• Sonuç bulunamadı

BİREYSEL PERFORMANS YÖNETİM SİSTEMİNİN KURULMASINDA KARŞILAŞILAN SORUNLARA YÖNELİK KOCAELİ BÖLGESİ SANAYİ 

İŞLETMELERİNDE NİTEL BİR ARAŞTIRMA 

 

Nihat ERDOĞMUŞ  Kocaeli Üniversitesi İİBF İşletme Bölümü  erdogmus@kocaeli.edu.tr    Okan ŞENELDİR  Kocaeli Üniversitesi Kocaeli MYO  seneldir@kocaeli.edu.tr      ÖZET  Bu bildirinin amacı, bireysel performans yönetimi sisteminin kurulmasında karşılaşılan sorunları belirlemektir. Bu  çalışma  nitel  bir  araştırma  olup,  veri  toplama  tekniği  olarak  yarı  yapılandırılmış  görüşme  tekniği  kullanılmıştır.  Araştırma ana kütlesi Kocaeli Bölgesinde faaliyet gösteren sanayi sektöründeki anonim şirketlerden oluşmuştur.  Örnek  kitleye  bu şirketlerden  performans  yönetim sistemini uygulayan 32  şirket amaçlı örnekleme yoluyla  dahil  edilmiştir. Veri analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. İçerik analizinde toplanan veriler önce kavramlaştı‐ rılmış, daha sonra ortaya çıkan kavramlara göre veriyi açıklayan temalar belirlenmiştir. Araştırma sonucunda elde  edilen temel bulgular; çalışanların sisteme inançlarının olmaması, sistemin gereksiz görülmesi, değerlendiricilerin  taraflı  davranması,  hedeflerin  belirlenmesinde  sorun  yaşanması,  geri  bildirimin  olumsuz  olduğu  durumlarda  çalışanları ikna edememe ve sendikaların sisteme karşı olumsuz tutumları olarak sıralanabilir. 

Anahtar  Kelimeler:  Performans  değerleme,  performans  yönetim  sistemi,  performans  değerleme  hataları,  nitel 

araştırma. 

 

1. GİRİŞ 

İşletmelerin  amaçlarına  ulaşabilmesi  kurumsal  performanslarının  artırılması  önemlidir.  Örgüt  performansının  artmasında  çalışanların  performanslarının  artması  kritik  bir  role  sahiptir.  Bireysel  performansın  bir  sistem  içinde  yürütülmesi  işletmenin  toplam  perfor‐ mansını  artırmaktadır.  Bunun  sonucu  işletmelerde  son  dönemlerde  performans  yönetim  sistemi kurma çabalarında bir artış gözlemlenmektedir. Özellikle 2003 yılında çıkan iş yasa‐ sıyla  birlikte  performans  değerleme  daha  da  önemli  hale  gelmiş  ve  işletmelerde  bireysel  performans  yönetimi  sistemi  kurma  hızlanmıştır.  Son  iş  yasasının  yürürlüğe  girmesiyle  birlikte,  çalışanların  iş  sözleşmelerinin  sona  erdirilmesinde  performans  yönetim  sistemi  sonuçları  yasal  bir  belge  niteliği  kazanmıştır.  Bu  süreçte  yeni  sistem  kurma  çabası  içinde  olan  işletmelerin  yanında,  mevcut  sistemlerini  revize  etmeye  çalışan  işletmelerin  de  var  olduğu görülmektedir.  

Performans yönetim sisteminin kurulması ve uygulanması aşamalarında karşılaşılan sorun‐ lar  ve  dikkat  edilmesi  gereken  hususlar  hakkında  bazı  çalışmalar  mevcuttur.  Performans  yönetim  sisteminin  başarısında,  performans  yönetim  sisteminin  benimsenmesinin  rolü  üzerinde  sıklıkla  durulmaktadır.  Sistem  kurma  sürecinde  çalışanların  görüşlerini  almanın;  personelin motivasyonunda ve değerleme standartlarının kabulünde oldukça yararlı oldu‐ ğu görülmüştür. Açık iletişimin sağlanması, çalışanlara eşit davranılması ve gerekli eğitim‐ lerin verilmesi, sistemin etkinliğini artırmaktadır. Yine değerleme sisteminin iyi anlaşılma‐ sının, sistemi hızlı benimsemeyi sağlayacağı vurgulanmıştır (Roberts, 2003: 89).  Performans Yönetim Sistemi oluşturma sürecinde konulan performans hedeflerinin işbirli‐ ğini destekleyici olması ve çalışanların farklı görüşlerini yapıcı şekilde tartışabildiği ortamla‐ rın varlığı önemlidir. Performans yönetim sistemiyle doğrudan bağlantılı olarak, çalışanla‐ rın yöneticileriyle dostça ve verimli şekilde çalıştıkları ortamlarda kendilerini güvende his‐ settikleri bulunmuştur. Performans yönetim sisteminin başarılı bir biçimde uygulanmasın‐

