• Sonuç bulunamadı

Cephenin merkez ve güney bölgelerinde 1941 güzüyle (kesikli hat) 1942 baharı (kalın hat)

arası dönemdeki değişimi kıyaslayan harita, kaynak: Ulus, 23 Mayıs 1942.

Almanlara göre ilk günkü savaşlarda, topçu ve uçak destekli piyade kuvvetleri hâkim bir tepedeki Sovyet istihkâmlarını ele geçirmiş ve düşmanın mukabil karşı hücumlarını kanlı bir şekilde sonuçsuz bırakmıştır. Sovyet basınına göreyse 8 Haziran’da, kuşatma cephesinde bir gedik açmayı başaran Almanlar akşamdan önce geri atılabilmiş ve karşı hücumlar başarılabilmiştir. Ayrıca şehirdeki hava savunma teşkilleri, hâlâ güçlü bir şekilde direnmeyi sürdürmüşler ve mevzilere Alman uçaklarını yaklaştırmamışlardır. Başka mevkilerde tank desteğiyle gerçekleştirilen Alman taarruzlarının da hepsi püskürtülmüş ve iddiaya göre Almanlar ağır kayıplar

vererek saldırıdan bezmişlerdir.422 Londra’da, Almanların Sivastopol kapılarında ağır

kayıplar verdiklerinden başka bir bilgi vurgulanmazken Ankara’daki Radyo Gazetesi’nde Sivastopol önünde büyük taarruz gerçekleştirildiği ve henüz ciddi bir gelişme belirtilmiyorsa da birçok müstahkem noktanın ağır toplarla yıkıldığı söylenmiştir.423

Hücum başlarken Alman 54. Kolordusu’nun dört piyade tümeni, şehri çevreleyen mevzilere karşı ilerlediği sırada, ağır ateş altında ezilen istihkâmlarda bir tek Sovyet askerinin bile hayatta kalamayacağı sanılmıştır. Stalin, Maksim Gorki, Çeka gibi isimler verilen kalelerin her biri için ayrı ayrı mücadele vermek zorunda kalan mütecavizler bir de aniden artan aşırı sıcaklarla boğuşmak zorunda kalmışlardır. Çatışmalar iki taraf için de kıyım niteliğinde olmuştur; söz gelimi Alman 132. Piyade Tümeni’nin erleri neredeyse bittiğinden (bir bölüğün personel sayısı dokuza kadar inmiştir) Manstein, risk alarak Kerç’i savunmakla görevli 46. Tümen’in ön cephe ekiplerini kuşatmaya getirmek zorunda kalmıştır.424

10 Haziran’da Sivastopol taarruzu göğüs göğse sürerken, Almanlar şehre 10 kilometre kadar yaklaşabilmiştir. Alman uçakları, şehri fasılasız dövmeye devam etmişlerdir. Berlin, bazı müstahkem mevkilerin düşürülebildiğini ilan etse de Moskova’ya göre, iki koldan gelen müthiş baskıya rağmen müdafiler sarsılmamıştır; tank ve uçak destekli kesif piyade taarruzlarına ek olarak çok miktarda topçu kullanılsa da bombardıman, iddiaya göre istihkâmları sindirememiştir.425

Kuşatmanın başından beri Sivastopol’e karşı yapılan en şiddetli saldırı olan Haziran Taarruzu sırasında, 100 bin Almanın şehre yüklenmesine karşın Moskova’nın iddiasına göre şehirde henüz iaşe problemi olmamıştır. Çünkü Karadeniz Filosu lojistik yollarını hâlâ kontrol altında tuttuğundan deniz yoluyla tedarik yapılabilmiştir. Pravda’nın belirttiğine göre, Almanlar da kuşatma çemberine yüklü miktarda destek yığmışlardır.426 Bu sırada saldırı halinde olan Almanların, kuşatma durumunda

422 Ulus, 10 Haziran 1942, s. 4. 423 Tan, 10 Haziran 1942, s. 2.

424 Raymond Cartier, İkinci Dünya Savaşı I, s. 372. 425 Cumhuriyet, 11 Haziran 1942, s. 1.

savunmada kalan Sovyet birliklerine karşı en büyük üstünlükleri, yarı abluka konumundaki Sivastopol limanına karşın, Kırım’daki yolların yaz boyunca ikmale müsait yollarının olmasıdır.

