• Sonuç bulunamadı

Ar-Ge Sözleşmesinin Yorumlanması

1. BÖLÜM: AR-GE SÖZLEŞMELERİNİN BORÇLAR

1.1. AR-GE SÖZLEŞMESİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ

1.1.10. Ar-Ge Sözleşmesinin Yorumlanması

Tarafların sözleşmeden beklentisinin farklılık göstermesinden dolayı, Ar-Ge sözleşmesi tiplerine karşı bakışımızın da aynı olmaması gerekir. Bundan mütevellit, özellikle sözleşmenin yorumlanmasının gerektiği durumlarda tarafların sözleşmeden beklentilerinin ortaya konulması büyük önem arz eder. Her bir Ar-Ge sözleşmesinin karakteristik özellikleri özellikle taraflar arasındaki işbirliğinin boyutu dikkate alınarak değerlendirilmelidir.157

Ar-Ge işbirliği sözleşmesinde tarafların hak ve yükümlülükleriyle ilgili değerlendirmede bulunurken, adi şirketteki ortakların durumu dikkate alınır. İki tarafın üstlenmiş olduğu faaliyetin de projenin başarısına yönelik olduğu akılda tutulmalıdır. Örneğin, tarafların yükümlülüklerini zamanında ifa edememeleri hali, esnek

153 13 Aralık 1951 tarih ve 7981 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış 5846 sayılı Fikir ve Sanat

Eserleri Kanunu.

154 DİLMAÇ, s. 695; Mustafa TÜYSÜZ, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu Çerçevesinde Fikri Haklar

Üzerindeki Sözleşmeler, Yetkin Yayınları, İstanbul, 2007, s. 87 vd.; Nuşin AYİTER, Hukukta Fikir ve San'at Ürünleri, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara, 1972, s. 207; Ömer ARBEK, Fikir ve Sanat Eserlerine İlişkin Lisans Sözleşmesi, Yetkin Yayınları, Ankara, 2005, s. 167; SARI, s. 116; SMK, m. 148/4; SONGUR, s. 35; Şafak N. EREL, Türk Fikir ve Sanat Hukuku, Yetkin Yayınları, 3. Baskı, Ankara, 2009, s. 319.

155 ARBEK, s. 167; EREL, s. 319; TÜYSÜZ, s. 88.

156 ARAL, AYRANCI, s. 367; BAHTİYAR, Ortaklıklar Hukuku, s. 30; BARLAS, s. 53; Oruç

Hami ŞENER, Teorik ve Uygulamalı Ortaklıklar Hukuku Ders Kitabı, Seçkin Yayıncılık, 2. Baskı, Ankara, 2015, s. 5; PULAŞLI, Genel Esaslar, s. 13 vd.; ŞENER, Adi Ortaklık, s. 24 vd.; TBK, m. 237; TMK, m. 706/I.

35

değerlendirilmelidir. Doğrudan temerrüt sonucuna varmak, ortaklığın yapısına uygun değildir. Çünkü adi ortaklıkta ortaklığın ayakta tutulması düşüncesi, büyük önemi haizdir. Bu çerçevede, kasıt ya da ağır ihmalin sebep olmadığı gecikmeler mazur görülmelidir. Sözleşme ilişkinin ayakta tutulması düşüncesi, iş görme sözleşmelerinde bu denli yoğun değildir.

Eser sözleşmesinde yüklenicinin sözleşmedeki iş takvimine uymaması, başlı başına işin gereği gibi yerine getirilmediği anlamına gelir. Ancak, Ar-Ge faaliyeti, doğası gereği kesin vadeye bağlanamayacak işlerdendir. Tarafların bu konuda bir çalışma takvimi öngörmesi, doğrudan kesin vadeler öngörmekten ziyade, çalışma disiplinini ve uyulması gereken özenin sınırlarını belirler.

