• Sonuç bulunamadı

Alman birliklerinin 29 30 Haziran gecesi Severnaya Koyu'nun güneyine doğru

gerçekleştirdikleri çıkarmanın şeması, kaynak: Donnell (şahsî koleksiyonundan alıntı), Defence of

Sevastopol.

30 Haziran tarihli Alman tebliğde, Sivastopol kalesine derinlemesine nüfuz edilmesi üzerinde durulmuştur. Şehrin doğusunda bulunan Severnaya Koyu'nu aşan Alman birlikleri, güçlü şekilde karşı koyan savunmacılara rağmen kalenin en iç savunma hattına girmeyi başarmışlardır. Böylelikle kaleyi oluşturan üç savunma hattının sonuncusu da düşmüştür. Sovyet karşı hücumlarının başarısız olduğu iddia edilmiştir. Doğudan saldıran Rumen birliklerinin de desteklediği Alman saldırılarının sonucunda şehre hâkim Sapun Tepeleri'nin geniş bir cephede ele geçirilmesiyle, saldırıların başarılı olduğu da tebliğde belirtilmiştir. Mihver saldırıları ve bombardımanlarının özellikle Sapun kesimindeki düşman birliklerine ağır kayıplar verdirdikleri vurgulanmıştır. Kerç Boğazı'ndan geçmeye çalışan 13 gemilik bir Sovyet filosunun etkili topçu ateşi neticesinde geri atıldığı kaydedilmiştir.501 Buna göre, geçen

seneki aceleci ve ihtimaller dâhilinde harekâtlara girişen Mihver orduları görünümü

yerine, daha hazırlıklı ve ölçülü bir Alman harekât tarzının mevcut olduğuna şüphe yoktur.

Haziran sonundaki Alman tebliğine göre özetle; Mihver birlikleri hava kuvvetlerinin etkili desteği altında şehrin doğusundaki saldırıyla, özellikle de derinliğine tahkim edilmiş Cernaya Deresi kesimini geçerlerken, koordineli şekilde kuzeydeki saldırıyı da geliştirmişler ve iç kaleyi neredeyse ele geçirmişlerdir. Doğudaki Sapun mevzilerinin de düşmesiyle şehir ve kale, taktik bakımdan neredeyse ele geçirilmiştir. Yani artık şehirdeki savunmanın ancak bakiyeleri kalmıştır. Birinci yılına yaklaşan kuşatmanın yaklaşık üç haftalık bir taarruz neticesinde zapt edilmesi, nispeten iyi bir sonuç sayılabilir. Çünkü zamanın en ileri teknikleriyle savunulan kale, çetin vadiler ve tepelerle bölünen, ormanlık ve çalılık arazilerle çevrili idi. Denizden iaşe yolunun zorlu da olsa açık kalması, kalenin daha uzun süre direnmesinin gerektiğini bile akla getirmiştir. Şehrin biraz uzun dayandığını düşündüren bir sebep, savaşın ilk safhasındaki (1939-1940) savaşlar neticesinde küçük ülkelerin çok daha kısa sürede teslim olmaları olabilir. Oysaki bu ilk aşama savaşlarının gerçekleştiği arazilerde, ağır ve hızlı savaş makinelerinin kolaylıkla kullanılmış olmasına rağmen Sivastopol'de ancak topçu ve piyade baskısıyla mücadele neticelendirilebilmiştir. Savaş boyunca, önceki muhasaraların kısa sürmelerinin temel sebebi, istihkâmcıların kalelere tank sokabilmeleri olmuştur. Sivastopol'ün arızalı topraklarında bu durum genellikle mümkün olmadığından her korugan, her hâkim tepe bir bir düşürülmek mecburiyetinde kalınmıştır. Sivastopol'ün düşüşü aynı zamanda Türk basını tarafından, cephenin diğer kesimlerini takviye edebilecek Alman birliklerinin boşa çıkmasına da yarar gibi görünmüştür.502Oysa cephede yaşanacak gelişmeler ve Alman

birliklerinin kuşatma sonrasındaki yıpranma dereceleri, bu beklentinin boş olduğunu göstermiştir.

