• Sonuç bulunamadı

PERFORMANS DEĞERLENDİRME SİSTEMİNİN HUKUK VE İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ PERSPEKTİFİNDEN DEĞERLENDİRİLMESİ 

3.  ARAŞTIRMANIN ÖNEMİ 

Bu araştırma, bireyin üstün performansa ulaşmasını sağlaması beklenen (Boyatzis, 1982),  firmanın misyonu ve vizyonu çerçevesinde üst yönetim tarafından kabul gören ve bilimsel  metodlarla  tek  tek  ölçülmüş  olan  yetkinliklerin,  performans  düzeyi  ile  ne  ölçüde  ilişkili  olduğunun ve hangi yetkinlik ya da yetkinliklerin performans üzerinde ne kadar etkili oldu‐ ğunun  belirlenmesi  açısından  önem  taşımakta  ve  araştırma  bulguları,  insan  kaynaklarına  ilişkin çeşitli kararlarda dikkate alınmak üzere firma yöneticilerinin bilgisine sunulmaktadır.  Ayrıca, yetkinliklerin birbirleri ile ilişkisinin saptanması da, bu yetkinliklerden birine istenen 

ölçüde sahip olan yöneticinin,  diğer hangi yetkinlik ya da yetkinliklere de sahip olabilece‐ ğini tahmin etmek açısından önem taşımaktadır.  4. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI ve SINIRLARI  Bu araştırma, üretici bir firmanın pazarlama‐satış ve üretim bölümlerinde çalışan yönetici‐ leri kapsamaktadır. Araştırmanın ana kütlesini, firmada pazarlama‐satış ve üretim bölüm‐ lerinde yönetici olarak çalışan ve yetkinlikleri ölçülmüş olan 76 kişi oluşmaktadır. Bu birey‐ lerin  sahip  olması  gereken  temel  yetkinlikler,  firmanın  müşteri  odaklı  yaklaşım  temeline  göre yeniden yapılanmasına bağlı olarak belirlenmiş ve bu süreçte sadece pazarlama‐satış  ile  üretim  bölümlerinde  çalışanların  temel  yetkinlikleri  bilimsel  yöntemlerle  ölçülmüştür.  Bu nedenle firmada çalışanların tümü araştırma kapsamına dâhil edilememiştir. Ayrıca bu  araştırmada  yapılan  yetkinlik  ve  performans  ölçümlerinin  gerçeği  yansıttığı  varsayılmış,  bireysel  performansı  etkileyebilecek  yetkinlik  haricindeki  faktörler  ise  bu  bağlamda  sabit  kabul edilmiştir.  5.  ARAŞTIRMANIN DEĞİŞKENLERİ  Bu araştırmada; koçluk, müşteri odaklılık, ticari bakış açısı, ikna etme, iletişim, yaratıcılık,  karar verme, planlama ve organize etme, sorumluluğu devretme yetkinlikleri ile bireylerin  performans düzeyi olmak üzere toplam 10 değişken yer almaktadır.  6. ARAŞTIRMA HİPOTEZİ  Araştırmanın hipotezleri aşağıdaki gibi yapılandırılmıştır:  H0: Kişinin sahip olduğu yetkinlikler, performans düzeyini etkilemez.  H1: Kişinin sahip olduğu yetkinlikler, performans düzeyini etkiler.  H0: Yöneticilerin sahip oldukları yetkinlikler, birbirleri ile ilişkili değildir.  H1: Yöneticilerin sahip oldukları yetkinlikler, birbirleri ile ilişkilidir.  7. ARAŞTIRMADA KULLANILAN İSTATİSTİK TEKNİKLER  Bu araştırmada yetkinliklerin performans üzerindeki etkisini saptayabilmek için, regresyon  analizi; yetkinliklerin birbirleri ile ilişkilerini saptamak için ise korelasyon analizi kullanılmış‐ tır.  8. ARAŞTIRMANIN BULGULARI  8.1. Yetkinliklerin Bireysel Performans Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi  Araştırmamızda 9 yetkinliğin (koçluk, müşteri odaklılık, ticari bakış açısı, ikna etmek, ileti‐ şim becerisi, yaratıcılık, karar verme, planlama ve organizasyon yeteneği, sorumluluk dev‐ retme),  bireylerin  performans  düzeyleri  üzerindeki  etkileri,  regresyon  analizi  aracılığı  ile  ölçülmüş ve aşağıdaki bulgular elde edilmiştir:  