Ertesi gün devam eden çarpışmalarda Moskova radyosuna göre, her kesimde başarılı püskürtme hareketleri yapılmıştır; Berlin’e göreyse bazı mevzilerin alınmasının ardından gelişen Sovyet karşı hücumları geri atılmıştır. Stockholm basınındaki Sivastopol ile ilgili yorumlara göre, iki taraf arasındaki nicelik ve ateş gücü bakımından ezici fark olduğu için savunmanın uzun süre dayanamayacağı düşünülmüştür. Ancak Stockholm’deki bu yorumlara kaynaklık eden Moskova, müdafaanın haddinden fazla zorlandığını gizlememesine rağmen şimdiye dek yapılan bütün hücumların gereğince savuşturulduğunu ve düşmana ağır zayiat verdirildiğini de eklemiştir. Yorumlarda bahsi geçtiği üzere Harkov ve Sivastopol harekâtları, gerçekten ileriki büyük taarruzun girişiyse, Almanların her türlü araç ve gayretle Sivastopol’ü bir an evvel düşürerek daha doğudaki yeni taarruzlar için XI. Ordu’nun boşa çıkmasını sağlamak isteyeceklerine şüphe kalmamıştır. Almanların hesaplarına göre, Sivastopol’ün bir haftada düşeceği tahmin edilmiştir.427 Oysa kuşatmanın başladığı günlerdeki Alman tahminleri, şehrin dört günde düşürüleceğini iddia etmiştir.

Moskova’nın 11 Haziran tarihli tebliğinde, altı gündür şiddetle süren yoğun çarpışmalar sırasında Sivastopol garnizonunun sayıca az olmasına rağmen kahramanca dövüştükleri belirtilmiş ve 16 Alman uçağı, muhtelif 300 taşıt, malzeme yüklü 30 kamyon, birçok tank ve mühimmat yüklü 2 trenle birlikte bir uçak hangarının imha edildiği bildirilmiştir. Londra basınında şimdiden, şehrin düşeceği ihtimali değerlendirilmeye başlanmıştır.428 Moskova basınıysa Harkov’da olduğu gibi

Sivastopol’deki Alman saldırılarını da boş yere girişilen başarısızlıklar olarak sunmuştur.429

427 Ulus, 12 Haziran 1942, s. 3. 428 Cumhuriyet, 12 Haziran 1942, s. 3. 429 Tan, 12 Haziran 1942, s. 1.

Alman resmî tebliğine göre, 12 Haziran’da kesintisiz devam eden Sivastopol hücumları sonucunda bazı yeni mevziler kazanılmış ve düşman tarafından yapılan karşı hücumlar ağır kayıp verdirilerek ezilmiştir. Aralıksız süren Alman bombardımanında uçaklar, derinlemesine hazırlanmış tahkimatları aralıksız dövmeyi sürdürmüşlerdir. Stockholm’de yapılan yorumlara göre Sivastopol’deki mücadele en şiddetli evresine yaklaşmış ve bir haftadır savunmaların önüne sürülen takviye kıtaları, artık asıl mevzilere hücumlarda bulunmaya başlamışlardır. Asıl savunma hattında, Sovyet mukavemeti çok çetin olmuştur. Alman kayıpları ağırdır; Sovyet sözcüsüne göre günde 300 kayıp veren düşman birliklerinin kayıp sayısı saldırının başından beri 16 bin kişiyi bulmuştur. Ayrıca Moskova’ya göre, son üç günde 50 Alman tankı ve bir o kadar da uçak tahrip edilmiştir. Ancak İsveç basınında, Alman birliklerinin bu kayıp oranına dayanabilecek kadar çok oldukları ve kayıplarına rağmen karada ve havada üstünlüğü ellerinde tuttukları ifade edilmiştir. Alman muhabirleri, hiçbir yerde Sivastopol’deki kadar ağır tahkim edilmiş bir yere rastlamadıklarını gizleyememişlerdir. Alman askerî uzmanları, şehrin düşmesinin birkaç gün daha süreceğini tahmin etmişlerdir. Almanlar için getireceği prestijle birlikte, Kafkasya’ya yapılacak harekât için deniz yollarının açılması da değer taşıdığından, tüm güney ordularında iaşeye destek olabilecek bu limanın, Alman demiryollarının yükünü de hafifleteceği düşünülmüştür. Moskova’daysa tebliğler, hâlâ Sivastopol’deki Alman baskılarına rağmen tüm cephede dayanıldığını, tüm teşebbüslerin püskürtüldüğünü ve hatta bazen karşı saldırılara girişildiğini belirtmekle yetinmiştir.430

