• Sonuç bulunamadı

B. Maddi Hukuk Kurallarının Yeknesaklaştırılması

2. Avrupa Birliği’ndeki Çalışmalar

Avrupa Birliği’nin temel hedefi olan malların, kişilerin, hizmetlerin ve sermayenin serbest dolaşımının sağlanmasında sözleşmelerin akdedilmesinin ve sözleşmenin içerdiği risklerin hesaplanmasının kolaylaştırılması önemli rol oynamaktadır. Ayrıca, yeknesak hukuk kurallarının olması aynı mal ve hizmetlerin ortak pazar içinde aynı şartlarla dolaşımını da sağlayacak önemli bir etkendir98.

Avrupa Birliği’nde üye ülkelerin kanunlar ihtilafı ve maddi hukuk kurallarının değişik olması; uluslararası nitelikteki sözleşmelere ilişkin uyuşmazlıklara bakan değişik ülke mahkemelerinin değişik çözümlere ulaşmasına

95 AKINCI, CMR, s. 27. 96 AKINCI, CMR, s. 39. 97 AKINCI, CMR, s. 36.

98 BASEDOW, Jürgen: “The Renascence of Uniform Law: European Contract Law and its

Components”, Legal Studies, V. 18, No. 2, June 1998, (Renascence), s. 128; LANDO, Ole: “Principles of European Contract Law and Unidroit Principles: Moving from Harmonization to Unification”, Uniform Law Review, 2003, (Harmonization to Unification), s. 124; RITAINE, Eleanor Cashin: “Harmonising European Private International Law: A Replay of Hannibal’s Crossing of the Alps?”, International Journal of Legal Information, 2006, s. 429; http://ec.europa.eu/internal_market/contractlaw/index_en.htm

yol açmıştır. Bu da hukuki belirsizlik oluşturmakta ve sözleşme riskini arttırmaktadır. Bu nedenlerle, özel hukuk alanında hukuki kesinliğin sağlanması için ilk olarak, 2001 yılında 44/2001 sayılı Tüzük haline getirilen, 1968 tarihli Hukuki ve Ticari Konularda Mahkemelerin Milletlerarası Yetkisi ve Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizine İlişkin Brüksel Konvansiyonu kabul edilmiştir. Daha sonra, yukarıda açıklanan, ve Tüzük haline de getirilen 1980 tarihli Roma Konvansiyonu kabul edilmiştir99.

Ancak, kanunlar ihtilafı kurallarının yeknesaklaştırılmasının da tam olarak hukuki kesinliği sağladığı ve belirsizliği ortadan kaldırdığı söylenemez. Zira, üye ülkelerin maddi hukuk kuralları birbirinden oldukça farklı olduğundan, her ülkede aynı uyuşmazlık için farklı çözüme ulaşılması muhtemeldir100. Özellikle, kendi

hukuklarını kabul ettirecek pazarlık gücüne sahip olmayan ve yabancı hukuklar hakkında da yeterli araştırmayı yapma masrafını üstlenemeyecek olan küçük ve orta ölçekli şirketler için dezavantaj oluşacak ve onlar uluslararası pazardan uzaklaşacaktır. Bu nedenle, doktrinde, yeknesak bir Avrupa sözleşmeler hukuku düzenlemesinin hazırlanması gerektiği fikri ortaya atılmıştır101.

Bunun için ilk adım Avrupa Sözleşmeler Hukuku Prensipleri’nin hazırlanmasıdır. 1982’de, başkanı dolayısıyla Lando Komisyonu olarak da bilinen, Avrupa Sözleşmeler Hukuku Komisyonu (Commission on European Contract Law) kurulmuş ve çalışmalarına başlamıştır. Komisyon’da yer alan Avrupalı akademisyen ve uygulamacılar hükümetleri adına görev almamışlar; şahsi fikirleriyle katkı sağlamışlardır. Her ne kadar katılımcılar Avrupa Birliği ülkeleriyle sınırlı olsa da, dünyadaki diğer hukuk sistemleri, özellikle Amerikan Sözleşmeler ve Tazminata ilişkin Derlemeler (Restatements) ve CISG hükümleri dikkate alınmıştır. Prensipler, ilk olarak 1995 yılında yayınlanmış; daha sonra 1999 ve 2003’te yeni konular eklenmiştir. Şu anda, Prensipler ile sözleşmenin kuruluşu, geçerliliği ve yorumu, ifa,

99 EKŞİ, Roma Konvansiyonu, s. 9; LANDO, Harmonization to Unification, s. 125; RITAINE, s.

421.

100 Örneğin, bir sözleşmenin kurulup kurulmadığı hakkında icap ve kabul kuralları; yazılı şeklin

geçerlik şartı olup olmadığı; standart şartların geçerliliği; iyi niyet prensibinin etkisi, taraf iradelerinin yorumu, aynen ifa talep edilip edilemeyeceği, takasın etkisi değişik hukuklarda farklıdır ve bu farklılık uyuşmazlıkların çözümünü etkilemektedir (KALLWEIT, Dominik: “Towards a European Contract Law: For a Prosperous Future of International Trade”, Victoria University of Wellington Law Review, 2004, s. 270-274).

ademi ifa ve sonuçları, temsil, hukuka aykırılık, devir, zamanaşımı, şart, birden fazla taraf olması halinde usuli meseleler ve faizin nemalandırılması düzenlenmektedir102.

