• Sonuç bulunamadı

1.2. RİSK YÖNETİMİNDE ULUSLARARASI BİR AÇILIM OLARAK

1.2.2. Basel-I Uzlaşısı

1.2.2.2. Basel-I Uzlaşısının Temel Özellikleri

1988 yılında kabul edilen Basel-I Uzlaşısı, asıl olarak uluslararası düzeyde faaliyet gösteren bankaların sermaye yapılarının güçlendirilmesini, sermaye yükümlülüğü konusunda ülkeler arası farklılıkları ortadan kaldırarak piyasalar arasındaki rekabet eşitsizliğinin giderilmesini ve dünyadaki finansal yeniliklerin gerisinde kalınmasının önlenmesini hedeflemektedir58. Uzlaşı, bankalara risklerine göre ağırlıklandırılmış varlıkların ve bilanço dışı kalemlerin %8’i oranında sermaye tutma yükümlülüğü getirerek banka rekabet koşullarını uluslararası düzeyde eşitlemeyi amaçlamaktadır59.

Basel-I Uzlaşısı ilk olarak sermayenin tanımını yapmaktadır. Buna göre sermaye, ana sermaye ve katkı sermaye∗ olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Sermaye yeterliliği oranının hesaplanması doğrultusunda bu iki başlık altındaki kalemler toplanmakta, daha sonra bulunan tutardan (yine Komite tarafından belirlenen)

57 Baker, a.g.e., ss.71-72.

58 Peter S. Rose, Sylvia C. Hudgings; Bank Management And Financial Services, McGraw-Hill

Irwin, Boston, 2005, ss.492-493.

59 G.J. De Bondt, H.M. Prast; ‘Bank Capital Ratios In The 1990s: Cross Country Evidence’,

Research Memorandum WO&E, No:603, December 1999, De Nederlandsche Bank, 1999, s.4.

Bu sınıfa girebilecek kalemlerin taşıması gereken koşullara ilişkin ayrıntılı tanım Komitece yapılmış,

bu çerçevede her ülke kendi muhasebe düzenlemeleri çerçevesinde çeşitli bilanço kalemlerini katkı sermaye olarak değerlendirip değerlendirmeme konusunda serbest bırakılmıştır.

‘sermayeden indirilen değerler’ toplamı düşülerek sermaye tabanına ulaşılmaktadır. Buna göre sermaye tabanı şu şekilde hesaplanmaktadır60:

I- ANA SERMAYE A) Ödenmiş sermaye B) Kanuni yedek akçeler

C) İhtiyari ve fevkalade yedek akçeler D) Dönem kârı ve geçmiş yıllar kârı toplamı E) Dönem zararı ile geçmiş yıllar zararı toplamı (-)

II- KATKI SERMAYE

A) Genel kredi karşılığı tutarı

B) Banka sabit kıymet yeniden değerleme fonu C) Banka sabit kıymet yeniden değerleme tutarı(yıl içi)

D) İştirakler, bağlı ortaklıklar sabit kıymet yeniden değerleme karşılığı E) Alınan sermaye benzeri krediler

F) Menkul değerler değer artış fonu

G) Muhtemel riskler için ayrılan serbest karşılıklar

III- SERMAYE (I + II)

IV- SERMAYEDEN İNDİRİLEN DEĞERLER

A) Mali iştirakler B) Özel maliyet bedelleri C) İlk tesis giderleri D) Peşin ödenmiş giderler

E) İştiraklerin, bağlı ortaklıkların, diğer ortaklıkların ve sabit kıymetlerin rayiç değeri kayıtlı değerinin altında ise aradaki fark,

F) Türkiye`de faaliyet gösteren diğer bankalara verilen sermaye benzeri krediler G) Şerefiye

H) Aktifleştirilmiş giderler

V- SERMAYE TABANI (III - IV)

Varlık kalemleri ve bilanço dışı işlemler ise taşıdıkları risklere göre 5 ayrı sınıfa ayrılmakta ve her bir sınıf Komitece belirlenen %0, %10, %20, %50 ve %100 katsayılarıyla ağırlıklandırılmaktadır∗. Daha sonra söz konusu ağırlıklandırılmış tutarlar toplanarak ‘risk ağırlıklı varlıklar’ toplamına ulaşılmaktadır. Sermaye yeterlik oranı ise sermaye tabanının risk ağırlıklı varlıklar tutarına bölünmesi yoluyla bulunmaktadır:

Sermaye Yeterlik Oranı = Sermaye Tabanı / Risk Ağırlıklı Varlıklar

60 ‘Bankaların Sermaye Yeterliliğinin Ölçülmesine ve Değerlendirilmesine İlişkin Yönetmelik’,

BDDK, 2002, s.18. (http://www.bddk.org.tr/turkce/mevzuat/sermaye_yet_y2.doc, 12.09.2005)

Basel-I Uzlaşısı doğrultusunda bu oranın en az %8 olması gerekmektedir. (Söz konusu oran 1992 yılı ve sonrasını kapsamakta olup aşamalı bir biçimde bu düzeye yükseltilmiştir. 1989 yılı için bu oran %5, 1990 yılı için %6 ve 1991 yılı için %7 olarak belirlenmiştir.)

