• Sonuç bulunamadı

Bu araştırmayla Türkiye’de öğrenim gören yabancı uyruklu ilköğretim öğrencilerinin karşılaştıkları sorunları; bu sorunlara öğretmen, öğrenci ve velilerin görüşleri doğrultusunda nasıl çözüm yolları geliştirildiğini tespit etmek ve çözüm önerileri geliştirmek amaçlanmaktadır. Araştırmanın deseni olarak olgubilim deseni kullanılmıştır.

Araştırmanın deseni, araştırmanın yaklaşımını belirleyen ve çeşitli aşamalarının bu yaklaşım çerçevesinde tutarlı olmasına rehberlik eden bir strateji olarak tanımlanabilir. Olgubilim (fenomenolojik/Phenomenology) deseni farkında olduğumuz ancak derinlemesine ve ayrıntılı bir anlayışa sahip olmadığımız olgulara odaklanmaktadır. Olgular yaşadığımız dünyada olaylar, deneyimler, algılar, yönelimler, kavramlar ve durumlar gibi çeşitli biçimlerde karşımıza çıkabilir. Ancak bu tanışıklık, olguları tam olarak anladığımız anlamına gelmez. Bize tümüyle yabancı olmayan aynı zamanda da tam anlamını kavrayamadığımız olguları araştırmayı amaçlayan çalışmalar için olgu bilim (fenomenoloji) uygun bir araştırma zemini oluşturur (Yıldırım ve Şimşek 2008: 72).

Nitel araştırmaların verileri betimsel olup; süreç ve anlamla ilgilidir. Araştırmacı veri toplamada ve analizde birincil araçtır. Nitel araştırmalar, araştırma sırasında elde edilmiş verileri ya da bulguları inceleyerek hipotezlerini çürütmek ya da desteklemek için bir çaba içerisinde değildir. Aksine elde edilen verilerin sistemli ve planlı bir şekilde incelenmesi sonucunda tümevarım yöntemiyle, kuram üretme yoluna gidilir. İlk önce veriler incelenir, daha sonra bu incelemeyle birlikte araştırılan sosyal olguyu en iyi biçimde yansıtacak teori ortaya çıkarılır (Ekiz, 2003).

Nitel araştırma yöntemiyle gerçekleştirilen bu araştırmada, uygulama okulunun belirlenmesinde amaçlı örneklem yöntemlerinden ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Bu

bağlamda, okul seçiminde araştırmacı tarafından yabancı uyruklu öğrenci sayısının fazla olduğu iki ilköğretim okulunun seçilmesi temel ölçüt olarak belirlenmiştir.

Bu örneklem yöntemindeki temel anlayış önceden belirlenmiş bir dizi ölçütü karşılayan bütün durumların çalışılmasıdır. Burada sözü edilen ölçüt veya ölçütler araştırmacı tarafından oluşturulabilir ya da daha önceden hazırlanmış bir ölçüt listesi kullanılabilir (Yıldırım ve Şimşek, 2008: 112).

Ölçüt örneklem yönteminden yola çıkılarak yapılan bu araştırmanın çalışma grubu, Fethiye Özel Ata İlköğretim Okulu ve Ölüdeniz İlköğretim Okulu’ndaki yabancı uyruklu öğrenciler, bu okullarda görev yapan ve sınıfında yabancı uyruklu öğrenci bulunan sınıf ve branş öğretmenleri ve Fethiye ilçesinde ikamet eden ve çocuğu ilköğretime devam eden velilerden oluşmaktadır.

Araştırmanın farklı sınıflarda okuyan ilköğretim okulu öğrencileri, bu öğrencilerin velileri ve öğretmenlerle yapılmasının nedeni, farklı kaynaklardan ayrıntılı verilerin toplanabileceği ve bunun yanında çok kültürlü ortamlarda öğretmen, veli ve öğrencilerin meydana gelen sorunlar hakkında bilgi sahibi olmaları ve çözüm önerileri geliştirmede önemli rol alabilmeleri düşüncesindendir. Yapılan ön görüşmelerde öğretmenlerin birinci sınıfta okuyan yabancı uyruklu öğrencilerin fazla sorunları olmadığı ile ilgili görüşleri doğrultusunda birinci sınıflar bu araştırmadaki görüşmelere alınmamıştır.

Bu araştırmada Türkiye’de öğrenim gören yabancı uyruklu öğrencilerin sorunlarını tespit etmek ve öğretmen, öğrenci ve veli görüş ve önerileri doğrultusunda çözüm önerileri sunmak amaçlandığından önemli olan bunların konuyla ilgili rahat bir şekilde daha fazla konuşmalarını ve görüşlerini ifade etmelerini sağlamaktı. Bundan dolayı bu araştırmanın verileri görüşme türlerinden odak grup görüşmesi tekniği ile toplanmıştır. Bu amaçla öğretmen, öğrenci ve veliler için yarı yapılandırılmış görüşme formları hazırlanmıştır. Böylece öğretmenler, öğrenciler ve veliler sınırlandırılmamış, ilgili oldukları konulara göre rahat bir şekilde konuşturulabilmiştir.

Görüşme, görüşmecinin cevap almak amacı ile soruları, sözlü ve genellikle yüz yüze olmak koşulu ile deneklere yönelttiği, sohbet havasında yapılan bir etkileşimdir. (Bogdan ve Biklen, 1998). Görüşme, kaynak kişinin ilgi, görüş, tutum ve davranışlarını ortaya çıkarmak üzere iki kişi arasında serbest bilgi değişimini sağlamak amacıyla düzenlenir. (Balcı, 2001). Görüşme daha çok sosyal bilimlerde, betimsel ve tarihi araştırmalarda kullanılmakla birlikte, her alanda kullanılabilecek genel bir veri toplama

yöntemidir (Özgüven, 1992). Görüşmeler değişik biçimlerde gruplanabilmektedir. Ancak en yaygın gruplama biçimi yapılandırılmış görüşme, yarı yapılandırılmış görüşme ve yapılandırılmamış görüşme olarak üçlü sınıflamadır (Karasar’dan (1999) aktaran, Savaş, 2010: 44).

Öte yandan Morgan (1997) grup görüşmeleri ile odak grup görüşmeleri arasındaki farkı vurgulamak yoluyla odak grup çalışmasının tanımını yapmaktadır. Morgana’a, (1997) aktaran: Yıldırım ve Şimşek, 2008: 152) göre, grup görüşmesinde de belirli sayıda insana sorular sorulur ve yanıtlar alınır. Oysa Morgan’a göre, odak grup görüşmesi araştırmaya konu problem hakkında grup içinde ortaya çıkan bir “etkileşimdir”. Patton’dan, (2002) aktaran: Yıldırım ve Şimşek, 2008: 152) odak grup görüşmelerini işte bu etkileşim bağlamında yorumlar. Patton’a göre, odak grup sürecinde katılımcılar diğer katılımcıların tepkilerini ve yanıtlarını duyarlar, buradan hareketle daha önce dile getirdikleri görüşlerine eklemeler yaparlar. Ancak katılımcılar bir birleriyle anlaşmak zorunda değildir; uzlaşmaya varmaları beklenmez. Aynı şekilde fikir ayrılığına düşmeleri de bir zorunluluk değildir. Amaç insanların kendi görüşlerini başkalarının görüşlerini de dikkate alarak özgürce ifade ettikleri sosyal bir içerikten yüksek nitelikli veri elde etmektir.