• Sonuç bulunamadı

BireyselleĢme; ferdin haklarını toplum haklarından üstün gören ve her türlü değerin bireylerinden geldiğine inanan siyaset ve toplum felsefesi104 anlamındaki bireycilik değil, kiĢinin kendisinden baĢkasını düĢünmeyen menfaat ve çıkar amaçlı yaĢamasıdır. BireyselleĢmiĢ insan, bencil insandır.

―Bencillik, insanı yalnızca kendi mutluluğuna hizmet ettiren, insanın kendine odaklı yaĢamasına sebep olan bir duygudur. Bencilik, insanın sorumluluktan kaçmasına sebep olur. Ġnsanı baĢkalarını anlama çabasından, çoğulcu düĢünülmekten, yakınları için iyilik yapmaktan alıkoyar. Bu duygu, insana vermekten çok almayı öğretir. KiĢinin her Ģeyi kendi yararı açısından görmesine sebep olur.‖105

Ġnsanda bazen haset, bazen hırs, bazen de cimrilik, israf, ihtiras, mal ve makamla övünme Ģeklinde tezahür eden kötü huyların hepsi aslında birbirine

102 Kur‟ân Yolu, s. 178.

103 Tirmizî, ―Fiten‖, 9.

104 Ali Bulaç, ―Bireycilik‖, Sosyal Bilimler Ansiklopedisi, I-V, Risale Yay, Ġstanbul, 1990, I, 175.

105 Nevzat Tarhan, Duyguların Dili, TimaĢ Yay., Ġstanbul, 2010, s. 143.

176

bağlıdır. Hepsi birbirlerinin sebep ve sonuçlarıdır ve fasit bir daire çizerler. Bu olumsuzlukların baĢında aĢırı dünya sevgisi ya da diğer bir ifadeyle dünyevîleĢme, sonunda ise zikirden yüz çevirdiğinden dolayı tatmin olamayan doyamayan nefsin dar bir geçime106 mahkûm edilmiĢ hali vardır.

Bütün bu olumsuzlukların insanı sürükleyeceği tabii mecra yalnızlaĢma, bireyselleĢme ve bencilleĢmedir. Aslında insanı bu noktaya getiren sebepler Ġslâm‘dan kaynaklanmadığı gibi, bireyselleĢmiĢ, bencilleĢmiĢ hali de Ġslâm kaynaklı değildir. ―Her kültürün baskın ruhu paylaĢma olarak ön plana çıkarken, batı kültüründe bireysellik olarak göze çarpar.‖107

Sebep ve sonuçları Ġslâm‘dan kaynaklanıyor olmasa da etkilileri bakımından problem, Müslüman toplumları da ilgilendiren ve acil çözümler üretilmesi gereken bir problemdir. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Müslüman bir toplumdaki kimi problemleri sayarak sebebinin bencillik olabileceğine dikkat çeker. Annesini öldüren kız öğrenci;

evini terk eden karısını ve ailesinin diğer üyelerini katleden genç koca; anne-baba ve kardeĢlerinin hayatına son veren kadın; sevgilisini öldürüp kafasını keserek çöpe atan genç adam bu toplumda bulunan figürlerdir. Bu insanların bulundukları hale gelmelerin sebebi, tahammülsüzlük mü, ötekinin duygusuna kayıtsızlık mı; yoksa diğergâmlık (empati) eksikliği ve bencilik midir?108

―Ġnsan yalnızlaĢıyor. ġöyle dikkatlice etrafınıza bir bakın, kaç kiĢi bir diğerini dikkatle dinliyor? Kaç kiĢi gönlünden geldiği gibi meramını ifade edebiliyor? Ġnsan dili, kötürüm ve kekeme bir hal almıĢ durumda;

televizyonun uğultusu, cep telefonunun zırıltısı, hayatın telaĢı sahici bir konuĢmayı giderek imkânsız hale getiriyor. Oysa insan hikâyeler anlatmak isteyen bir varlık. Anlattığı hikâyelerin yankılarını duymak isteyen, varoluĢunu baĢkasının yüzünde seyretmek isteyen bir canlı. Can, dilde hayat buluyor. Ġnsan yabancılaĢıyor. Sadece ruhuna değil, bedenine de yabancılaĢıyor. Dünya artık sisler arasında görünüyor. Bağımlılık ve özerklik, yakınlık ve mesafe, içini dökme ve korunaklı durma gibi ikilemler, günümüz insanını çok fazla meĢgul ediyor. ĠliĢkilerin, aĢkların, dostlukların ve hatta sohbetin bile kısa ömürlü ve sanal olduğu bir dünyada, insanların kendilerini gerçek olarak hissetmeleri zorlaĢıyor. Ne dünya, ne de kendileri gerçek. Her Ģey, bir dürbünün tersinden bakıyor gibi bulanık bulanık zamanlarda, buradayız demek için, galiba diĢimizi ruhumuza geçirmemiz gerekiyor.‖ 109

