• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: SOSYAL HAREKETLERİN NELİĞİ ÜZERİNE

2.4. Araştırmanın Hikayesi

Ortadoğu üzerine çalışmaya hocam Ahmet Uysal'ın teşvikleriyle lisans ikinci sınıfta (2006) karar verildi. O dönemden sonra bölge ile alakalı çeşitli kitapları okuma fırsatı bulduk. 2008 yılında Alev Erkilet'in "Ortadoğu'da Modernleşme Hareketleri" adlı kitabı elimize geçti. İhvan-ı Müslimin hareketiyle o kitapla tanıştık. Erkilet, hareketin organizasyonel yapısını, fikri kodlarını ve Mısır'ın sosyo-kültürel ve siyasal arenasında seyir izleyen tarihini ele almıştı. O andan itibaren İslami bir hareket çalışmaya karar verildi. Fakat hangi zemine oturtulacağı konusunda kararsızlık söz konusuydu. Yüksek lisans dersinde Ahmet Uysal ile birlikte işlenen toplumsal hareketler dersinde üzerinde yoğunlaştığımız James Jasper'in "Ahlaki Protesto Sanatı" adlı kitabı okuduktan sonra İslami hareketi böyle bir biçimde bir sosyal hareket olarak çalışabileceğim kanısına varıldı. O dönem yaşanılan zorunlu danışman değişikliği bu konuyu yüksek lisans tezi olarak çalışabilme imkanını ortadan kaldırdı. Doktora'da çalışmaya karar verildi ve doktora tezine başlayana kadar bu alandaki yayınların okumaya devam edildi. Doktora tez önerisini verirken

64

ilkin bu çalışmayı Türkiye'de hala üzerine yoğunlaşılmamış bir hareket olan İhvan-ı Müslimin Hareketi örnekleminde yürütmeye karar verilmişti. Bu minvalde okumalar devam ederken, Tunus'ta bulunan En-Nahda Hareketine dair bazı kaynaklar bizi bu hareket üzerine yoğunlaşmaya itti. En-Nahda Hareketinin çağdaş bir hareket olması ve modern kurumlar ve olgularla sorunsuz bir biçimde hemhal olması bu çalışmanın örneklemini oluşturmasında önemli bir özellik oldu. Hareketin hem modernliği hem de devrim sürecindeki rolü ve başarısı, bu hareketi çalışmayı daha cazip hale getirdi. Yapılan yoğun araştırmalar sonucu Tunus'ta var olan En-Nahda Hareketi'nin sosyal hareketler çalışmaları içerisinde değerlendirilebileceği kanısına varıldı.

Örneklemin En-Nahda hareketi olarak belirlenmesinden sonra hareketin lideri olan Raşid El-Gannuşi'nin eserleri ve pararlel olarak hareketin tarihine ilişkin okumlara geçildi. Bu kapsamda TÜBİTAK'ın 2214'A Yurtdışı Doktora Sırası Burs Programı'na başvurularak araştırma bursunu kazandık. 2014 Şubat ayında ise Tunus'a gitmek nasip oldu. 2011'de gerçekleşen devrimin etkileri ülkede hala hüküm sürüyordu. Emniyet birimleri devrim sonrasında henüz yapısal anlamda dönüşemediğinden ikamet konusunda oldukça sıkıntılar yaşandı. İki kez başvurmama rağmen -sanırsam çalıştım konuyla alakalı olsa gerek- kabul edilmedi. Bu hususta elçiliğin de herhangi bir yardımı dokunmadı. Buna ek olarak 90 günlük vize sonlarında ülkeye giriş çıkış yapmak zorunda kaldım. Elimde olan hizmet (gri) pasaportu sınır güvenliği tarafından bana şüpheli olarak davranılmasına sebebiyet verdi. Öğrenci olarak gitmiştim ve aldığım hizmet pasaportuna bir anlam verememişlerdi. Buna ek olarak Tunus'ta Araştırma Görevliliğine karşılık gelen bir görev olmadığı için sınırda oldukça uzun bekleyişler gerçekleşti. Tunus'ta 7 ay süreliğine bölgenin en muteber dil okullarından biri olan Burgiba School'da arapça dil eğitimi aldım. Bu süreçte Tunus lehçesine yavaşça hakim olmaya başladık. Dil eğitimine ağırlık verilmesinin sebebi nitel görüşmelerden mümkün olduğunca daha fazla verim alabilmekti. Okuma, yazma ve konuşmada iyi bir düzey elde ettikten sonra mülakatları gerçekleştirmeye karar verdik. Fakat 2014 yılı Tunus için önemli bir dönüm noktasıydı. Kurucu Meclis ve ardındaki teknokratik hükümet ilk defa normal bir seçime girecekti. 2014 yılı içerisinde biri parlamento ikisi cumhurbaşkanı olmak üzere üç seçim yapıldı. Dolayısıyla 2014 yılı -aynı zamanda bir siyasi parti

