• Sonuç bulunamadı

A. BELEDİYELERİN GELİRLERİ

1. Belediyelerin Öz Gelirleri

Belediyelerin öz gelirleri; vergi gelirleri, teşebbüs ve mülkiyet gelirleri, sermaye gelirleri, faizler paylar ve cezalar (genel bütçe vergi gelirlerinden alınan paylar hariç) ve alacaklardan tahsilatların toplamından oluşmaktadır. Bu gelirler yerel yönetimlerin kendi kontrolünde ve yetkisindedir. Türkiye'deki belediyelerin öz gelirleri 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun, 59. maddesinde düzenlenmektedir. İzleyen bölümde bu gelirler alt başlıklar altında değerlendirilmektedir.

a. Belediye Vergileri

Belediyelerin öz gelir kaynaklarından önemli bir kısmını oluşturan yerel vergiler, diğer ülkelerde yüksek olmasına rağmen Ülkemizde oldukça düşük seviyelerde kalmıştır.141 Belediyelere aktarılan, genel bütçe vergi gelirlerinden ayrılan paylar düşünülmediğinde, vergi gelirlerinin nispi önemi diğer birçok gelir kaynağından daha düşük kalmaktadır. Ülkemizde belediye vergileri, İlan ve Reklam Vergisi, Eğlence Vergisi, Haberleşme Vergisi, Elektrik Havagazı Tüketim Vergisi, Yangın Sigorta Vergisi, Çevre Temizlik Vergisi olmak üzere 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nda belirtilmiştir. Bu vergiler; Emlak Vergisi, Çevre ve Temizlik Vergisi, İlan ve Reklam Vergisi, Eğlence Vergisi, Haberleşme Vergisi, Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi, Yangın Sigortası Vergisi’dir. Tablo 10’da bu vergilere ilişkin bilgilere yer verilmektedir. Bu vergilerden Emlak Vergisi ve Çevre temizlik Vergisi nispeten belediyenin önemli gelirleri arasında yer almaktadır.

141 Erdal Eroğlu, Halil Serbes, “Fiscal Autonomy of Sub-Central Governments in Turkey”, Financial Sustainability and Intergenerational Equity in Local Governments, Manuel Pedro Rodríguez Bolívar;

María Deseada López Subires (Ed.), University of Granada Spain, IGI Global, March, 2018, s. 94.; R.

Kutlu Korlu, Özhan Çetinakaya “Türkiye’deki Belediyelerin Mali Özerkliğinin Öz Gelirler Bağlamında Analizi ve Değerlendirilmesi”, Siyaset, Ekonomi ve Yönetim Araştırmaları Dergisi 3(4), 2015, s.106-107.

Tablo 10. Belediye Vergileri

Belediye Vergileri

Emlak Vergisi 1986 yılından itibaren belediyeler tarafından tahsil edilen emlak vergisinin konusu belediye sınırları içerisinde yer alan bina ve arsalar oluşturmaktadır.

Emlak vergisini, arsanın ya da binanın maliki, varsa intifa hakkı sahibi, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder.

Çevre ve

Temizlik Vergisi

Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çöp toplama, atık su gibi çevresel hizmetlerinden yararlanan konut, işyeri vb.

yapıların tabi oldukları vergi türüdür.

İlan ve Reklam Vergisi

Belediye sınırları ile mücavir alanları içinde yapılan her türlü ilan ve reklam üzerinden alınmaktadır. İlan ve reklamın m² üzerinden haftalık, aylık ve yıllık sürelerde kanunda belirtilen değerler üzerinden hesaplanır.

Eğlence Vergisi Belediye sınırları ile mücavir alan sınırları içerisinde eğlence yeri işletmelerinin (çay bahçesi, gazino, sinema, tiyatro vb.) faaliyetleri üzerinden alınır.

Haberleşme Vergisi

Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde Posta Telgraf Telefon işletmesi tarafından tahsil edilip belediyelere intikal ettirilen telefon, teleks, faksimili ve data ücretlerinin tabi olduğu vergi türüdür.

Elektrik ve Havagazı Tüketim Vergisi

Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde elektrik ve havagazı üreten firmaların satış bedeli üzerinden (doğalgaz satışı hariç) abonelerinden belli bir oranda tahsil edip belediyelere aktardıkları vergidir.

Yangın Sigorta Vergisi

Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde sigorta şirketleri tarafından menkul ve gayrimenkuller üzerinden yaptıkları yangın sigorta poliçelerinde, şirketlerin her bir poliçede belli bir oranda prim keserek kesmiş oldukları vergileri belediyelere yatırdıkları vergidir.

