• Sonuç bulunamadı

KAMUNUN AYDINLATILMAS KAPSAMINDA KAZANÇ YÖNETĠMĠNĠN TESPĠTĠ VE ġĠRKET FĠNANSAL RAPORLARI VE

PERFORMANSI ÜZERĠNE ETKĠSĠ: ĠMKB UYGULAMASI

Bu bölümde ĠMKB‟ ye kayıtlı Ģirketlerin 2005-2008 yıları arasındaki mali tabloları analiz ve değerlendirmeye tabi tutularak; bu tabloların yıllar itibarı ile gerçeği, doğru, dürüst ve tam olarak yansıtıp yansıtmadığı tespit edilmeye çalıĢılacaktır.

ÇalıĢma üç bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde Ģirketlerin kazanç yönetimine baĢvurup baĢvurmadıkları baĢka bir ifade ile finansal raporların ekonomik iĢlmelerinin sonuçlarını doğru ve dürüst olarak yansıtıp yansıtmadığı tespit edilmeye çalıĢılacaktır.

ÇalıĢmanın ikinci bölümünde kamuyu aydınlatma ilkesi kapsamında aynı Ģirketlerin SPK‟ nın yayınladığı kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde kamunun ne tür bilgiye ihtiyaç duyduğu tespit edilmeye çalıĢılacaktır.

ÇalıĢmanın üçüncü bölümünde ise Ģirket finansal performans göstergelerine bağlı olarak oluĢan piyasa değeri üzerinde etkili olan faktörler (finansal ve finansal olamayan) tespit edilmeye çalıĢılacaktır.

Bu bağlamda; çalıĢmanın amacı, önemi, yöntemi ve kapsamı, uygulanan istatistikî modeller ile elde edilen sonuçlar çerçevesinde değerlendirmeler yapılacaktır.

ĠMKB‟ ye kayıtlı Ģirketlerin yıllar itibarı ile kesinleĢmiĢ 12 aylık mali tablolarından elde edilen veriler Excel çalıĢma sayfasında toplanarak analize hazır hale getirilmiĢtir.

4.1.Kazanç Yönetiminin Tespiti ve Finansal Raporlama Kalitesi

Kazanç yönetimi: Yöneticiler, Ģirket faaliyet sonuçları; hissedarların ve kendilerinin ekonomik beklentilerini karĢılayamadığı, dıĢ çevre ile yapılan sözleĢmelerde yer alan maddelerden doğan yükümlülükleri yerine getirebilmek,

vergisel, politik vb amaçlarla finansal raporlara ait iĢlemlerin yapısını değiĢtirmek suretiyle finansal raporları ayarlamalarına denir. Tanımdan bütün yöneticilerin muhasebe numaralarına baĢvurduğu ve yasal düzenleyicilerin, iç ve dıĢ bağımsız denetçiler ve akademisyenlerin de dedektif olması gerekir gibi bir anlam çıkarılmaması gerekir. Bütün amaç Ģirket ile çevresi arasında sağlıklı bilgi akıĢı ile iletiĢimin sağlanması ve güven ortamının oluĢturulması ( Lo, 2008 ) ve varsa mali tablo üzerinde yasal ve yasal olmayan muhasebe numaralarının ortaya çıkartılarak ekonomik karar vercilere faydalı bilgiler sunmaktır.

Bu durumda yöneticiler yasal ve / veya yasal olmayan muhasebe politika ve uygulama değiĢikliği ile mali tablolarda yer alan kalemlerin gerçeği yansıtmasını engellemektedir. Bu davranıĢın temelinde ise yöneticilerin Ģirket ve yönetim hakkında kamuoyunu istedikleri gibi düĢünmelerini sağlamak yer almaktadır.

