• Sonuç bulunamadı

Bakım Eksikliği

Belgede Yapi malikinin sorumlulugu (sayfa 102-105)

C. Yapım Bozukluğu veya Bakım Eksikliğinin Bulunması

3. Bakım Eksikliği

Yapı maliki, yapıyı eksiksiz ve sağlam bir şekilde inşa etmesine rağmen sorumluluktan

kurtulamaz. Çünkü bir yapı sağlam bir şekilde inşa edilse dahi zamanla eskiyebilecek nitelikte oldukları için bakıma ve onarıma ihtiyaç duyar. Yeni bir bina için bakım eksikliği sorunlarıyla hemen karşılaşılmasa da zamanla yapı eskidikçe üçüncü kişiler için tehlike arz edecek hale gelir. Dolayısıyla özellikle eskiyen yapıların yaratacağı tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla kanun koyucu maliki ve varsa intifa ve oturma hakkı sahiplerini yapının bakım eksikliğinden müteselsil olarak sorumlu tutarak söz konusu yapıların devamlı olarak denetim altında tutulmasını, eskiyen parçaların değiştirilmesi sonucu yeni parçalarla birlikte yapıların güçlendirilmesini sağlamaya çalışmıştır413.

Bakımsızlık, sonradan meydana gelecek eksikliği ifade eder. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi malikin, yapıyı tahsis amacının dışında kullanması da tehlike yaratacağı için söz konusu durumdan meydana gelecek zarar yapım bozukluğu ve bakım eksikliği olarak kabul edilmektedir414.

Doktrinde tehlikenin önlenmesi için gerekli görülen güvenlik donanımı ve koruma tertibatının eksikliği yapım bozukluğu olarak kabul edilmiştir415. Ancak Bilmen ve Baş, bu durumu bakım

      

411 Koç, s. 73‐74; Baş, s. 95; Bilmen, s. 94.  412 Bkz. Bölüm 3/ III/ A. 

413 Kılıçoğlu, s. 366; Narter, s. 206. 

414 Bilmen, s. 96; Koç, s. 70; Naimi, s. 43‐44; Yarg. 3. HD. 16.3.2016, K. 2016/3998 ve E. 2015/7031: “Bakımsızlıktan 

veya  bakım  eksikliğinden  söz  edebilmek  için  bir  inşa  eserinin  bitmiş  ve  kullanım  amacına  özgülenmiş  olması  gerekir.  Yapım  eksikliği  veya  bakımsızlığın  varlığı  araştırılırken,  durumun  gerekleri  ve  özellikle  bina  veya  yapı  eserinin  özgülenme  amacı,  üçüncü  kişiler  için  taşıdığı  tehlike  derecesi  göz  önünde  tutulmalıdır”  (www.kazanci.com, Erişim Tarihi: 11.9.2016). 

eksikliği olarak kabul etmektedir. Baş’a göre bina yapıldığında sağlam ve yeterli görünen güvenlik önlemleri ve koruma tertibatı zamanla etkisini kaybedebilir ya da teknolojik gelişmelere ayak uydurmayabilir. Bu nedenle burada bakım eksikliği kabul edilmelidir denilmektedir416. Kanaatimizce yapının yapım aşamasında tehlikenin ortaya çıkmasını önleyecek güvenlik önlemlerinin ve koruma tertibatının alınmaması yapım bozukluğu olarak kabul edilmelidir. Ancak gerekli güvenlik önlemleri ve koruma tertibatı alındıktan daha sonra alınan bu önlemlerin ve tertibatın tehlikenin önlenmesinde yetersiz hal alması bakım eksikliği olarak kabul edilmelidir.