Türkiye’de emlak vergisi servet üzerinden alınan bir vergi türü olup 29.07.1970 tarih ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’yla düzenlenmiştir142. Yürürlüğe girdiği tarihten günümüze kadar geçen zaman içeresinde değişen koşullara bağlı olarak emlak vergisinde de birçok yapısal düzenlemelere gidilmiştir. Fakat yapılan en önemli değişiklik 1985 yılında çıkarılan 3239 sayılı Kanunla 01.01.1986 tarihinden itibaren bu verginin merkezi idare tarafından tahsili ve gelirleriyle tamamen toplanması yetkisinin belediyelere bırakılmasıdır143. Emlak vergisinin belediyelere bırakılmasının nedeni vergiye konu olan taşınmazların belediye sınırları içinde yer alması ve belediye hizmetlerinin taşınmazların değerini etkilemesidir144. 1986 yılından itibaren toplanan emlak vergisinden il özel idarelerine ve büyükşehir belediyelerine de belli miktarda pay verilmiş fakat 2005 yılında yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu ile bu

142 11.08.1970 tarih ve 13576 sayılı Resmi Gazetede Yayınlanarak Yürürlüğe Giren 1319 numaralı Emlak Vergisi Kanunu, bkz; mevzuat.gov.tr (Erişim Tarihi: 07.01.2017).

143 Doğan Şenyüz vd., Türk Vergi Sistemi, Bursa: Ekin Basım Yayın Dağıtımı, 2016, s. 381.

144 Halil Nadaroğlu, Mahalli idareler, İstanbul: Beta Basım, 1986, s. 104.

uygulamaya da son verilerek emlak vergisi gelirlerinin tamamı belediyelere bırakılmıştır145. Böylelikle gelir sıkıntısı çeken belediyeler aleyhine olan bu durum ortadan kaldırılmıştır. Son olarak 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 2014 mahalli idareler seçiminden sonra tüzel kişiliği kaldırılan köylerde Emlak Vergisi Kanunu’na göre alınması gereken emlak vergisinin 6 yıl süreyle alınmayacağı belirtilmiştir.

1319 sayılı Emlak Vergisi Kanunu’nun birinci kısmında bina vergisi, ikinci kısmında arazi vergisi ve üçüncü kısmında ise her ikisini de ilgilendiren ortak hükümler bulunmaktadır. Emlak vergisinin konusunu birinci kısımda belirtilen binalar ve ikinci kısımda belirtilen araziler oluşturmaktadır. Üzerinde ekim dikim yapılan tarım arazilerinin konut yapılması amacıyla parsellenerek arsaya dönüştürülmesiyle arazi vergileri de kendi içinde arazi ve arsa vergisi olarak iki kısma ayrılmıştır.

Emlak vergisi Kanunu’nun 8. maddesinde bina vergisinin oranı meskenlerde %0,1 (binde bir), diğer binalarda ise %0,2 (binde iki) olarak belirtilmiştir. Bu oranların 5216 sayılı Kanunla kurulan büyükşehir belediyesi sınırları ve mücavir alan sınırları içinde olan yerlerde %100 artırımlı uygulanacağı ve Bakanlar Kurulunun bu oranı yarısına kadar azaltıp üç katına kadar da artırmaya yetkili olduğu açıklanmıştır. Bina ve arazi vergisini; malikleri, varsa intifa hakkı sahipleri, her ikisi de yoksa binaya malik gibi tasarruf edenler öder. Emlak vergisinin 4. maddesinde ise daimi muaflıklar maddeler halinde geniş bir şekilde sıralanmış olup birçok bina ve yerler istisna sayılmıştır. Ayrıca 7033 sayılı Kanun'un146 89. maddesi ile de Emlak Vergisi Kanunu’nun 4. maddesinin (m) bendinde yapılan düzenleme ile “organize sanayi bölgeleri, serbest bölgeler, endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri ve sanayi sitelerinde yer alan binaların kiraya verilmemek şartıyla emlak vergisinden daimi olarak muaf tutulacağı” hüküm altına alınmıştır. Düzenlemenin yürürlük tarihi Kanun'un yayım tarihi olan 01.07.2017 olarak belirlenmiştir. Ülkemizde büyük sanayi bölgelerine sahip belediyeler için, yeterli gelir kaynaklarına sahip olamamasının yanında bir de merkezi idare tarafından yapılan

145 Ulusoy, Akdemir, 2012, a.g.e., s. 259.

146 01.07.2017 tarih ve 30111 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7033 numaralı Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu, bkz; mevzuat.gov.tr (Erişim Tarihi:

07.02.2018)

bu tür uygulamalar belediyelerin vergi gelirlerinin düşmesine yol açan düzenlemeler arasındadır.

Ülkemizde emlak vergisinin uygulaması sürecinde emlak vergisinin matrahı ile ilgili olarak yaşanan sıkıntılar nedeni ile bu vergiden beklenen verim tam olarak elde edilememektedir. Emlak Vergisinin matrahı; bina, arsa ve arazilerin vergi değeridir.

