• Sonuç bulunamadı

bası yarası

Belgede 12. Ulusal YARA Kongresi (sayfa 141-145)

YAnıK sonRAsı boYUn KonTRAKTÜLeRinin AÇıLMAsınDA AseLLÜLeR DeRMAL

evre 4 bası yarası

Kliniğimize yoğun bakımdan aldığımız Evre 4 bası yarası olan hasta

sb048

inFAnTLARDA PeRiosT iLe KeMiK DoKUnUn DA YAnDıĞı geniŞ sKALP Ve YÜZ YAnıKLARınDA YAnıK ALAnLARın KAPATıLMAsı Ve KARŞıLAŞıLAn ZoRLUKLAR

Kaan Gideroğlu, Gaye Taylan Filinte, Murat Yaman, İrfan Taşdelen, Sultan Yalçın Dr.Lütfi Kırdar Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Kliniği, İstanbul

giriş: İnfantlarda baş bölgesi yaklaşık olarak vücut yüzey alanının %17’sini oluşturmaktadır.

Bu da yaklaşık olarak vücut yüzey alanının 1/5’ine karşılık gelmektedir ve oransal olarak erişkinin iki katı fazladır. Geniş yüzeyleri etkileyen tam kat cilt yanıklarında altta sağlam fasya, kas veya periost dokusu mevcut ise her ne kadar estetik ve fonksiyonel sonuçlar iyi olmasa da tek başına kısmı kalınlıkta deri grefti, tam kalınlıkta deri grefti veya dermis iskeletleri ile birlikte kısmı kalınlıkta deri greftiyle nispeten komplike olmayan bir şekilde yara kapatılması sağlanabilmektedir. Ancak periost ve kemiğin etkilendiği derin yanık vakalarında flep ile onarım gerekmektedir.

Çalışmamızda 2014 – 2017 yılları arasında yanık merkezimizde periost ve kemik dokuyuda içeren geniş skalp ve yüz yanığı gelişmiş üç infantda yanık yarası onarımının nasıl gerçekleştirildiği ve yaşanan zorlukları anlatmayı planladık. Hastaların tamamında periost ve kemik dokuyu da içine alan derin yanıklar mevcuttu. Hastaların tamamına debridman yapıldı. Granülasyon dokusu gelişmemesi üzerine turla internal tubulaya kadar debridman yapıldı. Sonrasında granülasyon dokusu oluşuncaya kadar takip edildi. Yeterli granülasyon dokusu oluşunca, defekt alanları kısmi kalınlıkta deri greftleri ile kapatıldı.

İnfanttaki geniş skalp ve yüz yanıklarında rekonstrüksiyonu karşılayacak büyüklükte lokal, bölgesel hatta uzak flep seçeneği bulunmamaktadır. Yine bu vakalarda inhalasyon hasarı yanık travmasına eşlik ettiğinden hastaların genel durumu genellikle uzun ve karmaşık bir cerrahi gerektiren serbest flep uygulamalarına olanak vermemektedir. Hastalarda granülasyon dokusunun oluşması uzun takip ve hastane yatışı gerektirmektedir. Yukarıda sayılan nedenler bu tür hastalarda yanık yarasının kapatılması büyük zorluklara sebep olmaktadır. Bizler de çalışmamızda bu hastalarda yaşadığımız deneyimler meslektaşlarımızla paylaşmayı istedik.

sb049

YARA Ve bAsınÇ YARAsı TAnıLAnMAsı, ÖnLenMesi Ve bAKıMı iLe iLgiLi sAĞLıK PRoFesYoneLLeRinin biLgi DÜZeYinin DĞeRLenDiRiLMesi

Dilek Kesin Alagöz

Medicalpark Göztepe Hastanesi, Eğitim & Gelişim Hemşiresi, İstanbul

Yöntem/Araç ve gereçler: Temmuz-Eylül ayları arasında, rastgele bölümler seçilerek uygulanan değerlendirme anketinde “Demografik özellikler, Ek-1/Yara ve Basınç Yarası ile ilgili literatür sorgulaması (24 soru), Ek-2/Yara Bakımı ve kullanılan ürün bilgisi sorgulaması(34 soru) «5’i Likert ölçeği kullanılarak yapılmıştır. Anket sonuçları SPSS 24 programı kullanılarak değerlendirilmiştir. Çalışmamıza 9 bölüm ve toplam 90 kişi katılmıştır.

İlgili bölümler; Ameliyathane, Acil Servis, KYB, Çocuk Hematoloji, Pediatrik ve Erişkin Kit, Beyin ve Omurga Cerrahisi Servisi, Organ Nakli Servisi ve Karma Cerrahi Servisi.

sonuçlar: Ankete katılan kişiler ile ilgili demografik sonuçlar; % 40 ı “18-22 yaş aralığında”, %51.1 i “SML”, %55.6 sının “0-2 yıl kurumda çalışma süresi olduğu,

%63.3 ünün toplam çalışma süresinin “0-5 yıl arasında” olduğu tespit edildi. Ayrıca %60 ının basınç yarası eğitimi aldıkları,%76.7 sının basınç yarası olan bir hasta baktıkları ve %91.1 inin de basınç yarası bakımında kendilerine güvendikleri tespit edilmiştir.

