• Sonuç bulunamadı

Artırma Sandığı ve Osmanlı Gençleri Teavün Şirketi

Gençlik faaliyette! – geçen nüshamıza derc ettiğimiz “Artırma Sandığı” makalesine dair elliyi mütecaviz mektup ve cevap muvafakat almış bulunuyoruz. Tek bir makalenin tevlid ettiği bu mühim hareket bize kemal-i hürmet ve ibtihac ile- gençlik faaliyette! – Cümle-i takdirini söyletiyor. Hakikaten bu, pek mühim bir delil-i intibahdır.

Bizden tekrar ne yapılabilecekse biran evvel ona delalet etmemiz isteniliyor. Biz de bu taleb karşısında, muayyen bir programın hudud-ı esasiyesini çizmek mecburiyeti hissediyoruz.

aşikârdır. Fakat bu sandık nasıl işleyecek? Meselenin en mühim cihetlerinden biri budur.

Bir kere gençlerin velileri, vekil-i tabii sıfatıyla buna muvafakat etmek elzemdir. Derece-i saniyede mekatib-i heyet-i idare ve talimiyesinin teşvik ve muavenetine de ihtiyac-ı katî vardır. Şayet bu mezaheretler olmayacak olursa teşebbüs sırf gençlerin elleri arasında akîm kalır. Bizim delaletimiz kâfi gelmez. Lakin veliler, mürebbiler ve muallimler, gençliğin terakkiyat-ı iktisadiyeye matuf olan bu arzusuna iltifat ederse iş kolaylaşır. O zaman herhangi bir mektepte, dört beş talep zuhur eder etmez, bir şube vücuda getirilir. Haftalık taksitler bizzat talebe tarafından intihab olunacak katip, katip muavinleri marifetiyle toplanır. Heyet-i merkeziye tarafından gösterilecek bankaya -mesela emniyet sandığına-mektebin müdüriyeti marifetiyle yatırılarak

şirketin hesabına kayd ettirilir ve alınacak makbuz heyet-i merkeziyeye gönderilir. Görülüyor ki mektep müdürlerinin hemen himmet ve inayeti la hak olursa büyük bir sühuletle, bütün mekteplerde şakirdanın, bu Osmanlı gençliğine mahsus olacak artırma sandığına iştirakı temin edilebilir.

Şimdiden söyleyelim ki yirmi paraya kadar haftalık taksitler kabul olunabilir ki hiç olmazsa bu en cüzî hisse ile iştirak edemeyecek şakird bulunmaz.

Yalnız bu teşebbüs umum Osmanlı Gençliğine tasarruf, iktisat, banka, faiz, cüzdan, usul defteri vesair birçok muamelat hakkında gayet amelî bir fikir verebilecektir. Fakat, fikrimizce, bununla kalmamalı, Osmanlı Gençliğine mükemmel bir terbiye-i iktisadiye verebilecek olan diğer teşebbüsatta da, sırası geldikçe, girişmelidir. Bu teşebbüsatın da birincisi bir “Osmanlı Gençleri Teavün Şirketi” olabilir. Bununla bir “Đstihlâk Koparatif Şirketi” kasd ediyoruz.

Toplanacak olan sermayelerle, az zaman zarfında, talebeye mahsus her türlü levazım ticaretiyle iştiğal edebilir büyük bir “Đstihlâk Teavün mağazasi” tesis etmek mümkün olacaktır.

Böyle bir mağaza pek az seneler zarfında terakki edecek ve sırasıyla: Levazım kırtasiye, kitaplar, oyuncaklar, mektep âlâtı ve melbusatını daire-i iştiğâlâtı dahilinde

oyuncak ve mektep âlâtı fabrikaları… ilâ âhir açmağa da imkan hâsıl olacaktır. Bu teşebbüsler Osmanlı Gençliğine mükemmel ve adilane bir terbiye-i iktisadiye, bahusus hakiki bir ihvete müstenid bir terbiye-i teâvüniye verecek, ve teşebbüsat terakki ettikçe gençlerimizden mühim bir kısmın bu müessesâtta istihdamını temin edecektir.

Hele, böyle bir terbiye-i iktisadiye ile yetişecek olan nesil âtî için atılamayacağı hiçbir teşebbüsle iktisadî olamaz. On sekiz sene sonra mekatib-i âliyemizden çıkmaya başlayacak olan bugünkü çocukların bankalar, şirketler, mağazalar, fabrikalar hakkında tam, vasi’, amelî, malumatları olacak; büyük bir kısmı bu gibi müessesat-ı iktisadiyenin idaresine dahi vukuf sahibi bulunacak; bazıları da şirketin neşriyatı vasıtasıyla şimendifer inşaa etmek, maden işletmek, büyük fabrikalar açmak gibi teşebbüsat-ı cesime-i iktisadiye ile alaka ve ünsiyeti haiz olacaktır. Đşte bu naçiz defterin Osmanlı Gençliğine bir gaye-i emel olarak vermek istediği terbiye-i iktisadiye ve teavüniye budur.

Mekatib-i heyet-i idare ve talimiyesinin bu samimi emele kalben iştirak edeceklerine

şüphe etmediğimiz gibi teşebbüsün ileri gitmesi ve terakkiyât-ı daimeye muzır olması için ibraz etmelerine hacet-i mes eden himmet ve faaliyetten dahi içtinab etmeyeceklerine ümidimiz ber kemaldir.

