• Sonuç bulunamadı

MUHASEBEDEKİ HATA VE HİLELERİ ÖNLEMEDE BAĞIMSIZ DENETİMİN ETKİNLİĞİ VE SORUMLULUKLARI

2.3. Bağımsız Denetimle İlgili Gelişmeler 1. Bağımsız Denetimin Dünyadaki Gelişimi

2.3.2. Bağımsız Denetimin Türkiye’deki Gelişimi

Türkiye’de bağımsız muhasebe denetçiliği ile ilgili ilk yapılan çalışma 1947 yılında Maliye Bakanlığı tarafından yapılan VUK tasarısında ‘Mali Müşavirler ve Mükellef Yardımcılar’, başlığı ile yapılan düzenlemedir. Ancak bu düzenleme VUK’un 1949 yılın da yapmış olduğu görüşmelerle tasarıdan çıkartılmıştır. 1957 yılında, ilk kez Türkiye Muhasebe Kongresi yapılmıştır. Bundan sonra yapılan bütün muhasebe kongrelerinde denetçilik mesleği ve bu mesleğin gelişimi hakkında hep tartışılmıştır (Çarıkçıoğlu, 1995, 2). Türkiye’de, öncesinde bir takım çalışmalar olsa da muhasebecilik mesleği ile ilgili en önemli yasal gelişme, Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ile 3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunudur (Başpınar, 2005, 43). Merkezi Ankara’da olan TÜRMOB bağımsız denetim mesleği açısından çok önemli bir rol üstlenmiş bulunmaktadır ( 3568 sayılı Kanun, m.28, 13.6.1989 tarihli ve 20194 sayılı Resmi Gazete).

Muhasebe ve denetim standartları açısından önemli rol üstlenen iki kurum bulunmaktadır. 9 Şubat 1994’te TÜRMOB’a bağlı olarak kurulan ve şartları kanun ya da yönetmeliğe dayanmayan Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu (TMUDESK), sunulan finansal tabloların gerçek, anlaşılır, uygun ve güvenilir nitelikte olması için ulusal muhasebe ve denetim standartları yayınlamıştır. Ayrıca amaçları arasında; Türkiye Muhasebe Standartlarının, Uluslararası Muhasebe Standartları ile uyumlu olması, Türkiye ekonomik yapısı gereksinimlerinin göz önünde tutulması, muhasebe standartları ve mevzuatı ile finansal tabloların uyumuna ilişkin çalışmalar da vardır (Başpınar, 2005, 44). Bu amaçlar doğrultusunda 19 tane standart hazırlanmış ancak TMUDESK’in düzenlemeleri, geniş çapta uygulama alanı bulamamıştır. Daha

92

sonra 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’na 18.12.1999 tarih ve 4487 sayılı Kanunla eklenen Ek-1'inci madde uyarınca idari ve mali özerkliği bulunan şimdiki adı ‘Kamu Gözetimi Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu’ olan Türkiye Muhasebe Standartları Kurulu oluşturulmuştur. Kurulun 07.03.2002 tarihinde ilk toplantısını yaparak faaliyete geçmesi ile muhasebe standartları oluşturma görevi bu Kurul’a geçmiştir. Böylelikle TMUDESK’in muhasebe standartlarını oluşturma görevi fiilen sona ermiştir (TURMOB, 05.11.2009).

Kurul, Uluslararası Muhasebe Standartları’nı çevirmeye başlamış, 19 muhasebe standardını uyarlayarak yayınlamıştır. “Türkiye Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu Yönergesi”nin 5. maddesinde, TÜRMOB'un meslek ruhsatı verdiği üyelerin TMUDESK tarafından saptanan muhasebe ve denetim standartlarına uymayı taahhüt edecekleri belirtilmiştir, ancak TMUDESK’in düzenlemeleri, geniş çapta uygulama alanı bulamamıştır.

