• Sonuç bulunamadı

2.1. KURAMSAL BİLGİLER

2.1.12. Atonal Müzik Temel Besteleme Teknikleri

2.1.12.2. Armonik Malzemeler

Çok seslilik ile gelişen armoni olgusu müzikte seslerin uyum teorisine dayanmaktadır. Hemen hemen tüm müzik türlerinde müziği oluşturan ezgisel yapılar armoni ile zenginleşerek günümüzdeki çok sesliliğe ulaşmaktadır. Müzikte çok seslilik gelişim sürecinde Fransız kökenli kontrpuan kelimesi iki ve ikiden fazla ezginin yatay olarak kesişmesiyle çok sesliliği oluştururken yine Fransız kökenli armoni kelimesi kesişmeleri kendi kurallarıyla yaratarak çok sesliliği oluşturmaktadır. Gelişen sanat kavramları ve tekniklerle günümüzde her nekadar kuralsız bilinen uyumluluğu (armoni) aslında her zaman önceden belirlenmiş kurallar çerçevesinde karşımıza çıkmaktadır. Bu durum uyumsuzluğun uyumu olarak tanımlanabilmektedir.

20. yüzyıl modernizm ve postmodernizm kavramları ile başlayan günümüzün yenilikçi eserleri, en önemli kural ve teknik kitapları olarak gelecekte bugünün uyumsuzluğunu keşfetmek isteyen nesillere tüm kuralları aktaracaktır.

2.1.12.2.1. Armoni ve Günümüz Akor Oluşumları

Tarihte kontrpuanda yer alan yatay çok sesliliğin kesişmelerle birlikte oluşmasıyla, kullanıldığı dönemde çok seslilik, ezgi üzerine yoğunlaşmaktaydı; ancak armonide çok sesliliği oluşturmak bestecilerin kendi kesişimlerini kurmalarıyla başlamasıyla birlikte bu kesişmelerin birer anlam ifade etmesi gerekmekteydi. Armonide kullanılan ilk adım akor oluşturmak olarak tanımlanmaktayken, bu akorların gelişimi aslında her dönemin armoni kurallarını belirlemekteydi. Yasaklanan aralıklardan, dinleyeni en iyi hissettiren majör eserlere kadar her biri müzikte o dönemin aslında birer armoni kurallarını temsil etmekteydi.

Bestecilerin yeniyi arama çabaları ile gelişen armoni kuralları günümüz eserlerinde tarihten gelen ezgisel odaklanmadan kısmen ayrılarak, armoni üzerinde çeşitli matematiksel kurgular ile eserler yazmalarına neden olmaktadır. Gelişen teknoloji ile birlikte artık bilgisayarlar armoni ve akorları oluşturabiliyor, bestecinin yazabileceği akoru tahmin edebiliyor ve hatta eserler bile yazabiliyorken bu durumun matematiksel bir alan ve ilgiyle devam etmemesi zaten şaşırtıcı olacaktır.

Tarih boyunca gelişen ve günümüzde kullanılan aralık ve akorlar çeşitli şekillerde sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırmalar Seyit Yöre’nin “Temel Besteleme Malzemeleriyle Çağdaş Müzik” kitabında aşağıda verilen örnekler ile şu şekilde belirtilmektedir:

2.1.12.2.1.1. İkili Akorlar

İkili armoni olarak da adlandırlan bu akor türünde üç veya daha fazla seslerle oluşan ikili aralıkların bir araya gelmesiyle oluşmaktadır.

Şekil 9 İkili Akor Örneği

2.1.12.2.1.2. Üçlü Akorlar

Üçlü akorlar geleneksel armoni kurallarıyla oluturulan akor türü olarak tanımlanmaktadır. Geleneksel armonide I (Tonik), IV (Subdominant), V (Dominant)

akorlarının temelini oluşturan üçlü akorlar, günümüz müziğinde bu algıları yaratmadan da kullanlabilmektedir.

Şekil 10 Üçlü Akor Örnekleri

Gösterilen bu örnekler başta üçlü temel akordan, sonda 17’liye kadar herhangi bir sınır yada kural teşkil etmemektedir. Bu akorlar ile yalnız üçlü akorların örneklendirmesi yapılmaktadır.