Teşebbüsün ilk hatvesi olmak üzere, buna havahiş gösteren Osmanlı gençlerine ve velilerine, gerek artırma sandığı ve gerek teavün şirketi hakkında etraflıca malumat vererek zihinlerini tenvir etmeyi münasip gören bu naçiz defter sinemalı bir konferans tertib i’tâsını düşünmüştür. Cüz’î bir duhûliye ile husule gelecek olan parayı da

şirketin masarif tesisiyesine tahsis etmeye karar vermiştir.

Konferans için, defterinizdeki “Ortaklık” makalelerini tahrir eden Ahmed Cevad Beye müracat edin. Mûmâ-ileyhde ricamızı maal memnuniye kabul etmiştir. Genç dostlarımızın kabdaki tafsilat-ı lazimeyi okuyup bu konferansa gelmelerini, velilerin dahi kendilerine refakat etmesini temenni ederiz.

-Mukaddime-

Elbette hepiniz duydunuz. Bir seneden beri Osmanlı gençliği, Genç Dernekleri teşkilatını yaptı. Bu sayede istikbal için sağlam vücutlar, gayyur askerler sahibi olacağız. Müttefiklerimiz bizimle iftihar edecekler, düşmanlarımız da ilelebet titreyecektir. Genç derneklerinde yapılacak pek faideli ve hoş oyunlar bize mahir, idraklı, kuvvetli, zeki bir gençlik hazırlayacaktır. Bunlara sıhhî yaşamanın usulü, kaza ve vukuunda yapılacak tedbirler, muavenetler öğretilecektir.

Gençler bütün oyunlar, dersler sayesinde neşv ü nema buldukları zaman rehber olacaklardır. Bugün derneklerin ehemmiyet ve fevâidi takdir edilmiş, her tarafta talimler icrasına mübâşeret olunmuştur. Hatta Samsun, Tokat, Sivas, Diyarbekir, Urfa ve keza Suriye gibi uzak mahallerde bile teşkilata ehemmiyetle devam olunmaktadır. Bilhassa tekrar sulh iade edildiği zaman bütün memalik-i Osmaniye dahilindeki her mıntıkanın mahallî dernekleri olacaktır. Lakin şimdiden rehberlerimizin çok olduğu yerlerde mahallî dernekler teşkil etmeliyiz.

“Đleri, daima ileri!” sözleri genç derneklerinin ruhu ve maâlî ve terakkiye sâikîdir. Ey gürbüz ve dinçler! Ey Osmanlı Đmparatorluğunun istikbalini hazırlayacak yavrular! Bu sözler, kalbinizde yer tutmuş olduğu halde hepiniz Genç Derneklerisancağı altında toplanınız. Ve mazisi gibi istikbali de parlak olan Osmanlı

Đmparatorluğuna daha parlak bir saadet daha fazla bir terakki ve rikkat ihzarına gayret ediniz.

- I -

“Sabah” gazetesi halktaki cehaletin sıhhat-i umumiye için büyük bir tehlike teşkil ettiğini beyandan sonra ahalinin temiz bulunmak ve hükümet tarafından tanzim edilen hamamlardan layıkıyla istifade etmek hususlarında lakayd davrandığından bir lisan-ı

şikâyetle bahsediyordu.

Her talebenin, bütün vücudunu sık sık yıkaması, elbiselerini layıkıyla temizlemesi ve çamaşırlarını vakt-i zamanında yıkatması ve bu suretle sıhhatine dikkat etmesi birinci

“Kavâid-i esasiye-i sihhiye ve hastalık veya kaza vukuunda yapılacak tedâbir-i evveliye-i sihhiye” hakkında üç numaralı bir mecmua neşredilmişti. Genç derneklerine mensup olan sizin gibi gençler, hepiniz bu mecmuanın muhteviyatını öğrenip tatbik etmelisiniz. Bunun için her zaman muallimlerinizden tekrar tekrar bu hususta malumat vermelerini ve göstermelerini talep ediniz. Çünkü ileride ikmal-i tahsil ettiğiniz zaman Osmanlı Genç Derneklerirehberi olacaksınız ki bu surette yalnız bütün Genç Dernekleritalimlerini yapmak ve göstermekle kalmayıp aynı zamanda her yerde ve bütün hayatınız müddetince nerede bulunursanız oralarda ahaliye adem-i taharet ve nezâfetin tehlikeli olduğunu anlatmaya çalışmalısınız. Halkın bir kısmı hastalıkların birtakım cin ve periler tarafından îkâ’ edilmekte olduğuna inanmaktadırlar. Fakat mektepli olan sizler bunun hakikat olmadığını bilmelisiniz. Hastalıkların esbâbı mikroplar olup bu mikroplarda bit, pire, sinek, ve emsali böcekler tarafından bir insandan diğerine geçmekte ve pislik olan taharet olmayan yerlerde en ziyade bulunmaktadır. Binaenaleyh bu gibi böcekleri her yerde itlâf etmeli ve her yerde pislikler def edilmelidir. Ancak, böyle olursa, memleketteki hastalıklı adamların adedi azalabilir. Bir memleketin en büyük serveti ve en kıymetli temellükü nedir bilir misini? O memleketin kuvvetli ve sıhhatli ahalisidir. Bunun için her bir insan hayatının büyük bir kıymeti vardır ve bu hayat vatan için, mümkün olduğu kadar uzun müddetle muhafaza edilmelidir.

Osmanlı Genç DernekleriMüfettiş Umumiyesi

T D, C.2, S. 40, s.647 Mirliva: Fon Huf