• Sonuç bulunamadı

I. HAKKÂRİ İLİ HAKKINDA GENEL BİLGİ

I.5. Hakkâri’de Sosyal ve Kültürel Yaşam

I.5.7. Hakkâri’de Masal Anlatma Geleneği

1.2. Yörelere Göre Kilim ve Özellikleri

1.2.1. Aydın Kilimleri

Aydın’ın el dokuması halı, kilim ve heybeleri, özellikle de Türkmen Yörük kilimleri kendine özgü nakış ve renkleri ile ünlüdür. Aydın’dan gelen bir dokumada da kilimin zeminindeki büyük baklavalar içerisinde kurt izi motifi vardır. Bu baklava şemasının kenarlarında da canavar ayağı denilen, yine korumaya yönelik motifler yer alır. Canavar, Anadolu’da efsanevî bir yaratıktır. Bunun vahşi bir hayvan olduğuna inanılır. Bu canavar ayağı motifi, stilize ejder motifidir (Bayraktaroğlu, 1991: 196).

1.2.2. Balıkesir Kilimleri

Balıkesir, Yörük kiliminin günümüze kadar en iyi korunduğu yöre olarak tanınır. Genellikle tek parça hâlinde dokunur. Balıkesir kilimlerinde tarak motifi çok belirgin olarak kullanılır. Anadolu’da çok yaygın olarak kullanılan bu motif evliliğe ve doğuma bağlı bir motiftir. Evlilik ve doğum anındaki kötü gözlere, nazara karşı kullanılır (Bayraktaroğlu, 1991: 198).

1.2.3. Eşme Kilimleri

Anadolu kilimleri yapıldığı köy, kasabanın ya da dokunduğu desenlerden birinin adını alır. Uşak’ın Eşme ilçesinde dokunan kilimler de Eşme kilimleri olarak anılmaktadır. Eşme kilimleri kendine has desen ve renk bakımından Anadolu’nun diğer kilimlerinden ayrı bir özelliğe sahiptir. Eşme kilimleri, kök boya ve atkısı, çözgüsü yün olan pastel donuk renklerden oluşmaktadır (http://www.usaktanitim.gov.tr. 28.10.2015).

1.2.4. Fethiye Kilimleri

Fethiye kilimleri alışılmamış motifli olup göbekleri boş, çevresi motiflidir. Bir diğer kompozisyon ise tüm zemini kaplayan birbirine kanca motifleriyle bağlanmış göbek desenli bordürlerdir. Ana renkler, mavi, kırmızı, kahverengi, yeşil, turuncu, eflatundur. Geniş ve dikdörtgen boyutlardadır (El Sanatları Teknolojisi, 2012:46). Fethiye kilimlerinin yanı sıra Muğla kilimleri de meşhurdur.

1.2.5. Karabağ Kilimleri

Karabağ kilimlerinin desen renkleri sarı, turuncu, pembe ve siyahtır. Kilimin bezeme konusu bitkisel ve biçimlendirilişi antinaturalist tarzda, birimler oldukça stilizedir. Kilimin kompozisyonuna bakıldığında: bordürleri S kıvrımlı dal üzerinde çiçek ve yaprak sıralamalı, zeminde bir merkezden açılan katmerli rozet çiçeğini andıran, iki madalyon ve köşelerde ise yalın halde rozet çiçekleri yer almaktadır (Soysaldı, 2007: 1238).

1.2.6. Karatepe Kilimleri

Osmaniye’nin Kadirli ilçesine bağlı Karatepe Köyü kilim dokumada bilinen bir merkez konumundadır. Kilimler tamamen doğal yün ve doğal kök boyadan, Anadolu Türk obalarının yüzyıllardır dokuduğu özgün motif ve renkler esas alınarak dokunmaktadır. Karatepe kilimleri tamamen doğal usullerle elde edilen, yıkandığı zaman renk vermeyen kök boyayla boyanan yünden dokunmaktadır. Yurt içi ve yurt dışında birçok şehirde sergilenen kilimler büyük ilgi görmektedir (http://www.kadirli.bel.tr. 20.10.2015).Karatepe kilimleri bu gün Amerika ve Avrupa ülkelerine kadar ihracatı yapılan önemli el sanatı ürünlerimizdendir.

