• Sonuç bulunamadı

Boğazların Tanımı ve Hukukî Rejim

Örneğin 24 mil koy ağzı genişliği kuralı uygulanırken koy girişinde mevcut adalar arasındaki mesafelerin toplamı mı esas alınacaktır, yoksa koy içinde 24 mil

2.3. MİLLÎ YETKİYE TÂBİ DENİZ YETKİ ALANLAR

2.3.3. Boğazların Tanımı ve Hukukî Rejim

karasularını açık denize bağlayan boğazlarda, boğaza sahildar olan devlete, zararsız geçişi geçici erteleme yetkisi tanınması durumunda; karasuları açık denize boğaz aracılığıyla bağlanan devlet yada devletlerin, açık deniz ile bağlantılarının kesileceği endişesinden kaynaklanmaktadır. Örnek olarak, Korfu Boğazı/Arnavutluk verilebilir (Özman, 2006; 364-365).

2.3.3. Boğazların Tanımı ve Hukukî Rejimi

Boğaz, coğrafi olarak, “iki denizi birbirine bağlayan iki kara parçası

arasındaki dar su geçidi” (Büyük Larousse 1986; 1752) şeklinde tanımlanmıştır.

Boğazlar, birtakım özelliklerine göre bir devletin ulusal hukukuna veya uluslararası hukuk kurallarına uygun düzenlemelerle bağlanmaktadır. Bu ayırıma göre boğazlar, ulusal ve uluslararası boğazlar olarak iki ana grupta toplanır (Pazarcı 1996; 320).

Ulusal Boğazlar : Bir devletin iç sularını açık denize bağlayan, dar ve doğal su yolu niteliğinde, her iki kıyısı aynı devlete ait olan, gerek geçiş rejimi gerek diğer konular açısından sahildar devletin egemenliği altında olan boğazlardır.

(Kerç Boğazı/RF Azak Denizi-Karadeniz) (Özman, 2006; 357).

Uluslararası Boğazlar : İki açık deniz parçasını birleştiren ve uluslararası seyrüseferde kullanılan boğazlardır. (Özman, 2006; 357-359)

Açık denizin bir bölümü ile açık denizin diğer bir bölümünü veya yabancı bir devletin karasuları arasında uluslararası ulaştırmada kullanılan boğazlardır(1958 KBBS 16/4)

Açık deniz yada MEB’nin bir parçası ile açık deniz yada MEB’yi veya yabancı bir devletin karasularını birleştiren boğazlardır (1982 BMDHS mad. 37).

1982 BMDHS III. Kısımda belirtilen ayırıma göre Uluslararası seyrüsefere açık boğazlar 5 kategoride incelenebilir. (Özman, 2006; 359-362)

Özel Sözleşmelere tabî boğazlar (1982 BMDHS mad. 35/c) Transit Geçiş rejimine tabî boğazlar (1982 BMDHS mad. 37)

Zararsız Geçiş rejimine tabî boğazlar (1982 BMDHS mad. 38/1 ve 45/1-a) Serbest Geçiş (Açık Deniz) rejimine tabî boğazlar

Takımada Sularından Geçiş rejimine tabî boğazlar (1982 BMDHS mad. 53/1

ve 52/1)

Hukukî olarak boğaz, 1958 BMDHS’de, “açık denizin bir bölümü ile açık

denizin diğer bölümünü veya bir devletin karasularını birbirine bağlayan uluslararası ulaşımda kullanılan su yolu” (1958 KBBS mad.16/4) olarak tanımlanmıştır.

1982 BMDHS’de ise boğazlar “açık denizin veya MEB’in bir bölümü ile açık

deniz veya MEB’in diğer bir bölümünü” (BMDHS mad.37) veya “açık deniz veya MEB ile bir devletin karasularını bağlayan su yolu” (BMDHS mad.45/1-b) olarak

tanımlanmıştır. Burada MEB kavramının deniz hukukuna girmesi ile yaşanan bir gelişme görülmektedir.

Boğazların hukukî rejimi 1982 BMDHS III. kısımda incelenmiştir. Buna göre; “Uluslararası ulaştırma için kullanılan boğazlar üzerinde uzun bir geçmişe sahip özel

bir anlaşma (1982 BMDHS mad.35/c) yok ise, boğaz devleti veya devletlerinin boğazlardaki (boğazlardaki sular, hava sahası, deniz yatağı ve toprak altı) egemenliği 1982 BMDHS’nin III.kısmına ve uluslararası hukuka uygun olarak kullanılır .” (BMDHS mad.34/2).