da çalışanlarla yöneticiler arasındaki ilişki ve işbirliği ortamının performans sistemini olum‐ lu etkilediği ifade edilmiştir (Tjosvold ve Halco, 2001: 629). 

Performans  değerlemenin  işletmeler  için  önemi  ve  yararı  konusunda  her  kesimde  görüş  birliği olmasına rağmen; performans değerlemenin bir yönetim sistemi olarak uygulamada  yeteri  kadar  yaygın  olmadığı  görülmektedir.  Performans  değerlemenin  sistematik  olarak  uygulanması oldukça sorunlu bir alandır. Performans yönetimi sistemi kurma çabası içinde  olan  işletmeler  bu  konuda  sorunlar  yaşamakta,  çoğu  işletme  bu  sorunlarla  başa  çıkmak  yerine sistem kurmaktan vazgeçmektedir.  Performans yönetim sisteminin çok az şirkette  etkin sonuçlara ulaştırdığı belirtilmiştir (Martin ve Bartol, 1998: 223). Sistem kuruluşunda  ortaya çıkan sorunlar, bu konuyla ilgili araştırmaların yapılmasını ve yaygınlaşmasını zorun‐ lu kılmıştır. Bu yüzden performans yönetimi sisteminin kurulmasında karşılaşılan sorunla‐ rın tespiti, akademik katkısı yanında uygulamacılar açısından da önem arz etmektedir.   2. ARAŞTIRMANIN  METODOLOJİSİ  Bu araştırmanın amacı, bireysel performans yönetim sisteminin kurulmasında karşılaşılan  sorunları belirlemektir. Araştırmanın amacına ulaşabilmesi için, şu üç problem düzeyi belir‐ lenmiştir:   1. Bireysel performans yönetim sisteminin kurulmasında karşılaşılan sorunlar nelerdir?   2.  Performans  planlama,  performans  değerleme  ve  kurulan  sistemin  izlenmesi  sürecinde  karşılaşılan sorunlar nelerdir?  

3.  Değerlendiricilerden,  çalışanlardan,  örgütten  ve  işin  kendisinden  kaynaklanan  sorunlar  nelerdir? 

Araştırmanın  modeli  açıklayıcı  araştırma  modelidir.  Araştırmada  nitel  araştırma  yöntemi  kullanılmıştır. Bu araştırma için gerekli veriler, nitel araştırmada en sık kullanılan veri top‐ lama  aracı  olan  görüşme  yöntemiyle  elde  edilmiştir.  Görüşme  türlerinden  yarı  yapılandı‐ rılmış görüşme yöntemi kullanılmıştır. Kocaeli Bölgesinde faaliyet gösteren anonim şirket‐ ler,  araştırmanın  ana  kütlesini  oluşturmaktadır.  Kocaeli  Sanayi  Odasından  alınan  1110  işletmeden  oluşan  ana  kütleden  70  tanesinden,  araştırma  probleminin  çözümüyle  ilgili  verilerin  elde  edileceği  kanaatine  varılmıştır.  Ana  kütleyi  temsil  edebilecek  işletmelerden  yetkililer  belirlenmiştir.  Her  birine  ayrı  ayrı  telefon  edilerek  görüşme  talep  edilmiş,  araştırmanın amacı açıklanmış, yüz yüze görüşme için yer ve zaman ayırıp ayıramayacakları  sorulmuştur.  Bunlardan  32  tanesi  görüşmeyi  kabul  etmiştir.  Böylece  32  şirket  amaçlı  ör‐ nekleme yoluyla seçilmiş ve örnek kütleyi oluşturmuştur. Amaçlı örneklemede araştırmacı,  kimlerin  seçileceği  konusunda  kendi  yargısını  kullanır  ve  araştırmanın  amacına  en  uygun  olanları, örnek kütle içerisine alır. Amaçlı örnekleme, zengin veriye sahip olduğu düşünülen  durumların,  derinlemesine  çalışılmasına  olanak  vermektedir.  Bu  tip  nitel  araştırmalarda  20‐ 25 işletme üzerinde araştırma yapıldığı ve sonuç alındığı kabul edildiğinden 32 işletme  sayısı araştırma için yeterli kabul edilmiştir.   Farklı sektör ve işletmelerden insan kaynakları yöneticileri seçilerek örnek kütlenin temsil  gücünün arttırılması amaçlanmıştır. Amaçlı örnekleme yöntemlerinden birisi, “maksimum  çeşitlilik örneklemesi”dir. Bu örnekleme yönteminin amacı, çeşitliliği sağlamak yoluyla, ana  kütleye genelleme yapmak değil, çeşitlilik arz eden durumlar arasında ne tür ortaklıkların  ve benzerliklerin var olduğunu bulmaktır. Bu araştırmada, amaçlı örnekleme yöntemlerin‐ den ikinci bir yöntem olarak, “Kolay Ulaşılabilir Durum Örneklemesi” de uygulanmıştır. Bu  örnekleme yöntemi ise, araştırmaya hız ve pratiklik kazandırmaktır. Çünkü bu yöntemde,  araştırma için yakın ve erişilmesi kolay olan birimler veya bireyler örnek kütleye alınmak‐ tadır. Örnek kütleyi belirlerken ulaşılabilirlik, görüşülebilirlik ve maksimum çeşitliliğe dikkat  edilmiştir.  