1.2.7. Kars Kilimleri

Türkiye’nin Rusya sınırında Kars kilimlerine çokça rastlanır. Ana renkler; kahverengi, pembe, turuncu ve beyazdır. Genellikle kalın dokuma olup doğal kahverengi yün çözgülüdür. Ortasında birbirine bağlı göbek desenleri yer alırken kenarları farklı desendedir. Boyuna dokuma tekniği ile dokunur (El Sanatları Teknolojisi, 2012: 52).

1.2.8. Kayseri Kilimleri

Yurdumuzdaki dokumacılığın yapıldığı yöreler araştırıldığında, her bölgenin kendine özgü karakteristik özellikleri az veya çok taşıdığı görülür. Kayseri yöresi de Anadolu’nun önemli dokumacılık merkezlerinden birisidir. Hayvancılık, yöre halkının temel geçim kaynakları arasında yer almaktadır. Koyunlarının yünleri yöre halkı tarafından kırkılıp, eğrilerek iplik elde edilmiş ve dokumalarda kullanılmıştır. Yörede yetişen, boya madde içeren bitkiler dokumada kullanılacak iplerin boyanmasında kullanılmıştır (Şahin, 2004: 195). Kayseri kilimleri Avşar kilimleri olarak da bilinmektedir.

1.2.9. Malatya Kilimleri

Malatya kilimleri; dikdörtgen yüzeyi çeviren ve kale burçlarını andıran surlarıyla ayırt edilir. Orta bölümlerinde altıgen ve sekizgen madalyonlar bulunur. Kuş ve deveboynu, akrep ayağı, koçboynuzu ve geometrik şekillere rastlanır. Al rengin yanında kara, kahverengi, bej, lacivert, ak renk sık kullanılır. Kilimlere yörede “Yedi dağ çiçeği”

denilmektedir. Dirican kilimleri “Diricangözü ak kilimi” ve “sandık kilim”olarak bilinmektedir (http://www.malatya.gov.tr. 29.10.2015).

1.2.10. Mardin Kilimleri

Kilim dokumacılığı, Mardin ve çevresinde basit tezgâhlarda yapılmaktadır. Mardin’in özellikle köylerinde bulunan bu tezgâhlarda yolluk, kilim, heybe, vb. şeyler dokunur. Kilimlerin iplikleri evlerde eğirilir ve kök boya ile boyanır. Bu işi Süryani kadınları yürütür (Küçük, 2008: 42).

1.2.11. Mut Kilimleri

Toros Dağları’nın güneyinde yer alır. Tipik Yörük olan Mut kiliminin çözgüleri keçi ve at kılından olup çoğunlukla doğal kahverengi yündendir. Altıgen şekilli göbekler birbirine kalın testere dişli motiflerle bağlanır. Boyuna örgü tekniği ile dokunan Mut kilimleri genellikle dar endedir (El Sanatları Teknolojisi, 2012: 50).

1.2.12. Sivas Kilimleri

Tarih boyunca pek çok kültürle iç içe olmuş Sivas, Orta Anadolu’da önemli bir yerleşim merkezidir. Yüzölçümü itibariyle Türkiye’nin ikinci büyük ili olmasından dolayı somut ve somut olmayan nice folklorik zenginliğe sahiptir. Bu zenginliklerden birisi de dokumacılıktır. Yoğunluklu olarak köylerde, kadınlar tarafından yapılan dokumalar çeşitlilik gösterirler. Halı, kilim, yastık gibi dokumalar ağaçtan yapılan özel tezgâhlarda dokunur (Kaya, 2010: 2).

1.2.13. Şarköy Kilimleri

Şarköy ya da Trakya kilimi olarak bilinen bu kilimler, İslâm-Osmanlı etkisi taşır. Bordürleri çiçek ve yaprak desenlidir. Tek parça olarak muhtelif ebatlarda dokunur. En çok görülen renkler, koyu kırmızı, mavi, yeşil, az olarak da sarı ve beyazdır (El Sanatları Teknolojisi, 2012: 46).