İlk olarak bireylerin sahip oldukları “koçluk” yetkinliğinin, gösterdikleri performans üzerin‐ de  etkili  olup  olmadığı  araştırılmış  ve  0,05  anlamlılık  düzeyinde  koçluk  yetkinliğinin  per‐ formans  üzerinde  etkisi  olmadığı  görülmüştür.  Ancak  anlamlılık  düzeyinin  uygulamada  kabul edilen 0,1’e (Kurtuluş, 2004, s.96) çıkarılması durumunda ise, koçluğun performans  üzerinde etkili bir değişken olduğu (sig:0,087) görülmektedir (Sayfa sayısı kısıtından dolayı  çalışmada ilgili tablolara yer verilememiştir). Dolayısıyla bağımlı değişken ile bağımsız de‐ ğişken  arasındaki  ilişkinin  derecesini  gösteren  R  değerinin  0,219  olmasından  hareketle  koçluk ile  performans  arasında güçsüz,  fakat  0,1 anlamlılık  düzeyinde  anlamlı bir  ilişkinin  var olduğu söylenebilir. Diğer yandan bağımlı değişkendeki değişimin ne kadarının bağım‐ sız değişken tarafından açıklandığını gösteren R kare değeri ise (Akgül, Çevik, 2003, s.297),  0,048 olarak hesaplanmıştır. Bunun anlamı, bireysel performanstaki değişimlerin % 4,8’inin  koçluk yetkinliği ile açıklanabileceğidir. B katsayısına baktığımızda ise, ‐0,317 olan bu değer  bize,  koçluk  yetkinliğindeki  bir  birimlik  bir  artışın,  performans  üzerinde  0,317’lik  bir  azal‐

maya  sebep  olduğunu  göstermektedir  (Akgül,  Çevik,  s.335).  Diğer  bir  ifade  ile,  bireylerin  koçluk yetkinliklerinin artması, iş performanslarını azaltıcı etkiye sahiptir.  

İkinci olarak, bireylerin müşteri odaklılık yetkinliğine sahip olma derecelerinin, performans‐ ları  üzerinde  etkili  olup  olmadığı  araştırılmış  ve  müşteri  odaklı  davranışın  0,05  anlamlılık  düzeyinde performans üzerinde etkili olduğu (sig:0,036) görülmüştür. Burada 0,219 olarak  hesaplanan R değerine dayanarak, müşteri odaklı davranış ile performans arasında güçsüz,  fakat  anlamlı  bir  ilişkinin  var  olduğu  söylenebilir.  İlgili  R  kare  değeri,  0,071  olarak  hesap‐ lanmıştır. Bu durumda, bireysel performanstaki değişimlerin % 7,1’i müşteri odaklılık yet‐ kinliği  ile açıklanabilecektir.  B  katsayısına  bakıldığında  ise,  müşteri  odaklı davranıştaki  bir  birimlik  artışın,  iş  performansını  0,355  azalttığı  görülmektedir.  Dolayısıyla  müşteri  odaklı  davranma  yetkinliğinin  de,  bireylerin  iş  performanslarını  azaltıcı  bir  etkiye  sahip  olduğu  söylenebilir. 

Araştırmamızda daha sonra çalışanların ticari bakış açısına sahip olma derecelerinin, birey‐ sel performansları üzerinde etkili olup olmadığı analiz edilmiş ve ticari bakış açısına sahip  olma  özelliğinin  0,05  anlamlılık  düzeyinde  performans  üzerinde  etkili  olduğu  (sig:0,042)  görülmüştür. R değeri 0,259 olarak hesaplanmış ve burada da ticari bakış açısı ile perfor‐ mans arasında güçsüz, fakat anlamlı bir ilişkinin var olduğu saptanmıştır. 0,067 olarak belir‐ lenen R kare değeri ise bize, bireysel performanstaki değişimlerin % 6,7’sinin yöneticilerin  ticari bakış açısına sahip olma derecesi ile açıklanabileceğini göstermektedir. B katsayısına  bakıldığında,  yöneticilerin  ticari  bakış  açısına  sahip  olma  düzeyindeki  bir  birimlik  artışın,  performanslarında 0,269’luk bir azalmaya sebep olduğu görülmektedir. 

