• Sonuç bulunamadı

NATO’NUN TÜRKİYE’NİN DIŞ POLİTİKASINA ETKİLERİ

B- Balkan İttifakı

Türkiye’nin, NATO’ya giriĢi, dıĢ politikasının daha aktif hale gelmesine neden olmuĢtur. Türkiye, NATO’ya giriĢi kesinleĢtikten sonra bir taraftan Ġngiltere’ye verdiği söz gereğince Ortadoğu ile ilgilenmeye baĢlarken diğer taraftan ABD’nin de teĢvikiyle Balkanlarda da bazı diplomatik çalıĢmalarda bulunmuĢtur421

.

CumhurbaĢkanı Celal Bayar, Balkan Paktı’nın kurulmasına olumlu yaklaĢmıĢ ve hükümeti bu yönde çalıĢmaya sevk etmiĢtir422

. Zaten Türkiye Ġkinci Dünya SavaĢı sonrasında Balkanlarda ortaya çıkan durumdan son derece rahatsız olmuĢtur. Sovyetler Birliği’nin Balkanlardaki nüfuzu Türkiye kadar Yunanistan’ı da rahatsız etmiĢtir423

. 1948 yılında Yugoslavya, Sovyetler Birliği ile sorun yaĢayarak Kominform’dan çekilmiĢtir. 1949 yılında Sovyetler Birliği ile Yugoslavya arasındaki kriz derinleĢmiĢtir424

. Dünyada Sovyetler Birliği’nin Yugoslavya’yı iĢgal edeceği düĢüncesi yaygınlaĢmıĢtır425. Bu Ģartlar Balkanlarda bir ittifak kurmaya giden yolu

açmıĢtır. Yugoslavya bu tarihten sonra ABD ile iliĢkilerini geliĢtirmeye baĢlamıĢtır.

Balkanlardaki bu durum Türkiye’yi 1934 yılında olduğu gibi bir Balkan Paktı kurma konusunda cesaretlendirmiĢtir. Yugoslavya ile Yunanistan arasında, Yunanistan’daki iç savaĢ sırasında baĢlayan gerginlik Yugoslavya’nın Batı ile yakınlaĢtığı süreçte ortadan kalkmaya baĢlamıĢtır. Yugoslavya ve Yunanistan’ın yakınlaĢmasında, iki devletin topraklarını hedef alarak Makedonya’da bir devlet kurmak isteyen Sovyetler Birliği’nin de etkisi olmuĢtur426

.

CumhurbaĢkanı Celal Bayar Yunanistan ziyaret etmiĢ, bu ziyareti sırasında Atina Pire ve Selanik’i gezmiĢtir Bayar, ayrıca Yunanistan Kralı ile de görüĢmeler yapmıĢtır427

.

421 Mehmet Gönlübol, a.g.e., s. 237. 422 Ġsmet Bozdağ, a.g.e., s. 153. 423

DurmuĢ Yalçın, a.g.e., s. 478.

424 Son Telgraf Gazetesi, “Balkanlarda Yeni GeliĢmeler Var”, 3 Ekim 1949, s. 1.

425 Son Telgraf Gazetesi, “Rusya Yugoslavya’yı ĠĢgale Hazırlanıyor”, 11 Ekim 1949, s. 1. 426 Mehmet Gönlübol, a.g.e., s. 237.

427

Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında baĢlayan yakınlaĢma, Yugoslavya ile Triyeste konusunda sorun yaĢayan Ġtalya’yı tedirgin etmiĢtir. Türkiye, NATO’dan dolayı Balkanlardaki iĢbirliği çalıĢmaları hakkında Ġtalya’yı bilgilendirmeyi tercih etmiĢtir428

. Köprülü, Paris’teki NATO toplantısından dönerken 22-23 Aralık 1952’de Roma’yı ziyaret etmiĢtir429. Köprülü bu ziyarette Ġtalya BaĢbakanı De Gasperi ile Balkanlar, Doğu Akdeniz, Ortadoğu ve Türk-Ġtalyan iliĢkileri hakkında görüĢme yapmıĢtır430. Bu görüĢmeden sonra Ġtalya BaĢbakanı De Gasperi, 8-12 Ocak 1953

tarihlerinde Yunanistan’ı ziyaret etmiĢtir. De Gasperi 10 Ocakta yaptığı açıklamada Ġtalya’nın, Yugoslavya’nın da dâhil olduğu bir bölgesel savunma sistemine karĢı olmadığını böyle bir sistemin NATO’nun amaçlarına uygun olduğunu ifade etmiĢ bununla birlikte Triyeste sorunu nedeniyle Ġtalya’nın, Yugoslavya ile yakın iliĢkiler kuramayacağını belirtmiĢtir431

.

Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasındaki yakınlaĢmanın ilk ürünü 28 ġubat 1953 tarihinde Ankara’da imzalanan Dostluk ve ĠĢbirliği AntlaĢması olmuĢtur432. Bu antlaĢma bir ittifak olmamakla beraber ittifaka giden önemli bir adım olmuĢtur. Bu antlaĢma ile üç devlet, aralarındaki ekonomik ve kültürel iliĢkileri arttırmayı ve Genelkurmayları vasıtasıyla ortak savunma için iĢ birliği yapmayı amaçlamıĢlardır. AntlaĢmanın altıncı maddesine göre taraflar birbirleri aleyhine olan hiçbir ittifaka veya harekete katılmamayı taahhüt etmiĢlerdir. Türkiye, bu antlaĢmayı bir ittifaka dönüĢtürebilmek için yoğun çaba sarf etmiĢtir. Bu tarihlerde Yunanistan, Kıbrıs meselesi ile uğraĢırken ve Türk kamuoyu Kıbrıs konusunda harekete geçilmesini beklerken, Türkiye, Balkanlarda bir ittifak kurabilmek için Kıbrıs’ı göz ardı etmiĢtir433

.

28 ġubat 1953 tarihinde imzalanan Ankara AntlaĢması’ndan sonra üç devletin dıĢiĢleri bakanları antlaĢmanın öngördüğü Ģekilde ilk yıllık toplantılarını 7-11

428 Mehmet Gönlübol, a.g.e., s. 237. 429

Cumhuriyet Gazetesi, “Fuad Köprülü’nün Roma’da Temasları”, 24 Aralık 1952, s. 1.

430 Milliyet Gazetesi, “Köprülü De Gasperi Ġle Roma’da GörüĢtü”, 24 Aralık 1952, s. 1, 7. 431 Mehmet Gönlübol, a.g.e., s. 237-238.

432 Feridun Cemal Erkin, Dışişlerinde 34 Yıl, Vaşington Büyükelçiliği, Cilt 2, 2. Kısım, s. 412. 433

Temmuz 1953 tarihlerinde Atina’da yapmıĢlardır. Bu toplantı sonunda resmi bir bildiri yayınlanmıĢtır. Bildiri Ģu üç notaya değinerek son bulmuĢtur:

1-Ġleride toplanacak konferansları hazırlamak ve oluĢabilecek sorunları incelemek için bir Daimi Sekreterlik kurulması,

2-Üç devletin, Genelkurmaylarını, üç devlet arasında askeri iĢbirliğini ilerletmek için gereken esasları tetkik için görevlendirmesi,

3-Üç devlet arasında ekonomik iĢbirliği yollarını araĢtırmak için bir komite kurulması434

.

Bu bildiri ile kararlaĢtırılan görüĢmeler Kasım 1953 tarihinden itibaren baĢlamıĢ ve karĢılıklı ziyaretler yapılmıĢtır. Aynı zamanda üç devlet arasında 28 ġubat 1953 tarihli Ankara AntlaĢması’nı daha güçlü hale getirerek bir ittifak kurmak için çalıĢmalar devam etmiĢtir. Bu durum Yugoslavya ile sorun yaĢayan Ġtalya’yı tedirgin etmiĢtir. Ġtalya’nın tedirginliği, Ġtalya DıĢiĢleri Bakanının Kasım 1953’te Ankara’yı ziyaret etmesinden sonra azalmıĢtır.

Yugoslavya Devlet BaĢkanı MareĢal Tito’nun, Ankara ve Atina’yı ziyaret etmesinden sonra Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya arasında yapılacak ittifakın tasarısını hazırlamak için Atina’da üçlü bir komisyon toplanmıĢtır. Türk ve Yunan Hükümetleri, imzalanacak olan Balkan Ġttifakı metnini, NATO Konseyi’nin 29 Temmuz 1954 tarihindeki toplantısına götürerek Konsey’e onaylatmıĢlardır435

. Bundan sonra üç devletin dıĢiĢleri bakanları Yugoslavya’nın Bled Ģehrinde 9 Ağustos 1954 tarihinde Bled AntlaĢması’nı imzalamıĢlardır436

.

Bled AntlaĢması, üç devlet arasında 28 ġubat 1953 tarihinde Ankara’da imzalanan antlaĢmayı resmi bir ittifaka dönüĢtürmüĢtür. AntlaĢmanın ikinci maddesinde,

434 Cumhuriyet Gazetesi, “Atina Konferansı’nın Mühim Kararları”, 12 Temmuz 1953, s. 1, 7. 435 Mehmet Gönlübol, a.g.e., s. 240.