Anadolu Ajansı’nın Sinop’tan edindiği bilgilere göre, Karadeniz’de Sinop’un kuzey taraflarından, Sivastopol yönünden sürekli patlama sesleri gelmiş ve bu durum, geceleri şehirde sıklıkla sarsıntılar yapmıştır. Sivastopol ile Sinop arasındaki mesafenin 300 kilometre kadar oluşu,431 savaşın şiddetini kanıtlamıştır. Yakın konumlarından dolayı çatışma sesleri Sinop ve İnebolu’dan duyulabildiği gibi sonraki yıllarda karşılaşılan Alman denizaltıları meselesine benzer şekilde, Kırım muharebeleri boyunca Sovyet gemilerinin Türk limanlarına sığınma hadiselerinin sürmesiyle, Türkiye ile Karadeniz’in kuzeyindeki savaşın münasebeti hiç kesilmeden

430 Ulus, 13 Haziran 1942, s. 3. 431 Tan, 13 Haziran 1942, s. 1.

devam etmiştir. Karadeniz’deki tarafsız tek sahil durumunda olduğundan, savaş süresince İnebolu, Samsun ve Sinop limanlarına irili ufaklı birçok sivil ve askerî Sovyet gemisi iltica etmek zorunda kalmıştır.432

Moskova’ya göre Almanlar, tam mevcutlu taze birliklerle Sivastopol çevresindeki tepelere saldırmalarına rağmen henüz herhangi bir mevzi ele geçirememişlerdir. Son zamanlarda iddialara göre 65 Alman uçağı yerde veya havada yok edilmiştir. Krasnaya Zvezda gazetesine göre, birçok yerde kanlı süngü muharebeleri olmuştur ve mevziler hemen her yerde muhafaza edilmeye devam edilmiştir. Birçok tepe defalarca elden ele geçmiştir. Ayrıca iddiaya göre, Karadeniz’deki donanmaya bağlı Sovyet avcı gruplarına karşı sayı üstünlüğüne sahip Almanlar, yine de hava hâkimiyetini ele geçirememişlerdir.433

Alman saldırıları, Sivastopol’de yıldırım etkisini bulamamıştır. Çünkü en modern araçlarla takviye edilen kale savunmasının yanında, şehrin doğası da savunma için uygundur. Şehir ve limanın bulunduğu koyu çeviren dağlar yüksektir ve bunları ayıran vadiler uçurumlarla bölgeyi kesmektedir. Bu sebeple Sivastopol, yalnız kıyıdan değil karadan da savunulan dünyanın en sağlam tahkimatlarındandır. Almanlar, tüm vasıtalarıyla akın etmelerine ve yedi aydır şehrin yakınında hazırlanmalarına rağmen coğrafî sebeplerden dolayı tahkimatları ancak tek tek düşürebilmişlerdir. Şehrin düşmesi, Mihver güçleri için büyük kazanç olacağı gibi Sovyet tarafı içinse Karadeniz’in en mühim üssünün düşmesi demek olacağından önemli görülmüştür.434