Sovyetler açısından 1 Temmuz tebliği, şehrin vaziyetinde saatten saate daha da ağırlaşma olduğunu bildirmesine rağmen şiddetli taarruzların püskürtüldüğünden başka detay vermemiştir. Londra'da ise Sivastopol düşse bile başka bir limanın harekât

502 Hüseyin Emir Erkilet, “Askerî Vaziyet: Sivastopol Kalesi Alındıktan Sonra Almanların Şark Cephesinde

üssü olarak kullanılabileceği, zaten birkaç aydır şehrin liman olarak vazife göremediği ve Novorossisk'in hâlihazırda Karadeniz'e çıkış noktası olarak Sovyet gemilerine yeterli olduğu iddia edilmiştir. Moskova lehine bir moral yorumu olarak görülebilecek nitelikte olan bu haberin, yalnızca Tan gazetesinde verilmesi manidardır.503 Anadolu

Ajansı'na Moskova'dan yansıyan bilgilere göre Sivastopol savunmacıları, yoğun topçu ateşi sebebiyle sığınaklarını terk edememişlerdir. Müstahkem yerlerin surları önlerinde yapılan savaşın şiddeti sürekli artmıştır.504 Moskova radyosu ise 15 Alman

tümeninin günde on hücum yaptığını vurgulamıştır. Ayrıca yine Moskova'ya göre, ağır ve hafif tüfeklerle teçhiz edilmiş bir Sovyet müdafaa grubu, 13 hücum püskürtürken üç piyade bölüğünü dağıtmıştır. Almanlar, bu saldırılar sırasında ağır kayıplar pahasına ancak birkaç siper ele geçirebilmişlerdir. Süngü hücumuyla defedilen Almanlar, iddiaya göre 150 kayıp vermişlerdir. Çeşitli yerlerde Almanlara karşı çeteci faaliyetleri de sürmüştür. Almanlara göreyse şehre yönelik gerçekleştirilen yarma girişimi iç savunmayı yarmış ve gedik genişletilmiştir. Doğudan girişilen hücumlar neticesinde, önceki kuşatma sırasında şöhret bulan ve düştüğünde savaşın bittiğini belli eden Malakov Kalesi de ele geçirilmiştir. Sapun Sırtları doğrultusunda ilerleyen Mihver birlikleri, derinlemesine ilerleme kaydetmişlerdir. Bu birliklerin ileri harekâtları sürmüştür. Alman birlikleri, tank engelleri ve tepelerdeki genişlemesine düzenlenmiş savunma mevzilerini aşabilmişlerdir. Rumen kıtalarıysa hızlı bir ilerleyişle Balaklava yerleşimi ve limanına ulaşmayı başarmışlardır. Böylelikle Sivastopol'ün düştüğü duyurulmuştur.505

2.9. Sivastopol’deki Deniz Bağlantısının Kesilmesi Sonrasındaki Gelişmeler

Atık Almanların 1942 taarruzunun başladığı kesinleşirken, Sivastopol savaşları sırasında Mihver birliklerinin 100 bin kayıp verdiğini iddia eden Moskova'ya karşın506,

2 Temmuz'da Alman ve Rumen kıtalarının bazen süngü savaşlarına kadar giden muharebeler neticesinde dünyanın en güçlü kara ve deniz kalesi denilen Sivastopol'e girdikleri kesin bir şekilde duyurulmuştur. General von Richthofen yönetimindeki

503 Tan, 2 Temmuz 1942, s.1-2. 504 Cumhuriyet, 2 Temmuz 1942, s.3. 505 Ulus, 2 Temmuz 1942, s.2. 506 Cumhuriyet, 3 Temmuz 1942, s.3.

hava filolarının desteğindeki von Manstein komutasında yönetilen Alman ve Rumen tümenlerinin başarılı harekâtı sonucunda kuvvetli ufak kaleler, kayalara oyulmuş tahkimatlar, yeraltı tesisleri, beton ve toprak koruganlar gibi engellerle örülü şehir savunması düşürülürken örnek oluşturacak şekilde uyum içinde çalışmışlardır. Sivastopol savunmasını teşkil eden Sovyet birliklerinin kalıntıları şehrin güneyindeki Kherson507 Burnu (Kersonez, Kerson, antik Chersonesos) kesimine çekilmişlerdir. Bu

dar kesimde imhalarının yakın olduğu tahmin edilmiştir. Şehir için girişilen

mücadelede Alman ve İtalyan donanmalarına mensup hafif gemilerle Amiral

Georgesco ve Kaptan Slatian komutasındaki Rumen donanmasıyla birlikte iaşe yollarını kesmiştir. Ayrıca Berlin tarafından üstün düşman gemilerine karşı iyi iş çıkarıldığı iddia edilmiştir. Kırım'ın güney açıklarında Sivastopol'den kaçan iki devriye gemisi ve muhtelif tipteki 8 küçük Sovyet gemisi hava hücumlarıyla batırılmış veya hasara uğratılmıştır.508Bu gelişmeler, Türk basınında askerî açıdan yeterli analiz

edilememiş olsa da Kırım sularında artık kesin olarak mutlak Mihver üstünlüğü sağlandığının kanıtıdır.