Ek-1 ve Ek-2 değerlendirilmesinde; daha önce eğitim almış kişilerin her iki Ek teki bilgileri değerlendirildiğinde “yetersiz bilgi” düzeyinin olduğu; daha önce basınç yarası olan hastaya bakım verenler incelendiğinde özellikle “yara bakım ürünlerinin”

kullanımı ile ilgili büyük oranda “yetersiz bilgiye” sahip oldukları tespit edildi.

“Çocuk Hematoloji, Pediatrik Kit, Acil Servis ve Beyin/Omurga Cerrahisi” bölümlerinde çalışan sağlık profesyonellerinin eğitim gereksiniminin daha fazla olduğu tespit edildi.

Beyin ve Omurga Cerrahisi Servisi ile Acil servis bölümlerinde çalışanların” basınç yarası bakımında” %100 kendilerine güvendikleri ve %80-%100 daha önce basınç yarası olan hasta baktıkları yönünde tespit edilmiş olup genel değerlendirme sonucu ile ters orantılı olduğu tespit edilmiştir. Pediatrik Kit çalışanlarının %83.3 hasta bakımında kendilerine güvendikleri ve %50 oranında daha önce hasta baktıkları sonucuna ulaşılmıştır. Çocuk Hematoloji çalışanlarının %81.3 oranında kendilerine güvendikleri, daha önce hasta bakma durumlarının

%62.5 oranında olduğu tespit edilmiş olup genel anket değerlendirme sonucu ile doğru orantıda çıkmıştır.

Öneri: Sağlık profesyonellerine verilen eğitimlerin bölüm ihtiyacına göre tekrarlanması ve eğitim içeriğinin major eksik olarak tespit edilen konular açısından güncellenmesi.

sb050

KRoniK YARA iYiLeŞMesinDe PLATeLeTTen Zengin PLAZMA eTKisi

Cemil Işık, Abdullah Ünlü, Nuh Evin, Osman Akdağ, Zekeriya Tosun

Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı, Konya

giriş: Plateletten zengin plazma (PRP) kandaki plazmanın plateletten zengin kısmını içerir.

Trombositler aktifleştikten sonra yara iyileşmesinde önemli olan birçok büyüme faktörünü salarak yara iyileşmesine katkı sağlar. Bu çalışmada kronik yaralarda PRP uygulama tecrübelerimiz aktarılmıştır.

Hasta ve Yöntem: 2014-2017 yılları arası, konservatif yara bakımıyla iyileşmeyen kronik yarası bulunan 8 hasta çalışmaya dahil edildi. 4 hasta dekübit, 2 hasta kimyasal yanık, 2 hasta diabetik ayak ülserine sahipti. Hastalar en az üç aydır yara bakımı yapılarak takip edilen; debritman, negatif basınçlı yara tedavisi (V.A.C), seri greftleme, flep cerrahisi ve epidermal growth faktör uygulanmış fakat yeterli granülasyon dokusunun oluşmadığı ya da kapatılamayan yaralardı. Hastalara yara bakımı ile birlikte haftada 2 gün PRP uygulandı.

Yeterli granülasyon sonrası deri greftlemesiyle eş zamanlı ya da flep ile rekonstrüksiyon yapıldıktan sonra yara dudaklarına PRP enjeksiyonu yapıldı. Hastalar 5-14 ay takip edildi.

bulgular: Tüm hastaların hematolojik ve biyokimyasal parametreleri (hemoglabin, albümin, beyaz küre) normal sınırlarda olup 2 diabetik hasta dışında ek hastalıkları yoktu. Hastanın post op takiplerde yapılan pansumanlarda greftin %90 üzerinde tuttuğu ve flep cerrahilerinde dehisens olmadığı görüldü.

Tartışma ve sonuç: PRP, içeriğindeki salınan pekçok büyüme faktörü sayesinde akut ve kronik yara iyileşmesine olumlu yönde katkı sağlamaktadır. Diyabetik yaralarda, dekübit ülserinde sıklıkla kullanılmakla birlikte yanıkta kullanımı sınırlıdır. Literatürde yanık hayvan modellerinde yanık iyileşme zamanının PRP enjeksiyonun sonrasında kısaldığı ve hemostatik antimikrobiyal pozitif etkilerinden de yararlanıldığı gösterilmiştir. Bu çalışmada seri debritman sonrası deri grefti ve flep ile onarılan fakat başarılı olunamayan hastalarda PRP’nin yara iyileşmesine olumlu etkisi olduğu gözlenmiştir. PRP son yıllarda kronik yara tedavisinde alternatiftedavi seçenekleri arasında yerini almaktadır.

sb051

eLDe YÜKseK bAsınÇLı HAYVAn AŞısı iLe enJeKsiYon

Belgede 12. Ulusal YARA Kongresi (sayfa 141-145)