• Sonuç bulunamadı

Günümüzdeki eğitim anlayışı, eğitimcileri öğrenenlerin özelliklerini daha iyi anlamaya ve bu özelliklerin öğretim ortamına nasıl yansıtılacağına ilişkin çalışmalar yapmaya yöneltmiştir. Bu çalışmaların odak noktalarından birini de öğrencilerin öğrenme stillerinin belirlenmesi oluşturmaktadır (Şimşek, 2007). Öğrenme stilleri ile ilgili ilk araştırmaya 1892 yılında rastlanmaktadır. Yapılan ilk araştırmalar belleğin sözel ve görsel tercihleri üzerine yoğunlaşmıştır. 1892 yılından günümüze gelene kadar çok sayıda öğrenme stili ile ilgili teori, materyal ve stil grupları ortaya çıkmıştır. Yapılan araştırmalarda geçmişten günümüze kadar birçok fikir ayrılıklarının da olduğu görülmektedir. Coffield’in 2004 yılında yaptığı araştırmaya göre yaklaşık yetmişbir tane öğrenme stili envanterinin sıklıkla kullanıldığı belirlenmiştir. Bunlar geçerlilik ve güvenirliliği yapılabilen ölçeklerdir. Bununla birlikte çok sayıda geçerliliği ve güvenirliliği olmayan ölçekler de vardır. Bu öğrenme stilleri modellerinin çoğu aynı türdedir. Birçoğu da benzer boyutları ölçmektedir (Şimşek, 2007). Yıllardır öğrenme stilleri hakkında yapılan çalışmalardan en bilinenleri aşağıda verilmiştir:

Tablo 4

Öğrenme Stilleri ile İlgili Çalışmalar

Yıl Öncüsü Araç

1968 Gregorc Style Delineator

1971 Hill Cognitive Style Interest Inventory

1974 Ramirez Child Rating Form

1974 Dunn Dunn&Dunn Learning Style Inventory

1976 Reinert ELSIE

1976 Kolb Learning Style Inventory

1978 Hunt Paragraph Completion

1979 NASSP Learning Styles Profile

1980 Letteri Bi-polar Continuum

1987 McCarthy 4-MAT System

1988 Schmeck Inventory of Learning Processes

(Bascome, 2004)’ den aktarılmıştır.

Brandt’ın Guild ile yaptığı söyleşide; Guild, eğitimcilerin yaygın olarak kullandığı üç farklı öğrenme stili yaklaşımı olduğunu belirtmiştir. Bunlardan birincisi; kişisel farkında olma görüşüdür. Bu, aslında bütün öğrenme stili kuramcılarının görüşüdür, fakat Geregorc gibi bazı eğitimciler diğerlerinden daha fazla bir biçimde bunu vurgulamaktadırlar. İkincisi; müfredat tasarımı ve öğretim süreçlerine uygulama görüşüdür. Bireylerin farklı biçimlerde öğrendikleri bilindiğinde, çok yönlü öğretim modelleri kullanılabilir. Bu yaklaşımı benimseyen araştırmacılar, Kolb, McCarthy, Butler ve diğer bazı araştırmacılardır. Bireylerin anahtar denebilecek öğrenme stili ögeleri teşhis edilir ve mümkün olduğu kadar bu ögeler bireysel farklılıklar temelinde hazırlanacak öğretim ve materyallerle eşleştirilir. Bu yaklaşımı benimseyenler arasında

Rita Dunn, Kenneth Dunn, Marie Carbo gösterilebilir (Brandt, 1990, Akt; Şimşek, 2007).

Öğrenme stili, bireyin yeni ve zor olan bilgiye odaklanması, işlemesi, özümsemesi ve bu bilgiyi muhafaza etme yolu olarak tanımlanmaktadır (Dunn ve Dunn, 1992, 1993; Dunn, Dunn ve Perin, 1994). Şimşek’in tanımında ise öğrenme stili, bireyin öğrenmeye yönelik eğilimlerini ya da tercihlerini gösteren özelliklerdir. Bu özellikler bireyin öğrenmeyi nasıl algıladığını, çevresiyle nasıl etkileşimde bulunduğunu ve çevresindeki öğelere nasıl tepkide bulunduğunu gösterir. Öğrenme stilleri konusundaki bilgilerimiz arttıkça, bireysel farklılıkları dikkate alma oranımız da artmaktadır. Eğitimde bireysel farklılıklara önem vermek yetmez, aynı zamanda bu farklılıkların hangi yöntem ve tekniklerle etkili kılınabileceğinin de bilinmesi gerekir. Klasik eğitim anlayışında var olan tek tip çalışma şablonu öğrenme stillerinin araştırmaya dayalı verileriyle daha doğal hale getirilmiş olmaktadır.