2.7. Sivastopol Savunmasının Almanlar Tarafından Yarılması

Moskova radyosu, 13 Haziran haberlerinde Sivastopol’deki birkaç noktada durumun çok nazik bir hal aldığını itiraf etmekle beraber Alman ve Rumen birliklerinin büyük kayıplar verdiklerinden başka detay paylaşmamıştır. Alman Başkomutanlığı’nın 13 Haziran tebliğindeyse şehre yapılan şiddetli hücumlar sırasında Sovyetlerin 645 beton ve toprak tahkimli mevzi kaybettikleri, 7 Haziran’dan

432 T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı, 97- 106- 12 433 Cumhuriyet, 13 Haziran 1942, s. 3.

434 Hüseyin Emir Erkilet, “Askerî Vaziyet- Harkof Taarruzu: Genişlemekte Olduğu Bildirilen Bu Harekâtın

Beklenen Büyük Alman Taarruzunun Başlangıcı Olduğuna Şüphe Yoktur”, Cumhuriyet, 13 Haziran 1942, s. 1-2.

11’ine kadar 3.600 esir alındığı; 41 top, 12 tank, 400’den fazla havan ele geçirildiği ve 20 bin mayının toplandığı bildirilmiştir. Artık Sivastopol çevresinde mevziler 15 kilometre uzunluğundaki bir cephede dağılmasına rağmen yüksek yoğunluklu topçu güçleri karşılıklı dövüşmeyi sürdürmüşlerdir. Ayrıca Alman hava unsurları, cephedeki pike ve av uçakları sayesinde piyadenin işini kolaylaştırmış ve iddiaya göre düşman uçaklarının faaliyetlerini engellemeyi başarmıştır. Karadeniz’deyse bir İtalyan hücumbotu, düşmanın bir nakliye gemisini, üç Sovyet harp gemisinin himayesinde olmasına rağmen vurmayı başarmıştır.435

14 Haziran’da Sovyet tebliğine göre, Sivastopol önündeki mücadele şiddetini artırmıştır. Ayrıca iddiaya göre Almanlar, yalnız bir kesimde mevzileri geçebilmiş ve yoğun şekilde buraya yığılan düşman birlikleri ağır ateş tesirinde kalarak iki gün içinde 5.500’den fazla kayıp vermişlerdir. Sivastopol’den Moskova’ya ulaşan haberlere göre Almanlar, artık daha fazla sayıda Rumen birliği kullanmak zorunda kalmışlar ve başlıca hedefleri olan kuzey kalelerini zorlamalarına rağmen alamadıkları gibi bir günde 900 kadar kayıp vermişlerdir. Başka bir kesimdeyse Almanlar, şiddetli bir topçu himaye ateşiyle ve tank birlikleriyle korundukları halde dört kez hücuma geçmelerine rağmen birçok tank ve 500 asker kaybederek çekilmişlerdir. Şehrin güneydoğusundan da Alman tazyiki sürmüştür. Vichy Fransası’nda konuşulanlara göreyse artık mesele, Sovyet filosunun şehri takviye edip edemeyeceği idi ve yine Vichy’nin Berlin basınından edindiği bilgiye göre Sovyetler Sivastopol’ü tahliyeye çoktan

başlamışlardı.436 Aynı gün itibariyle Almanlar, Sivastopol mevzilerine iyice

sokulmuşlar ve hâkim bir tepe üzerindeki Stalin Kalesi düşürülmüştür. Buna mukabil gelişen, kaleyi kurtarmak amaçlı Sovyet karşı taarruzları, Almanlar tarafından geri atılabilmiştir. Ayrıca Alman uçakları körfeze giren 10 bin tonluk bir Sovyet yük gemisini batırmışlardır. Bunlarla birlikte bir Sovyet uçaksavar gemisi hasara uğratılmış ve bir destroyer hasar almıştır.437

İnebolu’dan edinilen bilgilere göre 10 Haziran’dan beri ilçenin kuzeybatısından gelen top ve patlama sesleri 14 Haziran’da devam etmiştir. İlçenin