Araştırmamızda ele aldığımız diğer yetkinliklerden olan ikna etme, iletişim ve yaratıcılığın,  bireysel performans  üzerinde  etkili  olup  olmadığı  tek  tek analiz  edildiğinde, 0,05  ve 0,10  anlamlılık  düzeylerinde  bu  yetkinliklerin  hiçbirinin  performans  üzerinde  etkisi  olmadığı  (sırasıyla  sig:0,497,  sig:0,386,  sig:0,263)  sonucu  elde  edilmiştir.  Bu  nedenle  bu  kısımda  regresyon analizi sonuçlarına yer verilmemiştir. 

Bir sonraki aşamada ise, bireylerin sahip oldukları “karar verme” yetkinliğinin, performans‐ ları  üzerinde  etkili  olup  olmadığı  saptanmaya  çalışılmış,  fakat  0,05  anlamlılık  düzeyinde  karar verme yetkinliğinin performans üzerinde etkisi olmadığı görülmüştür. Ancak anlamlı‐ lık düzeyinin 0,1’e çıkarılması halinde, karar verme yetkinliğinin, performans üzerinde etkili  bir  değişken  olduğu  (sig:0,068)  görülmektedir.  Bu  durumda  0,233  olarak  hesaplanan  R  değeri karar verme yetkinliğinin derecesi ile performans arasında güçsüz, fakat 0,1 anlamlı‐ lık düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin var olduğu görülmektedir. R kare değe‐ ri ise, 0,054 olarak hesaplanmıştır. Bu sonuca göre, bireysel performanstaki değişimlerin %  5,4’ü karar verme yetkinliği ile açıklanmaktadır. B katsayısına baktığımızda ise, 0,236 olan  bu  değer  bize,  karar  verme  yetkinliğindeki  bir  birimlik  artışın,  performans  üzerinde  0,236’lık bir artışı sağladığını göstermektedir. 

Araştırmamızdaki  8.  yetkinlik  olan  “planlama  ve  organize  etme”nin  bireysel  performans  üzerinde  etkili  olup  olmadığı  analiz  edildiğinde,  0,05  ve  0,1  anlamlılık  düzeylerinde  bu  yetkinliğin performans üzerinde etkisi olmadığı (sig:0,416) görülmüştür. Benzer bir sonuç  da  “sorumluluğu  devretme”  yetkinliğinin  çalışanların  performansı  üzerindeki  etkisi  ince‐ lendiğinde ortaya çıkmış ve burada da 0,05 ve 0,1 anlamlılık düzeyinde sorumluluğu dev‐ retme yetkinliğinin performans üzerinde etkisi olmadığı (sig:0,472) görülmüştür.  Yukarıdaki regresyon analizinde, her bir yetkinliğin performans üzerindeki etkisi incelenmiş  ve bazı şaşırtıcı sonuçlar elde edilmiştir. Müşteri odaklılık ve ticari bakış açısı ve 0,1 anlam‐ lılık seviyesinde de olsa koçluk yetkinliklerinin performans üzerindeki negatif etkisi düşün‐ dürücüdür. Yapılan analizler sonucunda incelenen 9 yetkinlik arasında sadece karar verme 

yetkinliğinin  performans  üzerinde  pozitif  etki  (0,1  anlamlılık  seviyesinde)  yaptığı  gözlen‐ miştir. 

