• Sonuç bulunamadı

Bilincin stila Edilmesi: Modern Bilinç

I. BÖLÜM

2.4. Berger’in Din Fenomenine Yakla

2.4.1. Modernite

2.4.1.5. Bilincin stila Edilmesi: Modern Bilinç

Berger’e göre Marksizm modern kurumlar n ilginç özelliklerini hemen hemen bütünüyle kapitalizmin özellikleri ile aç klasa da modernli in olu mas nda kapitalizm çok önemli bir kuvvet olmas na ra men, modernli i olu turan tek kuvvet de ildir. Ona göre, süreci aç klayan çe itli sosyologlar aras nda Weber’in rasyonalizasyon teorisi en tatminkâr olan r. Sosyolojinin klasik ça ele al rken dile getirdi imiz gibi, Weber’in

369

Berger, Modernle me ve Bilinç, s. 109.

370

Berger, Modernle me ve Bilinç, ss. 109-111.

371

Paul Heelas-Linda Woodhead, “Homeless Minds Today?”, Peter Berger and the Study of Religion, pp. 45-51.

yakla n esas , kurumsal süreçlerle bilinç düzeyindeki süreçler aras ndaki kar kl nedensel ili kiler kavram olu turur.372

Berger’in konuyla ilgili analizlerine geçmeden önce, modernitenin oturdu u bilinç ilkelerini k saca u ekilde s ralayabiliriz: “Rasyonalist (duyumcu de il özel anlamda ak lc ); içkin (a nl a kar ); seküler (manevi de il, materyalist); bilgici (kalbi olana kar k zihni); görünürlükçü (mahremiyetçi de il, ovcu, de ifreci); evrimci (tekamülcü de il, ilerlemeci); bireyci (toplumcu de il); merkeziyetçi; küreselci (yay lmac , evrenselci de il küreselci) ve determinist (özgürlükçü de il).”373

Berger, ekonomistlerin, sosyologlar n veya herhangi bir deneysel bilim dal na mensup bilim adamlar toplulu unun modernizasyonla ilgili yapt analizlerin, çok say da probleme aç kl k getirebilse de, son derece önemli bir boyut olan bilinç boyutunu dikkate almayarak eksik b rakt klar söyler. Bundan dolay da bir sosyal gerçe in geni kapsaml olarak kavranabilmesi ad na, hocalar Alfred Schutz taraf ndan ba lat p daha sonra Thomas Luckmann’la birlikte geli tirdikleri fenomonolojik yöntemi kullanmak suretiyle

Modernle me ve Bilinç adl eseri kaleme ald klar belirtir. Bu anlay a göre toplum, objektif verilerle subjektif anlamlar aras ndaki bir diyalektiktir. Yani, özellikle bireylerin yüz yüze bulundu u kurumlar dünyas n olu turdu u ki inin d ndaki gerçek ile bireyin bilincinde denemekle, ya amakla ve zaman içinde olu an gerçek aras nda kar kl etkile im sonucu olu an diyalektiktir.

Ba ka bir deyi le, Berger’e göre, her sosyal gerçe in bir bilinç bile eni vard r denilebilir. Günlük ya am n bilinci, bireye alelade olaylar aras ndan yolunu bulma ve ya am di er bireylerin aras nda sürdürme olana veren anlamlar a r. Bu anlamlar n tümü ise, özel bir sosyal ya am dünyas in a eder. Bu haliyle bilinç, dü ünce, fikir, teori ve anlam n ileri düzeyde geli tirilmi yap lar ile ili kili de ildir. Günlük ya am n bilinci, ço u kez –hatta entelektüeller için bile– preteorik bir bilinçtir. Bu nedenle bilgi sosyolojisi; dü ünce tarihi veya felsefe tarihi gibi teorik bilincin analizi ile de il, ama, ola an ya amlar sürdüren s radan insanlar n bilinci sorunu ile ilgilenmelidir. O halde bilgi sosyolojisinin ilk görevi, bilincin mihenk ta lar n sistematik bir betimlemesi olmal r.374

Berger’e göre bilinç, elemanlar n rastgele bir demeti olmad ve sistematik tarzda betimlenecek kadar organize yap oldu u için, bilgi sosyolojisi analizinin, özel bilinç

372

Berger, Modernle me ve Bilinç, ss. 114-116; Co kun, a.g.t., s. 4.

373

Ayd n, a.g.e., s. 38.