1.2.14. Van Kilimleri

Zengin bir kilim kültürüne sahip olan Van’da kilimler yarım asır öncesine kadar yertezgâhlarında çift kanat şeklinde büyük boyutlu dokunmaktayken, günümüzde dokunanlar dikey tezgâhlarda ve küçük ebattadır (Taş, 2005: 28).

1.2.15. Diğerleri

Türkiyede ismini sıraladığımız önemli kilim merkezleri dışında Şırnak, Batman, Muş, Adana, Isparta, Elazığ (Karakoçan), Gaziantep gibi yerlerde de kilim dokuması yapılmaktadır.

Ülkemizin hemen hemen her bölgesinde dokuması yapılan kilimin Türkiye insanının hayatında uzun süredir var olduğu görülmektedir. Üretim merkezinin çok olması ve neredeyse her yörenin kendi adını taşıyan kilimlerin oluşu kilimin Anadolu’da sadece bir bölgede meydana getirilmediğini aksine bütün Anadolu’da dikkate alınan bir dokuma türü olduğunu göstermektedir.

İKİNCİ BÖLÜM 2. HAKKÂRİ KİLİMLERİ

Hakkâri’de uzun süre devam eden yarı göçebe hayat şekli ve gelişen toplumsal yapı Hakkâri’degüçlü bir folklorun oluşmasını sağlamıştır. Gelenek ve göreneklerle nesilden nesle aktarılan bu folklor, Hakkâri insanının yaşamının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Bu ayrılmaz yapı içinde kilim gibi el sanatı ürünlersözlü folklorla birlikte şehrin en önemli kültürel ürünleri arasında kabul edilmektedir.

Hakkâri’de kilimin, ilk başta fiziksel ihtiyaçtan dokunduğu bilinmektedir. Hakkâri’de uzun bir dönem boyunca kilimler; yer yaygısı, duvar örtüsü, perde, yük örtüsü, yastık, minder, battaniye vb. olarak kullanılmıştır. Çeşitli amaçlarla kullanılan kilimler daha sonra yöre insanının yaratıcılığı ve düş gücüyle zenginleşmiştir. Bu gelişmeye bağlı olarak insanlar duygularını kilimlerde dokudukları motiflerle anlatarak kilimi bir kompozisyon şeklinde meydana getirmişlerdir. Bu kompozisyon içindeki motifler anneden kıza geçerek asırlar boyu yinelendiği için Hakkâri ile özdeşleşmiştir.

Hakkâri kilimlerinin tarihçesi hakkında kaynaklarda fazla bir bilgi bulunmamaktadır. Tarihî kaynaklarda Hakkâri kilimleri ile ilgili yeterli bilgi olmamasına rağmen, kilimlerin yüzyıllardır Hakkâri insanının hayatında var olduğu bilinen bir gerçektir.

Çeşitli müzelerde bulunan ve 19. yüzyıla ait olduğu kabul edilen Hakkâri kilimleri ile günümüzde dokunan Hakkâri kilimleri karşılaştırıldığında bazı değişikliklere rağmen kilimlerde bulunan motif ve kompozisyonların korunarak bu güne ulaştığı görülmektedir.

Elimizde en eski örnek olarak Van müzesinde bulunan ve 19. yüzyıla ait olan Hakkâri kiliminin tarihî geçmişinin 19. yüzyıldan çok daha öncesine dayandığını söyleyebiliriz. Çünkü yöre insanı için kültürel bir bellek olan kilimlerin bu duruma gelmesi için çok uzun bir geçmişe sahip olması gerektiği bir gerçektir.

Hakkâri’nin Türkiye’nin herhangi bir bölgesinden göç almaması ve ildeki kilim dokuma kültürünün bir miras şeklinde anneden kıza geçmesi nedeniyle uzun bir geçmişe sahip olan Hakkâri kilimleri orijinalitesini koruyarak günümüze ulaşmıştır.

Hakkârikilimleri ve içindeki motifler, yöre kadınının kendini en rahat ifade ettiği dil olarak kabul edilir. Kilim dokuyan kadın, çeşitli motifler ile muhabbeti, sevgiyi, sohbeti, erkekliği, yiğitliği, kavgacılığı, bereketi, mutluluğu, üretkenliği ve kısmeti ifade etmiştir. Bu motifler bir anlamda Hakkâri kadınları arasında var olan sembolik dilin sözcükleri olarak kabul edilir.