Yetkinliklerin  performans  üzerindeki  etkisinin  tek  tek  belirlenmesine  ilişkin  olarak  elde  edilen yukarıdaki  sonuçlar,  bize bu yetkinliklerin bir  arada değerlendirilerek performansa  etkisinin incelenmesinin, yetkinliklerin birbirleri ile ilişkili olması durumunda farklı sonuçlar  vereceğini düşündürmüş ve bu nedenle araştırmamızın bir sonraki adımında tüm yetkinlik‐ ler aynı anda modele dâhil edilerek yetkinliklerin bir bütün olarak performans üzerindeki  etkileri analiz edilmiştir. Buna göre, tüm  yetkinliklerin dâhil  olduğu regresyon modeli  an‐ lamlı sonuç (sig:0,355) vermemiştir. Başka bir deyişle, bu yetkinliklerin performans üzerin‐ de etkili olduğunu söylemek istatistiksel olarak olanaklı değildir. Dolayısıyla ilgili tablolarda  yer alan göstergeleri yorumlamak herhangi bir anlam ifade etmemektedir.  8.2. Yetkinlikler Arası İlişkilerin İncelenmesi  Yukarıdaki regresyon analizi sonuçlarını daha ayrıntılı yorumlamak ve firma tarafından bu  yetkinliklere belli ölçüde sahip olması istenen bireylerin ne ölçüde tutarlı bir yetkinlik profi‐ li sergilediklerini görmek amaçlarıyla araştırmamızın bu adımında yetkinlikler arası ilişkiler  incelenmekte ve birbirleriyle ilgili olan yetkinlikler saptanmaktadır. Böylelikle hangi yetkin‐ liklerin bir arada çalıştığı da saptanmak suretiyle; gerek işe alım, gerekse terfi kararlarında  firmaya bilgi sağlanması da mümkün olacaktır.  

Yetkinliklerin  birbirleri  ile  ilişkili  olup  olmadığı  korelasyon  analizi  ile  incelenmiş  ve  buna  bağlı olarak aşağıdaki bulgular elde edilmiştir: 

9 yetkinliğin her biri, diğer tüm yetkinliklerle ilişkilendirildiğinde, aralarında en yüksek ilişki  olan iki yetkinliğin müşteri odaklı davranış ile ticari bakış açısı olduğu saptanmıştır (0,723,  sig:0,01). Bu  ilişki  pozitif ve güçlü bir ilişki  olup  bu yetkinliklerden  biri  bir  birim  artarken,  diğerin  de  0,723  birim  artması  anlamına  gelmektedir.  Başka  bir  deyişle  bu  sonuç  bize,  araştırma kapsamındaki bireylerden müşteri odaklı davranış düzeyi yüksek olanların, ticari  bakış  açısının  veya  ticari  bakış  açısı  yüksek  olanların,  müşteri  odaklı  davranma  düzeyinin  yüksek olduğu anlamına gelmektedir. 

Araştırma kapsamındaki bireylerin “planlama ve organize etme” konusundaki yetkinlikleri  ile “sorumluluğu devretme” yetkinleri arasında kısmen güçlü, pozitif ve anlamlı bir ilişkinin  olduğu görülmüştür (0,574, sig:0,01). Üçüncü olarak ise, araştırma kapsamındaki bireylerin  “planlama ve organize etme” konusundaki yetkinlikleri ile “karar verme” yetkinlikleri ara‐ sında,  orta  şiddete  yakın,  pozitif  ve  anlamlı  bir  ilişkinin  olduğu  görülmüştür  (0,386,  sig:0,01).   Dördüncü olarak, bireylerin “karar verme” yetkinlikleri ile “sorumluluğu  devretme” yetkinlikleri arasında,  orta şiddete yakın, pozitif ve anlamlı bir ilişkinin olduğu  görülmüştür  (0,343,  sig:0,01).  Bir  diğer  ilişki  ise,  bireylerin  “sorumluluğu  devretme”  ve  “ikna  etme”  yetkinlikleri  arasında  saptanmıştır.  Bu  ilişki  de  orta  şiddete  yakın,  pozitif  ve  anlamlı  bir  ilişkidir  (0,338,  sig:0,01).  Beşinci  olarak,  araştırma  kapsamındaki  bireylerin  “planlama  ve  organize”  etme  konusundaki  yetkinlikleri  ile  “müşteri  odaklı  davranış”  yet‐ kinlikleri  arasında,  orta  şiddete  yakın  ve  pozitif  anlamlı  bir  ilişkinin  olduğu  görülmüştür  (0,332, sig:0,05). Son olarak ise, bireylerin “koçluk” ve “iletişim” konusundaki yetkinlikleri  arasında zayıf, fakat pozitif ve anlamlı bir ilişkinin olduğu görülmüştür (0,236, sig:0,05).  9. SONUÇ 

