• Sonuç bulunamadı

Büyük İskender Hazar Kapıları’nda

I. BÖLÜM

3.2. Büyük İskender’in Hazar Çevresine Gelişi

3.2.2. Büyük İskender Hazar Kapıları’nda

Gaugamela zaferinin en büyük getirisi Mezopotamya’nın tamamen kontrol altına alınması olmuştur. Büyük İskender, Mezopotamya’nın ele geçirilmesinden sonra İran coğrafyasına boyun eğdirmek için yoluna devam etmiştir. Önce Susa şehrini teslim almış, akabinde Persepolis ve Pasargard’ı topraklarına katmıştır. Perslerin yıllar önce

396 J.G. Droysen, age., s. 238-279.; A.M. Mansel, age., s. 443. 397 A.M. Mansel, age., s. 443-445.

398 Arrianos, Anabasis, III.11. 399

Grek anakarasındaki talan hareketlerine bir karşılık olarak, Persepolis’te sert bir tutum sergilemiş ve bu şehirdeki Pers kraliyet saraylarını yaktırmıştır.400

Bu sırada III. Darius Media topraklarında bulunmaktaydı. İskender’in karşısına yeniden çıkmak için askeri hazırlıklar yapan Pers kralı, haremini ve hazinesi Hazar Kapıları’na göndermiştir. Darius’un Media’da olduğunu öğrenen İskender, kuvvetlerini toplayıp derhal Ekbatana’ya doğru yola çıkmış ve on iki gün sonra Media topraklarına girmiştir. Burada, Darius’un meydan savaşına çıkabilecek herhangi orduyu toplayamayarak Ekbatana’dan çoktan ayrıldığını ve Pers kralının mahiyetini gönderdiği Hazar Kapıları’na doğru çekilmekte olduğunu öğrenmiştir. Ekbatana’ya gelen İskender, Persis bölgesinden toplanmış olan hazineleri bu şehirde bırakmıştır. Hazinelerin korunması için az sayıda süvari ve hafif silahlı bir birlikle desteklenen altı bin kişilik Makedon kuvvetini Harpalos’un emrine vermiştir. Kumandanlarından Parmenion’a, kuvvetlerinin bir kısmını tahsis ederek Hyrcania Ülkesi’ne ilerlemesini emretmiştir. Hastalığı yüzünden Susa’da kalan kumandanı Kleitos’a, Ekbatana’daki hazineleri korumak için görevlendirilmiş birlikleri yanına alarak Parthia’ya saldırmasını ve orada kendisi ile buluşmasını emreden bir mektup yollamıştır. Kendisi ise geride kalan kuvvetler ile Darius’un peşine düşmüştür.401

Darius’u ele geçirmek için sabırsızlanan İskender, ordusunu son derece hızlı bir biçimde hareket ettirmiş ve yolculuk boyunca bazı askerleri yorgunluktan telef olmuştur. Kaybettiği kuvvetlere aldırış etmeden yoluna devam eden Makedon kralı, kendi hızıyla ilerleyen birisi için Hazar Kapıları’na bir günlük mesafede olan Rhages şehrine varmıştır. Ancak Darius’un kapıları geçtiğini haber alınca bu şehirde beş gün dinlenmeye karar vermiştir. Zira on gün süren hızlı bir yolculuk neticesinde askerleri bitap düşmüş ve bunun yanı sıra Darius’u yakalamak ümidini de giderek kaybetmiştir.402

Aynı günlerde Darius, Hazar Kapıları’nın ötesinde birkaç günlük yürüyüş mesafesinde konaklamakta idi. Mahiyetindekilerin büyük çoğunluğu onu terk etmiş veya İskender’in safına geçmişti. Geri çekilmeye devam etmenin artık bir fayda sağlamayacağını düşünen kral, kendisine sadık görünen asilleri toplamış ve İskender’in karşısına bir kez daha çıkmaya niyetli olduğunu bildirmiştir. Ancak bunca zamandır alınan büyük yenilgiler sebebiyle cesaretleri kırılan asillerden bazıları III. Darius’un hükümdarlığına olan güvenlerini yitirmişlerdi. Bu asiller arasından Nabarzanes, Bactria