435 Ulus, 14 Haziran 1942, s. 1, 3. 436 Cumhuriyet, 15 Haziran 1942, s. 1, 3. 437 Ulus, 15 Haziran 1942, s. 1.

binalarında ve camlarında depreme benzer etkiler yapan sesler, Sivastopol’den İnebolu’ya dek ulaşmıştır.438

Moskova basınına göre, 9 gün 9 gece süren kesif savaşların ardından 15 Haziran’da Almanlar yalnız küçük bir gedik açmayı başarabilmişlerdir. Pravda’nın Sivastopol’deki muhabiri, çarpışmaların arttığını bildirmiş ve Alman kurmaylarının çoğu, iddiaya göre başka cephelerden gelen yeni ve önemli ihtiyat birliklerinin kuşatmaya sürüldüğünü vurgulamıştır. Aynı günkü çatışmalar sırasında Sovyet Filosu, ilk defa savaşa katılıp ağır toplarla düşman mevzilerini bombalamıştır. Yine 15 Haziran taarruzu hakkında Tass ajansına gelen malumata göre XVIII. Rumen Tümeni’nin askerleri, bellerine kadar çıplak şekilde ve vahşi naralar atarak mevzilere saldırmışlardır. Alman uçakları, bu saldırı öncesinde çok şiddetli bir uçak bombardımanıyla taarruzu hazırlamışlardır. Habere göre Sovyet deniz piyadeleri, bu saldırıya karşı mitralyöz ve havan ateşiyle Rumenleri ağır kayıplara uğratmışlardır. Savaşın Reuter ajansındaki yankısına göreyse, 9 gün 9 gece aralıksız çarpışan yarım milyon askerin çabaları sonucu iki tarafın mücadeleleri bir avuç istihkâmın yalnızca bazılarının el değişmesiyle neticelenmiştir ve Stockholm’de dillendirilen yorumlarda, bu düşen yerlerin hayatî değerde olmayan mevziler olduğu kabul görmüştür.439

15 Haziran harekâtı sırasında Almanların iddialarına göre, Sivastopol istihkâmlarına derinlemesine nüfuz eden saldırıya yardım eden uçaklarla birlikte hareket eden avcı uçakları, hiç kayıp vermeksizin 16 Sovyet uçağı düşürmüşlerdir. Moskova’daysa savunmanın gayretleri övülmüş ve olay “şiddetli bir meydan muharebesi” olarak adlandırılmıştır. Radyo gazetesine göre Almanlar, bazı kesimlerde 2-3 kilometrelik ilerlemeler kaydetmiş olduklarından, şehrin kale olarak tutulamayacağı kanaati ağır basmasına rağmen, Mihver kaynaklarından edinilen şehrin tahliyesinin başladığına dair haberler diğer kaynaklarca teyit edilemediğinden şüpheli görülmüştür.440 Haziranın son üç haftası boyunca Türk basınındaki haberlere,

Sivastopol’deki çarpışmaların seyri hakkındaki başlıklar eşlik etmiştir.

