• Sonuç bulunamadı

Barak Türkmenlerinin Anadolu’ya Göçü

1.3. BarakTürkmenlerinin Tarihsel GeçmiĢi

1.3.2. Barak Türkmenlerinin Anadolu’ya Göçü

“Hazar Denizinin güneydoğusunda Horasan bölgesinde bulunan Barak

Türkmenleri Akkoyunlu devletinin Osmanlı Devletine Otlukbeli savaşında yenilmesi üzerine İran ve Anadolu içlerine göç ederler. Barak Türkmenleri ve Beg-dili Boyu Oymakları Seyit Salhattin‟ in oğullarından Feriz (Firuz) Bey‟i kendilerini reis seçerler. Bu Bey‟in adı ve hayatı zamanla Barak Türkmenleri arasında destansı bir anlam kazanmış, Barak göç ve iskan türkülerinin temelini oluşturmuştur. Barak Türkmenleri 15.yüzyılda Orta Asya‟dan Horasan‟a gelerek bir süre burada yaşamışlardır. Ancak, 16.yüzyılın sonlarında Horasan da gerek kuraklık ve gerekse siyasi karışıklıklar sonucu Barak Türkmenlerinin huzuru bozulur. Bunun üzerine Feriz Bey, oymak beylerini toplayarak Horasan‟dan göç meselesini konuşurlar ve zorda olsa Anadolu‟ya göç kararını alırlar. Asırlardır birlikte yaşanılan yerlerden ayrılıp kopmak kolay kabullenir bir durum değildir. Göç onlar için artık aşılmaz dağları aşmak, dur durak bilmeden gitmek, mezarlarını ve unutulmaz hatıralarını geride bırakmak, bilinmeyene doğru yol almaktı. Böylece anlatılanlara göre seksen dört bin çadırla büyük göç başlar. […]Göç Barak Türkmenlerinin bir kaderidir adeta. Anadolu‟ya giren oymaklar Erzurum üzerinden gruplar halinde Erzincan yolu ile Sivas‟a gelirler19”.

Gaziantep Valiliği yayınından alıntılanan metnin devamı hususunda yapılan tarama ve araĢtırmada Barak musikisi icracısı ve Barak odası gelenekleri gönüllü temsilcisi ve Kültür bakanlığı saz sanatçısı Mehmet DEMĠR‟e ve aĢağıdaki bilgilere ulaĢılmıĢtır:

“Baraklar Erzincan yolu ve Sivas yöresinde bir süre kaldıktan sonra oradan Yozgat,Çiçekdağı, Kırşehir ve Kayseri dolaylarına yerleşmişlerdir. Bu bölgelere yerleşen Barak Türkmenleri, hayatlarını göçebe olarak sürdürürler ve geçimlerini hayvancılıkla sağlarlar. Bu bölgelerde göçebe olarak yaşayan Türkmen oymakları ile yerli halk arasında çeşitli anlaşmazlıklar meydana gelmişve yönetimle bazı Türkmen oymaklarının da arası açılmıştır. Bunun üzerine Osmanlı devleti 1691

19 T.C. Gaziantep Valiliği, Orta Asya‟dan Anadolu‟ya Bir Göçün Türküsü Barak Türkmenleri, Kültür

yılında bir iskan siyaseti uygulamış, Barak ve Beğdili‟leri Urfa ile Rakka arasına mecburi iskana tabi tutmuştur. Barak Türkmenleri; Feriz Bey‟in önderliğinde 84 bin hane ile göçe başlamıştır ki; bunun dört binini Abdallar (çalgıcılar) oluşturmaktadır. Barak ve Beğ-Dili„ ler Cülap„ ta Akçakale‟den Rakka‟ya kadar Belih Nehrinin iki tarafında Ayn-ı Aruz (Ayneliz) gölünün etrafına yerleşmişlerdir.

Barakların göçlerine ve bu göç ile oluĢan tarihine iliĢkin kaynakların göç ve iskan türküleri olduğu anlaĢılmaktadır. Bu yöndeki bir örneği iskân ozanı Dedemoğlu tarafından dile getirilen aĢağıdaki türkü ile ortaya koymak mümkündür:

Çıktık Horasandan sökün eyledik 20

Düşürdüler bizi tozlu yollara Omuzlarda parlayor uzun şilfeler Aşırdılar bizi karlı dağlara

Bölük bölük oldu yüklendi göçler, Atlandı ihtiyar yayandı gençler Başımıza geldi gördüğüm düşler Düşürdüler bizi gurbet illere

Gehi konduk gehi göçtük yollardan, Bilip bilmediğim garip illerden Kerbelȃ çölünden ıssız dağlardan Bizden sonra bir nam kalsınillere

Oradan geçirdi sürdü Colaba Seksen dört bin evdir gelmez hesaba Deve koyun çok insan kalaba

Susuz hayvan inileşir göllere

20

Dedemoğlu derki aşkın bağından Aşırdılar bizi Yozgad dağından Anadolu Sivas şehri sağından Bu zamanda destan olsun dillere.

