• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM 1 YÖNTEM 1 YÖNTEM

2.1.3 Araştırmanın Model

Bu araştırma nitel araştırma geleneğinde, tarama modelinde bir araştırmadır. Tarama modelleri geçmişte ya da günümüzde mevcut olan bir durumu olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımlarıdır (Karasar, 2008). Tarama modellerinde önemli olan var olanı değiştirmeden uygun bir biçimde gözlemleyip betimlemektir. Bu

model; siyaset bilimi, sosyoloji, ekonomi ve eğitim gibi alanlarda kullanılır. Eğitimle ilgili yapılmış tarama çalışmalarının ortak özellikleri okullardan veya okullarla ilgili veri toplanmasıdır (Gay ve Airasian, 2000). Bu tarz araştırmalarda bir konu veya olaya ilişkin katılımcıların görüşleri ilgileri, becerileri, yetenekleri, tutumları vb. özellikleri belirlenir. Bu tür araştırmalar daha çok “ne, nerede, ne zaman, hangi sıklıkta, hangi düzeyde, nasıl” gibi soruların cevaplandırılmasına olanak tanır (Wellington, 2006). Tarama türü araştırmalarda ölçülen değişkenler arasındaki ilişkiler incelenebilir. Bu araştırmalar evrenin özellikleri arasındaki ilişkilerin betimlenmesi için de planlanabilir.

Tarama türü araştırmalarda nitel araştırmalarda olduğu gibi gözlem ve görüşme yöntemleri kullanılabilir. Ancak bu yöntemler tarama türü araştırmalarda kullanılırken araştırmacının bakış açısı önem kazanır. Gay ve Airisian (2000) nitel araştırmalarda gözlem ve görüşme uygulamalarına dâhil edilen katılımcıların perspektiflerinin önemli olduğunu; tarama araştırmalarında ise gözlem ve görüşmeye dâhil olan katılımcıların değil de araştırmacının perspektifinin önemli olduğunu ifade etmişlerdir. Bu sebeple tarama araştırmalarında, araştırmacılar katılımcılarını seçmeden önce hangi değişkenlerin sorgulanacağını belirlerler. Bu araştırmada da algıların ve olayların doğal ortamda gerçekçi ve bütüncül bir biçimde ortaya konmasına yönelik nitel bir süreç izlenmekle birlikte araştırmacının bakış açısı ve değişkenleri ön plandadır.

Creswell (2005), Gay ve Airisian (2000) tarama araştırmalarının birçok şekilde sınıflandırıldığını söylemektedirler. Bunlardan en çok kabul göreni aşağıdaki şekildeki gibi ifade edilmektedir.

Şekil 5. Tarama modellerinin sınıflandırılması

(Gay, 2000, s. 279)’den alınmıştır.

Kesitsel tarama deseninde araştırmacı, katılımcılar ile yaptığı tek uygulamadan verilerini toplamakta iken boyutsal tarama desenindeki üç alt türde de zamanla tekrar tekrar yapılan uygulamalar söz konusudur. Bu araştırmada tarama modelinde kesitsel tarama deseni kullanılmıştır. Çünkü araştırmacı katılımcılardan çeşitli öğrenme alanlarında verilen yönergeler doğrultusunda kendilerini ifade etmelerini istemektedir. Katılımcıların kendilerini sözlü ve yazılı olarak ifade ederken kullandıkları kelimelere ulaşmak araştırmanın temel amacıdır. Katılımcıların kendilerini ifade ederken hangi kelimeyi ne kadar sıklıkla kullandığı da büyük önem taşımaktadır. Aynı uygulamaların birden fazla yapılması katılımcıların kendilerini ifade ederken sıklıkla kullandıkları kelimelerin daha sık hale gelmesine, az veya hiç kullanmadıkları kelimelerin ise diğer kelimeler yanında sıklıklarının iyiden iyiye düşmesine sebep olabilir. Ayrıca aynı uygulamanın belirli aralıklarla tekrar edilmesi, bazı katılımcıların ilk uygulamada karşılaştıkları yönerge öğelerine (görseller, konuşma kartları) ilgileri doğrultusunda hazırlık yaparak bir sonraki uygulamada kendilerini ifade ederken kelime hazinelerindeki kelimeleri değil de ezber yaptıkları kelimeleri kullanmalarına ve daha akademik bir dil kullanmalarına sebep olabilir. Bu durumda araştırmacının var olanı değiştirmeden uygun bir biçimde gözlemleyip betimleme amacını sekteye uğratır. Kesitsel tarama deseninin seçilmesinde etkili olan bir diğer sebepse oturum sayısıdır. Araştırmanın uygulama aşamasında üç farklı oturumun gerçekleştirilmiş, her oturumda farklı araştırma sorularına cevap aranmıştır. Araştırmacı farklı okul ve sınıflardan 180 katılımcıya belirli aralıklarla üç kez ulaşırken bile uygulama gününde katılımcının izinli olması, nöbetçi öğrenci olması, okulda gerçekleştirilen farklı uygulamalara katılması, sınıf öğretmeninin izni olmasına rağmen uygulama günündeki ders öğretmeninin izin

