• Sonuç bulunamadı

Berger’in Entelektüel Portresi ve Modern Sosyolojideki Önemi

I. BÖLÜM

2.2. Berger’in Entelektüel Portresi ve Modern Sosyolojideki Önemi

Becoming a Bore adl son entelektüel ya amöyküsünün sonunda, Berger, Viennese’deki

çocuklu undan bir olay nakleder:

232

Ali Co kun, “Peter Ludwig Berger’in Din Sosyolojisindeki Yeri ve Önemi”, Kutsal emsiye, Peter L. Berger, Çev. Ali Co kun, Ra bet Yay., stanbul, 2005, s. 10

233

Michael Dirda, Book review: ‘Adventures of an Accidental Sociologist,’ by Peter L. Berger, http://www.washingtonpost.com/entertainment/books/book-review-adventures-of-an-accidental-

“…4 ya da 5 ya lar nda olmal yd m. Do um günü y ldönümüm için bana çok karma k elektronik bir oyuncak tren vermi lerdi. Çok önemli teknik özellikleri olmas na ra men, ben bu oyunca n mekani ine hiç ilgi duymam m. Bunun yerine ben, yere uzan p trendeki hayali yolcularla konu mu tum.” Bunlar, ünlü sosyologun notlar ndan. O, “Bütün kaprisleriyle birlikte insan dünyas n sonsuz cazibesine kendisini kapt ran ve onu anlamak için çaba sarfeden” bir sosyologdur. Mesut bir ekilde, Berger, bu meraka entelektüel bir disiplin ortam arac yla, yani kendisinin dikkate de er ve kal katk lar sundu u sosyolojiye kap lm r. 234

llarca birlikte olup eserler yazd çal ma arkada Thomas Luckmann, okul günlerinden u ekilde bahseder: “Bunalman n/can s nt lar n payla lmaya ba land anlardan bir gündü. Berger ve ben New York’taki Graduate Faculty for Political and Social Science of the New School for Social Research’te ö renci idik. Kendisini son yüzy n en önemli filozoflar ndan biri olarak gördü üm Karl Löwith o enstitüde 1950’lerin ba lar nda din hakk nda bir seminer verdi. O hem büyük bir filozof, hem de zor zamanlar nda çok onurluca bir ya am süren insand . O seminerden çok az ey hat rl yorum, fakat o monoton bir ekilde hem H ristiyan hem de nazik (gentleman) bir insan olma ikilemi hakk nda yazm oldu u denemelerinin birinden di erine geçiyor, onlar okuyordu. Derste uyan k kalmak için kâ da rastgele bir eyler karal yordum. Ne yazd , hangi dilde yazd , ya da nas l bir ey yapt falan hat rlam yorum. Hat rlad m ey, yan ba mdaki ö rencinin (Berger) de ayn benim durumumda oldu uydu. Berger ve ben o günden itibaren arkada olduk art k.”235

Luckmann’ n ayn makalesinden, Gradute Faculty of the New School’da her ikisi de renci iken, önemli bir Weberyan din sosyologu olan Carl Mayer’den etkilendiklerini reniyoruz. Albert Solomon gibi pek çok hocadan etkilenseler de Berger ve Luckmann’ n dü ünce dünyalar üzerinde en fazla etki sahibi hocalar , Alfred Schutz’du. Schutz’un, Max Weber’in in a etti i tarihsel bir kurumsal sosyolojisinin ve kültürel formasyonlar n üzerine olu turdu u eylem teorisi için kat bir fenomenolojik bir temel sa lama i i giri imleri, onlara devam ettirilmesi ve yukar lara çekilmesi gereken bir proje gibi göründü. Dolay yla Schutz’un öncülü ünü etti i bilgi sosyolojisi ve fenomenolojik yakla onlara oldukça ilginç ve çekici göründü.236

234

George Weigel, “In Praise of Peter Berger”, 2011,

http://www.firstthings.com/onthesquare/2011/08/in-praise-of-peter-berger, 19.04.2012.

235

Thomas Luckmann, “Berger and His Collaborator(s)”, Peter Berger and the Study of Religion, p. 19.