TMSK’nun görev ve amaçlarını kurul şu şekilde yayınlamıştır (TMSK, 28.05.2010) :

a) Muhasebe standartlarının oluşturulmasında esas alınmak üzere, Kavramsal Çerçeveyi belirlemek ve Türkiye Muhasebe Standardı Taslak Metinlerini hazırlayıp kamuoyunun görüşlerine açmak,

b) Gerçek, güvenilir, karşılaştırılabilir, ihtiyaca uygun, anlaşılabilir ve tutarlı finansal bilgi üretilmesini sağlayacak Türkiye Muhasebe Standartlarını oluşturmak,

c) Muhasebe standartlarının gelişen ve değişen ihtiyaçlara cevap verebilmesini teminen standartların güncelliğini sağlamak üzere gerekli çalışmaları yapmak,

d) Finansal bilgilerin karşılaştırılabilirliğinin uluslararası alanda da sağlanmasını teminen, ulusal muhasebe standartlarının uluslararası kabul görmüş muhasebe ilkeleri ve en iyi muhasebe uygulama örnekleri ile uyumunu gerçekleştirmek üzere gerekli çalışmaları yapmak,

e) Finansal tabloların ihtiyaçlara uygun bilgi sunmasını ve belirlenecek standartlarla ilgili olarak uygulamada karşılaşılabilecek sorunlara ilişkin önlem alınabilmesini sağlamak üzere, standartların oluşturulması sürecinde muhasebe ilgi gruplarının görüşlerinin alınmasını sağlamak ve standartların oluşturulması sürecinde düzenli olarak kamuoyunu bilgilendirmek,

93

f) Gerektiğinde uygulamaya açıklık kazandırmak üzere muhasebe standartlarının uygulanmasında tereddüt oluşan konularda yorumlar yayımlamak,

g) Ulusal muhasebe standartlarının benimsenmesine ve standartların uygulanmasına ilişkin kamu bilincinin yerleştirilmesine yönelik olarak toplantı, konferans, sempozyum, kongre gibi faaliyetler düzenlemek ve gerekirse çeşitli yayınlar hazırlamak ve bastırmak.

Ayrıca, 3568 sayılı Kanuna tabi ruhsatlı meslek mensuplarının denetim faaliyetlerini düzenlemek için çalışma esasları bir kanuna veya yönetmeliğe dayanmayan Türkiye Denetim Standartları Kurulu (TÜDESK), 9 Mayıs 2003 tarihinde kurulmuştur (Başpınar, 2005, 44-45). Dünyada meydana gelen krizler neticesinde başta ABD olmak üzere ülkeler yasal düzenlemeler ile denetim standartları arasında uyum sağlamaya yönelik çalışmalar yapmıştır. TÜDESK bu alandaki eksiklikler için şu amaçlarla oluşturulmuştur (TUDESK- Sayı:238).

a) Türkiye Denetim Standartlarının oluşturulmasında esas alınmak üzere; genel kabul görmüş denetim ilkeleri ile ulusal denetim standartlarının oluşturulmasında benimsenen amaç ve kavramları içeren “Kavramsal Çerçeve”yi belirlemek,

b) Muhasebe bilgilerinin, gerçek, güvenilir, karsılaştırılabilir, gereksinime uygun, anlaşılabilir ve tutarlı olarak raporlamasını sağlayacak ulusal denetim standartlarını oluşturmak,

c) Denetim standartlarının gelişen ve değişen gereksinimlere yanıt verebilmesi için bu standartların güncelliğini sağlamak üzere gerekli çalışmalarım yapmak,

d) Finansal raporların gerçeğe uygunluğunun, güvenilirliğinin ve karşılaştırılabilirliğinin uluslararası alanda da gerçekleşmesini sağlamak için, ulusal denetim standartlarının uluslararası kabul görmüş denetim standartlarına uyumlu olması için gerekli çalışmaları yapmak,

e) Belirlenecek ulusal denetim standartları ile ilgili olarak uygulamada karşılaşılabilecek sorunların çözülmesini sağlamak üzere; ulusal denetim standartlarının oluşturulması sürecinde, meslek odalarının, kamu adına denetim yapmak yetkisine sahip kurumların, meslek mensuplarının, akademisyenlerin ve benzeri grupların görüşlerinin alınmasını sağlamak,

94

f) Gerektiğinde uygulamaya açıklık kazandırmak üzere, ulusal denetim standartlarının uygulanmasında tereddüt oluşturan konularda yorum yayınlamak,

g) Ulusal denetim standartlarının benimsenmesini ve bu standartların uygulanmasına ilişkin kamu bilincinin yerleşmesine yönelik olarak yayınlanan denetim standartlarının akademik çevrelerde tanınmasını, araştırmalarda ve öğretimde kullanılmasını sağlamak.