Kazanç yönetininin tespiti için yapılan çalıĢmalar incelendiğinde mali tablolar üzerinden tahakkuk ve finansal oranlar vasıtasıyla kurulan modeller kullanılmıĢtır. Tahakkuk modellerinin temelinde araĢtırmacılar, tahakkukları ihtiyari ve ihtiyari olamayan tahakkuklar olarak ikiye ayırmaktadır. AraĢtımanın temel varsayımında ise yöneticilerin ihtiyari olmayan tahakkukları yasalar gereği yerine getirdikleri için sürekli olarak hile yoluyla manipüle edemeyeceklerdir. Fakat ihtiyari tahakkuklar ise yöneticilerin kontrolünde ve insiyatifinde olduğu için hazır değerleri, ticari alacakları, stokları, satıĢları, gelirleri ve giderleri vb kalemleri gerek yürürlükteki yasal mevzuatta yer alan boĢluk ve esneklikler vasıtasıyla gerekse yasal olamayan yollarla değiĢtirebilmektedir. Bu bağlamda araĢtımacıların çalıĢmalarını ihtiyari tahakkuk kalemleri üzerinde yoğunlaĢtırdıkları görülmektedir. Örneğin Healy (1985), DeAngelo (1986), Jones (1991), Dechow, Sloan ve Sweney (1995) sayılabilir.

Finansal oranlar yönteminde ise bilanço ve gelir tablosunda yer alan kalemler üzerinden endeksler oluĢturulmakta (Ticari alacaklar, stok devir hızı endeksi vb.) ve kazanç yönetimi yapılıp yapılmadığı tespit edilmeye çalıĢılmaktadır. Örneğin Beneish (1997).

Yıllar itibariyle oluĢturulan GKGM ilke ve standartları ve onun yansıması olan uygulamalar üzerinde yapılan değiĢiklikler sonucu ortaya çıkan finansal hileler finansal tabloların gerçeği yansıtmasını engellediği gibi karĢılaĢtırılabilir, tutarlı ve doğru olma özelliğini de kaybetmesine yol açmaktadır. Sonuç olarak kazanç

yönetimi ile finansal raporlama kalitesi arasında ters iliĢki mevcuttur. Yöneticiler kazanç yönetimine baĢvurdukça finansal raporlama kalitesi düĢecektir.

4.1.1.AraĢtırmanın Amacı

Bu çalıĢmanın amacı: Türkiye‟de halka açık Ģirket yöneticilerinin kazanç yönetim uygulamalarının Ģirketin finansal raporlama kalitesi ve piyasa değeri üzerine etkisini ölçmeye yöneliktir. Bu bağlamda;

 ġirketlerin muhasebe politika ve uygulamaları tahakkuk modelleri ile test edilerek kazanç yönetimine baĢvurup baĢvurmadıkları,

 Kazanç yönetimi finansal raporlama kalitesi iliĢkisi,

 Kazanç yönetimi finansal performans iliĢkisi incelenecektir.

 ġirketlerin kamuyu OECD‟nin açıkladığı kurumsal yönetim ilkeleri bağlamında kamuyu aydınlatıp aydınlatmada kamunun ihtiyacı olan bilginin türleri tespit edilmeye çalıĢılacaktır.

4.1.2. AraĢtırmanın Önemi

ġirket yöneticileri; mevcut hissedarların verdiği kaynakları Ģirket varlıkları üzerinde optimal dağılımını yapma ve yönetme ile kuruluĢ sözleĢmesinde belirlenen amaçları ya da sonradan yönetim tarafından belirlenen amaçları yürürlükteki mevzuata bağlı olarak gerçekleĢtirmek zorundadır.

Yöneticilere verilen amaçların gerçekleĢme düzeyi ile yöneticilerin ve Ģirketin performansı; finansal raporlar ve en önemli öğesi olan finansal tablolar vasıtasıyla tespit edilebilmekte ve değerlendirilmektedir. Bu bağlamda Ģirketin ve yöneticilerin performansının değerlendirilebilmesi doğru, zamanında, eksiksiz, tam finansal ve finansal olmayan bilginin Ģirket bünyesinde üretilmesi ve Ģirket çevresine sunulması ile mümkündür.