Bu  araştırmada,  insan  kaynakları  bölümlerinin  yöneticilerine  yönelik,  yarı  yapılandırılmış  görüşme kılavuzu hazırlanmıştır. Araştırmada, açık uçlu soruların en yaygın kullanılan tür‐ lerinden birisi olan “sınırsız olarak yanıtlanabilir sorular” kullanılmıştır. Sınırsız olarak yanıt‐ lanabilir  sorular;  yanıtlayıcıların  kendilerine  karışılmadan,  özgürce  yanıt  vermeleri  bekle‐ nen  sorulardır.  “Performans  değerleme  sürecinde,  değerlendiriciden  kaynaklanan  hangi  hatalar olduğunu düşünüyorsunuz? Önlem olarak neler düşünmektesiniz?” gibi sorular bu  türe örnek olarak verilebilir. Görüşmelerde veri kayıplarının oluşmaması için, katılımcılar‐ dan izin alınarak ses kayıt cihazı kullanılmıştır. Her görüşme sonrasında görüşme kayıtları,  kulaklık yardımıyla dikkatle dinlenmiş ve görüşme notları bilgisayar ortamına kaydedilmiştir.   Araştırmadaki problemlerin yanıtlarını öğrenebilmek için toplanan veri grupları şunlardır.   ‐Birinci gruptaki gerekli veriler; formların ve değerlemenin kaç yıldır uygulandığı, hangi tür  sistemlerin kullanıldığı ve sistemlerin kurulmasında karşılaşılan sorunların neler olduğuyla  ilgilidir. 

‐İkinci  gruptaki  gerekli  veriler;  danışmanlardan  yararlanma  gibi  sistem  uygulaması  önce‐ sindeki  hazırlıklar,  değerleme  sıklığı,  sonuçların  kullanım  alanları  ve  sistemin  amaçlara  ulaştırma gücüyle ilgilidir. 

‐Üçüncü  gruptaki gerekli  veriler;  sendikaların  beklentisi,  değerleme  sonucu  sağlanan  geri  bildirimler,  çalışanların  üstlerini  değerlemedeki  rolü,  kimlerin  değerlendirici  olduğu  ve  değerlendirici hatalarıyla ilgilidir.  