236

Luckmann, birlikte yazd klar eserler konusunda da tabiri caizse itiraflarda bulunur ve özellikle önemli eserlerin ço unda Berger’in katk n kendisininkinden çok daha fazla oldu unu belirtir. Örne in, Gerçekli in Sosyal as adl eserleri. “Bunu hakikaten kim

yazm ? Bu soru, hem arkada lar z hem de ö renciler taraf ndan, resmi ve gayri resmi toplant larda, oturumlarda yöneltildi. Ancak, kitab yazma a amas nda ya da daha sonraki zamanlarda ne ben bunu dü ündüm ne de Berger. imdi, üzerinden o kadar y l geçtikten sonra, e er kitaplar birlikte yazm sak, bu nas l olmu tu, kim ne kadar yazm ? Hat rlad m kadar yla, kitab n ilk iki sayfas na ba lay Berger’den gelmi ti. Ba ka bir kitapta da geçen sekülarizasyon ve ço ulculukla ilgili yaz lanlar, benden çok Berger’e ait. uras kesindir ki, her ne zaman ben kitab n bitmesiyle ilgili umut kayb na dü sem, ya da çe itli nedenlerden dolay yazmakta yava davransam, Berger, hem benim zaman zaman yava ho görüyor hem de olanca enerjisiyle bana motivasyon veriyordu. Örne in

Gerçekli in Sosyal as kitap projesinde normalde o bana e lik eden bir yazar olacakt ,

fakat kitab n büyük bir bölümünü yazan Berger’di ve çal man n tamamlanmas için büyük çaba sarfetti. … Çünkü Berger, benim yazd mdan hem daha çok hem de daha etkileyici yaz yordu. … Yaz lar zda, Weber, Schutz, Marx, Durkheim, Halbwach, Gehlen gibi ki ilerin etkisi büyüktü. Devlerin omzuna ç karak, Berger ve ben, onlar n fikirlerini yeniden biçimlendiriyor ve yeni bir sentez olu turuyorduk.”237

Gary Dorrien’e göre Berger, 1970'lerdeki ak mlara kap p ba ka sosyologlar gibi herhangi bir sol ya da o türden ba ka bir gruba ideolojik olarak ba lanmad ve onlar n söylemleri çerçevesinde görü lerini sunmad . Teoloji’yi de hakk yla okudu. Philadelphia'da Lutherian Theological Seminary'de çal arak papazl kla ilgili bir kariyer olas olan yere bir y verdi. Berger'in teolojik tutuculu u ve papazl k çerçevesindeki bak aç , modern teolojik bilimle tan mas na kadar hayatta kalabildi. Tarihsel-kritik yakla m ve teoloji onun çok ilgisini çekiyordu.238

Kendisini tan yanlar n tan kl na göre Berger inançl bir Protestan’d r. Yine de fenomenolojik ve kültürel yakla mlar n ço unun analizinde ilahi bir realiteye yer vermez. Çünkü bir sosyolog, insani ve sosyal realitenin arkas nda, ötesinde ilahi bir realitenin varl konusunda sessiz kal r genelde. Fenomoneloji diliyle söyleyecek olursak, sosyoloji hakikat sorununu parantez içine al r. Bu pozisyon “metodolojik agnostisizm” olarak isimlendirilebilir. “Metodolojik agnostisizm”, ise, sosyolojinin dinin boyutlar ve yans malar hakk nda malumat sa layabildi ini ama dinin hakikatine/gerçekli ine dair 237

Thomas Luckmann, “Berger and His Collaborator(s)”, pp. 20-21.

238

herhangi bir iddias n olmad ifade eder.239 Yani, inançl bir Lutheryan H ristiyan olmas na ra men, Peter Berger, tam bir profesyonel sosyolog olarak, yaz lar nda ve dü üncelerinde hiçbir zaman Avrupa Lutheryan gelene inde ekillenen H ristiyanl a inanan bir ki i s rr aç a vurmam r.240