106 Tâhâ, 20/124.

107 Nevzat Tarhan, Toplum Psikolojisi, TimaĢ Yay., Ġstanbul, 2011, s. 282.

108 Tarhan, Toplum Psikolojisi, s. 286.

109 Kemal Sayar, Yavaşla, TimaĢ Yay., Ġstanbul, 2009, s. 69-70.

177

BireyselleĢen, bencilleĢen, yabancılaĢan ve yalnızlaĢan insan, yalnızlıktan kurtulabilmek için makinalara sarılır. ArkadaĢ, akraba, dost ve kardeĢlerin hayatından çıkmasından kaynaklanan boĢluğu bilgisayarla, televizyonla, oyunlarla ve filmlerle doldurmaya çalıĢır. BaĢlangıçta bu durum cazip de gelebilir. Çünkü sanal âlemde hastalanınca ziyaret edilmeyi bekleyen dostlar, düğününüze hediyeyle katılması gereken arkadaĢlar, darlığa düĢüp borç isteyen akrabalar ve kardeĢler olmaz. Sanal âlemde sanal dostluklarla aldanan insan, bir gün kendisinin de hastalanıp ziyaret bekleyen, darda kalıp borç arayan durumuna düĢebileceğini aklına getirmez. Çünkü dünyevîleĢme arızası, geleceği ve gerçeği görme kabiliyetinin kaybolmasına neden olmuĢtur.110

Kur‘ân-ı Kerîm‘de ―Ģuhh‖ diye isimlendirilen ve Türkçe‘ye bencilik, hodbinlik, pintilik ve açgözlülük olarak çevirebileceğimiz kavramla ilgili âyetlerden biri Ģu Ģekildedir: “Onlardan önce bu yurda yerleşmiş ve gönülden inanmış olanlar, kendilerine göç edip gelenleri severler, onlara verilenlerden dolayı içlerinde bir rahatsızlık duymazlar; ihtiyaç içinde olsalar bile onları kendilerine tercih ederler.

Kim nefsinin bencilliğinden (şuhh) korunmayı başarırsa işte kurtuluşa erecekler onlardır.”111

‗BaĢkaları için hiçbir Ģey yapmak zorunda değilsin, sen kendini düĢün‘ ve

‗gemisini kurtaran kaptandır‘ tabirleri, küresel ekonomik sistemin insanların ruhsal yatırımlarını birbirilerinden çekerek eĢyalara, oyuncaklara yapmalarını sağlamak için kullandığı sloganlardandır. Aslında insanın kendisine yaptığı ruhsal yatırım, sağlıklı bir kiĢilik oluĢumu için gerekliyken, bütün ruhsal yatırımın kendisine dönmesi insanı bencilleĢtirir ve yalnızlaĢtır. Ġnsanın sağlıklı bir hayat sürdürebilmesi için, kendisine, insanlardan oluĢmuĢ bir dünya kurabilmesi gerekmektedir. Oyuncaklardan ve eĢyalardan oluĢmuĢ bir dünyada insan, sağlıklı kalamaz. Diğer insanlardan oluĢmuĢ bir dünyaya duyulan ihtiyacın karĢılanamaması kiĢinin içine kapanmasına, hayallerinde büyük bir artıĢa, ruhsal yatırımını insanların yerine eĢyalara ve oyalanmaya yarayan faaliyetlere yapmasına yol açar. Bu durumlarda insanın içsel canlılığı azalır, cinsellik kendi baĢına kurulan fanteziler üzerinden yaĢanmaya

110 Burhan ĠĢliyen, ―Geleneksel KardeĢliği Tehdit Eden Unsurlardan DünyevîleĢme ve BireyselleĢme‖, Kardeşlik Ahlakı Sempozyumu, DĠB Yay., Ankara, 2012, s. 581.

111 HaĢr, 59/9.

178

baĢlanır. Kalıcı iliĢkilerin yerini, birbirini kullanmaya dönük gelip geçici iliĢkiler alır.

Birbirini kullanma üzerine kurulu iliĢkilerde insanlar, beraber oluĢturdukları bir zemine sahip değillerse, beraber fantezi kurup onu gerçekleĢtirirler. Bütün bunların anlamı insanların birbirilerini sevememesi, ancak bazen birbirilerine ihtiyaç duymaları, bu çizgi üzerinden giderek çocuklaĢmaları ve bencilleĢmeleridir. Ġnsanlık böyle bir bencilleĢme çizgisine kaydığında, haklı olarak iliĢkilerin kalıcı olabileceğine dair inançsızlıkları dile getirilir.112

Psikiyatrist Erdoğan Çalak yukarıdaki tespitleriyle beraber insanın temel ihtiyaçlarından birinin de ―kendini büyük bir bütünlüğün parçası‖ olarak görmek olduğunu söyler. Kur‘ân-ı Kerîm, insanın bencilleĢmesini ve olumsuz anlamda yalnızlaĢıp bireyselleĢmesini engellemeye yönelik uyarı, tavsiye, emir ve yasaklarla doludur.113