Arsa ve arazilerin vergi değeri için hesaplamanın şekliyle ilgili Emlak Vergisi Kanunun 29. maddesinde açıklama şu şekildedir:

"213 sayılı Vergi Usul Kanunun asgari ölçüde birim değer tespitine ilişkin hükümlerine göre takdir komisyonlarınca, arsalar için; cadde sokak ve ya değer bakımından farklı bölgeler, arazide; her il veya ilçe için arazinin cinsi itibarıyla takdir olunan birim değerlere göre binalar için Maliye ve Çevre ve Şehircilik Bakanlıklarınca müştereken tespit ve ilan edilecek bina metrekare normal inşaat maliyetleri ile yukarıda belirtilen esaslara göre bulunacak arsa veya arsa payı değeri esas alınarak hesaplanan bedeldir".

Emlak vergisinin uygulama konularının (matrahı, oranları, muafiyet ve istisna gibi) tespiti merkezi idare tarafından belirlendiği için belediyeler bu konularda söz sahibi değildirler. Söz sahibi olmadıkları bu verginin uygulanması sırasında özellikle küçük ve orta ölçekli belediyeler, seçilmişlerle seçmenler arasında yakın ilişkilerin olmasından dolayı bu kaynaktan etkin bir şekilde faydalanamamaktadırlar147.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun Mükerrer 44. maddesine göre; "çevre temizlik vergisinin konusu ve kapsamına belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan ve belediyelerin çevre temizlik hizmetlerinden yararlanan konut, iş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalar çevre temizlik vergisine tabidir"148 denilerek Çevre ve Temizlik Vergisi’nin konusu açıklanmıştır. Yine aynı maddede ye göre bu vergiden hangi kurum ve kuruluşların istisna sayılacağı belirtiliştir.

147 Barış Kurtuluş, Türkiye’de Belediyelerin Mali Yapısı ve Harcamalarının Finansmanı, Ankara: DPT Yayını, No: 2692, 2006, s. 51.

148 Bu maddenin 01.01.2018 tarihinden itibaren uygulanması ile ilgili olarak; 29.12.2017 tarihli ve 30285 (Mükerrer) sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Maliye Bakanlığının (Gelir İdaresi Başkanlığı) 50 Seri No'lu Tebliğine bakınız.

Kanun'da verginin mükellefi olarak binaları kullananlar olarak belirtilmiş olup mükellefiyetin başlamasını binanın kullanımı ile başlayacağına bağlamıştır. Konutlara ait çevre temizlik vergisi, su tüketim miktarı esas alınmak suretiyle metreküp başına, iş yerleri olarak kullanılan binalarda ise belediyenin belirlemiş olduğu tarifelere göre hesaplanarak su faturasında ayrıca gösterilmek suretiyle tahakkuk etmiş sayılmaktadır.

Bu şekilde tahakkuk eden vergi, su tüketim bedeli ile birlikte belediyeler tarafından tahsil edilmektedir.

Ayrıca ilgili Kanun’da büyükşehir belediyesi olan yerlerde uygulamanın detayları şu şekilde belirtilmektedir:

"Su ve kanalizasyon hizmetleri ayrı bir kanunla düzenlenmiş bulunan büyük şehir belediye sınırları ve mücavir alanlardaki çevre temizlik vergisi ise 20.11.1981 tarihli ve 2560 sayılı Kanun hükümlerine göre kurulan su ve kanalizasyon idarelerince tahsil edilir. İş yeri ve diğer şekillerde kullanılan binalara ait çevre temizlik vergisi, belediyelerce binaların tarifedeki derecelere intibak ettirilmesi üzerine her yılın Ocak ayında yıllık tutarı itibarıyla tahakkuk etmiş sayılır. Tahakkuk eden vergi, bir defaya mahsus olmak üzere, belediyelerin ilan mahallerinde bir ay süreyle topluca ilan edilir. İş yeri ve diğer şekilde kullanılan binalarla ilgili olarak tahakkuk eden bu vergi, her yıl, emlak vergisinin taksit sürelerinde ödenir"

b. Belediye Harçları

Belediye harçları 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu’nun ikinci kısmında ayrıntılı olarak açıklanmaktadır. Bu harçlar genel olarak belediyenin belli bir hizmeti yerine getirmesi ya da belli bir işin yapılmasına müsaade etmesi sebebiyle tahsil ettikleri vergiler olup ayrıntılı bir şekilde tablo 11’de gösterilmektedir.

Tablo 11. Belediye Harçları

Belediye Harçları

İşgal Harcı Halkın kullanımına açık olan yerlerden (pazaryeri, meydanlar, yol, iskele, mezat yerleri gibi) yetkili kurumlardan izin alınmak şartıyla m² bedeli ödenerek günlük tutarı belirlenip ödenen tutardır.