Berger’in önemli eserlerinden biri olan A Rumour of Angels, u anki zorbal ndan yr lm /kurtulmu bir teolojinin,"a nl n i aretleri/remzleri"ni, bu dünyan n içerisinde, do al dünyan n s rlar n da ötesinde olabilece i de dâhil olmak üzere aramaya koyulmas gerekti ini belirten bir teklif sundu. Dini tecrübeyle ba lamak demek, aziz figürlü tek-yönlü bir mistik tecrübesine odaklanmak demek de il; sevmek, ilgilenmek, teklif etmek, oynamak, gülmek, kötülüklerle kar la mak ve umudu bulmak gibi insano lunun ola an deneyimlerinin dini imajlar ke fetmek için yola koyulmakt r. ristiyanl k tecrübesi de bu konuda hiçbir ayr cal a sahip de ildir ya da bu genel kan dan azade de ildir. H ristiyanl k ncil'i de "özel kompleks bir insan deneyiminin" kay t alt na al nm eklidir. Bundan dolay da di er dini kal plarla k yasland nda onun hiçbir özel statüsü yoktur. Ayn sorular ncil'e de sorulmal r: "Burada ne söylenmek isteniyor? Bu cümlelerde insano lunun hangi insani tecrübesi ortaya konuyor? A n do rulu un gerçek ke iflerini biz burada, bu dünyada görebilir miyiz, ya da ne ekilde görebiliriz, ya da hangi ra kadar görebiliriz?” Bu i te, Berger'in dini dü üncesindeki kritik bir dönü ü temsil eder. 1960'lar n sonlar ndan itibaren art k di er dini tecrübeleri de ara rmaya koyuldu. Din sahas na kar la lan modernli i, tarihsel ve kültürel göreceli in etkilerini tart . Tüm dindar dünya-görü lerinin tarihsel artlardan kaynakland ve insan tecrübesini de olabildi ince etkiledi ini söyledi. H ristiyanl a kar getirmi oldu u bu farkl anlay yakla ndan sonra, H ristiyanl n yan lmaz, d sal otoritesi üzerine temellenen bir din oldu una ili kin görü ünü yans tan The Heretical Imperative'i 1979'da yay mlad ve modern teknolojik giri imin merkezinde yeniden canlanma ve yeniden formüle etme amac güden bu "heretikal"241 projeyi ortaya koydu.242

Berger’in ncil’le ilgili çal malar na David G. Horrel de de inir. Berger’in ncil’in toplumu-dönü türücü rolünü anlama çabalar na yönelik kaleme alm oldu u yaz lar n/ çal malar n önemine ilk defa i aret eden ki inin, 1972’de yazd makalesinde Mayne Weeks oldu unu, yine 1975’de Kingdom and Community adl eserini yay nlayarak

239

Abdurrahman Kurt, “Sosyolojik Din Tan mlar ve Dine Teolojik Bak Sorunu”, Uluda Üniversitesi

lahiyat Fakültesi Dergisi, C. 17, Say 2, 2008, s. 84.

240

Bernice Martin, “Berger’s Anthropological Theology”, Peter Berger and Study of Religion, p. 187.

241

Heretic: Bir dinin ya da toplulu un inançlar na ters dü en inançlara sahip kimse.

242

ristiyanl n ilk dönemlerinin sosyal-bilimsel perspektifini gösteren ki i olan John Gager’ n da görü lerini olu turmas nda Berger’e çok ey borçlu oldu unu belirtir.243

Horrel’a göre, Berger’in ncil (Yeni Ahit) ile ilgili çal malar nda dikkate de er önemli noktalar vard r. Bir kere Berger, ncil’e ya da herhangi bir dini fenomene, sosyolojik olan fakat ayn zamanda dini içeri in önemini azaltmayan yeni bir yakla m ekli teklif eder. Çünkü Berger’e göre insani olarak üretilmi olan anlam evreni, hiçbir zaman aç klanamaz ya da sosyo-ekonomik bir temele indirgenemez. kinci olarak “kutsal emsiye” olarak adland lan dini bir nosyonla, -sembolik bir evren- Berger, teolojik ve sosyolojik unsurlar bir araya getiren yeni bir yol teklif eder. Böylelikle Berger’in çal malar , özel sosyal pratikleri ve sosyal etkile imin görünümlerini yasalla ran teolojik fikirlerin içerisinde bulundu u ekilleri çal mak için bir uyar niteli inde olmu tur. Yine Berger’in teorik çal malar –ve özellikle onun çal ma arkada Luckmann’la yürüttükleri çal malar– son dönem sosyal-bilimsel ncil çal malar nda çok geni bir nüfuza sahip olmu tur. Bu nüfuzun ise pek çok sebebi vard r: Berger’in ufuk çerçevesi ncil metinlerini teolojik olarak de erli bir malzeme olarak görmek, anlaml bir insan dünyas in a eder ve “dünya” içerisinde yer alan insan yap p-etmelerini ekillendirir.244

