• Sonuç bulunamadı

5. YENİ YATIRIM TEŞVİK SİSTEMİ

5.4. Yeni Yatırım Teşvik Sisteminin Eski Sistemler ile Mukayesesi ve

5.4.3. Bölgesel seçicilik

Yeni teşvik sistemi, bölgesel seçicilik uygulamasında 2002/4720 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenen İBBS-Düzey II bölgelerini esas almaktadır. Bu çerçevede Düzey II seviyesindeki 26 bölge, SEGE kullanılmak suretiyle sıralanmıştır. Sıralama neticesinde ise, Düzey II bölgeleri dört gruba ayrılarak uygulanacak teşvik miktarları bölgelerin gelişmişlik seviyelerine göre farklılaştırılmıştır.

Yatırım teşvik sisteminin önceki yıllardaki uygulanmalarında ise gelişmiş, normal ve KÖY gibi bölge tanımları kullanılmıştır. Genel olarak gelişmiş yörelerde sektörel kısıtlamalar uygulanırken, KÖY’lerde tüm sektörlerdeki yatırımlar desteklenmiş ve bu bölgelerdeki yatırımlar daha yüksek oranlarda teşvik edilmiştir. Bu özellikleri ile yeni sistem, eski yatırım teşvikleri ile benzerlik göstermekte ise de bölgesel gruplama konusunda eski sistemlerin bir adım daha önüne geçerek daha detaylı bir yapı oluşturmuştur.

195 Yeni yatırım teşvik sistemi hazırlık çalışmaları sırasında Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan

Diğer taraftan 5084 sayılı Kanun, desteklerin uygulanması açısından, illeri, teşvikten faydalananlar ve faydalanamayanlar olmak üzere iki gruba ayırmıştır. Ayrıca teşvikten faydalanan iller için kendi aralarında herhangi bir ayrıma gidilmeden kapsamdaki illerin tüm destek unsurlarından eşit şekilde faydalanması öngörülmüştür. Oysaki kapsam dahilinde olan illerin kendi aralarında da büyük gelişmişlik farklılıkları bulunduğundan, eşit oranlı teşvik tedbirleri yüzünden destek kullanım miktarları bu illerde dengeli bir dağılım oluşturamamıştır. Bu yapısı itibarıyla 5084 sayılı Kanuna, geçtiğimiz dönemde, teşvik dışında kalan illerden yatırımlarının çevre teşvikli illere kaydığı yönünde, teşvik dahilinde yer alan Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinin bazılarından ise teşvik oranlarının farklılaşmamasından dolayı Kanundan yeterince istifade edilemediği yönünde tepkiler gündeme gelmiştir.

Özetle, yeni yatırım teşvik sistemi, 5084 sayılı Kanunun uygulama sonuçlarını da dikkate alarak eski yatırım teşviklerine benzer şekilde teşvik oranlarının farklılaştığı bölgesel gruplar oluşturmuştur. Hatta sistemin, önceki dönemlerdeki uygulamaların bir adım önüne geçerek çok daha detaylı bir gruplamaya gittiği söylenebilir.

Ancak Düzey II bölgelerinin oluşturulması aşamasında her ne kadar illerin sosyo-ekonomik durumları göz önüne alınmış olsa da bölgesel yakınlık faktöründen dolayı birbirinden çok farklı gelişmişlik seviyesindeki illerin aynı Düzey II bölgesi altında yer alması, teşvikler ile amaçlanan bölgesel gelişmişlik farklarının azaltılması hedefini zedeleyebilme potansiyeli taşımaktadır. Bir başka deyişle Türkiye’deki bazı iller bulundukları Düzey II bölgesindeki diğer illerin etkisiyle gerçek bulunmaları gereken gruptan farklı gruplarda yer almışlar ve buna bağlı olarak teşviklerden teorik olarak faydalanmaları gereken oranlardan daha farklı oranlarda faydalanma durumunda kalmışlardır.

Örneğin yeni sistemde, TR72(Kayseri-Sivas-Yozgat) bölgesinde yer alan Kayseri ile görece daha az gelişmiş konumda bulunan Sivas ve Yozgat illerinin aynı oranlarda desteklenmeleri öngörülmektedir. Dolayısıyla, altyapının oldukça geliştiği, halihazırda oturmuş bir sanayi kültürünün olduğu, işgücü açısından daha büyük bir potansiyelin ve daha geniş bir iç pazarın bulunduğu Kayseri, bölgedeki diğer illere

oranla potansiyel yatırımcılar için çok daha cazip bir konuma gelmiştir. Ayrıca 5084 sayılı Kanunun uygulama sonuçlarından edinilen bilgiler ışığında teşvikli illere gelen yatırımların büyük oranda çevrelerinde bulunan büyük sanayi şehirlerinden geldiği de bilinmektedir. Halihazırda Yozgat ve Sivas illerinin çevresinde bulunan en önemli sanayi şehirlerinden birinin de Kayseri olduğu ve yeni teşvik sistemi kapsamında Kayseri ile bu illerin aynı seviyede desteklendikleri düşünüldüğünde, söz konusu illerin çevreden gelecek yatırımlar açısından çok da avantajlı olmadıkları görülmektedir. Benzer bir durum en belirgin şekilde TRC1(Gaziantep-Adıyaman- Kilis) ve TR61(Antalya-Isparta-Burdur) bölgelerinde de görülmektedir.