374

alanlar da betimlemesi gerekecektir. Çünkü her bilinç alan , bilinçli olarak söylenenlere ili kin usul ve içeriklerden olu an bir yap r. Öyleyse bir bilinç alan n bütünü, akraba olarak nitelendirilen di er ah slarla olan ili kilerden olu acakt r. Alan n içeri i, belirli bir toplulukla olu turulan akrabal k sisteminin yap (benim sekiz kuzenim vard r) oldu u kadar bu yap ya ait somut deneyimlerdir de (o k z benim sekizinci kuzenimdir). Bu alanda ilgili farkl deneyim yollar da mevcuttur: Birey ile ya ayan kuzenleri aras nda her günkü sosyal ya amlar içerisinde bir ili ki vard r. Oysa bu ili ki ölü kuzenlerle rüyada, vecd halinde veya her günkü bilincin muhtelif dönü ümlerinden herhangi birinde iken gerçekle tirilebilir.

Fenomonelojik aç dan konuyu irdelemeye devam eden Berger’e göre herhangi özel bir bilginin bir geçmi i vard r (fenomenoloji bunu “ufuk” olarak adland r). Yani özel olarak bilinen her eyle birlikte genel bir referans çerçevesi varsay mevcuttur. Bilgi sosyolojisinin bir ba ka görevi ise, bilincin yap ile belirli özel kurulu lar ve kurulu süreçleri aras ndaki ili kiyi kurmakt r. Bir ba ka deyi le, bilgi sosyolojisi daima belirli bir sosyal durumun muhtevas dahilinde bilinç ile ilgilenir. Bu i in ba ar labilmesi için, fenomenolojinin yerini bu i için daha uygun bir vas ta olan kurulu lar n sosyolojik analizi almal r.375

Berger, e i Brigitte Berger ve Hansfried Kellner ile birlikte yazm olduklar eserlerinde bilgi sosyolojisiyle ili kili olarak meseleye yeni kavramlar da kazand rlar. Bilinç yap lar n orijinal kurumsal ta lar ndan ba ka yap lara yay lmas na “d a- ta ma”, böyle bir yay lma durumu yoksa e er bu duruma da “stopaj” ismini verirler. Ayn

ekilde Ivan Illich’in çal malar ndan hareketle, deneysel olarak verilen kurumsal süreçlerin bir kombinezonunu ve bilinç birikimini ifade etmek için “paket” terimini kullan rlar.376

Berger, “bilinç” kelimesini bu ekilde derinlemesine analiz ettikten sonra, modern dünyan n temel veçhelerinden birinin teknolojik üretim oldu una dikkat çekerek, bunun “modern bilincin” olu mas nda en büyük faktör oldu unu belirtir.

“Bilinç seviyesindeki teknolojik üretimle bir arada olu an di er faktörlerden en önemlileri nelerdir? Teknolojik üretim için esas olu turan bilgi organizasyonu nedir, hangisidir?” gibi dikkat çekici sorulardan hareketle Berger, modern bilim ve teknolojinin büyüleyici yap n, sadece d ar dan gözlem yapan bir kimsenin analiz etti i gibi de il, ayn zamanda s radan i çinin bilincinde de, her teknolojik faaliyetin ufkunda “hayal” gibi 375

Berger, Modernle me ve Bilinç, ss. 27-28.

376

gözüktü ünü ifade eder.377 Ona göre teknolojik üretime esas olan bilgi edinme tarz temas , çiye ifade edilebilir bir formda elde bulunmas gerekmez, fakat bilgi edinme tarz onun tematize edilmesinin temelini olu turur. Yani Berger, i çi-i veren ili kileri, çal an i çilerin yapt klar i ler ile bilinçlerde var olan duygu etkile imi gibi olaylardan hareketle bilincin modernle mesi konusunu ele almaya çal r.378

Berger, modern bilince “paketler ve ta lar” ad vermi ve bunlar birinci – ikinci derecede olmak üzere tasnif etmi tir. Berger’e göre birincil ta lar do rudan do ruya teknolojik üretimle ilgili olan süreçler ve kurumlard r. kinci derecede ta lar bu tür üretimle do rudan ili kisi olmayan, fakat bu kaynaktan gelen bilinç için iletim ajanlar olarak görev yapan süreçler ve kurumlard r. Kitle e itim ve ileti im kurumlar bu ikinci derecede ta lar n en önemlileri olarak kar za ç karlar. Okul, sinema ve televizyon, her türlü reklâm ve benzerleri, toplumu, özü itibariyle teknolojik üretimle ilgili dü ünceler, hayaller ve yönetim biçimlerine ait tasar mlar bombard man alt nda tutarlar. Bu geni yay lman n bir sonucu olarak, bu temalardan baz lar birinci derecede ta lardan ba ms zla rlar. Bu temalar, pek çok kanal boyunca ve az geli mi biçimleriyle yay lan modern dünya görü ünün bünyesi içinde erirler ve gerçek üretim süreci ile do rudan do ruya ili kisi olan hiçbir eye istinat etmezler. Di er geli mi dünya görü leri gibi modernli in dünya görü ünün de kendisine özgü dinamik bir yap vard r. Sadece baz özel kurumsal süreçlerden ba ms zl kazanmakla da kalmaz, bizzat bu tür süreçleri etkiler, hatta üretir.379