Berger’in ilginç yanlar ndan biri de onun pek çok sosyologun aksine, sadece kendi alan yla ilgili eserleri okumas de il, edebiyatla, özellikle de öyküyle ilgilenmesidir. Hatta o ilgilenme düzeyiyle de yetinmemi , yukar da da dile getirdi imiz gibi, The Enclaves (1965) ve Protocol of a Damnation (1975) adlar nda iki tane de roman yazm r. Çünkü Berger, daima bir disiplinin, özellikle de sosyolojinin, edebiyatla pek çok ba lant ya sahip olmas gerekti ine inanm r. Öykü okumalar , hiçbir zaman istatistik verilerle onaylanamayan insani artlar n/insani özelliklerin bütün yönlerinin örtüsünü açt kça, o, insano lunun sosyolojik analizini yapt ; üzeri örtülü gerçekler edebiyatla aç ld kça o, sosyolojide zirveye t rmand .

Berger, dü ünceleri üzerine makaleler, hatta eserler yaz lan ve bu yüzden de kan zca kesinlikle s radan olmayan bir sosyologdur. Onun dü ünceleri üzerine yaz lan bu eserler, ula abildi imiz ve tespit edebildi imiz kadar yla, üç tanedir. Bunlardan birisi Titus Hjelm taraf ndan yaz lan Peter L. Berger on Religion: The Social Reality of

Religion245; ikincisi, J. D. Hunter ve S. C. Ainlay’ n editörlü ünde yaz lan Making Sense of

243

David G. Horrel, “Peter Berger and New Testament Studies”, Peter Berger and the Study of Religion, pp. 144-145.

244

Horrel, a.g.m., pp. 8-15.

245

Modern Times246, üçüncüsü de yine bir editöryal bir çal ma olan Peter Berger and the

Study of Religion247 adl eserdir. Son bahsetti imiz kitaba bir tan m yaz yazan Linda Woodhead, arkada Paul Heelas ile birlikte “Modern Zamanlarda Din” ba kl kitap yazma konusunda anla klar nda, klasik dönem sosyologlar ndan sonraki dönemde, özellikle II. Dünya Sava sonras sosyolojide dinle ilgili derli toplu eser bulunmad ke fettiklerini ve bunun çok önemli bir ihtiyaç oldu unu belirterek böyle bir derleme esere karar verdiklerini söyler. Böyle bir eser yazma niyetinden sonra da acaba hangi sosyolog temele al nmal sorusunu sorduklar ve sosyolojide din fenomenine ara rmaya yönelik çal malar yapan hemen herkesin bir ekilde at f yapt ki i olarak Peter L. Berger’i gördüklerini ve bundan dolay çal maya da Berger’i temel ald klar belirtirler. Berger’in dinle ilgili çal malar n bir “meta-teori” olarak görülebilece ini iddia ederler.248

Berger’in teorik çerçevesinin temelleri, daha kariyerinin ba lar nda, çal ma arkada Thomas Luckmann’la birlikte yazd klar Gerçekli in Sosyal as (1966) kitab nda yer

al r. Bilgi sosyolojisindeki bu esasl eser, kanaat, ba k ve sosyal gerçeklik aras ndaki ba lant lar ke fedip ortaya ç karmaktad r. Berger bu argümanlar din alan na da uyarlayarak 1967’de Kutsal emsiye’yi (1967) yay mlad . Modern dönem artlar yla ilgili olarak Homeless Mind’i (1973) ve Facing up to Modernite’yi (1979) yay mlad . Aile ile ilgili olarak The War over the Family’i (1983), ekonomik kültürler ve geli me ilgili olarak da Pyramids of Sacrifice (1974) ve The Capitalist Revolution’u (1987) yay mlad . Berger’in din fenomeniyle ile ilgilenmesi, kariyeri boyunca devam etti. O, daha çok Amerika’da ve Avrupa’da ya anan dinin (özelikle H ristiyanl k) kaderi üzerine odakland , fakat daha sonra ilgisi küresel dini hareketlere, slam’ n yay ve Karizmatik ristiyanl a kadar h zl bir ekilde geni ledi. Bu tür geli melerin sekülarizasyon konusunda kariyerinin ilk dönemlerinde benimsemi oldu u görü lerini tekrar gözden geçirip de tirmesi (örnek olarak 1999’da yay mlam oldu u The Desecularization of the