400 A.M. Mansel, age., s .446. 401 Arrianos, Anabasis, III.19. 402

satrapı Bessos’un idareyi ele almasını ve Darius’un yerine kral olmasını istemiştir. Nabarzanes ve Bessos’un krala karşı niyetleri kısa sürede ortaya çıkmıştır. Ancak savaşı sürdürebilmek için ordu içinde meydana gelebilecek herhangi bir parçalanmayı göze alamayan Darius, kendisini devirmeyi amaçlayan asilleri affetmek zorunda kalmış ve yoluna devam etmiştir.403

Darius’un siyasi otoritesi zaman geçtikçe iyice zayıflarken, İskender çoktan Parthia Ülkesi’ne doğru yol almaya başlamıştır. Genç kral Rhages’ten ayrıldıktan sonra ilk gün nihayet Hazar Kapıları’na gelmiş ve ordusuyla birlikte burada mola vermiştir. Ertesi gün kapıların dar geçitleri boyunca ilerleyerek yoluna devam etmiştir.404

Daha önce söylediğimiz gibi Hazar Kapıları, kuvvetle muhtemel modern İran’a bağlı Eyvanki ve Aradan şehirleri arasındaki geçitlere karşılık gelmektedir. Bu bağlamda İskender’in ordusu ile mola verdiği bölge, büyük bir ihtimalle Eyvanki şehri yakınlarında olmalıdır.

İskender ordusuyla birlikte kapılardan geçtikten sonra, Darius’un ordugâhından Bagistenes onu ziyarete gelmiştir. Babil şehrinin ileri gelenlerinden biri olan Bagistenes, Pers asillerinden Bessos, Nabarzanes ve Arakhosia ile Drangiana satrapı olan Barsaantes’in, Darius’u artık kral olarak tanımadıklarını İskender’e bildirmiştir. Durumu haber alan İskender, yürüyüşünü hızlandırmış ve bu sırada Darius’un asiller tarafından tutsak edildiğini öğrenmiştir.405 Darius’u tutsak edenlerin amacı, kralı İskender’e teslim etmek ve bunun karşılığında ise Doğu’daki eyaletlerin idaresinin kendilerine bırakılmasını sağlamaktı. Aksi takdirde bu kişiler, Asya’da İskender’e karşı büyük bir direniş örgütlemeyi düşünmüşlerdi. Bu direnişe Persler tarafından Darius’tan sonra yeni hükümdar olarak tanınmış Bactria satrapı Bessos’un önderlik etmesine karar verilmişti. Bessos’un hükümdarlığını kabul etmeyen ve hala Darius’a sadık olan Pers satraplarından Artabazos, Darius’un tutsak edildiği sırada oğulları ve emrindeki paralı askerleriyle birlikte kuzeyde Tapurilerin oturduğu Elburz Dağları’na doğru çekilmiştir. Genel bir durum değerlendirmesi yapan İskender, nihayetinde Bessos ve beraberindekilere müdahale etmeye karar vermiştir. Son derece yıpratıcı şartlarda devam eden bir kovalamacının ardından düşman kuvvetlerine yetişerek bir kısmını kılıçtan geçirmiştir. Yaşanan çatışma sonucunda hayatta kalanlardan bazıları kaçmayı başarmıştır. Ancak Darius, baskın esnasında kendisini tutsak edenler tarafından bıçaklanmış ve kısa bir süre sonra hayatını kaybetmiştir. Darius’un MÖ 330 yılındaki

403 J.G. Droysen, age., s. 344-345. 404 Arrianos, Anabasis, III.20. 405

ölümüyle kudretli Ahameniş Hanedanı resmen son bulmuştur. İskender, ihanete uğramış kralın cesedini Persis’e yollamış ve onu eski Pers krallarının bulunduğu krallık mezarlığına defnettirmiştir.406

Darius’un ölümü, İskender için büyük bir dönüm noktası olmuştur. Genç kral, bu olaydan sonra kendisini Pers tahtının meşru mirasçısı olarak görmüş ve bu doğrultuda hareket etmeye başlamıştır.407

İskender, Darius’un ölümünden sonra Hazar’ın güney kıyılarındaki bölgeleri zapt etmek için harekete geçmiştir. Bu seferdeki ana hedefini Hyrcania ve çevresi teşkil etmiştir. Güney Hazar sahasına yapılacak sefer için, Hyrcania’nın Zadrakarta şehrinde birleştirmek üzere ordusunu üçe ayırmıştır. Krateros komutasındaki kuvvetleri Elburz Dağları’na yönlendirmiştir. Bu kuvvetler, dağlarda yaşayan Tapuri halkını bastırmakla görevlendirilmiştir. İkinci kuvvetlerin komutasını üstlenen Erigyios, ağırlıklar ve arabalar ile birlikte en uzun ancak en güvenli yoldan ilerleme emrini almıştır. İskender ise ordunun kalan kısmını yanına alarak Zadrakarta’ya giden en kısa ama en zorlu yoldan harekâtına başlamıştır.408