438 Tan, 15 Haziran 1942, s. 2. 439 Ulus, 16 Haziran 1942, s. 3. 440 Tan, 16 Haziran 1942, s. 1.

Stalin Kalesi’nin 14 Haziran’da düşmesinin ardından, ertesi gün Alman Başkomutanlığı’nca olay hakkında yayınlanan bildiriye göre, hava ve kara kuvvetlerinin sıkı işbirliğinden sonra Alman ağır ve devasa topçusunun ateşiyle günlerce süren bir hazırlık ateşinin ardından bu kale ele geçirilebilmiştir. Tebliğde “modern kale” olarak isimlendirilen bu tahkimatın bir günde dört kez en büyük çaplı obüsler tarafından tam isabetle vurulduğu ve en sonunda kalenin yarısının kullanılmaz hale geldiği vurgulanmıştır. Ardından Alman topçu kuvvetleri, diğer istihkâmlar üzerine şiddetli bir sindirme ateşi açarlarken aynı anda Saksonya ve Hessen piyadeleri göğüs göğse yaptıkları çetin mücadeleler neticesinde kaleye yandan hücum ederek mevzileri düşürmeyi başarmışlardır. Şehrin başka yerlerinde 6 beton mevzii, bir uçaksavar istihkâmı ve bir zırhlı kule aynı gün içinde tahrip edilmiştir. Tebliğde adı geçmeyen diğer bir mevzi o kadar kuvvetli ateş altında kalmıştır ki, hırpalandıktan sonra ancak tek topla karşılık verir duruma gelmiştir. Bir başka Alman grubu, tüm gece durmayan çatışmalar sonucunda büyük bir düşman birliğinin cephesi boyunca mücadeleyi sürekli ileri atarak sabaha doğru düşmanı önemli bir tepeden atabilmiştir. Yine Alman Genelkurmayı’na göre Sovyet orduları, bu Alman başarılarının ardından yaptıkları karşı saldırılar neticesinde her kesimde kanlı yenilgilere uğramıştır. Aynı gün İsviçre basınında, İtalyan hücumbotlarının Sivastopol’deki başarılı saldırılarının ardından bu gemilerin Karadeniz’e nasıl girebildiği sorusu akıllara getirilmiştir; Berlin kulislerinden gelen tahminler bu İtalyan torpido gemilerinin Tuna yoluyla Karadeniz’e girdikleri ihtimali üzerinde durmuştur.441

16 Haziran’daki Alman tebliğine göre, bir önceki gün Sivastopol müstahkem

bölgesinde önemsiz muharebeler olmuştur. Ayrıca güney koyundaki limanda Alman

uçakları bir Sovyet muhribini batırmayı başarmışlardır. Bir Reuter muhabirine göre Sivastopol savaşı, tarihte eşi benzeri görülmemiş boyutlara ulaşan çarpışmalara sahne olmuştur. Bu yoruma göre Almanlar, şehri almak için büyük gayretler gösteriyorlardı ve eğer başarılı olurlarsa bu onlara pahalıya mal olacaktı; eğer şehir dayanırsa büyük bir zafer Sovyet ordusunu bekliyordu. Almanlar savaş süresince cepheye taze kuvvetler sürebilmelerine rağmen, yalnız deniz yolu açık olan Sivastopol müdafileri için takviye işleri aynı seviyede yapılamamıştır. Sovyet topçusunun Alman saflarında

açtıkları boşlukları doldurmak için Alman ordusu, yeni ihtiyatları cepheye sürmek zorunda kalmıştır. Sovyet hava kuvvetleri ve donanma, karada üslenen uçakların sayıca azlığını telafiye çabalamıştır. Karadeniz Sovyet Donanması kruvazörleri, düşmanı gece gündüz hırpalayarak savunmacılara yardım etmişlerdir. 15-16 Haziran boyunca Alman hava faaliyetlerinin sürmesine rağmen ayın 16’sında Alman avcı uçakları hiçbir düşman uçağıyla karşılaşmamışlardır. Şiddetli hava bombardımanlarına devam eden Alman uçakları, yıkıma devam etmişlerdir. 17’sindeyse Berlin radyosunun bildirdiğine göre Sovyet birlikleri, Azak ve Kırım sahillerine eşzamanlı çıkarma girişimlerinde bulunmuşlardır. Eskort gemilerinin eşliğinde Alman sahil bataryalarına karşı girişilen harekâtlar, Sivastopol’ün kuzeybatısındaki Yevpatoriya’ya ve güneydoğusundaki Yalta’ya, ayrıca bunlarla birlikte Rostov cephesindeki Mariupol’e yönelik olmuştur. Bu girişimler, Alman sahil savunması tarafından püskürtülebilmiştir.442

