• Sonuç bulunamadı

C Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı 

Sayın Rektörüm, Değerli Hocalarım, Değerli Konuklar, Değerli Öğrenciler, böyle anlamlı bir toplantıda bulunmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum. Hem öğrencisi hem de öğretim üyesi olmaktan da büyük gurur duyduğum İAÜ’de sizleri ağırlamaktan hep beraber çok büyük bir haz duymaktayız. 

Bugün ele aldığımız konular, Kurumsal Yönetim, Sürdürülebilirlik ve Yönetimde İnovasyon. Aslında insanlığın geldiği noktada çok önemli bir kavram. Üzerinde kolay kolay itiraz edilemeyecek kavramlar. Kurumsal yönetim dediğimiz zaman adillik, şeffaflık, hesap verilebilirlik ve sorumluluk ilkesine hiçbirimiz karşı çıkmayız, ama bunların ne zaman insanlık için ortak bir mesele olduğuna baktığımız zaman, çok da eski olmadığını görüyoruz. 1999 yılında Yönetim İlkeleri yayınlanarak bu konuda çok önemli bir adım atıldı. Sürdürülebilirlik konusunda aslında 1987 yılında Dünya Çevre Kalkınma Komisyonu’nun Birleşmiş Milletler‘de ortaya koyduğu raporda, ilk defa bu kavramın tartışıldığını görüyoruz. Bir şeyi sürdürebilmek için onu önemsemek, ona değer vermek, onu korumak gerekir ve kurumsal yönetimin en önemli kavramlarından biri bence sürdürülebilirlik. Bu açıdan bakıldığında yönetişimde inovasyon da çok önemli bir hale geliyor. Çünkü küreselleşme süresine bağlı olarak dünya artık tek pazar haline geliyor. Bugün artık hiçbir ülke, hiçbir toplum sadece kendi ile ilgili değil. Kimilerinin kelebek etkisi dediği, Güney Amerika’daki bir kelebeğin kanatlarının, dünyanın başka bir yerinde Asya’da bir fırtınaya dönüşebilmesine yol açan hareketlenmesinden bahsedilerek, bizim de inovasyonu her açıdan hayata entegre etmemiz gerektiğine inanıyorum.  Bütün bunları söyledikten sonra, kendi uzmanlık alanım olarak değerlendirdiğim ve beş yılda Türkiye Cumhuriyeti’nin Başmüzakerecisi olarak muhatap olduğum Avrupa Birliği’ne konuyu getirmek istiyorum. Aslında Türkiye’nin Avrupa Birliği süresince ilerlemesi, bütün bu konularda atması gereken adımlar açısından çok çok önemli. Avrupa Birliği, kim ne derse desin, insanlık tarihinin en başarılı barış projesidir. Çünkü kurulduğu andan itibaren hiçbir üyesi, bir diğer üyesine tek kurşun dahi atmamıştır. Asırlarca birbirleri ile savaşmış devletler, AB çatısı altında barış içerisinde, birlikte yaşamanın yollarını aramış ve bunu bulmuştur. Bakmayın bugün içeride Almanya, Suriyeli göçmenlere farklı bir siyaset uygularken; Macaristan tam tersini savunuyor. Kendi aralarında bir tartışma var, ama medeni bir barış vardır. O yüzden bizim de gerçekten bu sorumluluk çerçevesinde Türkiye’nin AB sürecine destek vermemiz, bence vatandaşlık görevimizdir, ancak o zaman bu

kavramları ülkemizde çok daha hissederek yaşadığımızı ve yaşattığımızı göreceğimize inanıyorum. Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür ederim. 

Dr. Öğr. Üyesi Gonca YILDIRIM

İAÜ İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü, Sunucu

Sayın BAĞIŞ’a çok teşekkür ediyoruz konuşmalarından dolayı ve Sayın Konuklarımız, şimdi konuşmalarını yapmak üzere Üniversitemiz Rektörü Sayın Prof. Dr. Yadigâr İZMİRLİ’yi sahneye davet ediyoruz. 