World adl eserine bak labilir), onun deneysel kan tlara ve geli melere ne kadar aç k

oldu unun bir ispat r.249 Ve bu son eserlerinde art k Berger, gençlik dönemlerinde benimsemi oldu u görü lerin yanl oldu unu belirterek dinin hâlihaz rda bugün de var oldu unu ve (belki Avrupa hariç) en modern toplumlarda bile hayatiyetini sürdürdü ünü, ancak belki uygulama farkl klar n var oldu unu vurgulam r.

246

J. D. Hunter-S. C. Ainlay (ed.), Making Sense of Modern Times, Peter L. Berger and the Vision of

Interpretive Sociology, New York, 1986.

247

Linda Woodhead-Paul Heelas-David Martin (ed.), Peter Berger and the Study of Religion, second edition, Rotledge, London and New York, 2002

248

Linda Woodhead, “Introduction”, Peter Berger and the Study of Religion, p. 1.

249

Berger’i di er modern ça sosyologlar ndan ay ran pek çok özellik var: Onun arkada lar Berger’in “arac kurumlar” olarak isimlendirdi i kiliselerin varl n ya da görünürlü ünün art önemsemezken, o bu konuya srarla vurgu yapm r. Dünyan n pek çok dü ünürü fakirli in, kimsesizli in, çaresizli in kol gezdi i Üçüncü Dünya ile ilgili fikriyat olu turma çabas na giri mezken, o bu konuda da pek çok ey yaz p-çizmi tir. Rahipler ve sosyal bilimciler, evanjelizmi modern-öncesi bir ey olarak azlederken, Peter Berger, do ru bir ekilde, onu dünyay dini alan olarak yeniden ekillendiren moderniteye farkl bir cevap olarak görmü tür. Ayn ekilde çal ma arkada lar n ço u modernizasyonun Bat la may ima etti ini iddia ederken, Berger, bir kere daha dü ünerek, pek çok modernitenin oldu unu ve modernizasyona giden tek bir yolun bulunmad hayk rarak dile getirmi tir.250

Din sosyolojisi sahas nda anti-sekülerist taraf n en s savunucusu olan ve hatta bu kuram n literatürden at lmas dahi teklif eden David Martin’in de pek çok sosyolog gibi Berger’in entelektüel ki ili inden etkilendi ini, makalesinden aç k bir biçimde görmekteyiz. Çok önceleri bir kütüphanede görmü oldu u The Precarious Vision adl kitab nda, Berger’in muhtemel bir gelecekte slam’ n tekrar yükseli e geçebilece ini ve hükmedebilece ini söyledi ini; herkesin, himayenin seküler sol politika alt nda olaca tahmin etti i o günlerde böyle bir ey söylemenin tuhaf olmakla birlikte Berger’in

lg nl da ortaya koydu unu belirterek, Berger’in entelektüel ki ili iyle ilk defa bu ekilde tan söyler. Martin’e göre, onun yaz lar n özel meziyeti, somutluklar n çok iyi yerle tirilmi olmas r ki, belki de bu, Berger’in dünya hakk ndaki merak n, onun soyut zihni faaliyetlerine a r basm olmas ndan kaynaklanmaktad r. Ona göre Berger’in yaz lar sadece ak ve çekici de il, ayn zamanda hemen hemen tüm yaz lar ak l almaz bir ekilde berrakt r. Berger’in dilinin son derece berrak olmas , Martin’i oldukça rt r. Zira Avusturya’dan ngilizce konu ulan bir dünyaya gelen bir göçmenin bu ekilde yal n yaz yazabilmesi, ancak ona verilmi bir lütuf olabilir.251

Martin’e göre, Berger’in hüneri, umulmad k ekilde, onun geleneksel sapk nl n ku kulu bir hereti i oldu unu onaylar. Bu onu d tan görünü ü çok kat olan s radan bir muhafazakâr yapmaz; fakat sosyal istikrars zl klar ele alan ve konuyu önemle i leyen ki ilerle ayn kategoriye sokar. O sadece s radan anti-entelektüel bir entelektüel de ildir, ayn zamanda Bat -e itimli yard mc lar (practitioner) üzerinde yorumsamac üpheleri de kullanan birisidir. Berger, ayn zamanda postmodernizm gibi genelle tirilmi nosyonlar 250

Weigel, “In Praise of Peter Berger”.