Londra'nın aksine bazıları, Sivastopol haricindeki diğer Karadeniz limanlarının yetmeyeceği görüşünde olmuşlardır. Novorossisk limanı, Kerç'ten ancak 100 kilometre uzaklıkta olduğundan ve Alman uçaklarına karşı savunmasız kalacağından, Sovyet donanması için güvenli görülememiştir. Batum ise 500 kilometre doğuda olduğu için en azından Alman avcı filolarının menzili dışında olmasına karşın tüm donanmayı barındıramayabileceği fark edilmiştir. Belki iki liman arasında gemilerin taksim edilmesi ile sorunun çözülebileceği belirtilmiştir. Ancak kuşatmanın neredeyse bittiği Temmuz başlarında Türk basını tarafından asıl merak edilen, Harkov taraflarındaki Alman saldırısının ne yönde gelişeceği ve Kırım'da boşa çıkan Mihver birliklerinin nerede ve ne amaçla kullanılacağı olmuştur.509

3 Temmuz itibariyle Sovyet mercileri Sivastopol'deki şehir savaşlarının sürdüğünü vurgulamışlardır. Moskova'nın tebliğinde, şehir ve çevresindeki

507 Yarımadanın ismi basında bu isimle birlikte, Kersonez ve Şerzonez şeklinde de geçmektedir. 508 Ulus, 3 Temmuz 1942, s.2.

mevzilerde hâlâ kesif vuruşmaların yaşandığından bahsedilmiştir.510 Almanlarsa kuşatılan birliklerin imhasının sadece bir zaman meselesi olduğunu ima ederken aynı zamanda 2 Temmuz'a kadar geçen sürede 50 binden fazla esir alındığını, bununla birlikte 21 tank ve 303 topun etkisiz hale getirildiğini belirtmişlerdir. Ayrıca şehrin güneybatısındaki Kherson Yarımadası'nda sıkıştırılan Sovyet kuvvetlerinin neredeyse imha edilmiş olduğu iddiası gündeme getirilmiştir.511

Kırım sularında 3 Temmuz günü mücadele sürmüştür. Alman ve İtalyan hücumbotları, 3 Sovyet devriye gemisi batırıp kurtulanları esir etmişlerdir. Ayrıca Karadeniz'deki bombardımanlar sonucunda Alman uçakları, muhtelif tipte 22 Sovyet gemisine zarar vermişlerdir.512 Sahil donanmasının yanında Mihver orduları, hava

hâkimiyetlerini de sürdürerek, kuşatmada kesin zafer elde etmişlerdir.

Şehir düştüğünde, yerleşimin çevresinde 15 mil derinliğinde yayılmış ve içlere kadar uzanan, 3.600 adet muhtelif tipteki istihkâmların tamamı ele geçirilmiştir. Şehir savunması, 600 adet irili ufaklı havan ve sahra topu ile kuşatılmıştır; bunların içinde çiftli taretlerde bulunan 305’lik toplar da bulunmuştur. Ancak savunma açısından ne yazık ki mühimmat kısıtlı kalmış ve elde yalnızca 38 tankla 53 uçak görevlendirilebilmiştir.513 Tüm çabalara rağmen bütün bu cihazlar Almanlar

tarafından imha edilmiş veya ganimet olarak alınmışlardır.

Moskova radyosuna göre, Almanların Sivastopol'e karşı giriştikleri son 25 günlük saldırılar sırasında 150 bin askerle birlikte 250 kadar tank, 300 uçak ve 250 top kaybetmişlerdir. Sovyet basınına göre kuşatmanın başından beri, yani sekiz aylık mücadele sırasında Mihver birlikleri toplam 300 bin ölü ve yaralı vermişlerdir. Yine aynı kaynaklara göre, 7 Haziran- 4 Temmuz arasındaki dönemde şehirdeki Sovyet kayıplarının 11.385 ölü, 21.099 yaralı ve 8.300 meçhul olmak üzere 40.784 olduğu iddiası basında yer bulmuştur. Biri tank birliği olmak üzere, 7 Alman ve 3 Rumen tümeninin 25 günlük savaş bilançosu olarak bozguna uğratıldığı ve Sovyet malzeme kaybının aynı dönem zarfında 30 tank, 300 top ve 77 uçak olduğu Moskova'dan

510 Tan, 4 Temmuz 1942, s.1-2. 511 Cumhuriyet, 4 Temmuz 1942, s.1. 512 Ulus, 4 Temmuz 1942, s.2.

edinilen bilgiler ararsında olmuştur. Sivastopol'ün düşmesinin ardından Sovyet Karadeniz Filosu'nun büyük oranda Novorossisk limanına çekildiği ve limana saldıran Alman uçaklarının Sovyet savaş ve ticaret gemilerine zarar verdikleri bilgisi Sofya basınında yer bulmuştur. 514 Şehrin düşmesinin ardından, rakip tarafların gazeteleri

arasında düşman kayıplarının çok gösterilmesi yarışı başlamıştır. Bu sebeple, Türk basınında gösterilen personel ve malzeme konularındaki kayıp miktarları çok çeşitli sayılarla ifade edilmek zorunda kalınmıştır.