi-Bektaşi felsefesindeki önemini yansıtmaktadır. (Özkırımlı, 1993: 204) Bu inanışın, dört kapı kırk makam olarak adlandırılması da bu inanışlardan kaynaklanmaktadır.

Dört kapı kırk makam inancının esasında; bireyin kademeli bir şekilde manevi bir şekilde temizlenerek, iç temizliğine kavuşması, yükselip yücelmesi ve olgunluğa ulaşıp kâmil bir insan olarak topluma hizmeti amaçlayan bir düşüncedir. Dört kapının dördünün de kendine has makamları bulunmaktadır. Dört kapının da meydana geldiği kaynak birdir; dört kapı dört aleme denk düşer. Kırk makamın onu şeriat; onu tarikat; onu marifet ve onu hakikattir. Yol ehli dört kapıya bağlı kırk makamdan geçerek Hakk'a ulaşır; bu sırada şeriat gemisene biner; tarikat denizi'ne açılır; marifet dalgıcı olur ve Hakikat İncisi’ni bulur. Bu nedenle tarikat yolcusu inançta,düşüncede amacına ulaşabilmek için şeriatın koşullarını yerine getirmek; tarikatın içinde olmak; marifetten ayrılmamak ve sürekli hakikati arar olmak durumundadır.

Alevilik-Bektaşilikte çok önemli olan kâmil insan ve Tanrı'nın insanda görünmesi düşünceleri, temelde yine ahlakı ifade eder. İnsanın; Tanrı'yı, Tanrı katından seyredebilir hale gelmesi, tanrısallaşması, belirli bir ahlaksal olgunluğa ulaşıp, erdem sahibi olması anlamındadır. Amaç Kâmil İnsan olmaktır. Bu dört kapı ise şunlardır:

Şeriat Kapısı

Bu kapının ilk makamı imandır. Kişi, bu kapıdayken İslâmiyet’in koyduğu kurallara hiçbir eksik bırakmadan uymak mecburiyetindedir. Peygamberimiz Hz. Muhammed, Müslümanlıkta uyulması gereken bütün kuralları bu kapıya koymuştur. Bir Alevi de, Sünni gibi daha yolun başındayken, bu kurallara uyacaktır. (Pehlivan, 1992: 84) Kişi, yüce yaratıcıya, onun birliğine ve her şeye kadir olduğuna inanır. İslâm'ın

şekle yani ibadete ilişkin kurallarını yerine getirir. Ancak bu kapıda kurallar, yaratıcı ile kişi arasında bir duvar gibidir. Ama onlar Tanrıya ulaşmak için başka yol bilmediklerinden, dinsel kuralları izlemek zorundadırlar. Bu insanlar için, inanç ve ibadet, daha çok toplumsal olanla barışık yaşamaktır. Bu kapının tüm gereklerine inanmak ve makamlarını uygulamak ilk şarttır. Bu kapıyı kabul etmeyen ya da uygulamayan kimse talip olamaz. Dört Kapı Kırk Makam üzerine kurulu Alevilik Bektaşilikte, ilk kapı ve buna bağlı on makam, şeriat kapısıdır. Alevi şeriatı kısaca 'yol erkânı' olarak açıklanabilir. Şeriat kapısının makamları şunlardır:

1- İman etmek. 2- İlim öğrenmek. 3- İbadet etmek.

4- Haramdan uzaklaşmak. 5- Aileye faydalı olmak. 6- Çevreye zarar vermemek. 7- Peygamberin emirlerine uymak. 8- Şefkatli olmak.

9- Temizliğe dikkat etmek.

10- Yaramaz işlerden uzak durmak (Ulusoy, 1986: 216)

Tarikat Kapısı

Dört kapı kırk makam inancının ikinci kapısı olan Tarikat Kapısı, 'ikrar verip bir yola girme' kapısıdır. Alevi-Bektaşi inancına göre, Tarikat kapısı Hazreti Ali'den kalmıştır. Alevi süreğinin, ana ilkeleri, bu kapı ile ortaya konmaktadır. Birisiyle musahip (yol kardeşi) olmayanların kesinlikle bu kapıdan geçmeye hakları yoktur. Tarikat yolunda yürümek kolay değildir. Belli yükümlülükleri vardır. Bunların en önemlisi, tarikat eri olan insanın sır saklamasıdır, ser verip sır vermemesi gerekir. (Pehlivan, 1992: 84) Bu kapıda yola girmek için pir talibi olgunluk derecesini ölçmek için bir imtihana tabii tutar. Bu imtihan çeşitli biçimlerde olabilir. Kişi bu imtihanı başarırsa, o zaman tarikata (yola) alınır.

