• Sonuç bulunamadı

İnsanlar ikinci bir dil öğrenirken amaçları iletişimi sağlamaktır. İkinci bir dili de diğer insanları anlamak, onlarla konuşmak, ne yazdıklarını okumak, onlara istek ve düşüncelerini yazmak için öğrenirler. Bu açıdan bakıldığında yazılı ifade etme becerisi ve dolayısıyla bu becerinin öğretilmesi önem kazanmaktadır. Uzun yıllar öğretmenlik mesleğimde öğrencilerden dinlediğim sorunlar genellikle yazma dersi ile ilgiliydi. Öğrenciler hiçbir zaman rahat yazamadıklarını, kafalarındaki düşünceleri kağıda dökemediklerini dile getirmişlerdir. Derse girdiğim sınıflarda ön örgütleyici olarak kümeleme yöntemini kullandırarak yazı yazdırdığımda ise öğrenciler eskisi gibi tedirgin olmadıklarını ve yazarken düşüncelerini daha rahat ifade ettiklerini belirtmişlerdir. Bu da öğrencideki varolan bilgiyi dışa vurmaya ve düzenlemeye yardımcı olacak bir güdüleyiciye ve stratejiye gereksinim duyduklarını ortaya koymaktadır. Bu alt yapı beni ‘yazılı anlatım dersinin sorunlarından biri olan yazmaya nasıl başlayabilirim?’ sorusuna cevap aramaya yönlendirdi. İlgili alanyazında da yazmanın gerçekten bir sorun olduğuna dikkat çekilmekte ve bir problem durumunun var olduğu ortaya konmaktadır. Flower (1994)’ın dediği gibi, problem çözme, problem bulmayla çözümlenir düşüncesiyle “Kümeleme

yazmaöncesi stratejisi”nin yazı yazma sürecine önemli ölçüde katkıda bulunabileceği varsayımından yola çıkarak, öğrencilerin İngilizce yazma becerilerinin bu teknikle gelişip gelişmeyeceği, tutumlarına olumlu bir etki yapıp yapmayacağı sorularının cevaplanmasına gereksinim olduğu söylenebilir. Bir ön örgütleyici olarak Kümeleme stratejisi kullanılarak, öğrencilere bu yöntemle kompozisyon yazdırma amaçlanmıştır. Bir grup öğrencimle yaptığım bu çalışmayı daha sistematik, ve daha bilimsel esaslara dayandırarak yapmayı amaçladım. Bunun için de gerçek gruplarla deneysel çalışma yapmak gerekirdi. Böylece kümeleme stratejisinin eğitim öğretime geleneksel yönteme kıyasla hangi ölçülerde katkısı olacağı daha bilimsel bir şekilde ortaya konmuş olacaktı. Gerçekte de deneysel çalışmaların amacını Zamel (1996:158) “belli stratejilerin diğer stratejilerden daha etkili olup olmadığını araştırmaktır” şeklinde tanımlamıştır.

Yabancı dil öğretiminin önemli bir parçası olan ve bu gün sık sık karşılaşılan bildirişim gereksinimlerinden ve yabancı dil öğrenen öğrencilerin en çok zorlandıkları konulardan birinin yazma olmasından dolayı bu araştırmada Yazılı Anlatım sorunu ele alınmıştır.

Raimes (1992) yazı yazmada görülen bir takım uygulamalardan söz etmektedir: “Yazılı Anlatım dersinin amacının, kelimelerin doğru yazılışları veya doğru dilbilgisi kullanımı olarak görülmesi olduğunu, bunun yerine sözcüklerin (fikirlerin) daha fazla sözcük (fikir) üretmelerine izin vererek daha fazla düşünce yaratılması gerektiğini ve böylece ilgi alanımıza giren konular içinden en doğru seçimi yapabileceğimizi vurgulamaktadır. Yazılı Anlatım dersinde dilbilgisinin doğru kullanılması okuyucunun metni tam olarak anlaması açısından önemlidir. Ancak başlamadan önce düşünceleri düzenleme, konuyu genişletme ve içeriği belirleme daha önemlidir (Raimes 1992: 6).

Raimes (1992) de öğrencilerin Yazılı Anlatım dersinde daha çok fikir üretmelerinin ve kendi ilgi alanlarına giren konularda seçim yapması yapmalarının gerekliliğini özellikle vurgulamaktadır. “Kümeleme” yazmaöncesi stratejisinde yer alan bu serbest seçimin en büyük avantajı, kişinin, yazı yazmaya başlarken boş bir

kağıtla karşılaşıp panik yaşamaması ve öğrencinin kendi yazacağı şeyi kendisinin tercih etmesidir” (Raimes 1992).

Eğitim öğretim sürecinde hem öğrenci hem de öğretmen açısından pek çok zorluklar var ama bu sürecin en önemli öğesi öğrenci olduğu için bu sorunun öğrenci açısından ele alınmasının yararlı olacağına inanılmaktadır. Çünkü Freeman (1991) yazma sürecinde öncelikle öğrencinin tanımlanması ve çalışılmasının önemine dikkat çekmektedir.(kaynak: http://www.geocities.com.thesis/writing/html). “Dil öğretiminin beş önemli bileşeninden biri olan öğrenci bu sürecin en merkezinde bulunan öğedir” (Kitao ve Kathleen, 1997).