Günümüzde,  “üstün  performansı  sağlayan  özellikler”  şeklinde  tanımlanan  yetkinliklerin;  İKY’nin işe alım, terfi, performans değerleme, ücret yönetimi gibi çeşitli alanlarında yaygın  olarak  kullanıldığı  bilinmektedir.  Yapılan  araştırmalar  özellikle  yetkinliklere  dayalı  perfor‐ mans  değerleme  yaklaşımının  kısmen  ya  da  bütünüyle,    firmaların  pek  çoğu  tarafından  kullanıldığını ortaya koymaktadır. Bu nedenle, bu araştırmada bireysel yetkinliklerin firma‐

lar  için  gün  geçtikçe  artan  önemi  karşısında,  bireysel  performans  üzerindeki  etkilerinin  incelenmesi gerekli görülmüştür. 

Burada öncelikle yetkinliklerin gerçekçi olarak belirlenmesinin ve doğru ölçülmesinin öne‐ mini vurgulamak gerekir. Çalışmamızın başında yetkinlik belirlemede üç tür yaklaşım oldu‐ ğundan  söz  edilmiştir.  Bunlar;  araştırmaya  dayalı,  stratejiye  dayalı  ve  değerlere  dayalı  yaklaşımlardır. Burada söz konusu firmanın yetkinlikleri belirlerken kullandığı yöntemin ise,  bu yaklaşımlardan hiçbirine tam olarak uyduğu söylenemez. Çünkü firma, müşteri odaklılık  temeline göre yeniden yapılanmak istemiş ve buna göre kendi firma misyonu ve vizyonuna  uygun olarak yöneticilerde bulunmasının gerekli gördüğü yetkinlikleri, danışman firmanın  önerdiği  şekliyle  ve  üst  yönetimin  görüşlerini  alarak  belirlemiştir.  Ancak  sonuç  itibariyle  bireysel performans üzerinde etkili olması gereken bu yetkinliklerin sadece dört tanesinin  etkili  olduğu,  diğer  beş  yetkinliğin  performansa  etki  etmediği  görülmüştür.  Bundan  daha  şaşırtıcı olan sonuç ise, performansı etkileyen bu dört yetkinliğin üçünün (müşteri odaklılık,  ticari bakış açısı ve koçluk) performans üzerinde negatif, yani performansı azaltma yönün‐ de etki yapmasıdır. Araştırmamızda sadece karar verme yetkinliğinin performans üzerinde  olumlu, yani performansı arttırıcı etki yaptığı görülmüştür.  

Bu sonuçlar bize, yetkinlik ve/veya performans ölçümlerinin hatalı olduğunu düşündürebi‐ lir.  Fakat  performans  ölçümünün  hedeflere  göre  değerlendirildiği  ve  bireysel  performan‐ sın, firma performansı ile ilişkilendirildiği göz önüne alındığında, performans ölçümlerinin  olabildiğince doğru olduğunu kabul etmek gerekir. Ayrıca yetkinliklerin bilimsel yöntemler‐ le  ölçüldüğü  de  dikkate  alındığında,  burada  da  hata  payının  düşük  olması  beklenir.  Söz  konusu ölçümlerde hatalar olsa bile, bunun dışında veya bununla beraber akla gelen başka  bir husus da, yetkinlik belirlemede izlenen yolun uygun olmadığıdır. Çünkü firmaya şablon  olarak  önerilmiş  ve  üst  yönetim  tarafından  kabul  görmüş  yetkinlikler,  beklenenin  aksine  firmadaki yöneticilerin üstün performansa ulaşmasında etkili olamamıştır.   