Tarikat piri, tarikata bağlanmak isteyen talibi sözlü olarak uyarır. Tarikat kapısını, bir kendini arama, özünü bulma, kısacası bir içe kapanma kapısı olarakta

tanımlayabiliriz. Kişi bu aşamada pirinin yardımıyla hayatın ve eşyanın zahiri yüzünü bırakarak batîni yüzüne döner. Bu kapıda insan, ruh ve düşünce olgunluğuna ulaşmak, Tanrı katına yükselmek, onunla bir ve beraber olmak yollarını arar. İnsan kendi gönlüne döner içindekini keşfetmeye, kendini bilmeye çalışmaktadır. Tarikat kapısındaki insanlar, iç dünyaları ve dış dünyaları arasındaki karşıtlıkları fark etseler de henüz maddî dünyanın olumsuz etkilerini ve kirlerini tamamen atamamışlardır. Bu aşamada insan gönlündeki kirleri temizlemeye başlamış, gönlünde Allah için, onun erdemleri için bir yer açmaya çalışmaktadır. Bu kapı, insanın Tanrı’sına ulaşmaya istekli olmasıyla başlar. Tanrı'ya ulaşmak için gerekli, çök temel olan birtakım ahlâkî değerleri kazanması ile biter. Bu kapıyı geçen insan belirli bir derecede gönül temizliğine ulaşmıştır.

Tarikat kapısının makamları ise şunlardır:

1- Tövbe etmek.

2- Mürşidin isteğine uymak. 3- Temiz giyinmek.

4- İyilik yolunda savaşmak. 5- Hizmetli olup hizmeti sevmek. 6- Haksızlıktan korkmak.

7- Ümitsizliğe düşmemek. 8- İbret almak.

9- Nimet dağıtmak.

10- Özünü fakir görmek. (Ulusoy, 1986: 217)

Marifet Kapısı:

Marifet Kapısı önceki kapılardan başarıyla geçen kişi, Marifet Kapısı’na girmeye hak kazanmıştır. Marifet kapısı, bilim kapısıdır. Marifet kapısı, öyle bir kapıdır ki; çiği pişkin, hamı olgun kılar. Bu kapıdan, giren bir can, bilgisizlikten arınmış olarak çıkar. En zor kapı, burasıdır. Üç evresi vardır. İlki “Ayne’l- yakin”, İkincisi “İlme’l- yakin”, son evre ise “ Hakke’l yakin’dir.” (Pehlivan, 1992: 85)

Bu aşamadaki insana derviş denir. Marifet, Hakk’ı kendi özünde bulmaktır. Bu mertebeye gelmiş kişi neye yönelirse o alanda başarı elde eder. Eğer zahiri ilimlere verirse kendini öğrenme aşkıyla bir alim olabilir, batını ilimlere verir dervişlik yolunda ilerlerse bir mürşid-i kâmil olup insanları irşat edebilir. Marifet Kapısı bir nevi dünya hayatında ikinci doğum demektir. Birinci doğum olan şeriat, kan yolu ile olan doğumdur.

Marifet kapısının da on makamı vardır ve şunlardır:

1- Edep (eline, diline ve beline sahip olmak).

2- Mâsivadan (Tanrı’dan başka her şeyden) uzaklaşmak. 3- Perhizkârlık. 4- Sabır ve kanaat. 5- Hayâ. 6- Cömertlik. 7- İlim. 8- Hoşgörü. 9- Özünü bilmek. 10- Âriflik. (Ulusoy, 1986: 217) Hakikat Kapısı

Hakikat Kapısı, yüce yaratıcıyı kendi içinde bulma kapısıdır. Alevi sırlarının tamamına vakıf olmuş, kişisel tutkulardan arınmış bilge insanların (mürşit) fikirsel ve zihinsel olarak organik veya inorganik (fiilen örgütlü-örgütsüz) birbirlerine bağlı oldukları makamdır. Mürşit makamı denilen bu makama erişebilmiş şahsiyetler, Marifet Kapısı’nda önemli oranda olgunlaşmış, insanlığın tarihsel evrelerinde birer mihenk taşı durumunda ve insanlığın insanlık yönünde gelişimine yön vermiş, ışık olmuş Alevi yol ulularıdır. (Özgür, 2014: 93) Bireyin kalp gözünü kapatan perdeler bir bir açılmış, artık bütün gerçekliği görür olmuştur. Hallâc-ı Mansur'un 'Enel Hak' diye seslendiği makamdır. Bu aşamaya ulaşan insan, yüzünü nereye dönerse Allah’ın varlığı ile karşılaşır. Tüm varlık, Allah’ın çeşitli mertebelerde tecelli etmesinden ibarettir. Onun tecellisi dışında esasen bir ikinci varlık yoktur. Bu yüzden, yargı ve ulu mahşer bu dünyadadır.

Hakikat kapısının makamları da on tane olup şunlardır: 1- Tevâzu.

2- Kimsenin ayıbını görmemek.

3- Yapabileceği hiçbir şeyi esirgememek. 4- Allah’ın her yarattığını sevmek. 5- Tüm insanları bir görmek. 6- Birliğe yönelmek ve yöneltmek. 7- Gerçeği gizlememek.

8- Mânayı bilmek. 9- Sırrı öğrenmek.