Belirli bir süre burada yaĢayan Barak Türkmenleri bu bölgelerde yaĢanılan birtakım anlaĢmazlıklardan dolayı devlet yönetimince tüm dikkatleri üzerlerine toplamıĢlardır. Halep Valisi Abbas PaĢa; Culap‟ın karĢısına gelerek Fırat Nehrinin kenarına kuvvetlerini kurmuĢ ve Feriz Bey‟den bazı beylerini kendisine teslim etmesini istemiĢtir. Ayrıca; devlete vergi ödemeleri gerektiğini söylemiĢtir. Bunun üzerine Feriz Bey Abbas PaĢa‟dan zaman isteyerek oymağın önde gelenlerini bir araya toplamıĢ ve durumu izah etmiĢ ancak oymak beyleri teslim olmayı kabul etmemiĢtir. Feriz Bey, “Zaten buralarda yaĢanılmaz, artık sözümde dinlenmeyeceğine göre ben Acem‟e geri dönüyorum, isteyen bana katılır, istemeyen kalır.” diyerek göç emri vermiĢ ve rivayete göre kendisine katılan kardeĢi Mukim Bey, Muslu Bey ve bazı oymak beylerini de yanına alarak otuz yedi bin hane ile tekrar Acem‟e göç etmek üzere yola çıkmıĢtır. Gitmemesi için yapılan bütün yalvarmaları reddeder. Oğlu Muhammed Bey, bir suçundan dolayı aĢiret töresine göre Reyhanlı‟ların içinde sürgünde olduğu için göçe katılmamıĢtır. Feriz Bey‟i yolundan çevirmek için oymaklardan bir topluluk son kez atlarla arkasından gider. Bu ısrarlara çok sinirlenen Feriz Bey, dönmeyeceğini ve gitmekte kararlı olduğunu belirtmek için küçük çocuğu Abbas‟ı atının üzengisine çarparak öldürür ve cesedini yolun üzerine atar. Bu durumu gören atlılar artık dönmesi mümkün değil diyerek geri dönerler. Feriz Bey, kendisiyle birlikte otuz yedi bin hane ile Acem‟e giderek Acem ġah‟ı tarafından kendilerine tahsis edilen bir bölgeye yerleĢmiĢlerdir.

Feriz bey ile beraber göçe katılmayan Barak Türkmenleri‟ nden geriye kalankırk yedi bin hane Culap‟ta kalır. Fakat baĢlarında bir beyleri olmadığı için Abbas PaĢa ile düzenli mücadele edemezler. Bunun üzerineKılıçoğlu tarafından, Feriz Bey‟in Reyhanlı‟ da sürgünde olan oğlu Muhammed Bey aĢiretin baĢına reis olarak getirtilir. Abbas PaĢa, daha önce Feriz bey‟ den istediklerini aynı Ģekilde Muhammed Bey ve Kılıçoğlu‟ndan da isteyerek ya Culap‟ın boĢaltılmasını yada

daha önce sözüedilen vergilerin verilmesi talep eder. Ayrıca; Feriz Bey‟in döneminde sorun çıkaran bazı beylerin de teslim edilmesini ister ancak Baraklaristenen beyleri teslim etmezler. Abbas PaĢa ise Barak aĢiretini Culap‟tan çıkarmak üzere harekete geçerek Culap‟ı topa tutar ve Türkmen oymaklarını dağıtır. Bunun üzerine Türkmenlerin bir kısmı ġark‟a giderek Diyarbakır‟ın yakınlarında bugünkü Karakeçili‟ lerin olduğu Karacadağ‟a,bir kısmı da Amik Ovasına ve Anadolu‟ nun çeĢitli bölgelerine dağılır. Baraklar ise önceden RıĢvanların yaĢadığı, Ģimdiki adıyla Barak Ovası denilen Nizip, KarkamıĢ ve Oğuzeli üçgeninde kalan Suriye sınırına yakın olan bölgeye yerleĢir. Barakların tarih boyunca yaĢadıkları tüm göç olayları ozanlar tarafından günümüze kadar aktarılan iskan türkülerinden de açıkça anlaĢılmaktadır.