65

olarak- En-Nahda Hareketi için oldukça yoğun bir yıldı. Bu yüzden görüşme için başvurularım oğu zaman erteleniyordu. Hatta görüşmeyi planladığım eski başbakanlar Ali El-Ariyd ve Hammadi Cibali ve o dönem meclis başkan yardımcısı olan Abdulfettah Muru ile ertelemeler yüzünden hiç görüşemedik. Raşid Gannuşi ile sık görüşmemize rağmen araştırmaya ilişkin oldukça kısa görüşmeler yapıldı. Bu açık daha sonra liderin telif ettiği kitaplarda var olan düşünceleriyle kapatıldı. Parti binasının mescidinde Raşid El-Gannuşi'nin imamlık ettiği Cuma namazlarına mümkün olduğunca katılmak suretiyle hareketin üyeleriyle tanışıklık kurmaya başladım.

Tunus'ta kitapların oldukça pahalı olması araştırmacıyı kütüphaneye yönlendirdi. Kütüphane prosedürleri oldukça sıkıydı. Günde sadece beş kitap alabilme ve bunlar ın içinden en fazla 50 sayfa fotokopi çektirme hakkınız bulunmaktaydı. Fotokopiden sorumlu şefle görüşüp bir kolaylık sağlanmasını talep ettik. Ona rağmen süre konusunda oldukça sıkıntı çektik. orada bulunduğum süreç içinde nihayet istediğim kitapların önemli bir kısmını elde etmeye muvaffak olabilmiştik.

Mülakat gerçekleştiğim kişilerin fasih Arapça'ya hakim olması işimi kolaylaştırdı. Türkiye'ye döndükten sonra görüşmeleri türkçeye aktarmam konusunda oldukça yardımcı oldu. Genel itibariyle En-Nahda Hareketi mensupları bu çalışmamın kendileri için önemli olduğunu belirtseler de gündemin oldukça yoğun olması bazı görüşmeleri gerçekleştirememe sebep oldu.

Hareketin kendine ait bir kütüphanesinin bulunmaması da araştırmanın en zorlu kısımlarıydı. Harekete ilişkin birçok eseri kişisel kütüphanelerden elde edebildim. Raşid Gannuşi kendi kütüphanesinden birtakım kitaplarını hediye etti.

2014 seçimlerinin hepsine saniye saniye tanıklık ettik. Seçim sürecinde vaktin önemli bir kısmını parti binasında geçirerek vaziyeti gözlemleme fırsatını yakalandı. Seçimlerden ikinci parti olarak çıkan En-Nahda Hareketi'nin üyeleri seçim sonuçlarına oldukça ılımlı yaklaşıyorlardı. Sevinçleriyle beraber üzüntülerini de benimle paylaşarak; beni, hareketin bir parçası olarak benimsemeye başlamışlardı.

66

Gannuşi'nin katıldığı sempozyum, söyleşi, basın toplantısı ve konferanslara mümkün olduğunca katılmaya gayret ettik.

Mülakat yapılacak kişileri belirlerken genel itibariyle muğlak konuları açığa kavuşturmak üzere konuya ilişkin uzmanları seçtik. Böylelikle amaçlı örneklem oluşturuldu ve görüşme soruları bu perspektifte geliştirildi. Harekete dışarıdan bakan bir göz olmasının gerekliliği üzerinde yoğunlaşarak da hareket dışındaki uzmanlarla veya bir dönem hareket içinde bulunan fakat daha sonra yollarını ayıran aktivistlerle görüştük.

Tunus'tan döndüğümüzde elimde tezi tamamlayabilecek derecede kaynak, belge ve görüşmelere sahiptik. Ama bu kaynaklar yine de oldukça kısıtlıydı. Hareketin uzun bir süre gizli kalması sebebiyle o dönemlere ilişkin gelişmelerin aktarılması hususunda kitap ve makalelerden çok nitel görüşmelerden faydalanmak zorunda kalındı. Sorular da o döneme ilişkin yoğunlaştırıldı.

Türkiye'ye döndükten sonra elde edilen literatürü gözden geçirme ile beraber dokuz ay süren yoğun bir çalışma temposu sonucunda bu çalışmayı tamamlanmıştır..

Benzer Belgeler