Yukarıda  belirtildiği  gibi,  yetkinliklerin  bazılarının  bireysel  performans  üzerinde  etkili  ol‐ maması,  bazılarının  ise  performansı  azaltıcı  etki  yapması,  bu  firmada  yöneticilerin  üstün  performansa ulaşması için gerekli olan yetkinliklerin doğru olarak belirlenememiş olmasın‐ dan kaynaklanabilir. Örneğin, müşteri odaklılık, ticari bakış açısı ve koçluk yetkinliğinin tek  tek ya da bir arada performans üzerinde  olumlu  etki gösterebilmesi, yöneticilerde “iş ta‐ kipçiliği”,  “takım  çalışması”  gibi  başka  yetkinliklerin  de  bulunmasına  bağlı  olabilir.  Yani  yönetici, bu yetkinliklere başka yetkinliklerle bir arada sahip olduğunda üstün performans  gösterebilir.  Başka  bir  ifade  ile,  müşteri  odaklı  davranış  gösteren  bir  yöneticinin,  burada  ölçülmeyen  “iş takibi” veya benzeri bir yetkinlikten yoksun olması halinde, performansı bu  yetkinlikten olumlu  yönde  etkilenmeyebilir,  hatta düşebilir. Ya  da  sorumluluğu  devretme  gibi bir yetkinliğe sahip olmak, firmada üstün performans gösterebilmesi açısından gerekli  bir yetkinlik olmayabilir. 

Nitekim yetkinliklerin birbirleri ile ilişkilerinin incelenmesi sonucunda, müşteri odaklı dav‐ ranış  ile  ticari  bakış  açısı  yetkinliğinin,  oldukça  güçlü  bir  ilişkiye  sahip  olduğu  gözlenmiş,  bunun gibi başka yetkinlikler arasında da çok güçlü olmasa da ilişkiler olduğu saptanmıştır.  Bunun anlamı;  bireyde  bazı yetkinliklerin  bir  arada  çalıştığıdır.  Kaldı  ki,  tüm  yetkinliklerin  dâhil  edildiği  regresyon  modelinde,  yani  bu  yetkinliklerin  bir  arada  bireysel  performans  üzerindeki  etkisi  incelendiğinde,  anlamlı  bir  sonuç  elde  edilememiştir.  Yani  ölçümlenen  yetkinliklerin  performansa  istatistiksel  olarak  önemli  sayılabilecek  bir  seviyede  etki  yap‐ madığı görülmüştür. Bu yetkinliklere başka yetkinlikler eklendiğinde ve/veya bazı yetkinlik‐ ler çıkarıldığında, aralarında farklı ilişkiler ve performans üzerinde farklı etkiler görülebilir.  

Buradan  yola  çıkarak,  firmaların  öncelikle  üstün  performans  için  gerekli  olan  yetkinlikleri  doğru  belirlemesinin  ve  yetkinliklerin  bir  bütün  olarak  düşünülmesinin  önemini  vurgula‐ mak gerekir. Aksi takdirde,  yanlış ya da eksik bilgilerle hareket eden firmalar; zaman, para,  insan gücü gibi kaynaklarını boşa harcamış olacaklar ve bu ya da benzeri durumlardan da  firmanın genel performansı olumsuz etkilenecektir.  

 

KAYNAKÇA 

Akgül,  A.,  Çevik,  O.  (2003),  İstatistiksel  Analiz  Teknikleri:  SPSS’te  İşletme  Yönetimi  Uygulamaları,  Ankara: Emek Ofset.  

Aydınlı, F. (2007), Kurumsal Teori Açısından İnsan Kaynakları Yönetiminde Farklılık Ve Benzerlikler Ve  Konuya  İlişkin  Bir  Araştırma,  Yayımlanmamış  doktora  tezi,  İstanbul  Üniversitesi  Sosyal  Bilimler  Enstitüsü İşletme Anabilim Dalı İnsan Kaynakları Yönetimi Bilim Dalı, İstanbul.  

Boyatzis, R. E. (1982), The Competent Manager: A Model For Effective Performance, New York: John  Wiley & Sons.  