Washington’dan edinilen bilgilere göre, Sivastopol’ün 5 kilometre yakınına yerleştirilen Alman top bataryaları, şehri aralıksız dövmüşlerdir ancak bir netice elde ettiklerine dair bir haber henüz edinilememiştir.443Şehir sıkıştırılmaya devam edilmiş ve İngiliz kaynakları müstahkem alanların çok müşkül durumda olduklarını inkâr edememişlerdir. Eski kuşatmalar göstermişti ki, bir muhasarada savunmacıların direniş boyutunu iaşe miktarı belirlemekteydir. Paris ve Plevne örneklerinde olduğu gibi modern kuşatmaların da bir azamî ömrü olduğu aşikârdır fakat denizden ikmal ve hava savunması gibi modern savunma teknikleri karşısında modern kale düşürme teknikleri çıkarılabilmiştir. Böylece Singapur ve Bataan’da olduğu gibi sözde sınırsız sayılan savunma gücünün nefesi kesilebilmiştir. Ancak Tobruk’ta İngilizlerin becerdikleri gibi yakın hava destekli savunmalar başarılı olabilmektedir. Oysa Sivastopol yerleşiminde geniş hava tesisleri kurup karada üslenen büyük savunma filoları oluşturmak mümkün olmadığı gibi, donanmanın birkaç uçak gemisi de olmadığından Sovyet hava filoları, genellikle en az 350 kilometre uzaklıktaki üslerden savaşa katılabilmişlerdir. Çünkü Kerç de düştüğünden Kırım’da Sovyet hava üsleri kalmamıştır. Tüm bu sebeplerden dolayı son saatlerde büyük bir tahliye hareketi bir

442 Ulus, 17 Haziran 1942, s. 3. 443 Tan, 17 Haziran 1942, s. 1.

Alman hava baskısı karşısında mümkün olamayacağından en tutarlı yanıt, Sovyet ordusunun mütecavizlere olabildiğince kayıp verdirmeleri ve gelecek çarpışmalar için cephede yararlılık göstermeleri olmuştur.444

Alman kıtalarının Sivastopol önünde yeni ilerlemeler kaydettiğini bildiren

Alman Genelkurmayı, Sovyet kuvvetlerinin daha kısa bir müstahkem hatta

çekildiklerini iddia etmiştir. Rumen birlikleri düşman saflarına yerleşmişlerdir ve hava kuvvetleri, tüm çarpışmalarda büyük yararlılık göstermiştir. Şehir üzerinde yapılan hava savaşlarında bir Alman avcısı sözde 16 düşman uçağı düşürmüştür.445 Bu 16

uçaklık Sovyet kaybı, bir gün önceki Alman tebliğinde söylenen uçaklar olmalıdır çünkü bölgedeki 16 Haziran olaylarında Sovyet uçaklarıyla karşılaşılmadığı söylenmiştir.

Anadolu Ajansı’nın Moskova’dan edindiği malumata göre 17 Haziran günü, Sivastopol’deki savaş tüm şiddetiyle sürmüştür. Sovyetlere göre, şehre yönelen tüm Alman taarruzları ağır kayıplar verdirilerek geri atılmıştır. Tass muhabirine göreyse 17 Haziran sabahı iki koldan saldırıya geçen Almanlar bir tepeyi ele geçirmeyi başarsalar da karşı hücumla ilk mevzilerine kadar geri atılmışlardır. Düşman taarruzu, Rumen birliklerinin desteğiyle tekrarlansa da yine püskürtülmüştür. Ayrıca Karadeniz Filosu’na bağlı birlikler, muhasırların ardına asker çıkarmışlardır. Bunların haricinde Sovyet basınında, Sivastopol’deki 17 Haziran çarpışmaları hakkında başka detay yoktur.446 Yazılanlardan anlaşıldığı kadarıyla Sovyet müdafaası, Odessa’da olduğu gibi Mihver kuvvetlerinin ardına sarkmak ve onları meşgul etmek suretiyle zaman kazanmak istemişlerdir. Ancak Odessa’daki durumun aksine, artık karşılarında taktik bakımdan geri ve düşük ateş gücüne sahip Rumen birliklerinin yanında, aylardır saldırı için hazırlanmış güçlü Alman tümenleri de bulunmaktadır.

Alman basınına göre, tamamen farklı bir tablo çizilmiştir. Alman tebliğine