• Sonuç bulunamadı

Bağımsızlığını Kazanacak Olan Devletlerin, Commonwealth İçerisinde Kalmaya İkna Çalışmaları

ÜLKELERİNİN COMMONWEALTH İÇİNDEKİ YERİ

6. Dekolonizasyon ve Britanya Uluslar Commonwealth’inin Dönüşümü

8.1. Bağımsızlığını Kazanacak Olan Devletlerin, Commonwealth İçerisinde Kalmaya İkna Çalışmaları

1957 ve 1963 yılları arasında Birleşik Krallık’ta Başbakanlık görevini yürüten Harold Macmillan, 1960 yılında Güney Afrika’ya yaptığı ziyarette “Değişim Rüzgârı”

(The Wind of Change) başlıklı bir konuşma yapmıştır. Bu konuşma Britanya

452 Kaynak: “Member Countries”, http://thecommonwealth.org/member-countries, (15.07.2015).

170 İmparatorluğu için gerçek bir dönüm noktasıdır. Macmillan, Güney Afrika ile olan ikili ilişkilerin önemiyle başladığı uzun konuşmasında Afrika, Afrika ulusal bilinci ve Commonwealth’in yapısı üzerine yoğunlaşmıştır. Afrika’nın genelinde farklı şekillerde kendisini gösteren ulusal bilincin bir “değişim rüzgârı” oluşturduğunu belirten Macmillan, bunun politik bir gerçeklik olduğu vurgusunu yapmıştır. Bu vurguyu özellikle Britanya üzerinden yapan Başbakan, Britanya’nın bundan sonra Afrika’da büyüyen ulusal bilinçlenmeyi dikkate alacak politikalar üretmesinin bir zorunluluk olduğunu ifade etmiştir. Macmillan, konuşmasının bundan sonraki bölümünde “Batı ve Komünist Doğu arasında bir seçimde bulunmamış insanların komünizm lehine seçimde bulunmamaları için ne yapabiliriz?” sorusunu sorarak, konuyu Commonwealth’e getirmiştir. Commonwealth’in üyelerine sağladığı bağımsızlığın bu soruya iyi bir cevap olacağını belirten Başbakan, buna bağımsızlığını alma arifesinde olan Nijerya ve bağımsızlığını alarak Commonwealth içerisinde kalan ülkeleri örnek göstermiştir.

Başbakan tarihi konuşmasının son kısmında eski sömürgeleri, bağımsızlıklarını kazanmalarının ardından Commonwealth içerisinde tutmak için Örgüt’ün esnek yapısına odaklanmıştır. Bu çerçevede Commonwealth’in katı bir anayasal çerçeveye ihtiyacının olmadığını belirten Macmillan, Örgüt’ün gücünü esnekliğinden aldığını ve üyelerin tüm konularda aynı düşünmek zorunda olmadıklarını birçok kez vurgulanmıştır. 453

Özetle, tarihi olarak görülebilecek bu konuşmada, Britanya İmparatorluğu’nun Afrika’da yaşanan ulusal bilinçlenmeye karşı koymayacağı ve bu bilince yönelik politikalar geliştireceği belirtilmiştir. Diğer bir ifadeyle, Afrika’da yaşanan “değişim rüzgârına” karşı koyulmayacağı açık bir biçimde vurgulanmıştır. Bu noktada İngiliz realist politika anlayışı yeniden devreye girmiş ve bağımsızlığını kazanacak olan Afrika devletlerini, Commonwealth içerisinde kalmaya ikna etmeye çalışmıştır. Burada açıklamaya çalıştığımız durum Frank Furedi’nin aşağıdaki görüşüyle uyum halindedir.

“50’li yılların ortalarında, Whitehall’ın* Afrika’ya karşı uyguladığı en önemli politika, milliyetçiliği pohpohlama ve onlara şirin görünme çabasıydı. Bu, İngiltere’yi Afrika milliyetçiliğinin dostu gibi göstermeye çalışan, tamamen

453 Harold Macmillan’ın 3 Şubat 1960 tarihli konuşmasının tam metni için bkz., Harold Macmillan, “The Wind of Change”, African Yearbook of Rhetoric, Vol. 2, No. 3, 2011, p. 28-39.

* İngiliz Kraliyet Sarayı.