‐Dördüncü gruptaki gerekli veriler; sistemin ilk uygulanma sürecinde çalışanların yaklaşımı,  örgüt  yapısından  veya  kültüründen  kaynaklanan  gereksinimler,  gruplara  bakış  açısından  kaynaklanan sorunlar ve yaş etmeninin bir sorun olarak görülme durumuyla ilgilidir. Ayrı‐ ca, örgüt iklimindeki çeşitlilik, politikalar ve görevlerdeki farklılıklardan kaynaklanan sorun‐ lar ve ne gibi önlemler alındığıyla ilgilidir.  ‐Beşinci gruptaki gerekli veriler; işten duyulan baskıdan kaynaklanan sorunlara karşı alınan  önlemler, meslek farklılıklarına bağlı uygun değerleme formlarının geliştirilmesi gereksini‐ mi, sistemin çalışanların güdülenmesine etkisi ve 4857 sayılı son iş yasasının, varsa sisteme  yönelik etkileriyle ilgilidir.  Veriler, içerik analizi yöntemiyle değerlendirilmiştir. İçerik analizinde toplanan veriler önce  kavramlaştırılmış,  daha  sonra  ortaya  çıkan  bu  kavramlara  uygun  temalar  belirlenmiştir.  Ayrıca araştırmada performans yönetim sisteminin kurulmasında karşılaşılan sorunların, 4  değişken  açısından  işletmelerde  farklılık  gösterip  göstermediği  analiz  edilmiştir.  Bunlar;  işletmelerin faaliyette bulunduğu sanayi sektörü, işletme büyüklüğü, işletmelerde yabancı  sermaye durumu ve sendika olup olmamasıdır.  3. BULGULAR  Belirlenen problem düzeylerindeki bulgular, araştırmanın uygulanmasıyla elde edilmiştir.   3.1. Bireysel Performans Yönetim Sisteminin Kurulmasında Karşılaşılan Sorunlar Hakkın‐ da Toplanan Verilerin Değerlendirilmesi 

Performans  yönetim  sistemin  kurulması  sürecinde  yaşanan  temel  sorunlardan  birincisi,  çalışanların  sisteme  inançlarının  olmaması  ve  sistemin  gereksiz  görülmesidir.  Sistemin  kurulması  sürecinde  yaşanan  ikinci  öncelikli  sorun,  yanlış  ve  eksik  anlama/anlaşılma  ile  çalışanların düşüncelerini paylaşmaktan çekinmesidir. Üçüncü öncelikli sorun somut hedef‐ ler verilememesi, sözel ve sayısal hedeflerin belirlenmesinde ortak sorunlar yaşanması ve  ölçülemeyen  hedeflerle  karşılaşılmasıdır.  Dördüncü  öncelikli  sorun,  sistemin  ek  iş  yükü  getirmesidir. Bu sorun, sistemin uygulanmasında isteksizlik yaşanması, iş yoğunluklarından  dolayı süreçte kesintilerin olmasına sebep olmaktadır. Diğer bir sorun grubu olan “sistemin 

ayrıntılı anlatılmadan uygulamaya konulması” sistemin anlamsız görülmesi ve yararının zor  anlaşılmasıdır. Bu benzerliğin nedeni ise, bilinçlendirme çalışmalarının yetersizliğidir.   3.2.  Performans  Planlama, Performans Değerleme  Ve  Kurulan  Sistemin İzlenmesi  Süre‐ cinde Karşılaşılan Sorunların Değerlendirilmesi 

Araştırmada  ikinci  problem  düzeyinde;  performans  planlama,  performans  değerleme  ve  kurulan sistemin izlenmesi sürecinde karşılaşılan sorunlara yönelik veriler toplanmıştır.   Performans  yönetim  sistem  kurulmasının  en  yaygın nedeni;  tarafsızlık  gereksinimi  ve sis‐ tem sahibi olmadır. Sistem kurulmasının diğer nedenleri sırasıyla; sistem yokluğu, işletme‐ nin  yeni  kurulması,  sağlıklı  bir  değerleme  için  alt  yapı  oluşturma  amacı,  bireysel  perfor‐ mansın  etkin  takibinin  sağlanabilmesi,  değerlemenin  elektronik  ortamda  yapılabilmesi,  yetkinliklerin kullanılabilmesi ve 4857 sayılı son iş yasasıdır. Son iş yasasının 17. maddesin‐ deki  ihtar  gibi  nedenlerle  performans  değerleme,  düşük  performansı  ispat  etmenin  bir  yolu olmuştur.  

Performans planlama ve değerleme süreçlerinde yaşanan sorunlarından birincisi; sendika‐ ların sisteme karşı olumsuz tutumlarıdır. Diğer bir sorun, çoğunlukla zaman baskısı nede‐ niyle,  yılda  bir  kez  değerleme  yapılabilmesidir.  Bunun  dışında,  ara  değerlemede  perfor‐ mansı yüksek olanlar, zam alamamaları nedeniyle rahatsız olmaktadır. Sistem kurulmadan  önce işletmelerde gerçekleştirilen hazırlıklarla ilgili bir diğer sorun, işletmelerde yetkinlik‐ lerin sayısının fazla olması ve yetkinliklerin sınıflandırılmamış olmasıdır.  