ġirket bünyesinde üretilen bilginin GKGMĠ ve politikalarına ve yürürlükteki mevzuata uygunluğu Ģirket yönetimi tarafından seçilen iç ve dıĢ denetçiler tarafından kontrol edilmektedir. Denetçilerin temel amacı; Ģirket bünyesinde üretilen finansal bilgilerin doğruluğunu kanıtlayacak çalıĢmalar yapmaktır. ÇeĢitli denetim teknikleri ile Ģirket faaliyetlerinden doğan finansal nitelikteki bütün iĢlem ve olayların kayıtlara

yansıtılıp yansıtılmadığını, belgelere dayanıp dayanmadığını, belgelerin yasal ve tahrifata uğrayıp uğramadığını, muhasebe kayıtları ile envanter ve fiziki sayım yapılarak mutabakat olup olmadığını vb denetim teknikleri ile hata, eksik ve hileler ile muhasebe politika değiĢikliklerinin gerekçelerini ve etkilerini ortaya koyarak denetim görüĢünü ortaya koyar.

Ġç ve dıĢ denetim Ģirketle iliĢki içerisinde bulunan tüm çevresi için Ģirket hakkında “ güven unsurunu” inĢa etmektedir.

Son 20 yılda yaĢanan Ģirket yolsuzluklarının Ģirket hissedarlarının temsilcisi olan yöneticiler ve bağımsız denetim Ģirketlerinin iĢbirliği ile yapıldığı ortaya çıkması bu güvenin ortadan kalkmasına ve finansal raporların ekonomik olayların sonuçlarını yansıtmadığı kanaatnin oluĢmasına yol açmıĢtır..

ÇalıĢmanın önemi burada ortaya çıkmaktadır. ġirket ve çevresi arasında sağlıklı bilgi akıĢının sağlanması, kazanç yönetim numaralarının tespit edilmesi için gerek yasal düzenlemeler yapan otoriteye gerekse akademisyenlere büyük görev düĢmektedir.

4.1.3. AraĢtırmanın Kapsamı

AraĢtırmanın evreni ĠMKB‟ de kayıtlı 286 Ģirketten oluĢmaktadır. AraĢtırmanın kısıtları;

 AraĢtırmaya mali sektörde faaliyet gösteren ticari bankalar, sigorta Ģirketleri, yatırım ortaklıkları, GMYO, katılım bankaları, factoring, finansal kiralama, giriĢim sermayesi, yatırım Ģirketleri ve holdingler kapsam dıĢında bırakılmıĢtır.

 AraĢtırma 2005 - 2008 yıllarına ait 12 aylık mali tabloları, bağımsız denetim ve faaliyet raporlarını kapsamaktadır.

 Kamunun aydınlatılması kapsamında SPK‟ nun ġubat 2005 yılında yayınladığı kurumsal yönetim ilkeleri raporuna göre veriler oluĢturulmuĢtur.  ġirket performansının ölçülmesinde performans kriterleri olarak finansal

kriterler kullanılmıĢtır.

Mali Ģirketlerin, mali tabloları diğer Ģirketlere iliĢkin farklılık gösterdiği, holdinglerin ise mal ve hizmet üretimi gerçekleĢtirmedikleri için analiz kapsamı dıĢında bırakılmıĢtır. Ayrıca 2005 yılından sonra menkul kıymetlerinin halka arz eden Ģirketler yine analizin dıĢında bırakılmıĢtır.

ÇalıĢmada Ģirketlerin zorunlu ve ek mali tabloları ile faaliyet ve denetim raporlarına ĠMKB, Ģirketlerin ana sayfaları ve kamuya aydınlatma platformu sitelerinden ulaĢılmıĢtır.

AraĢtırmanın zaman açısından kısıtlayıcılığı ise Ģirketlerin 2005 yılından itibaren nakit akım tablolarını düzenli olarak kamuya açıkladıkları tespit edilmiĢtir. ÇalıĢma yapıldığında 2009 yılına ait ilgili raporlar tam olarak açıklanmadığı için analize dahil edilmemiĢtir.

Bu kapsamda 286 Ģirketten araĢtırmaya 132 Ģirkete ait 2005-2008 yılı finansal ve finansal olmayan verileri dahil edilmiĢtir. AraĢtırmaya katılan Ģirketlere ait sektörel dağılımı tablo 4.1‟ de gösterilmiĢtir.