Malik, yapının tamiri esnasında yapının kullanım dışında olduğunu herkesin anlayacağı bir şekilde açıklamalıdır ve tamirat esnasında da gereken önlemleri alması gerekir. Aksi taktirde yine meydana gelen zarardan dolayı bakım eksikliğinden dolayı sorumlulukları doğar417. Ancak Baş’a göre yapı üzerinde önemli tamirat işlemleri uzman kişiler tarafından yapılacağı için bu süreçte malikin ya da oturma ve intifa hakkı sahiplerinin söz konusu tamirat üzerinde müdehale edebilecek durumları yoktur. Ayrıca tamirat sürecinde yine bu kişilerin yapıdan faydalanmaları önemli ölçüde azalacağı için bakım eksikliğinin giderilmesi sürecinde ortaya çıkan eksikliklerden kaynaklanan zararlardan işi gören kişiler, TBK m.49, 66 ve 472-475 hükümlerine göre sorumlu tutulabilir418. Kanaatimizce geçici halleri yararlanma esasının dışında tutmak isabetli değildir. Sonuçta tamirat süreci başlamadan önce yapıdan faydalanıldığı gibi bittikten sonra da malikin ya da oturma ve intifa hakkı sahiplerinin yapıdan faydalanmaları devam edecektir. Ayrıca yapıdan genel olarak faydalanan kişiler dışında başka kişileri sorumlu tutmak, zarar görenin zararını dolaysız ve basit bir şekilde tazmin edebilmesine engel oluşturur. Bu nedenle yapının tamirat hali sürecinde gerekli önlemlerin alınmamasından kaynaklanan zarardan malik ve varsa intifa ve oturma hakkı sahipleri bakım eksikliği sebebiyle sorumlu tutulmalıdır. Ancak daha sonra iş görenlerin söz konusu zarardan dolayı kusurları tespit edilirse malikin ve intifa ve oturma hakkı sahiplerinin söz konusu zararı bu kişilere rücu edebileceklerini düşünmekteyiz. Örneğin, tamirat sürecinde malikin, üçüncü kişilerin uyarılmasını sağlayan tabelanın gerekli yerlere konulmasını istemesine rağmen iş görenlerin bu

      

416 Baş, s. 100; Bilmen, s. 96.   417 Tandoğan, s. 176; Baş, s. 100. 

tabelaları gereken yerlere koymaması halinde söz konusu zarardan dolayı kusurunun bulunduğu söylememiz mümkündür419.

Tıpkı yapım bozukluğu kavramında olduğu gibi bakım eksikliği kavramı da nispi bir nitelik taşıdığı için uygulamada bazı durumlardan ikisinin birbirinden kolayca ayırt edilmesi mümkün olmayabilir. Örneğin bir alışveriş merkezinin döşemesinin kaygan olmasının başkaları için tehlike yaratabilir. Böyle bir durumda yapım bozukluğu olabileceği gibi bakım eksikliği de söz konusu olabilir. Bu nedenle bakım eksikliği de somut olaya göre hakim tarafından karar verilmesi gereken bir durumdur. Hakim, bakım eksikliğini değerlendirirken malikin bakım yükümlülüğünü yerine getirip getirmediğine, teknik kurallara uyup uymadığına, kendisinden beklenen asgari dikkat ve özeni gösterip göstermediğine bakabileceği gibi yöresel şartlara, yapının tahsis amacına ve üçüncü kişiler için taşıdığı tehlike derecesine, yapılacak masraflar ile yapıdan elde edilen yarar oranları hususlarına da bakabilecektir420.

Yukarıdaki bilgiler ışığında bakım eksikliğine ilişkin örneklerden bazılarını şu şekilde toplayabiliriz: Çürümüş tahtadan yapılmış merdiven basamaklarından çürümüş olanların değiştirilmemesi, eskimiş olan elektrik tesisatının yenilenmemesi, zamanla çatlamış olan duvarın onarılmaması, asansörün devamlı kullanılan bir yapı olması sebebiyle düzenli aralıklarla bakımının yapılmamış olması sonucu oluşan zarar, yollarda toprağa sağlam bir şekilde yerleştirilse de zamanla fırtına, kar gibi iklim sebepleriyle toprağa tutunma etkisini kaybeden levhaların düzenli bakımlarının yapılmaması, çatının bakımının yapılmaması nedeniyle fırtınada çatının uçması, elektrik telinin kopması, kuyu ağzının açık bırakılması, çatıda biriken karların temizlenmemesi, içeriye yabancıların ve çocukların girmesini önleyecek tedbirlerin alınmamış olması, geceleyin aydınlatma tedbiri alınmayan yollara çakıl dökülmesi421.        419 Ancak daha öncede bahsettiğimiz gibi inşaat halindeki yapıda durum farklıdır. İnşaat halindeki yapıdan malik,  henüz hiçbir şekilde faydalanmamış olacağı için hakkaniyet esası gereğince söz konusu inşaat halindeki yapı için  TBK m.69 hükümleri değil m.49’daki hükümlere başvurulması gerektiğini düşünmekteyiz.   420 Baş, s. 93; Bilmen, s. 96‐97; Tandoğan, s. 176.  421 Ayan, s. 247; Kılıçoğlu, s. 366; Gökcan, s. 331; Naimi, s. 49; Bilmen, s. 97‐98. 

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

SORUMLULUĞUN SONUÇLARI

Yapı malikinin sorumluluğu için yukarıda bahsetmiş olduğumuz tüm şartların gerçekleşmesi

durumunda meydana gelen zarar için malikin tazminat ödeme yükümlülüğü doğar422.

Belgede Yapi malikinin sorumlulugu (sayfa 102-105)