Bu araştırmanın amacı, yazı yazma öncesi stratejilerinden Kümeleme yazma öncesi stratejisi öğretiminin, ve geleneksel öğretimin üniversite birinci sınıf öğrencilerinin yazı yazma becerileri, akademik başarıları ile duyuşsal özellikleri üzerine ne derecede etkili olduğunu saptamak ve elde edilen bulgular doğrultusunda çözüm önerileri geliştirmektir.

Her dilin öğretimi gibi yabancı dil öğretimi de dilin dört becerisini kapsamaktadır. Dilbilgisi, okuma, konuşma bir çok çalışmanın konusu olmuşken Yazılı Anlatım alanındaki sınırlı sayıdaki çalışma bu alandaki eksikliği ortaya koymaktadır. Şu ana kadar yabancı dil eğitimindeki yetersiz sonuçlar (yukarıda bu konuya değinilmiştir.) da mevcut öğretimin yetersizliğini ortaya koymaktadır.

Bu araştırmanın şimdiye kadar gerçekleştirilen araştırmalardan farklı olan yanı bugüne kadar yazma öncesi stratejilerinin öğrenci üzerindeki olumlu etkileri ortaya konmuş ama özellikle tek bir strateji üzerinde çalışılmamış ve sistematik olarak uygulanmamıştır. Hangi stratejilerin öğrencilerin yazma becerisine hangi boyutlarda katkı sağladığı tam olarak ortaya konmamıştır. Bu nedenle öğrencilerin tutum ve yazma becerilerini olumlu yönde geliştirecek farklı yazma öncesi tekniklerinin ve stratejilerinin öğrencilere tanıtılması ve etkinliğinin ölçülmesi gerekir. Yazma öncesi stratejileri ile ilgili çalışmalar ilköğretim düzeyinde yapılan sınırlı sayıdaki araştırmalardan ibarettir ve öğrencilerin hem bilişsel hem de duyuşsal özelliklerine yönelik çalışmalara da rastlanmamıştır. Bu noktada dikkati çeken diğer bir konu üniversite birinci sınıf öğrencileri ile ilgili araştırmaların yok denecek kadar

az olmasıdır. Bu araştırma ile, öğrencilerin yazılı anlatımla ilgili görüş ve davranışlarını ortaya çıkarmak ve Kümeleme yazmaöncesi stratejisinin öğrenci tutumuna ve başarısına olan etkisini saptama amacı güdülmüştür. Bu saptamanın, üniversite düzeyinde İngilizce Kompozisyon Yazma dersi yöntemlerine katkıda bulunma ve bu dersin izlencelerinin hazırlanmasına, yeniden gözden geçirilmesine, geliştirilmesine ve zenginleştirilmesine katkı sağlaması hedeflenmiştir.

Öğrencilerin yazma becerilerini keşfetmeleri ve kendilerine güven duymaları ve derse karşı olumlu tutum sergilemelerinin önemi tartışma götürmez bir gerçektir. Çünkü derse karşı olumlu tutum geliştirme zihinsel süreçleri etkiler. Öğrenci potansiyelini ortaya çıkaran yaklaşımların söz konusu bu niteliklerin gelişmesine katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Bu çalışmada öğrencilerin yazı yazma sürecine daha aktif ve etkili bir şekilde katılımını sağlama, öğrencilerin bilişsel süreçlerini eylem sürecine transfer etmelerine, bunun yanı sıra öğrencilerin yazı yazmaya başlarken duydukları gerginliği azaltmaya katkıda bulunma amaçlanmıştır. Öğrencilerin bilişsel süreçlerindeki farkına varılmayan birikimlerinin açığa çıkarılmasını sağlamak ve durağan bilgiyi harekete geçirmek ve böylece düşünsel süreci hızlandırmak için bir güdülenmeye gereksinimleri olduğu söylenebilir. Bu araştırmanın, eğitim-öğretime aşağıdaki üç boyutta katkı sağlaması düşünülmektedir.

Öğrenciye katkısı: Bu çalışmanın öğrencide varolan potansiyeli ortaya koymada ve harekete geçirmede kolaylık sağlayacağı ve öğrencinin, öğretmenin verdiği konuyla sınırlı kalmayarak, istediği konuda yazmasına olanak sağlayacağı düşünülmektedir.

Öğretmene katkısı: Bu araştırmanın, öğretmenlere uygulamalı çalışmalarında rehberlik edeceği ve kolaylık sağlayacağı düşünülmektedir.

Alana katkısı: Bu çalışma ile Kümeleme yazma stratejisinin mevcut teknikler arasındaki yeri ve önemini ortaya koyarak alanyazındaki boşluğu doldurma ve yabancı dil öğrenmede karşılaşılan somut sorunlardan birine çözüm getirme amaçlanmıştır. Ayrıca, kümeleme yazmaöncesi stratejisinin dil öğretimindeki etkililiğini ortaya koyan bu araştırmadan, dil öğretim programlarının hazırlanması ve geliştirilmesi sürecinde de yararlanılacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda, öğretmen

merkezli öğretimden öğretmen-öğrenci ve öğrenci-öğrenci etkileşimli işbirlikli öğretime geçiş sürecine, öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal gelişimlerine katkı sağlaması beklenmektedir.