Tablo 4.1. AraĢtırma Katılan ġirketlerin Endüstriyel Dağılımı

Endüstri ve Kodu Endüstride Yer Alan ġirket Sayısı Yüzdelik Dilim % AraĢtırmaya Dahil Edilen ġirket Sayısı Yüzdelik Dilim % Kağıt ve kağıt ürünleri basım yayım 13 0,066 10 0,075

Gıda ,içki ,tütün (31) 24 0,123 15 0,113

Dokuma, giyim piyasası ve deri (32) 30 0,153 25 0,189 Orman ürünleri ve mobilya (33) 3 0,015 2 0,015 Kimya, petrol ve plastik ürünler (35) 26 0,133 17 0,128 TaĢ, toprak ve dayalı sanayi (36) 25 0,128 21 0,159

Metal ana sanayi (37) 15 0,076 7 0,053

Metal eĢya, makine ve araç yapımı (38) 26 0,133 18 0,136

Diğer imalat sanayi (39) 4 0,020 3 0,022

ĠnĢaat ve bayındırlık (41) 2 0,010 1 0,007

BiliĢim (51) 9 0,046 2 0,015

Perakende ticaret (62) 6 0,030 3 0,022

Lokanta ve oteller (63) 7 0,035 4 0,030

Elektrik gaz ve su (40) 5 0,025 1 0,007

UlaĢtırma, haberleĢme ve depolama 4 0,020 3 0,022 Toplam 195 1 132 1

4.1.4.AraĢtırma DeğiĢkenlerinin Belirlenmesi ve Model Kurulması

AraĢtırma kazanç yönetimin tespit edilmesi, OECD tarafından kabul edilen ve SPK‟ nın ġubat 2005‟ de yayınladığı kurumsal yönetim ilkeleri kapsamında kamuyu aydınlatıp aydınlatmada kamunun ihtiyacıolan bilginin türleri, finansal raporlama kalitesi ve Ģirket performansının değerlendirildiği 3 çalıĢmadan oluĢmaktadır.

4.1.4.1. Kazanç Yönetim Uygulamalarına ĠliĢkin DeğiĢkenlerin Belirlenmesi

Kazanç yönetim uygulamalarının tespitinde tahakkuk modelleri kurulmuĢtur. Toplam tahakkukların ölçülmesinde ise bilanço, gelir ve nakit akıĢ tablolarından elde edilen veriler kullanılmıĢtır. Toplam tahakkuklara ait veri setinin oluĢturulmasında eksik verilere sahip Ģirketler silinmiĢtir. Toplam tahakkukların ölçülmesinde Jones (1991) modeli ile Dechow, Sloan ve Sweney (1995)‟ in Modifiye EdilmiĢ Jones modeli kullanılmıĢtır.

AraĢtırmacılar, kazanç yönetiminin tespitinde kullanılan tahakkukların ölçülmesinde değiĢik metotlar uygulamıĢtır. Örneğin toplam tahakkukların ölçülmesinde muhasebe metotlarında ki değiĢimler ve sermaye yapısındaki değiĢimler sayılabilir. Bu çalıĢmada da toplam tahakkuklar üzerinde odaklanılacaktır. Özellikle de araĢtırma döneminde yöneticilerin, kazanç yönetim uygulamalarının tespit edilebilmesi için ihtiyari tahakkuklar üzerinde odaklanılacaktır. Healy (1985) ve DeAngelo (1986) çalıĢmasında olduğu gibi bu çalıĢmada da toplam tahakkuklar ihtiyari ve ihtiyari olmayan tahakkuklar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. AraĢtırma periyodunda kazanç yönetiminin tespit edilmesi için ihtiyari tahakkuk kalemleri tek tek değil bir bütün olarak hesaplanmıĢtır. Çünkü yöneticilerin manipülatif uygulamalarının büyük bir kısmı toplam tahakkuk içerisindedir.

Toplam tahakkuklar (TT)=

= [Nakdi olmayan duran varlıklarda ki değiĢim]-[Toplam amortisman giderleri

ve itfa payları] 4.1

Benzer Belgeler