Yeni teşvik siteminin bölgesel yapılanması ile ilgili ortaya çıkabilecek bir başka husus ise, teşviklerin farklılaştığı gelişme gruplarının sınırında yer alan illerin durumudur. Gerek 5084 sayılı Kanunun uygulama sonuçlarından görüleceği üzere gerekse geçmiş literatür çalışmalarından edinilen bilgiler doğrultusunda, teşviklerin etkisi yatırım kararını etkileyen diğer faktörlerin benzer olduğu coğrafi olarak birbirine yakın bölgeler arasında daha fazla olmaktadır. Dolayısıyla az önce bahsedilen Düzey II yapılanmalarından kaynaklı sorunlar nedeniyle özellikle teşviklerin kırılma noktalarında bulunan iller açısından yatırım kararlarında sapmalar olabileceği açıktır. Örneğin TRC1(Gaziantep-Adıyaman-Kilis) bölgesindeki Gaziantep ili ile TR63(Kahramanmaraş-Osmaniye-Hatay) bölgesindeki Kahramanmaraş illeri birbirine mesafe olarak kendi bölgeleri içindeki illerden daha yakındır. 5084 sayılı Kanun kapsamında da gelişmişlik düzeyi daha az olan Kahramanmaraş ili teşvikten faydalanırken Gaziantep ili teşviklerden faydalanamamıştır. Hatta uygulama dahilinde Gaziantepli yatırımcıların teşvik avantajından faydalanmak üzere Kahramanmaraş’a yatırım yaptıkları ve Kahramanmaraş’ta ekonomik bir hareketlilik yarattıkları da bilinmektedir. Ancak yeni sistemde bu iki ilin aynı düzeyde desteklenmesi öngörülmekte ve 5084 ile amaçlanan dengeleme politikası terk edilmektedir. Bu durumda, halihazırda daha az gelişmiş olduğu bilinen ve gelişme açısından Gaziantep’e bağlı olan Kahramanmaraş’ın yeni teşviklerden ne ölçüde istifade edebileceği düşündürücüdür. Teşviklerin kırılma noktaları ile ilgili bir başka örnek ise II. Grupta yer alan Denizli ili ile III. Grupta yer alan Afyon ve Uşak illeridir. Bu illerin başta sanayi

yapıları olmak üzere pek çok alanda birbirine benzer olduğu düşünüldüğünde, yeni yatırımların teşvikten daha fazla yararlanabilen bir konumda yer alan Afyon ve Uşak’ta toplanabileceğini düşünmek çok da yanlış olmamaktadır.

Yeni yatırım teşvik sisteminin bölgesel seçiciliğine dair belirtilen bu eksikliklerin varlığını destekleyen bir gösterge de sistemin ilk uygulama sonuçlarıdır. Bu sonuçlara göre, yatırım yapma eğilimi bakımından, belirlenen gelişme grupları içinde yer alan iller arasında büyük farklar oluştuğu görülmektedir. Bu durumun, gelişme düzeyi bakımından birbirine yakın olmayan illerin, teşvik uygulaması açısından aynı grupta yer almasından kaynaklandığı söylenebilir. Yine bu sonuçlara göre, önceki yıllarda 5084 sayılı Kanunun da etkisiyle önemli yatırım artışları gerçekleşen bazı illerde teşvik belgesi talepleri düşerken, 5084 sayılı Kanun ile kapsanmayan ve yeni teşvik sistemi çerçevesinde teşviklerden beklenenden daha yüksek oranlarda faydalanan bazı illerde yatırım yapma eğilimlerinin arttığı da görülmektedir. Nitekim 5084 sayılı Kanun ile birlikte önemli miktarda yatırımın yapıldığı Düzce, Kahramanmaraş, Uşak gibi illerde yatırım teşvik belgesine olan talep azalırken, 5084 sayılı Kanun ile kapsanmayan, fakat yeni sistemle birlikte çevre illere göre daha avantajlı bir konuma gelen Antalya, Gaziantep, Kayseri, Manisa, Samsun ve Hatay gibi illerde yatırım eğilimi artmıştır.

Sonuç olarak, yeni teşvik sistemi çerçevesinde teşviklerin belirli gelişme gruplarına göre miktarları farklılaşarak uygulanması, bölgesel gelişmişlik farklılıklarının azaltılması amacıns ve teşviklerin çalışma mekanizmasına uygun görünmektedir. Ancak Düzey II bölge yapılanması ve teşviklerin kırılma noktalarındaki düzenlemeler, sistemin etkisi ve etkinliği açısından sorun teşkil edebilme potansiyeli taşımaktadır.