Briscoe,  J.  P.,  ve  Douglas  T.  H.  Autumn  (1999),  “Grooming  and  Picking  Leaders  Using  Competency  Frameworks: Do They Work?: An Alternative Approach and New Guidelines for Practice”, Organ‐ izational Dynamics, 28(2), 37–52.   

Hamel, G., ve Prahalad, C. K. (1994), Competing For The Future, Boston, MA: Harvard Business Press.   Kurtuluş, K. (2004), Pazarlama Araştırmaları, Genişletilmiş 7. Basım, İstanbul: Literatür Yayıncılık.    Lahti,  R.  K.  Fall  (1999),  “Identifying  and  Integrating  Individual  Level  and  Organizational  Level  Core 

Competencies”, Journal of Business and Psychology, 14(1), 59–75.  

Levenson, A. R., Wim A. V. S., ve Cohen, S. G. (2006), “Measuring The Relationship between Manage‐ rial Competencies and Performance”, Journal of Management, 32(3), 360–380.  

McClelland,  D.  C. September (1998), “Identifying  Competencies with Behavioral‐Event Interviews”,  Psychological Science, 9(5), 331–339.  

Prahalad, C. K., ve Hamel G. (1990), “The Core Competence of The Corporation”, Harvard Business  Review, 68(3), 79–91.  

Quinn,  J.  B.  Summer  (1999),  “Strategic  Outsourcing:  Leveraging  Knowledge  Capabilities”,  Sloan  Management Review, 40(4) 9–21.  

Scarbrough,  H.  (1998),  Path  (Ological)  Dependency?  Core  Competencies  from  An  Organizational  Perspective, British Journal of Management, 9, 219–232.  

Uyargil,  C.  (2008),  İşletmelerde  Performans  Yönetimi  Sistemi:  Performansın  Planlanması,  Değer‐ lendirilmesi Ve Geliştirilmesi, 2. Bası, İstanbul: Arıkan Basım Yayım.                     

   

         

8. Oturum 

 

Algılanan Örgütsel Adalet ile Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Arasındaki 

İlişkinin Otel İşletmeleri Örnekleminde Bir Analizi 

Adem ÖĞÜT, Metin KAPLAN, Durdu Mehmet BİÇKES  

 

Turizm İşletmelerinde Çalışan Muhasebe Personelinin Örgütsel Adalet 

Algılamaları ve Adalet Türlerinin Performans Üzerindeki Etkilerinin İnce‐

lenmesi 

Saliha Başak ERDİNÇ 

 

İşgörenlerin Etkileşim Adaleti Algılarının Örgütsel Bağlılıkları Üzerindeki 

Etkisinin İncelenmesi: Çanakkale İlinde Faaliyet Gösteren Otel İşletmele‐

rinde Bir Araştırma 

Oya AYTEMİZ SEYMEN, Göksel Kemal GİRGİN, İbrahim GİRİTLİOĞLU, Murat 

AKSU 

 

Türkiye ve Polonya'da Turizm Sektörü Çalışanlarının Örgütsel Adalet ve 

Örgütsel Bağlılık Algılarının Karşılaştırılması 

Ali YAYLI, Serdar ÇÖP  

       

 