Prof. Dr. Yadigâr İZMİRLİ

İAÜ Rektörü

Sayın Bakanım, Değerli Konuklar, Üniversitemizin Çok Değerli Öğretim Üyeleri, Kıymetli Öğrenciler, İAÜ KURSAM koordinatörlüğünde düzenlemiş olduğumuz Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Sempozyumuna hoş geldiniz, şeref verdiniz. Sayın Bakanım, sizin sürdürülebilirlik konusundaki vurgunuz, bana aslında hoş iki deyimi hatırlattı, onu söyleyip ondan sonra devam edeceğim. Sürdürülebilirlik gerçekten son derece önemli. Eski Osmanlı’da küçük bir risale vardır, orada diyor ki, Osmanlı’da yasak üç gün sürer, çünkü devam ettirmek söz konusu değil. Yine bir kişi heyecanla başlayıp, ama sonunu getirememe konusunda da çok eskilerden kalmış bir deyim var, “Türk gibi başlayıp, Alman gibi bitirmek” diye, ama artık gerçekten kurumsal anlamda hem kurumsal işleyiş hem de sürdürülebilirliği sağlama konusunda Türkiye’de ciddi açılımların yapıldığını görmekten mutluluk duyuyoruz. İAÜ de misyonuyla, vizyonuyla ve değerleriyle stratejik hedeflerini gerçekleştirme yolunda, kurumsallaşmayı, kaliteyi, değişimi kendine hareket noktası olarak benimsedi. Bu bağlamda Üniversitemiz, akademik ve sosyal alanda modern dünyanın yeni uygulamalarını hayata geçirerek yönetimin kurumsallaşması anlamında, kurumsal yatırımın nasıl yönetilmesi gerektiğine ilişkin çalışmalara da ağırlık verdi. İşte bu bağlamda Üniversitemizde KURSAM’ı oluşturduk ve Türkiye’de biraz önce değerli konuklarımızın da ifade ettikleri gibi, kendilerine teşekkür ediyoruz, bizleri onurlandırdılar ifadeleriyle, Türkiye’de ilk kez bir üniversite kurumsal yönetim derecelendirmesi yaptı ve bir ilki gerçekleştirdi. Bu ilki gerçekleştiren üniversite olmaktan dolayı da gerçekten onur duyuyoruz. O tarihten bu yana üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz bir sempozyum var, yarın burada da sürdürülebilirliği sağlayıp, bu sempozyumların katma değer sağlayacak biçimde devamını gerçekleştirebiliriz. 

Prof. Dr. Yadigâr İZMİRLİ, İstanbul Aydın Üniversitesi Rektörü

Bugün yönetişimde inovatif yaklaşımlar teması ile Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Sempozyumunu gerçekleştiriyoruz. Bu sempozyumda sürdürülebilirlik kavramı kurumsal yönetim boyutuyla ele alınacak. Sempozyumda ele alınacak konuların akademik yönü ile birlikte öncelikli olarak değerlendirdiğimiz alanlardaki etkilerinin derinlemesine incelenebilmesi için sempozyumun öncesinde 6 Şubat tarihinde Sosyal ve Ekonomik Boyutuyla Risk ve Sürdürülebilir Finans Yönetimi, 6 Mart 2019’da da Sosyal ve Enerjide Sürdürülebilirlik ve Çevresel Etkileri başlıklarıyla çalıştaylar düzenledik. Sosyal, ekonomik ve çevresel boyutları ile sürdürülebilir yönetişim konularının ele alındığı bu çalıştaylarda, ele alınan veriler doğrultusunda hazırlanan sonuç metinleri bugün sizlerle burada paylaşılacak.  Sürdürülebilirlik ve kurumsal yönetim arasındaki ilişkinin ortaya konulacağı, bu alandaki uygulamalara yönelik mevcut ve muhtemel problemlerin ve bu problemlere yönelik çözüm önerilerinin tartışılacağı bir platform oluşturulmasını amaçladığımız bu sempozyum aslında bir başlangıç olarak nitelendirilmeli ve gelecek yıllarda üzerinde hassasiyetle ve daha da derinlemesine durulması gereken bir konu olarak

Ben bu noktada Sempozyum Düzenleme Kurulu ve Bilim Kurulunda yer alan değerli bilim insanlarına gerek şahsım, gerek Üniversitemiz adına teşekkürlerimi sunuyorum. Bu çalışmaların en başından beri süreci sahiplenen, KURSAM Değerli Müdürü Adil SALEPÇİOĞLU Hocamıza yaptığı çalışmalardan ötürü teşekkür ediyorum. Bu çerçevede gerek akademik çalışmalar gerekse iş dünyası açısından Kurumsal Yönetim ve Sürdürülebilirlik Sempozyumunun yararlı olmasını temenni ediyor ve alanda ilk olmasından dolayı da yine bu çalışmayı gerçekleştiren arkadaşlarımızı kutluyorum. Sempozyum kapsamında yönetişimde inovasyon ödüllerine layık görülen Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği, Kurumsal Risk Yönetimi Derneği ve Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumluluk Derneği’ni temsilen, bugün aramızda bulunan Değerli Yönetim Kurulu Başkanlarını da canı gönülden kutluyorum. Başarılarının devamını diliyorum. Sempozyuma bildirileri ile katkı sağlayan katılımcılara ve bugün düzenlenen sempozyumumuzu onurlandıran değerli konuklarımıza ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Tüm katılımcılara tekrar hoş geldiniz diyor, saygılar sunuyorum. 

YÖNETİŞİMDE İNOVASYON ÖDÜLLERİ VE TEŞEKKÜR PLAKETLERİ