3.3.  Değerlendiricilerden,  Çalışanlardan,  Örgütten  Ve  İşin  Kendisinden  Kaynaklanan  Sorunların Değerlendirilmesi 

Üçüncü problem düzeyinde; değerlendiricilerden, çalışanlardan, örgütten ve işin kendisin‐ den  kaynaklanan  sorunlarla  ilgili  veriler  elde  edilmiştir.  Değerlendiricilerden  kaynaklanan  hatalarla  ilgili  temel  bulgu,  tarafsız  davranılmamasıdır.  Ast‐üst  ilişkisinden  kaynaklanan  sorunlar  olabilmektedir.  Yakın  arkadaş,  kendine  yakın  çalışan  veya  memleketlisi  olanlar,  daha  yüksek  puanlarla  değerlendirilmektedir.  Tarafsızlığı sağlamak için,  hedeflerin  somut  olmasına gereği vurgulanmaktadır.   

4. SONUÇ VE ÖNERİLER 

Çalışma  sonucunda elde  edilen  temel  bulgular  şunlardır: çalışanların  sisteme  inançlarının  olmaması  ve  sistemin  gereksiz  olarak  görülmesi,  hedeflerin  belirlenmesinde  yaşanan  so‐ runlar, değerlendiricilerin taraflı davranması, sendikaların sisteme karşı olumsuz tutumları,  geri  bildirimin  olumsuz  olduğu  durumlarda  çalışanları  ikna  edememe  sorunları  başlıca  sorunlar  olarak  sıralanabilir.  İşletmelerde  sistem  kurulmadan  önce  gerçekleştirilen  temel  hazırlık,  çalışanlara  eğitim  verilmesidir.  İşletmelerin  büyük  çoğunluğunda,  yalnızca  üstler  tarafından  ve  yılda  bir  kez  performans  değerlendirme  yapılmaktadır.  Ayrıca  değerleme  sonuçlarının  ücrete  yetersiz  yansımasından  dolayı  güdülenme  sorunları  yaşanmaktadır.  Çalışanlar  ücrete  etkisinin  yetersiz  olması  nedeniyle  performans  değerlemeyi  gereksiz  görmektedir. Bu algının nedeni, performans değerlemenin ücretle eşdeğer görülmesidir.  Performans  yönetimi  sisteminin  kurulmasında  karşılaşılan  sorunlara  yönelik  şunlar  öneri‐ lebilir: 

Kuruluş  aşamasında  karmaşık  performans  yönetimi  sistemleri  yerine,  uygulanması  kolay  sistemler seçilmelidir. Performans yönetimi sisteminin geliştirilmesinde, çalışanlara katılım  olanağı  sağlanmalıdır.  Çünkü  katılımın  olmaması,  sisteme  yönelik  direncin  sürmesine  se‐ bep  olabilmektedir.  Sistemin  anlamsız  görülmesi  ve  yararının  zor  anlaşılması  sorununu  aşmak için; sistem yeterli ayrıntı düzeyinde anlatılarak, çalışanlar bilinçlendirilmeli ve daha  sonra  uygulamaya  konulmalıdır.  Aksi  takdirde  fazla  mesai  ve  iş  yükünden  kaynaklanan  sorunlar  nedeniyle,  performans  değerleme  yüzeysel  olarak  uygulanabilmektedir.  Perfor‐

mans yönetimi sisteminin gerekliliği, çalışanlara zamanında açıklanmalı ve sistemin kurul‐ ması için gerekli süre belirlenmelidir. Performans yönetimi sisteminin tanıtılmasıyla, uygu‐ lanmasıyla  ve  geliştirilmesiyle  ilgili  çalışmalar  desteklenmelidir.  Performans  yönetimi  sis‐ temi kurulmadan önce, çalışanlara bu konuda temel eğitim verilmelidir. Performans‐ödül  ilişkisi, çalışanlar tarafından açıkça fark edilmelidir.     KAYNAKÇA  Albanese, R. (1976), Management: Toward Accountability For Performance, 3.pr. Illinois: Richard D. Irwin,  Inc.  Antonioni, D. (1994), “The effects of feedback accountability on upward appraisal ratings”, Personel Psy‐ chology, 47(2), 349‐350.  Boyd, N. M. ve Kyle, K. (2004), “Expanding the View of Performance Appraisal by Introducing Social Justice  Concerns”, Public Administration Theory Network, 26(3), 270‐272.  Cederblom, D. ve Pemerl, D. E. (2002), “From Performance Appraisal to Performance Management: One  Agency’s Experience” Public Personnel Management, 31(2), 131‐140.  Cherrington, D. J. (1995), The Management of Human Resource, Fourth edition, New Jersey: Prentice Hall  Inc.  