Yazarlar, kurumsal süreçlerle ilgili bilgi demetleri aras nda pratik olarak kurulmas olas bir ba a “paket”, bilincin belirli bir eleman üreten veya ileten kurumsal bir sürece veya bir gruba da “ta ” ad verirler.380 Berger’e göre ça da dünyada modern bilincin diliyle konu urken birincil ve ikincil ta lar aras ndaki farkl belirtmek gerekir. Birinci ta lar önce teknolojik üretim ve sonra da bürokratik aç dan organize olmu devlettir. Bu iki ta , sadece modern bilincin birincil ta lar de il, ayn zamanda modernizasyonun birincil temsilcileri olarak da dü ünülebilir. kincil ta lar içerisinde ise, özellikle ehirle menin, hareket halindeki bir s f sisteminin, ki isel ya am dünyas n anahtar durumundaki “özel âlem”in, bilimsel ve teknolojik bulu lar n, seçkin kurumlar n ve kitle ileti im araçlar n çok önemli oldu unu belirtmek gerekir.381

377

Berger, Modernle me ve Bilinç, ss. 35-39.

378

Berger, Modernle me ve Bilinç, s. 43 vd.

379

Berger, Modernle me ve Bilinç, s. 53.

380

Berger, Modernle me ve Bilinç, ss. 113-114.

381

Berger’e göre de en kurumsal vektörlerin ise modern bilinç için çok büyük önemi vard r: Bunlardan birincisi, birincil ta lar n geli mi lik derecesidir. kincisi ise, birincil ta lar n kültürel konumudur. Üçüncü Dünya Ülkelerindeki geli me ile Bat endüstri toplumlar na, bu iki ayr dünyay k yaslama amac yla bak ld nda bu durum çok net bir ekilde görülebilir. Üçüncüsü ise, modernli in ekonomik ç karlar na giri tir. Bu durum, baz lar n yeni geli meler için sömürü kayna durumuna geldi ini ifade eder. Berger’e göre baz kimseler teknolojik üretim ile ilgili münasebetleri nedeniyle çok zengin oldular. Baz lar fakir kald lar, hatta baz lar ili kileri nedeniyle daha da fakirle tiler.382 Dördüncüsü, ekonominin sosyal organizasyonu; be incisi ise büroktatik özerkli in derecesidir.

Berger’e göre teknolojik üretim ve bürokrasinin her ikisi de modernli in ça da olaylar r. Bununla birlikte, ikisi aras nda son derece önemli bir fark vard r. Bürokrasi, teknolojinin aksine, belirli bir amaca ula abilmek için onsuz olunamayacak bir araç de ildir. Bürokrasinin, projeksiyonuna giren sosyal ya am n kesimleriyle olan ilgisi, teknolojik üretimin, bu üretimin etkiledi i sosyal faaliyetlerle olan ilgisinden daha zay ft r. Bir ba ka deyi le teknolojik üretimle bürokrasi aras ndaki önemli bir fark, bürokratik süreçlerin toplumun u veya bu kesimi üzerine yüklenmesine neden olan keyfiliktir.383

Bahsedilen ikiliden ilki olan teknolojik üretim ile ilgili olarak dile getirilen temalar n baz lar n sembolik evrene bir bütün olarak “transfer edilemeyece ini” öne sürer Berger. Teknolojik aç dan modern dünyan n sembolik evrenini olu turan temalar ise unlard r: Rasyonellik, bile enlerine ayr labilir olmak, çok ili kili olmak, yap labilirlik, ço ulculuk ve geli mek/terakki etmek.384

kiliden ikincisi olan bürokrasi ile ilgili olarak, yani bürokratik anlamda modernli in sembolik evreni için ise en önemli temalar unlard r Berger’e göre:

1. Bizzat toplumun kendisinin konu olu turmas .

2. Bürokrasinin ve s fland rma faaliyetlerinin ço ulculu un tehditlerini hafifletici bir yol olarak konu edilmesi.

3. Belirli yetki alanlar n özel ya ama tahsisi.

4. Bürokrasi ile olan ili kisinin asli veya ar zi oldu unun bilinmemesine kar n bir ba ka tema da bürokratik olarak tan nan haklara ba insan haklar görü üdür.385

382

Berger, Modernle me ve Bilinç, ss 122-123.

383

Berger, Modernle me ve Bilinç, ss. 53-54.

384

Berger, Modernle me ve Bilinç, s. 130.

385