Sözleşme hukukunun yeknesaklaştırılması konusunda çalışmalar devam etmektedir103. Bu konuda, 11.07.2001 tarihli Avrupa Sözleşme Hukukuna İlişkin Tebliğ’i takiben104, 12.02.2003 tarihli Avrupa Sözleşme Hukuku – Aksiyon Planı Tebliği ile çeşitli sözleşme hukuku düzenlemeleri arasında tutarlılığın arttırılması çabaları ve özellikle sözleşmenin kurulması, geçerliliği ve yorumu, ademi ifa, teminatlar ve sebepsiz zenginleşme gibi hakkında düzenleme olmayan konuların ele alınması; tüm üye ülkelerde tacirlerce kullanılabilecek bir Standart Hüküm ve Şartlar hazırlanması; taraflarca seçilmesi halinde uygulanabilecek, herhangi bir sektöre özel olmayan yeknesak bir sözleşme hukuku düzenlemesinin desteklenmesi sonuçlarına varılmıştır105.

Sözleşmeler alanıyla birlikte, özel hukukun diğer alanlarında da AB’de maddi hukukun yeknesaklaştırılması çalışmaları yapılmıştır. Bunun için araç olarak konsey direktifleri kullanılmıştır. Bunlara örnek olarak, tüketici kredisi, paket tur, devremülk sistemiyle gayrimenkullerin kullanım hakkının satımı sözleşmelerine, uçak kazalarında havayolu şirketlerinin yolculara karşı sorumluluğuna, bilgi toplumu hizmetlerine, mesafeli satımlara, kapıdan satışlara, tüketim mallarının satımı ve bağlantılı garantilere, tüketici sözleşmelerinde haksız hükümlere ilişkin direktifler sayılabilir. Ayrıca, rekabet hukuku, sorumluluk hukuku, eşya hukuku, iş hukuku, şirketler hukuku, banka hukuku, sigorta hukuku, telekomünikasyon hukuku ve fikri

102 BONELL, Michael Joachim: “The Unidroit Principles of International Commercial Contracts and

the Principles of European Contract Law: Similar Rules for the Same Purposes?”, Uniform Law Review, 1996, (European Contract Law) s. 232; HARTKAMP, Arthur S.: “Principles of Contract Law”, Towards a European Civil Code, Third Fully Revised and Expanded Edition, Kluwer Law International 2004, (Contract Law), s. 128; LANDO, Future World Contract Law, s. 3; GOPALAN, s. 141-142; http://frontpage.cbs.dk/law/commission_on_european_contract_law/survey_pecl.htm

103 1997’den bu yana, Prof. Christian Von Bar’ın başkanlığındaki Avrupa Medeni Kanunu Çalışma

Grubu (Study Group on European Civil Code) çalışmalarını sürdürmektedir. Bu Grup, akademik araştırma yapmak amacıyla çalışan özel amaçlı bir gruptur. Bugüne kadar haksız fiiller, vekaletsiz işgörme, şahsi teminatlar, satım, hizmetler, menkul malların devri, sebepsiz zenginleşme, belirsiz süreli sözleşmeler hakkında hükümler yayınlamıştır (LANDO, Future World Contract Law, s. 3;

GOPALAN, s. 144).

104 Bu Tebliğ ile hükümetler, işverenler, avukatlar, akademisyenler ve tüketici organizasyonları gibi

çeşitli menfaat gruplarına üye ülkelerde sözleşme hukukunun değişik olmasından olumsuz olarak etkilenip etkilenmedikleri sorulmuş ve neredeyse tüm cevaplarda olumsuz etkilenildiği açıklanmıştır (GOPALAN, s. 135).

105 http://ec.europa.eu/internal_market/contractlaw/index_en.htm;

mülkiyet hukukunun bazı alanlarında da direktifler mevcuttur106. Ancak, direktiflerin yeknesaklaştırma çabasını olumsuz etkileyen iki özelliği vardır. Öncelikle, direktiflerin uygulanması, üye ülkelerin bunları ulusal hukuklarının bir parçası haline getirmesine bağlıdır. Bu nedenle, direktifte düzenlenen hususların üye ülkelerce farklı şekillerde benimsenmesi ve/veya farklı şekillerde yorumlanması mümkündür. Ayrıca, direktiflerin konusu ancak Avrupa Topluluğu’nun düzenleme yapmakta serbest olduğu bir mesele olabilir. Dolayısıyla, bazı hallerde, bir direktifle düzenlenen bir meseleye ilişkin yan meseleler hakkında Topluluk düzenlemesi yapmak mümkün olmayabileceğinden, tüm uyuşmazlıklar bakımından tam yeknesak bir çözüme ulaşılamayabilir107.