Tarama Modeli

Kesitsel tarama Boyutsal tarama

Trend tarama Grup temelli tarama

vermemesi gibi birçok sorunla karşılaşmıştır. Oturum sayısının arttırılması durumunda katılımcıya ulaşmak daha da zor olabileceği için araştırmada kesitsel tarama deseni kullanılmıştır.

“Nicel mi, nitel mi ?” sorusunun sıkça sorulduğu günümüz araştırmalarına Punch’ın (2005) cevabı: “Çoğu kez yöntem arabasını içerik atının önüne koyarlar” şeklindedir. Bu durumlarda en iyi tavsiye, soruların soruluş biçiminin, bu sorulara yanıt vermek için yapılması gerekeni etkilediğini akılda tutarak, yöntem sorularını bir ölçüde arka plana atıp, amaç ve araştırma sorularına öncelik verilmesidir. Bu araştırmada; araştırma sorularının araştırma yöntemini belirleyeceği gerçeğinden yola çıkılarak araştırma sorularının oluşumundan yöntemin belirlenmesine doğru bir yol izlenmiştir.

Araştırmacının lisans düzeyindeki bir öğretim dersinde yaşadıkları araştırma sorusunu oluşturmasına vesile olmuştur. Uygulamaları izlemek üzere katıldığı ders esnasında öğretim uygulamasını yaptıran öğrenci basit bir “kelime oyunu” oynatmak istemiştir. Bir önceki arkadaşının söylediği kelimenin son harfi ile yeni bir kelime türetmekten ibaret olan oyunda lisans öğrencilerinin çok zorlandığını gözlemleyen araştırmacı, kelime hazinemizin neden bu kadar dar olduğu sorusuna cevap aramıştır. Bazı sosyal ve kültürel sebeplerin yanında sorunun kaynağının ilköğretime kadar indiği, bireyin ilköğretim çağında gördüğü eğitim-öğretim faaliyetlerindeki (kelime öğretimi temelinde) eksikliklerinde bu duruma sebep olduğu aşikârdır.

Akyol (2005), ülkemizde ilköğretim çağındaki öğrencilerin kullandıkları kelimelerin derlenmesi ve metinlerin bu derlenen kelimelerle hazırlanması gibi çalışmaların yok denecek kadar az olduğunu dile getirdiği çalışmasında, etkili kelime öğretimi için bazı prensiplerin göz önünde tutulmasında yarar olduğunu dile getirmiş ve bu prensipleri şöyle sıralamıştır:

• Kelime öğretiminde yapılacak işlerden ilki hedefler belirlemektir. • Öğretimin öğrencinin önbilgileri üzerine yapılandırılmasıdır. • Kelimelerin farklı anlamları farklı etkinliklerle tanıtılmalıdır.

• Öğretim sürecinde öğrencilerin kelimelere ilgi duymaları sağlanmalıdır. • Kelimeler öğrencinin hayatıyla ilişkilendirilmelidir.

Yukarıdaki prensipler içinde ilk ve en önemlisi olan hedef belirleyebilmek için bazı ön çalışmaların yapılmış olması gerekir. Bu ön çalışmalar arasında öğrencinin kendi yaş düzeyinde hangi kelimeleri bildiği de yer almaktadır. Araştırmacı Türkçede ilköğretim düzeyinde bu tür bir kelime listesine rastlayamamıştır.

Gunning’e (2008) göre bir kelimenin öğretiminden önce; kelimenin özelliği, sıklık derecesi, teknik bir kelime olup olmadığı, kaç anlamı olduğu, öğretim için öğrencide olması gereken önbilginin türü, öğrencinin kelimeyi nasıl kullanacağı gibi sorulara cevap aranması gerekir.