Davis,  B.  L.  ve  Mount,  M.  K.  (1984),  “Effectiveness  of  Performance  Appraisal  Training  Using  Computer  Assisted Instruction and Behavior Modeling”, Personel Psychology, 37(3), 439‐442. 

Dessler, G. (1999), Human Resource Management. 8th.ed. New Jersey: Prentice Hall. 

Erdoğan, İ. (1991), İşletmelerde Personel Seçimi ve Başarı Değerlendirme Teknikleri, İstanbul: İ.Ü. İşletme  Fak. Yayın No:248. 

Erdoğmuş, N. (2003), Kariyer Geliştirme. Ankara: Nobel Yayın. 

Feldman,  J.  (1992),  “The  Case  for  Non‐Analytic  Performance  Appraisal”,  Human  Resource  Management  Review, 2(1), 10‐12.   French, W. L. (1994), Human Resource Management, Third Edition, Houghton Mifflin Company.   Ghorpade, J. ve Chen. M. M. (1995), “Creating Quality‐Driven Performance Appraisal System”, Academy of  Management Executive, 9(1), 32‐41.  Gök, S. (2006), 21. Yüzyılda İnsan Kaynakları Yönetimi, İstanbul: Beta Basım Yayım.  Hitt, M.A. vd. (1979), Effective Management, New York: West Publishing.  İslamoğlu A. H. ve Altunışık R. (2007), Satış ve Satış Yönetimi, 1.b., Sakarya: Sakarya Yayıncılık. 

Kerlinger,  F.  N.  (1992),  (Foundation  of  Behavioral  Research,  For  a  Discussion  Of  The  Criteria  of  Good   Hypothesis and of the Value of Hypothesis in Guiding Research)’ den Aktaran Gilbert A. Churchill, Jr.,  Basic Marketing Research, 2nd ed., Dryden Pres. 

Kurtzberg,T. vd. (2005), “Electronic Performance Appraisals: The Effects of E‐mail Communication on Peer  Ratings  in  Actual  and  Simulated  Environments”,  Organizational  Behavior  and  Human  Decision  Proc‐ esses, 98, 219. 

Longenecker, C. O. ve Goff, S. J. (1992), “Performance Appraisal Effectiveness: A Matter of Perspective”,  Sam Advanced Management Journal, 17‐23. 

Martin,  D.  C.  ve  Bartol,  K.  M.  (1998),  “Performance  appraisal:  maintaining  system  effectiveness”,  Public  Personnel Management. 27(2), 223‐230. 

Palmer, M. J. (1993), Performans Değerlendirmeleri, İstanbul: Rota Yayın.  

Roberts, G. E. (2003), “Employee Performance Appraisal System Participation: A Technique That Works”,  Public Personel Management, 32(1), 89‐98. 

Şeneldir,  O.  (2008),  Performans  Yönetimi  Sisteminin  Kurulmasında  Karşılaşılan  Sorunlara  Yönelik  Sanayi  İşletmelerinde  Nitel  Bir  Araştırma,  Yayınlanmamış  Doktora  Tezi,  Kocaeli  Üniversitesi,  Sosyal  Bilimler  Enstitüsü.  

Tjosvod,  D.  ve  Halco,  J.  A.  (2001),  “Performance  Appraisal  of  Managers:  Goal  Interdependence,  Ratings  and  Outcomes”, The Journal of Social Psychology, 132(5), 629‐639.  

Uyargil, C. (2008), İşletmelerde Performans Yönetimi Sistemi, 2.b., İstanbul: Arıkan Basım Yayım. 

Wallance  S.  ve  Fellow  H.  (1999),  “Performance  Appraisal  in  Singapore,  Thailand  and  the  Philippines:  A  Cultural Perspective”, Australian Journal of Public Administration, 58(3), 78‐95. 

PERFORMANS DEĞERLENDİRME SİSTEMİNİN HUKUK VE İNSAN