1982 BMDHS, boğazlar konusuyla birlikte yeni bir kavramı deniz hukukuna getirmiştir. 1982 BMDHS’nin devletlere karasularını 12 mile kadar genişletme hakkı tanımasıyla, o güne kadar serbestçe geçiş yapılabilecek açık deniz alanı olan 100 den fazla boğaz karasuları rejimine tâbi olmuştur. (Toluner, 1996; 139).

2.3.3.1. Transit Geçiş

“Her Devletin, karasularının genişliğini bu sözleşmeye uygun şekilde

belirlenen esas hatlardan itibaren on iki deniz milini aşmayan bir sınıra kadar tespit etmeye hakkı vardır.” (1982 BMDHS mad.3)

1982 III. Deniz Hukuku Konferansında büyük deniz filolarına sahip, denizcilikte önde gelen devletler deniz ulaşımı/ticaretini kesintisiz yapabilmek için 1982 BMDHS’nin 3’üncü maddesi gereği, karasuları rejimine tabî olan bazı kritik boğazlardan serbest geçişi sağlamak üzere özel bir geçiş rejimini önermişlerdir. Bu

önerilerini 12 mil genişlik esasının kabulü için bir ön koşul olarak ileri sürmüşler ve Transit geçiş kavramını oluşturmuşlardır. (Toluner, 1996; 139).

Transit geçiş 1982 BMDHS 38/2 inci maddesinde;

“Açık denizin veya MEB’in bir bölümü ile açık denizin veya MEB’in diğer bölümü arasındaki boğazlarda devamlı ve süratli geçiş (transit) münhasır amacıyla seyrüsefer etmek ve üstten uçmak hürriyeti” olarak tanımlanmıştır.

“Ancak, devamlı ve süratli geçiş şartı, giriş şartlarına uymak kaydıyla, bir

boğaz devletine girme veya oradan ayrılma veya oraya dönme amacıyla, boğazdan geçmeye engel teşkil etmez” Transit geçiş aynı zamanda boğaz devletine gitmek

veya ayrılmak amacıyla kullanılabilir. Ancak bu durumda boğaz devletinin giriş ile ilgili kurallarına uyma zorunluluğu vardır (1982 BMDHS mad.38/2).

Yukarıdaki tanıma uygun boğazlarda iki kıyı arasında açık deniz kesimi veya MEB mevcutsa bu boğazlardan geçişte açık deniz rejimi uygulanır (1982 BMDHS mad.36).

“Bu tür bir boğaz bir devletin ana karası ile bir adası arasında oluşuyor ve adanın diğer tarafındaki açık deniz veya MEB’de benzer uzunlukta bir geçiş yolu olması halinde, bu boğazlarda transit geçiş rejimi uygulanmaz.” (BMDHS mad.38/1).

Burada ada ile anakaranın aynı devlete ait olması şartı önem arz etmektedir.

Transit geçiş rejimi zararsız geçişten farklı olarak ‘havadan ve su altından

geçiş hakkını’ da diğer devletlere tanımıştır. Ancak geçiş;

• Süratli ve çabuk olmalı,

• Geçiş esnasında oyalanılmamalı,

• Boğaz devletinin güvenliği ve ülke bütünlüğüne karşı kuvvet kullanma tehdidinde bulunulmamalı veya kuvvet kullanılmamalı,

• Süratli ve transit geçiş kavramına uygun olmayan hareketlerden kaçınılmalı,

• Deniz trafiği ve güvenliğine ait uluslararası usullere uyulmalı,

• Denizlerin korunması konusunda uluslararası kurallara uyulmalıdır. (BMDHS mad.39).

Boğaz devletleri; “transit geçişi engellemeyecek ve boğazda seyrüsefer etme

veya boğaz üzerinde uçma ile ilgili bilgileri dahilindeki herhangibir tehlikeyi gerekli şekilde duyuracaklardır.” (1982 BMDHS mad.44).

“Transit geçiş ertelenmeyecektir” (1982 BMDHS mad.44).

Boğaz devletleri boğazda seyir güvenliği, kirlenmenin önlenmesi, balıkçılık yasağı veya gümrük, maliye, muhaceret veya sağlıkla ilgili her türlü ihlale karşı düzenleme ve kanun yapabilir. (BMDHS mad.42/1-a,b,c,d).