251

içerisinde ele al nan derin güncel meseleleri ke fetmeyi de istemez; fakat sab rl bir ekilde durum her neyse onu aynen ortaya ç kar r.252

Hepsi olmamakla birlikte baz teologlar n, Berger’i radikaller kadar rahats zl k duyan birisi olarak bulmalar na iddetle kar ç kan Martin, Berger’in The Noise of Solemn

Assemblies (1961b) ve The Precarious Vision (1961a) adl eserleri her ne kadar teolojik

ba lant lara i aret etse de, özellikle A Rumour of Angels’da o teolojik yap in a etmeye ba lad ve kavram dünyam za “a nl n i aretleri/remzleri” ifadesini katt belirtir. Onun sosyolojisi insanc l oldu u için, teolijisi de hareketlerimizin/jestlerimizin her türlü imalar n da üzerinde “insan”la ba lar. Martin’e göre, Berger, insanî düzenlemelerin meydana getirdi i de iklikler dâhil olmadan toplumu anlamaya çal an H ristiyan bir hümanisttir. O ayn zamanda, insan yüzünün ay niteliklerinde, vücudun jest- mimiklerinde ve halet-i ruhiyelerimizin uyu mazl klar nda, Tanr ’n n tezahürlerini bulma çabas nda olan bir sosyologdur. Berger’in teolojik liberalizmi ise, The Heretical

Imperative ve A Far Glory adl eserlerinde yer alan dini dü üncelerinde daha da

belirginle ir.253

Martin’e göre, Berger’in A Far Glory adl eseri, az bilinen ama Berger’in özünü yans tan bir kitapt r. Bu kitapta Berger, bir seviyede tüm repertuar n tematik bir indeksini sunar: görecelilik, ço ulculuk, makuliyet, anlaml evren (cosmoi), bili sel edinimlerimiz ve geri dönütlerimiz, ça da evsizlik ve nerede oldu umuza dair belirsizlik. Bu Berger’in onun, Lutheryan bir din adam oldu u konusunda üpheleri oldu u anlam na gelmez. Berger, ayn zamanda uluslararas “bilgi s n” emperyalizmi ve onunla nas l ba a laca , sekülerizm tezinin gerçek ilintisi, dinin her yerde yükseli te olmas na ra men, “Avrupa istisnas n” nas l hesaba kat lmas gerekti i, slam’ n ve Evangelizm’in gittikçe küresel bir anlam kazanmas meselelerinde de ufuk aç analizlerde bulunmu tur.254

David Martin’e göre, sosyolojiye olan tutku derecesindeki ba ve anl k sessizliklerle ve yaln zl kla ileti ime geçme arzusu Berger’e bizim kelimelerimizi canland racak, ufuk çerçevelerimizi yenileyecek ve bizim alg lar de tirecek bir kabiliyet kazand rm r.255 Bu sözler de asl nda Berger’in di er sosyologlara nazaran ne kadar “farkl ” ve “öncü” bir sosyolog oldu unun kan r.

Berger’in entelektüel portresi olarak sunulanlar, onun asl nda bu disiplindeki önemini de bütün ç plakl yla ortaya koymaktad r. Berger’in etkisi, aç k bir ekilde, din 252 Martin, a.g.m., s. 13. 253 Martin, a.g.m., s. 14. 254 Martin, a.g.m., s. 15. 255 Martin, a.g.m., s. 16.

çal malar nda, en merkezi ara rma ve tart ma konular da içine alacak ekilde çok geni bir alanda görülebilir: dini ba n sosyolojik do as , modern zamanlarda dinin dönü ümü, din ile ekonomi alan aras ndaki ili ki, sekülerizasyon teorisi ve onun yeniden gözden geçirilmesi, ncil’le ilgili çal malar, teoloji ile sosyoloji aras ndaki kesi im noktas .256

Her eyden önce, baz yazarlar n, Berger’in, yirminci yüzy n en üretken ve en çok