Bağımsız denetimin belli işletmeler için zorunlu hale gelmesi 1980’li yılların ikinci yarısı ile 1990’lı yılların ilk yarısında Sermaye Piyasası Kurulu’nun koordinatörlüğünde yapılan hukuki düzenlemeler ile olmuştur. Ayrıca 3568 Sayılı Kanun ile denetim ve muhasebe mesleği düzenlenmiş bir kanunla mesleğin hukuki durumu gündeme getirilmiştir (Çiftçi, 2007, 2). Türkiye’de iç denetçilerin yanı sıra kamu denetçilerinin de yetersiz kalması sebebiyle bankalar 16.01.1987 taihinde bağımsız denetimi düzenleyen bir tebliğ hazırlamıştır. Ama Türkiye’de bağımsız denetimin bugünkü şekli için SPK bağlı şirketlerin denetimini düzenlemek amacıyla 13.12.1987 tarihinde Sermaye Piyasasında Bağımsız Dış Denetim Hakkında Yönetmelik yayınlayarak bağımsız denetleme kuruluşlarını oluşturmuştur. Hemen ardından ise 24.12.1987’de T.C. Merkez Bankası bağımsız denetim hakkında tebliğ yayınlayarak bankalara bağımsız denetleme zorunluluğu getirmiştir. SPK bağımsız denetleme kuruluşları ve denetçilere ilişkin genel esasları ve uyulması gereken kurulları 18.06.1988 tarihinde SeriX, No:4 Tebliği ile belirtmiştir. Sonrasında ise 3568 Sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik, Yeminli, Mali Müşavirlik Kanunu ve onu izleyen yönetmelik ve tebliğler 13.06.1989 tarihinde yayınlanmıştır (Ataman, 2000, 5).

SPK 08.02.2007 tarih ve 5 no’lu toplantısında; Kurulun Seri:X, No:22 sayılı

“Sermaye Piyasasında Bağımsız Denetim Standartları” hakkındaki tebliği’nin yayın tarihi olan 12.06.2006 tarihinden sonra Sermaye Piyasasında bağımsız denetim için yetkili kuruluşlar listesine alınma talebiyle Kurula başvuruda bulunan kuruluşlar ve yönetici veya bağımsız denetçi olarak işe alınacak kişilerle ilgili şartlar yer almıştır (SPK, 2007 Resmi Gazete). Ayrıca bu tebliğ IFAC tarafından yayınlanan ‘Uluslararası Denetim Standartları (UDS)’na uyum doğrultusunda düzenlenmiştir (Çiftçi, 2007, 2).

En son olarak 13Ocak 2011 de çıkan yeni TTK’ya göre muhasebe ve denetim standartları kurumunu teşkilat ve görevleri hakkında kanun hükmünde kararname

95

çerçevesinde yapılacak bağımsız denetime, bağımsız denetim kuruluşlarına ve bağımsız denetçilere ilişkin usul ve esasları düzenlemek için 06.12.2012 tarihinde yeni SPK tasarısı kabul edilmiştir. 30.12.2012 yılında da SPK kanunu resmi gazetede yayınlanmıştır.

Sermaye piyasalarında derecelendirme, değerleme faaliyetleri ve kuruluşlarının yanı sıra ilgili kanunda yer alan sınırlar içinde kalmak, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurulu'nca ilan edilen standartlar ve düzenlemelere uygun olmak koşuluyla bağımsız denetim faaliyeti ve kuruluşları hakkında da düzenleme, gözetim ve denetim yetkisi düzenlenecektir.

Bağımsız denetim kuruluşları, denetledikleri finansal tablo ve raporların mevzuata uygun olarak denetlenmemesi nedeniyle doğabilecek zararlardan raporu imzalayanlarla birlikte sorumlu olacaktır. Bağımsız denetim kuruluşları ile derecelendirme ve değerleme kuruluşları, faaliyetleri neticesinde düzenledikleri raporlarda yer alan yanlış, yanıltıcı ve eksik bilgiler dolayısıyla neden oldukları zararlardan da sorumlu tutulacaktır.