1982 BMDHS’nin transit geçişte boğaz devletlerinin, ilgili kanun ve düzenlemelere uyulmaması durumunda, hakları ve yargı yetkisini düzenlenmemiş olması ‘önemli bir boşluk’ oluşturmaktadır.

Bununla birlikte “transit geçiş ertelenmeyecektir” (1982 BMDHS mad.44) hükmü ile boğaz devletlerinin bir nevi yetkisizleştirilmiş olmaktadır.

Yani 1982 BMDHS 39 uncu madde uyarınca transit geçiş hakkını kullanmakta olan gemi, denizaltı ve uçakların bu maddenin kendilerine getirmiş olduğu yükümlülükleri ihlal etmeleri halinde; uluslararası sorumlulukları doğmaktadır. Bu durumda boğaz devletine transit geçiş hakkını tek taraflı men etme yetkisi tanınmamıştır. Boğaz devleti sorunu uluslararası platforma taşımak durumundadır. (Baykal, 1998; 249-250)

Ayrıca ihlal edilmiş transit geçiş yapan gemi, denizaltı ve uçaklar bu geçişleri esnasında boğaz devletine herhangibir kayıp veya zarar vermişler ise; bu durumda gemi, denizaltı ve uçakkarın tescil edildiği devletin, uluslararası sorumluluğu olacaktır. (1982 BMDHS 42/5)

2.3.3.2. Transit Geçiş ile Zararsız Geçiş Arasındaki Farklar

En önemli fark olarak;

Kıyı devletinin karasularında ihlal edilmiş zararsız geçişi; “fiilen ve şeklen ayırım

yapmadan”, “güvenliği için elzemse”, “karasularının belirlenmiş bölümlerinden yabancı gemilerin zararsız geçişini” geçici bir süre için ve önceden ilan etmek

suretiyle erteme hakkı bulunmasına rağmen; Transit geçişte kıyı devletinin erteleme yetkisi yoktur (BMDHS mad.38/1).

Ayrıca; transit geçiş yapmakta olan gemi, denizaltı ve uçaklar 1982 BMDHS’nin 39 ve 40 ıncı maddelerinin kendilerine yüklediği görevleri yapmadıkları ve 42’nci madde uyarınca boğaz devletinin transit geçiş ile ilgili kanun ve düzenlemelerine uymamaları durumunda; boğaz devletinin müdahale yetkisini tanımlayıcı hiç bir hüküm bu sözleşmede yer almamıştır.

Sözleşmede transit geçiş yapan unsurları zorlayan tek hüküm; ihlal edilmiş transit geçiş yapan unsurlar geçişleri esnasında boğaz devletine herhangibir kayıp veya zarar vermişler ise; bu durumda transit geçiş yapan unsurların tescil edildiği devlet, uluslararası sorumluluk altına gireceğidir (1982 BMDHS 42/5).

Karasularından zararsız geçiş, barış zamanında belirli durumlarda ertelenebilir; eğer boğazlardan geçiliyor ise zararsız geçiş ertelenemez. (BMDHS mad. 45/2) Barış zamanında, boğazlardan transit geçişin de ertelenmesi ve engellenmesi hukuken mümkün değildir.

Transit geçişte denizaltı gemilerinin su altında seyretmesi mümkündür, çünkü bu alanlar uluslararası su yolu olacaktır.

Transit geçişle ilgili tereddütlerden biri de bu rejimin uygulanacağı uluslararası boğazların belirgin bir tanımının yapılmamış olmasıdır.

Bir başka ilginç konu da; boğazlardan transit geçiş yapacak bir denizaltının kıyı devletine ait boğaza girmeden önce, karasularında seyrederken zararsız geçiş hakkını kullanırken su üstünden seyrederek, bayrağını göstermesi, kısa bir süre sonra boğazdan geçerken transit geçiş hakkıyla beraber, bayrağını indirme ve dalma sebestisine kavuşacak olmasıdır. Transit geçiş rejiminin uygulandığı dar boğazlarda bu durumun, gerek denizaltının emniyetle seyretmesi, gerek kıyı devletinin boğaz emniyeti açısından, kuralın uygulanabilirliği incelenmeye muhtaçtır.

Diğer bir konu da, 1982 BMDHS’ne taraf olmayanların transit geçiş hakkının istifade etme durumlarının belirsiz olmasıdır. Çünkü bu devletler için ne teamül hukukundan doğan hak ne de anlaşmalardan doğan bir hak söz konusu olabilecektir (Kutluk, 1987; 175-176).