Öğrenciler, öğrenme stillerinin farkında olmaksızın öğrenme yollarını hayata geçirmektedir. Bu sayede belirli düzeyde bir kalıcı öğrenmeye de ulaşılabilmektedir. Ancak öğrenme stillerinin devreye girmesiyle birlikte öğrenciler kendilerini, öğretmenler ise hem kendilerini hem de öğrencileri daha iyi tanıyacaklardır. Böylelikle öğrencilerin kalıcı öğrenme düzeyi, araştırma sonuçlarının da gösterdiği gibi yükselecektir. Stilleri bilmek öğrenciler açısından öz farkındalık oluşturmaktadır. Kendini kavramsal olarak daha iyi tanıyan öğrenciler ders dışı konularda da daha fazla başarı elde edebilmektedir. Öğrenme stilleri yöntemsel bir zenginlik sağlamaktadır. Bu nedenle hangi ders olursa olsun stillerin işe koşulması mümkündür. Derse özel ayrıcalıklı çalışmalar çok gerekli değildir (Selçuk, 2007).

Bir öğretmen ne kadar konusuna hâkim, öğretmek için motivasyonu yüksek ve öğrencileri seven bir yapıya sahip olursa olsun, sınıftaki öğrencilerin öğrenme tiplerini dikkate almazsa, öğretim işinde başarılı olması güçleşecektir. Carl Jung, Psikolojik Tıp teorisinde insan davranışını, algılama ve yargılama olmak üzere iki temel kategoriye ayırmış ve bireyin idrak etme, sezinleme, düşünme ve hissetme fonksiyonlarından birini seçerek davranışta bulunduğunu ileri sürmüştür. Ancak amaç bir sınıftaki bireyleri çeşitli kategorilere ayırmak, onları çeşitli sıfatlarla etiketlemek veya onları yargılamak değil, sınıftaki öğrencilerin bireysel farklılıklarını dikkate alarak onların ilgilerini ve ihtiyaçlarını karşılamak olmalıdır.

Bireylerin öğrenme stilini belirlemek öğretme-öğrenme süreci için çok önemlidir (Hein ve Budny, 2000, Akt: Şimşek, 2007). Bireylerin öğrenme stillerinin ne olduğu belirlenirse, bireylerin nasıl öğrendiği ve nasıl bir öğretim tasarımı uygulanması gerektiği daha kolay bir şekilde anlaşılabilir. Böylece öğretmen öncelikle kendisi için, sonra da öğrencisi için buna uygun öğretim ortamları oluşturabilir (Babadoğan, 2000). Öğrenme stillerinin ölçülmesi ile ilgili önemli konulardan birisi bütün bu ölçme çabalarının amacı ne olmalı sorusuna verilecek cevaptır. Bilişsel alan ya da öğrenme stillerini ölçmek istememizin iki temel sebebi vardır. Bunlardan birincisi bireyin sahip olduğu bireysel özelliklerle ilgili olarak onunla paylaşabileceğimiz ve diğerleri ile karşılaştırabileceğimiz geçerli ve güvenilir veriler elde etme çabasıdır. İkinci amaç kişilerin kendi öğrenme stillerinden haberdar olmalarının ve kendilerine uygun öğrenme materyalleri seçmelerinin sağlanmasına yardım etmek olarak gösterilebilir (Cronbach, Logan ve Thomas, 1990, Akt: Şimşek, 2007). Rita Dunn okullarda başarısız öğrencilerin öğrenme tercihlerini araştırırken, araştırma verilerinden yola çıkarak “Öğrenme Stili Envanterini” (Learning Style Inventory) geliştirmiştir. Daha sonra buna ek olarak Carbo ile birlikte “Okuma Stili Envanteri” geliştirmiştir. Hazırladığı bu ölçme aracı 3-12 yaşları arasındaki öğrencileri kapsayan bir öğrenme stili ölçeğidir. Bu ölçekte yer alan sorular cevaplanırken 3-4 yaşındaki öğrenciler soruları “doğru” veya “yanlış” olarak cevaplamaktadırlar. 5-12 yaş arasındaki öğrenciler Likert tipi hazırlanan ölçeği cevaplamaktadırlar. Bugün, Dunn ve Dunn Öğrenme Stili Modeline göre bireylerin öğrenme stillerini belirlemek için üç farklı envanter bulunmaktadır. Bunlar;

Benzer Belgeler