Bu doğrultuda, sıklık listeleri araştırılmış, özellikle İngilizcede birçok sıklık listesi araştırmalarının yapıldığı tespit edilmiştir. Elde edilen sıklık listelerinin ilk okuma yazma öğretiminde, kelime öğretiminde, oluşturulan ders kitaplarında ve hikâye kitaplarında dikkate alınması, araştırmacıyı Türkçede oluşturulmuş sıklık listelerini araştırmaya yöneltmiştir. Konuyla ilgili yetişkinlere yönelik bazı araştırmalar olmakla birlikte, ilköğretim düzeyinde sınırlı sayıda araştırma bulunmakta, bu çalışmalarda birden fazla öğrenme alanını içermemektedir.

Yukarıda ifade edilen sorunlar ve literatür taraması sonucunda araştırmanın problemi “ilköğretim öğrencilerinin en sık kullandığı kelimeler nelerdir?”şeklinde belirlenmiştir. Kavramaya ve ifade etmeye yönelik olarak ikiye ayrılan kelime hazinesi çeşitlerinden her ikisiyle de araştırma sorusuna cevap aranabilmekle birlikte, araştırmacı ifade etmeye yönelik olan konuşma, yazma ve görsel sunu alanlarında uygulamalar yaparak araştırma sorusuna cevap aramıştır.

“İlköğretim öğrencileri” kavramı 7–14 yaşları arasını kapsamaktadır. Bu yaş aralığında çalışma yapabilmenin uzman bir ekip gerektirmesi, uygulama türlerinin gelişim dönemlerine göre çeşitlilik kazanması, uygulama ve analiz çalışmalarının gerçekleştirilmesi için araştırmacının sahip olduğu zaman diliminden çok daha fazla zaman gerektirmesi gibi sebepler araştırmacıyı çalışma grubunun yaş aralığını daraltmaya zorlamıştır. Böylece çalışmanın ilköğretim birinci kademe dördüncü ve beşinci sınıflarla sınırlandırılmasına karar verilmiştir.

Araştırmanın problem cümlesi ve kelime hazinesini etkileyen etkenler göz önünde bulundurularak alt problemler oluşturulmuştur. Her alt problem araştırmacının ilgileneceği bir alana işaret etmektedir. Aşağıdaki tabloda araştırmacının oluşturduğu alt problemler ve problemlere nasıl yanıt aranacağı gösterilmiştir:

Tablo 6

Oluşturulan Alt Problemler, Veri Toplama Yöntemleri, Veri Toplama Araçları, Veri Analiz Teknikleri

Araştırma sorusu Veri toplama yöntemi Veri toplama aracı Veri analiz tekniği

İlköğretim 4 ve 5. sınıf öğrencilerinin yazma öğrenme alanında en sık

kullandığı 100 kelime hangisidir? Doküman inceleme İllüstrasyon Sıklık hesaplama

İlköğretim 4 ve 5. sınıf öğrencilerinin konuşma öğrenme alanında en

kullandığı 100 kelime hangisidir? Görüşme Konuşma kartları Sıklık hesaplama

İlköğretim 4 ve 5. sınıf öğrencilerinin görsel sunu öğrenme alanında en sık kullandığı 100 kelime hangisidir?

Görüşme Doküman inceleme

Görsel sunu yönergesi Sıklık hesaplama

İlköğretim 4 ve 5. sınıf öğrencilerinin yazma ve konuşma ve görsel sunu alanlarında kendilerini ifade ederken en sık kullandığı 100 kelime

hangisidir?

Görüşme Doküman inceleme

Görsel sunu yönergesi Konuşma kartları İllüstrasyon resimler

Sıklık hesaplama

İlköğretim 4 ve 5. sınıflardaki öğrencilerin kendilerini ifade ederken en sık kullandıkları kelimeler derinlik, tür, çeşit, ağırlık ve öğretimi yapılan

kelimelerle karşılaştırma açılarından ne tür özellikler taşımaktadır?

Yukarıdaki tabloda görülen alt problemler, veri toplama yöntemleri, veri toplama araçları ve veri analiz teknikleri araştırmanın yöntemini göstermektedir. Bu araştırma nitel bir araştırmadır. Nitel araştırma, kişilerin kanaatleri, algıları ve duyguları gibi subjektif verilerle meşgul olur. Nitel araştırma, bir olayı doğal ortamı ve doğal oluşumu içinde tasvir eder. Nitel araştırma bir durumu ilişkili bağlantıları içinde anlamaya çalışır. Nitel araştırmayı “ … araştırmacının kendiliğinden, doğal olarak oluşan olguları tüm karmaşıklığı içinde incelemesi” olarak ifade etmek mümkündür (Fraenkel ve Wallen, 2000). Örneklemler her zaman için nicel çalışmalardakinden daha küçüktür ve örneklemden hareketle genelleme, çoğu kere önemlidir.

Benzer Belgeler