İskender, yol boyunca dağlarda bulunan kabilelerin tehlikeli baskınlarına karşı karakollar kurdurmuş ve dağ geçitlerini aşarak bir nehir kenarında konaklamıştır. Konaklama esnasında aralarında Parthia ve Hyrcania satrabı Phrataphernes ile daha önce Darius’a ihanet eden Nabarzanes’in de bulunduğu bazı Pers asilleri, İskender’in yanına gelerek teslim olmuşlardır. Ordugâhında dört gün bekledikten sonra İskender, çevredeki yerlilerle küçük çarpışmalar yaşayan birliklerini kendi etrafında toplamış ve akabinde ciddi bir direnişle karşılaşmadan Hyrcania topraklarına girmeyi başarmıştır. Daha önce oğulları ile birlikte dağlara çekilen Artabazos da bir süre sonra İskender’in yanına gelerek teslim olmuştur. Hyrcania içlerinde, Erigyios ile gerçekleştirdiği harekât sırasında Tapurileri itaat altına alan Krateros, planlandığı gibi emirlerindeki kuvvetlerle ana orduya katılmışlardır. Ordusunu kendi sancağı altında birleştiren Makedon kralı, güney Hazar kıyılarındaki son bağımsız halk olan Mardilere boyun eğdirmek amacıyla seferine devam etmiştir. Mardi halkı, Makedon kuvvetlerine karşı ormanlık alanlarda ve dağlarda direnmeye çalışmış ancak bu direniş uzun sürmemiştir. En sonunda onlar da İskender’e boyun eğmek zorunda kalmışlardır. Böylelikle, Hazar Denizi’nin güneyinde

406 J.G. Droysen, age., s. 347-348.; Arrianos, Anabasis, III.22. 407 A.M. Mansel, age., s. 447.

408

uzanan topraklar tamamen İskender’in hâkimiyetine girmiştir.409

Hyrcania kuzeydoğuda Türkistan ile doğrudan bağlantı sağlayan bir bölgeydi. Bunun yanı sıra verimli arazileri ve Hazar Denizi’ne kıyısı olması bu bölgeyi ayrıca önemli kılıyordu. İskender’in Elburz dağ silsilesini aştıktan sonra karşısına çıkan büyük denizi keşfetmek niyetinde olduğu ve Hazar Denizi’nden olabildiğince yararlanmak istediği daha sonraki eylemlerinden anlaşılmaktadır. Maceracı ve yeniliğe açık bir karakter yapısına sahip olan İskender, Türkistan ve Hindistan seferlerinin dönüşünde Hazar Denizi’nin keşfedilmesi için görevlendirilecek bir donanma oluşturulmasını istemiştir.410

Belli ki İskender, hem denizi hem de denizin ötesindeki toprakları merak etmiş ve o topraklarda yaşayan insanlar hakkında bilgi almak istemiştir. Onun yaşadığı dönemde Greklerin, Hazar’ın kuzey ve doğu sahası hakkında yeterli bilgi sahibi olmadıkları açıktır. Zira Grek kolonileri genellikle Karadeniz çevresinde kurulmuş ve Hazar kıyılarına kadar etkili bir varlık göstermemiştir. Bununla birlikte kolonilerin varlığı sayesinde Grekler, doğudan gelen tüccarlar vasıtasıyla bu coğrafya hakkında bir takım veriler elde etmişlerdir. Nitekim Herodotos’un Hazar Denizi ve çevresindeki halklar ile alakalı aktardığı bilgiler bunu kanıtlamaktadır. Ancak onun da vermiş olduğu bilgilerin büyük çoğunluğu kolonileri ziyaret eden tüccarların veya bölgenin yerel sakinlerinin anlattıklarından ibarettir. Dolayısıyla antik dönem içinde bu bölgeye esas ilginin İskender’in doğu seferi ile başlamış olduğunu söylemek mümkündür. Zira İskender Dönemi’nden sonra kaleme alınmış eserlerde Hazar Denizi ve çevresi hakkında daha fazla bilgiye rastlanılmaktadır.