171 pragmatist bir politikaydı. Afrika milliyetçilik hareketlerinin artık bir ölçüde

kurumlaşmış ve belli bir zemine oturmuş olması, böyle bir politikanın uygulanmasını mümkün kılmıştı. Milliyetçiliği pohpohlama, İngiltere’nin Afrika’daki iyi bir intiba bırakması amacına yönelikti.”454

Macmillan’ın konuşmasında esneklik üzerinde durması rasyoneldir. Çünkü bağımsızlığını kazanan devletlerin ilk yapmak isteyecekleri şey ulus devlet olmanın gerektirdiği yetkileri kullanmak olacaktır. Britanya ise Commonwealth’in bu yetkileri kısıtlamayacağını ve üyelerin birbirleriyle aynı düşünmek zorunda olmadıklarını açık bir biçimde belirterek bağımsızlığını kazanacak devletlerin çekincelerini ortadan kaldırmaya çalışmıştır.

Harold Macmillan’ın 13 Ocak 1960 tarihinde Nijerya Temsilciler Meclisi’nde yaptığı konuşma, her ne kadar “Değişim Rüzgârı” konuşması kadar bilinmese de Nijerya’nın bağımsızlığından kısa bir süre önce yapılmış olması yönüyle önemlidir.

Konuşmada Macmillan, Nijerya’yı Commonwealth üyesi olarak görmenin Britanya tarafından istenilen bir durum olduğuna değinmiştir. Akabinde Commonwealth’in Westminster Statüsü’nden sonra değişen yapısına dikkat çeken Başbakan, Britanya’nın artık büyük bir kolonyal imparatorluğu yönetmediğini ve İmparatorluğun kendisinin de (Birleşik Krallığı kast etmekte) Commonwealth’de üye pozisyonunda olduğu vurgusunu yapmıştır. Böylece Nijeryalılar üzerinde eşitlik hissinin uyanmasını sağlamaya çalışmıştır. Commonwealth üyelerinin birbirinden farklı olmaları ve yine olaylar karşısında üyelerin birbirinden farklı bakış açılarına sahip olmalarının bir sorun yaşanmasına sebep olmadığına değinen Başbakan, konuşmasının son kısmında da

“eşitlik”, “eşit ortaklık” ve “ortaklar arasında eşitlik” ifadelerini sıkça kullanarak, Nijerya’yı Commonwealth içerisinde tutma gayretinde bulunmuştur.455 Macmillan, çabasında başarılı olmuş ve Nijerya, bağımsızlığının ardından 1960 yılı içerisinde Commonwealth üyesi haline gelmiştir.

1960 Commonwealth Başbakanlar Konferansı, Harold Macmillan’ın “Değişim Rüzgârı” konuşmasının etkisi altında 3-13 Mayıs 1960 tarihleri arasında yapılmıştır.

Konferans’ın sonuç bildirisinde, önceki konferansların sonuç bildirilerinde de

454 Füredi, a.g.e., s. 108.

455 Bu konuda ayrıntılı bilgi için bkz., “Prime Ministers African Tour, January - February , 1960”, http://filestore.nationalarchives.gov.uk/pdfs/small/cab-129-101-c-66.pdf, (20.02.2015), p. 55-57.

172 gördüğümüz bir takım “kalıplaşmış” hususlara yer verilmiştir ancak bildirinin odak noktasının özellikle Afrika olduğu söylenebilir. Konferans’ta bağımsızlığını kazanan veya kazanma arifesinde olan azgelişmiş devletlerin ekonomik olarak gelişmeleri için Commonwealth’in yardımda bulunması kararlaştırılmıştır. Bunun yanında üye ülkelerin gerek yetişmiş eleman, gerekse edindikleri tecrübeleri diğer üyelerle paylaşmasına yönelik çalışma yapılması ön görülmüştür. Yapılacak yardım ve tecrübe aktarımına yönelik çalışmalarda, Commonwealth Ekonomik Danışma Konseyi’ne sorumluluk yüklenmiştir. Konferans’ta Gana, bağımsız bir cumhuriyet olarak Commonwealth içerisinde kalmak istediğini belirtirmiştir. Nijerya’nın bağımsızlığı sonrasında Commonwealth üyesi olarak görülmek istenmesi diğer üyeler tarafından ortaya koyulurken Güney Afrika ise Konferans süresince ırkçı politikaları sebebiyle suçlanmıştır. Her ne kadar sonuç bildirisinde bu suçlamalar yumuşatılsa da Güney Afrika’yı temsil eden Dışişleri Bakanı E. H. Louw Konferans’ta yapılan resmi olmayan tartışmalarda Apartheid uygulamalarının karşısında olan üyelere kendi ülkesinin politikasını açıklamaya çalışmıştır.456

8.2. Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Commonwealth Üyeliğinden Ayrılması: İmaj