Hakkâri ili, çevre illere fazla göç verdiği için Hakkâri kiliminin etkileri Anadolu’nun çeşitli illerinde görülmekte hatta Hakkâri kilimi olarak kabul edilen ve bilinen kilimler başka illerin özellikle Hakkâri’nin çevre illerinin kilimi olarak çeşitli yerlerde sergilenmektedir. Bu durum pek çok yerde sahiplenilen yöre kilimlerinin zenginliğini ve etkisini göstermektedir.

Hakkâri kilimleri genellikle çiçek, kişi ve aşiret isimleriyle anılmakta ve kilimde bu isimlerle âdeta özdeşleşen motifler işlenmektedir. Hakkâri’de kilim dokumada çeşitli dokuma teknikleri kullanılırken genelde ilikli dokuma tekniği tercih edilmektedir.

Hakkâri’de uzun bir dönem dokumaların tümü ahşap tezgâhlarda yapılmıştır. Bu şekilde meydana getirilen eski kilimlerin ebatları günümüz kilimlerinden daha büyüktür. Günümüzde özellikle metal tezgâhların ortaya çıkmasıyla beraber kilim ebatlarında farklılaşmanın olduğu görülmektedir.

Hakkâri kilimleri, yüksek yaylalarda beslenen koyun ve kuzu yünlerinden elde edilen iplerden meydana getirilmektedir. Yörede geleneksel olarak her yıl düzenlenen “Kuzu Kırpma Şölenleri”nde kırpılan yünler yıkanıp tarandıktan sonra kirman ile tek kat eğrilerek iplik haline getirilir. Bu gelenekler, İslâmiyet öncesi dönemlerde ve mitolojik çağlardaki şölenleri hatırlatmaktadır. Bahar bayramları, bağ bozumu vb. şenlikler buna örnek gösterilebilir.

Hakkâri kilimlerinde bükülmüş yün iplik kullanılmaktadır. Hakkâri kilimlerinin en önemli özelliği, elde edilen ipliğe elyaf gibi maddelerin ilave edilmemesidir. Yörede belli bir işlemle elde edilen yün iplikler daha sonra, yörede yetişen bitki kökleri, kurutulmuş meyve kabukları gibi doğal maddeler ile geleneksel bir yöntemle boyanmaktadır. Kilimlerde sadece bitkisel boyalarla boyanmış yün iplik kullanılır. Yün ipliklerin doğal, bitkisel kök boyalar ile boyanması kilimin canlı renklerini korumasını sağlamaktadır. Dokuma üzerinden uzun yıllar geçtiğinde ise pastelleşen renkler antika kilim meraklılarını kendine çekmektedir.

Hakkâri kilimleri sahip olduğu uzun geçmişi ve orijinalitesi ile yöre insanını sadece manevi yönden değil maddi yönden de etkilemektedir. Bu gün yörede çeşitli dokuma tezgâhları açılmış, yüzlerce insana iş imkânı sağlanmıştır. Bütün bu durumlar yöre kilimlerinin Hakkâri insanı için hayatî değerde olduğunu göstermektedir.

2.1. Hakkâri Kilimlerinin Dokunmasında Kullanılan Araçlar

Hakkâri’de kilimlerin üzerinde dokunduğu araçlara “Istar” denilir. Istar denilen tezgâhlar, ağaç ve metalden yapılmaktadır. Bu tezgâhlar yatay ve dikey şekilde uzanmaktadır. Hakkâri’de son dönemlere kadar ağaçtan yapılmış ahşap tezgâhlar kullanılmıştır.

Hakkâri’de ahşap tezgâhların taşınması zor olduğu için yaz mevsiminde yaylaya götürülmez. Hakkâri kadını bu yüzden olacak ki kilim dokuma işlemini daha çok kış mevsiminde gerçekleştirmektedir. Bu durum konar-göçer yaşam şeklinin bir sonucu olarak kabul edilmektedir.

Gelişen sanayi ile birlikte yöre kilimlerinin dokumasında kullanılan araçlar da gelişmiştir. Bu gün bu araçların tamamı neredeyse metal olarak üretilmiş araçlardır.