436

antlaĢmaya taraf devletlerden birine veya birkaçına yapılacak saldırının tüm taraflara yapılmıĢ sayılmasına ve antlaĢmaya taraf devletlerin, BM AntlaĢması’nın izin verdiği Ģekilde gerekirse silahlı olarak, saldırıya uğrayan devlete yardım edebilmelerine olanak sağlanmıĢtır. AntlaĢmanın dördüncü maddesi ile DıĢiĢleri Bakanları ya da diğer hükümet görevlilerinden oluĢacak bir konseyin kurulması öngörülmüĢ ve askeri iĢbirliğine devam edileceği belirtilmiĢtir. BeĢinci maddede de ikinci maddede belirtilen durumun ortaya çıkması halinde antlaĢmaya taraf devletlerin birbirlerine danıĢacakları ve ortaklaĢa alacakları tedbirleri kararlaĢtıracakları belirtilmiĢtir. AntlaĢmanın 20 yıllık bir süre için imzalanmıĢtır437

.

DıĢiĢleri Bakanı Köprülü Balkan Ġttifakı’nı, “Bu ittifak tam manası ile realist bir

görüşün neticesidir” cümlesi ile değerlendirmiĢtir438. Köprülü ayrıca bu ittifakın

diğer devletlerin katılımına açık olduğunu da belirtmiĢtir439

. Balkan Ġttifakı, Balkanlarda NATO’ya güç kazandırdığı için ABD tarafından olumlu karĢılanmıĢtır. Türkiye, Yunanistan ve Yugoslavya, ittifakın geliĢmesi için çaba harcamıĢlar ancak devletler arasında görüĢ ayrılıkları ortaya çıkmıĢtır440. Yunanistan’ın, Balkan Ġttifakı’nın imzalanmasından bir hafta sonra, Kıbrıs meselesi dolayısıyla BM’ye baĢvurması Balkan Ġttifakı’na büyük bir darbe vurmuĢtur441

.

Stalin’in ölümünden sonra Sovyetler Birliği’nin dıĢ politikasında değiĢiklikler meydana gelmiĢtir. Sovyetler Birliği 30 Mayıs 1953’te Türkiye’ye nota vererek, Türkiye üzerinde hiçbir toprak isteğinin bulunmadığını belirtmiĢtir. Buna rağmen Türkiye, Sovyetler Birliği’nin değiĢen tutumuna ihtiyatlı yaklaĢmıĢtır442

. Sovyetler Birliği’nin yeni yönetimi Yugoslavya ile de iliĢkilerini düzeltmek istemiĢtir. Sovyetler Birliği tehdidi ortadan kalkınca, Balkan Paktı’na güvenliğini arttırmak için katılan Yugoslavya’nın, Balkan Ġttifakı’na bakıĢını değiĢtirmiĢtir. Bu durum Türkiye ile Yugoslavya arasında bulunan fikir ayrılığını daha da arttırmıĢtır. 1955 yılında Bağdat Paktı’nın kurulmasından sonra Yugoslavya, Bağdat Paktı aleyhine tavır

437 Mehmet Gönlübol, a.g.e., s. 242-243. 438

Cumhuriyet Gazetesi, “DıĢiĢleri Bakanı Dün Bled’den Döndü”, 13 Ağustos 1954, s. 1.

439 Milliyet Gazetesi, “Köprülü Balkan Ġttifakı Hakkında Ġzahat Verdi”, 13 Ağustos 1954, s. 1. 440 DurmuĢ Yalçın, a.g.e., s. 479.

441 Türkkaya Ataöv, a.g.e., s. 227. 442

almıĢtır. Bandung Konferansı’nda kabul edilen ilkeler çerçevesinde bir bağlantısız devletler hareketinin ortaya çıkması üzerine Yugoslavya, bu bloğa yaklaĢmaya baĢlamıĢtır.

Yunanistan ise 1954 yılında Kıbrıs konusunu, BM’de istediği gibi çözememiĢ ve bundan sonra Balkan Ġttifakı’na soğuk bakmaya baĢlamıĢtır. Kıbrıs konusunda 1959 yılında Zürih ve Londra antlaĢmalarının yapılmasından sonra Türkiye ile Yunanistan arasında gerginlik biraz azalmıĢtır. Ancak bağlantısızlarla iliĢkilerini arttıran Yugoslavya, Balkan Ġttifakı ile olan bütün bağlarını tamamen kopartmıĢtır. Bu geliĢmeler sonucunda, 20 yıl için kurulmuĢ olan ancak kuruluĢundan bir yıl sonra sadece hukuki bir belgeye dönüĢerek hayata geçemeyen Balkan Ġttifakı, 1960 yılına kadar sürdükten sonra Haziran 1960 yılında sona erdirilmiĢtir443

.

Türkiye bu pakta, NATO’ya faydalı olacağı düĢüncesiyle olumlu yaklaĢmıĢtır. Ancak Yugoslavya-Sovyetler Birliği gerginliği yüzünden düĢünülen ve Batı tarafından desteklenen pakt, Balkan devletleri arasındaki iliĢkileri olumlu yönde değiĢtirememiĢ ve uluslararası durumun değiĢmesiyle kısa sürede ortadan kalkmıĢtır.