Tatil Günlerinde Çalışma Ruhsatı Harcı

Belediye meclisi tarafından belirlenen, hafta tatili ve resmi tatil günlerinde çalışmalarına müsaade edilerek ruhsatlandırılan işyerleri için alınan harçtır.

Kaynak Suları Harcı

Kamuya ait olan su kaynaklarını işletenler tarafından özel kaplara doldurularak satışı yapılan kaynak sularından litre başına belediyelerce peşin olarak tahsil edilen harçlardır.

Tellallık Harcı Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediyelere ait olan hal, balıkhane, mezat yerleri gibi yerlerde ilgilisinin talebi üzerine satış işlemi yapılmasına bağlı olarak mal ve mahsullerini satan gerçek veya tüzel kişiler ödenen harç türüdür.

Hayvan Kesimi, Muayene Ve Denetleme Harcı

Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde bulunan yetkili kurumlarca verilen izinle kurulan mezbaha ve kanaralarda kesilen hayvanların kesim öncesi ve sonrası yapılan muayenesi ile belediye sınırları ve mücavir alanlar dışında kesimi yapılarak belediye sınırı içinde satışa sunulan etlerin sağlık kontrollerinin yapılması bu harca tabidir.

Ölçü ve Tartı Aletleri

Muayene Harcı

Satış yerlerinde bulunan her türlü satış işleminde kullanılan ölçü ve tartı alet ve vasıtalarının denetlenerek kontrolünün yapılması nedeniyle belediyelerce tahsil edilen harçtır.

Muayene-Ruhsat ve Rapor Harcı

Belediyeler veya onlara bağlı kuruluşlar tarafından düzenlenerek ilgilisine verilecek olan tahliller bu harç kapsamında olup ilgili kanunda ayrıca harca tabi tutulmamış olan ruhsatlar, rapor ve belgeler için de ödenir.

Kayıt ve Suret Harcı

Belediyeler ve bağlı idareleri tarafından hazırlanarak ilgilisine verilecek olan her türlü kayıt suretleri ve gayrimenkullere ait olan harita, plan ve krokilere ilişkin olarak alınan harç türüdür.

İmar İle İlgili Harçlar

İmar mevzuatı gereğince belediyeler tarafından alınan parselasyon harcı, parsel ayırma ve birleştirme harcı, yapı kullanım izni harcı, plan ve proje tasdik harcı, zemin açma ve toprak hafriyatı harcı bu harcın konusuna girmektedir.

İşyeri Açma İzni Harcı

Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde açılacak olan iş yerlerine yönelik belediyenin onayı için işyeri m² bedeli üzerinden belediyeye ödenen harçtır.

Bina İnşaat Harcı

Belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde yapılan her türlü bina inşaatı (ilave ve tadiller dâhil), için inşaat veya tadilat ruhsatının alınması sırasında inşaat alanı üzerinden belirlenen ve belediyeye ödenen harçtır.

Sağlık Belgesi Harcı

Yaptıkları işler ve yerine getirdikleri hizmet türünün gereği olarak yasal mevzuatlarınca belediyelerden sağlık belgesi alanların ve aldıkları bu belgeleri belli dönemlerde yenilemeleri sırasında belediyelere ödedikleri harçtır.

c. Harcamalara Katılım Payları

Belediye Gelirleri Kanunu’nun üçüncü kısmında ayrıntılı olarak belirtilen harcamalara katılma payları, yol harcamalarına, su harcamalarına ve kanalizasyon harcamalarına katılım paylarından oluşmaktadır. Harcamalara katılma payları genel olarak belediyelerin sunmuş oldukları altyapı yatırımlarının gerçekleştirilmesi sırasında bu hizmetten yararlanan vatandaşlardan alınan bir paydır. Katılım payları tablo 12’de ayrıntılı bir şekilde gösterilmektedir.

Tablo 12. Belediye Harcamalarına Katılım Payları

Belediye Harcamalarına Katılım Payları Yol

Harcamalarına Katılım Payı

Belediye tarafından evinin ya da işyerinin önüne yol götürülen kimseler tarafından yapılan yolun finansmanına belli bir oranda katılmasıdır.

Su

Harcamalarına Katılım Payı

Yapılacak olan yeni içme suyu ya da mevcut şebekede yapılacak olan ilave yeni yatırımlara bu yatırımı kullanacak olanların belli bir oranda katılım sağlamasıdır.

Kanalizasyon Harcamalarına Katılım Payı

Kanalizasyon şebekesinin yenilenmesi ya da mevcut şebekede ilave hatların yapılması nedeni ile bu yatırımları kullanacak olanların ortaya çıkacak olan maliyete belli bir oranda katılım sağlamasıdır.