Basel-I Uzlaşısı’nın 1988’de yayınlanan ilk biçimi, sermaye yeterliliğinin hesaplanmasında yalnızca kredi riskini dikkate almaktadır. Ancak küreselleşen piyasalarda artık çok önemli bir unsur haline gelmiş olan piyasa riskinin göz ardı edilmiş olması, sermaye yeterliliğinin doğru olarak belirlenmesi konusunda Uzlaşı’nın çok yoğun eleştiriler almasına neden olmuştur.

Bunun üzerine Komite 1993 yılında, ilgili çevrelerde tartışılması amacıyla piyasa riskini de hesaplamaya katan yeni bir rapor yayınlamıştır. Ancak gelişmiş risk hesaplama yöntemlerini göz ardı eden bu rapor yine çok önemli eleştirilere hedef olmuştur61. Bu doğrultuda çalışmalarını yoğunlaştıran Basel Komitesi ise 1995 yılında, bankalara piyasa riskine dayalı sermaye yükümlülüklerini hesaplamada kendi içsel modellerini kullanmalarına olanak sağlayan taslak raporu yayınlamıştır. Yapılan tartışmalar sonucu son halini alan ve Basel-I Uzlaşısı’nda çok köklü yenilikler oluşturan yeni rapor 1996 yılında yayınlanmıştır62. Buna göre bankalar piyasa risklerinin ölçümünde ve buna bağlı olarak sermaye yükümlülüklerinin hesaplanmasında Komite tarafından daha önce 1993 yılında önerilen standart yöntemi kullanabilecekleri gibi, ülkedeki resmi gözetim ve denetim kurumundan izin alınması koşuluyla, kendi içsel modellerini kullanabileceklerdir.

1996 yılında getirilen önemli değişikliklerden biri de sermaye tanımına yöneliktir. Komite, sadece piyasa riskinden kaynaklanan sermaye gereksiniminin hesaplanmasında kullanılmak üzere, sermaye benzeri kredilerin de -belirli oranlarda- üçüncü kuşak sermaye başlığı altında sermaye tabanına eklenmesini öngörmüştür63. Bu düzenlemeler sonrasında sermaye yeterlilik oranı hesaplamasına konu sermaye tabanı şu şekilde bulunmaktadır:

61 Mustafa Duman, ‘Bankacılık Sektöründe Finansal Riskin Ölçülmesi ve Gözetiminde Yeni Bir Yaklaşım: Value At Risk Metodolojisi’, Bankacılar Dergisi, Sayı 32, 2000, s.22.

62 Bu süreçle ilgili daha ayrıntılı bilgi için bkz, ‘History Of The Basel Committe And Its Membership’, (www.bis.org/bcbs/history/pdf, 05.09.2005)

I- ANA SERMAYE(+)

II- KATKI SERMAYE(+)

III- ÜÇÜNCÜ KUŞAK SERMAYE(+)

IV- SERMAYE (Yönetmelikte öngörülen sınırlar çerçevesinde; I+II+III)

V- SERMAYEDEN İNDİRİLEN DEĞERLER(-)

VI- SERMAYE TABANI (IV- V)

Sermaye yeterlilik oranı formülü ise, piyasa riskini de kapsayacak biçimde şöyle oluşmuştur:

Sermaye Yeterlik Oranı = Sermaye Tabanı / (Kredi Riski + Piyasa Riski)

1996 düzenlemeleri aynı zamanda piyasa riskine dönük sermaye yeterliliği yükümlülüğünün hesaplanmasını çok daha ayrıntılı olarak ele alan ve daha doğru bir biçimde belirlenmesine olanak sağlayan içsel modellerin kullanılmaya başlanmasını sağlamıştır64.

Basel Komitesi, yukarıda belirtilen geniş çaplı düzenlemelerinin yanı sıra 1991, 1994 ve 1998 yıllarında da Basel-I Uzlaşısı’na yönelik görece daha dar kapsamlı değişiklikler de gerçekleştirmiştir65.