2.1.12.2.1.3. Eklenmiş Sesli Akorlar

Eklenmiş sesli akorlar çoğunlukla üçlü bir akorun sonunda ilk sesinin altılısının eklenmesiyle oluşturulmuş akorlardır. Artık 6’lı yada eklenmiş 6’lı adı verilen bu akorun sesleri değiştirilerek yeni akor türleri de geliştirilebilmektedir.

Şekil 11 Eklenmiş Sesli Akor Örnekleri 2.1.12.2.1.4. Eklenmiş Sesle Bölünen Akorlar

Genellikle üçlü bazı durumlarda da dörtlü akorlara ikili aralıkların eklenmesi sonucu oluşan akorlardır. Her ne kadar ses eklenmesi ile oluşsa da bu akorda oluşan majör yapı kaybolduğu için bölünmüş akor olarak adlandırılmaktadır.

2.1.12.2.1.5. Artık ve Eksik Beşli Akorlar

Temel olarak üç sesli majör ve minör akorların, beşlisinin değiştirici işaretlerle yarım aralık eksiltilmesi veya arttırılması sonucu oluşan akorlardır.

Şekil 13 Artık ve Eksik Beşli Akor Örnekleri 2.1.12.2.1.6. Tam Aralıklı Akorlar

Beş veya altı sesli tam aralıklı modlardan oluşturulan bir üçlü akor çeşidi olarak tanımlanmaktadır. Genellikle belirlenen modun içerdiği sesler ile oluşturulur ve aynı adı alır.

Şekil 14 Tam Aralıklı Akor Örnekleri

2.1.12.2.1.7. Scriabin’in Mistik Akoru

Bu dörtlü akorlar Alexander Scriabin’in 1913’te tamamladığı Op.67 Two Preludes eserinin birincisinde üç farklı türde, ikincisinde ise bu akorun farklı iki türünü ekleyerek dokuz farklı akoru oluşturmuştur. Bestecinin gizemli ve mistik olarak tanımladığı akoru daha sonra birçok eserinde kullanmıştır. Bu akoru daha sonra Howard Hanson ve Aeron Copland gibi besteciler de kullanmıştır.

2.1.12.2.1.8. Ses Yığını

İkili akorların orkestra tekniğine uyarlanmasıyla oluşan karşık aralıklı akor türlerindendir. Herhangi bir kural çerçevesinde kurulmayan orkestra eserlerinde ses ve gürültü arasında kalan kaotik tını etmek için kullanılan bir akor çeşididir.

Şekil 16 Ses Yığını Akor Örnekleri 2.1.12.2.1.9. Stravinsky’nin Petrushka Akorları

Igor Stravinsky’nin Petrushka adlı bale süitinde kullandığı iki majör akorun üst üste gelmesiyle oluşan çok akorluluk olarak tanımlanmaktadır. Daha önce Liszt ve Debussy gibi besteciler bu gibi akorları sıklıkla kullanmalarına rağmen çağdaş müzikte Petrushka adını almaktadır.

Şekil 17 Stravinsky'nin Petrushka Akorları Örnekleri

Sonuç olarak tarih boyunca, sosyo-kültürel farklılıklar ve Orta Çağ’dan günümüze gelişmekte olan sanat olgusu, günümüz müziğini oluşturmaktadır. Sanatın içinde bulunduğu her dönemde yeniyi ve farklıyı arama çabaları günümüzde müziksel dönemleri oluşturmakta ve Klasik dönemden Romantik döneme, Barok dönemden Postmodern döneme kadar her dönem birbiriyle ilişkili olarak gelişimini tamamlamış veya hala sürdürmektedir.

Çok sesliliğin başladığı dönemlerde nasıl ki üçlü aralık yasaklanabiliyor veya dörtlü ve beşli aralıklar kutsanıyorsa, günümüzde de bu nedenle mistik akor kullanılabiliyor. İnsanlığın sanata bakış açısı ve estetik olgusu gün geçtikçe değişiyor. Bu nedenle müzikte de armoni her zaman değişmeye devam etmektedir.. Bu tartışmayla beğeniler belki tekrarlayacak belki başa dönecek; ancak her zaman bir değişim söz konusu olacaktır.