ALGILANAN ÖRGÜTSEL ADALET İLE ÖRGÜTSEL VATANDAŞLIK DAVRANIŞI 

ARASINDAKİ İLİŞKİNİN OTEL İŞLETMELERİ ÖRNEKLEMİNDE BİR ANALİZİ 

  Adem ÖĞÜT  Selçuk Üniversitesi  ogut.adem@gmail.com    Metin KAPLAN  Nevşehir Üniversitesi  kaplan_metin@hotmail.com   Durdu Mehmet BİÇKES  Nevşehir Üniversitesi  dmbickes@hotmail.com      ÖZET  Bu çalışmanın amacı, otel işletmeleri örneğinde algılanan örgütsel adalet ile örgütsel vatandaşlık davranışı (ÖVD)  arasındaki  ilişkileri  analiz  etmektir.  Araştırma  bulguları  sonucunda,  örgütsel  adalet  algılamalarının  alt  boyutu  olan;  dağıtım  adaleti  ile  ÖVD’nin  alt  boyutları  olan  özgecilik,  centilmenlik,  vicdanlılık  ve  sivil  erdem  arasında  pozitif yönlü ve anlamlı bir ilişki olduğu; etkileşim adaleti ile özgecilik, nezaket ve sivil erdem arasında pozitif yönlü  ve  anlamlı  bir  ilişki  olduğu  tespit  edilmiştir.  Dağıtım  adaleti  ile  nezaket;  işlemsel  adalet  ile  ÖVD’nin  hiçbir  alt  boyutu  arasında  ve  etkileşim  adaleti  ile  centilmenlik  ve  vicdanlılık  arasında  anlamlı  bir  ilişki  olmadığı  ortaya  konmuştur. Ayrıca, örgütsel adalet algılamalarının, örgütsel vatandaşlık davranışını etkilediği bulgusuna erişilmiş‐ tir.  Anahtar Kavramlar: Algılanan örgütsel adalet, örgütsel vatandaşlık davranışı, otel işletmeleri, örgüt kültürü.    GİRİŞ  Emek‐yoğun üretimin ve sunumun söz konusu olduğu turizm sektöründe otel işletmeleri‐ nin, rekabetçi üstünlük sağlayabilmeleri ve varlıklarını uzun dönemde sürdürebilmeleri için  rakipler tarafından taklit edilemeyen insan unsuruna gereken önemi vermeleri kaçınılmaz‐ dır. Hizmet sunumunun her aşamasında denetimin mümkün olmadığı otel işletmeciliğinde,  stratejik amaçlara ulaşmada, çalışanların, “biçimsel ödül sistemi tarafından net bir şekilde  tanımlanmayan ve bir bütün olarak örgütün etkinliğini artıran, isteğe bağlı bireysel davra‐ nışlar” (Akan vd., 2009: 95; Organ, 1997: 86) olarak tanımlanan örgütsel vatandaşlık dav‐ ranışı  sergilemeleri,  önemi  göz  ardı  edilemez  bir  rol  oynamaktadır.  Çalışanların  örgütsel  vatandaşlık  davranışı sergilemeleri bir  takım  öncüllere  bağlı  bulunmaktadır (Williams  vd.,  2002). Bu öncüllerin başında, “çalışanların  örgütlerindeki uygulamalara ilişkin adalet algı‐ lamaları” (Aryee vd., 2002: 269) biçiminde tanımlanan, algılanan örgütsel adalet olgusunun  yer aldığı literatürde vurgulanmaktadır (Chiaburu ve Lim, 2008; Erkutlu, 2008; Blakely vd.,  2005;  Arslantaş,  2005;  Williams  vd.,  2002;  Moorman  vd.,  1998;  Farh  vd.,  1997;  Aquino,  1995;  Moorman  vd.,  1993;    Tansky,  1993).  Bu  çerçevede  araştırmanın  amacı,  Nevşehir  ilinde faaliyet gösteren 4 ve 5 yıldızlı otel işletmelerinde çalışan işgörenlerin, örgütsel ada‐ let algılamaları ile örgütsel vatandaşlık davranışları arasındaki ilişkileri analiz etmektir. Bu  bağlamda, algılanan örgütsel adalet ile örgütsel vatandaşlık  davranışı arasındaki ilişki, tu‐ rizm gibi hizmet ağırlıklı farklı bir sektörde incelenmiştir.  1. TEORİK ÇERÇEVE  Temellerini Adams’ın eşitlik kuramından alan örgütsel adalet (Schminke vd., 1997), birey‐ lerin örgütlerdeki adalet algısını tanımlamak için ortaya konulan bir kavram olup (Karriker  ve Williams, 2009: 114); dağıtım adaleti, işlem adaleti ve etkileşim adaleti (Javahar, 2002)  olmak  üzere  ağırlıklı  olarak  üç  boyutta  incelenmektedir.  Dağıtım  adaleti,  organizasyon  tarafından kaynakların/ödüllerin dağıtımına ilişkin adalet algılamalarını ifade eder (Blakely