Belirlenen tarihlerin iş disiplinine yönelik olduğu kabul edilmese dahi, Ar-Ge faaliyetinin belirlenen sürelerde yetiştirilememesi halinde Ar-Ge faaliyetlerinin doğası gereği kesinlik ve öngörülebilirlik taşımaması gecikmede haklı sebep olarak değerlendirilir.158 Ancak, karşılaşılan gecikmelerde Ar-Ge faaliyetini yürüten tarafın

bizzat kendi kusuru etkin rol oynamışsa, bu halde Ar-Ge faaliyetini yürüten tarafı korumanın bir anlamı kalmaz.159

Ar-Ge sipariş sözleşmelerinde her iki taraf ticari şirket olsa dahi, Ar-Ge faaliyetlerinin belirli bir takvime bağlanmasının belirlenen vadelerde işin tesliminin kesin olduğu şeklinde bir yoruma sebep olmaması gerekir.160 Ancak, bu sonuç Ar-Ge sipariş

158 ARAL, AYRANCI, s. 395; MEIER, s. 552.

159 Bu durum, eser sözleşmesinde yüklenicinin temerrüde düşmesi bakımından kusurlu olmasının

şart koşulmaması ile ilgilidir. Ar-Ge faaliyetini yürüten tarafın kusursuz hareketi neticesinde uğramış olduğu gecikmeler dolayısıyla temerrüde düşmekten korunması, Ar-Ge faaliyetlerinin doğası gereği tahmin edilemez nitelikleri ile ilişkilidir. Ar-Ge’nin tahmin edilemezliği dolayısıyla korunması gereken birincil kişi de bizzat o Ar-Ge faaliyeti ile meşgul olan taraftır. Ancak, kusurun söz konusu olduğu hallerde, hele bir de gecikmenin temel sebebi bu kusur ise, o halde ortada korunmaya değer bir taraf bulunmamaktadır. ARAL, AYRANCI, s. 392; EREN, Borçlar Genel, s. 972 vd.

160 Tacir olan tarafların basiretli hareket etmesi beklense dahi, burada Ar-Ge faaliyetlerinin

yürütülmesinde kamusal menfaat olması dolayısıyla, Ar-Ge faaliyetinde bulunan kimselerin korunması yerinde olacaktır. Burada temel hareket noktamızı TMK m. 2 dürüstlük kuralı oluşturmalıdır. Bu çerçevede belirtilen sürelerde Ar-Ge ürününün yetiştirilememesi ihtimalinde Ar-Ge faaliyetini üstlenen tarafın kusuru dikkate alınmalıdır. Kusurlu olduğu durumlarda vade kesin vade gibi değerlendirilmeye tutulmalı,

36

sözleşmelerinde örneğin üç yıla yayılmış bir Ar-Ge takviminin on yıla ulaşabileceği şeklinde bir yanlış değerlendirmeye yol açmamalıdır.

Tarafların belirtilen vadelerin kesin olduğu yönünde açıkça irade beyanında bulunmaları durumunda, Ar-Ge ürünün Ar-Ge faaliyetini üstlenen tarafça garanti edildiği sonucuna varılacaktır ki, bu durumda kesin vadeyi kabul etmek dışında bir seçenek yoktur.

Ar-Ge sipariş sözleşmesinde tarafların hak ve yükümlülükleriyle ilgili değerlendirmede bulunurken, eser sözleşmesindeki taraflar dikkate alınır. Örneğin, ürünü sipariş eden tarafın ücret yanında sürece başka yollarla da katkıda bulunması, eser sözleşmesinde malzemenin siparişi veren tarafça karşılanmasına benzetilebilir.

Ar-Ge vekâletlerinde, tarafların hak ve yükümlülükleriyle ilgili değerlendirmede bulunurken, vekâlet sözleşmesindeki taraflar dikkate alınır. Vekilin sözleşme ile bir sonuç garanti etmesi söz konusu değildir. Vekil, üzerine düşen görevi gereği gibi yerine getireceğini taahhüt eder. Sözleşmede sonuç garanti edilmediğinden, Ar-Ge faaliyetini gerçekleştiren tarafın özenine ağırlık verilir.

Örneğin, Ar-Ge sipariş sözleşmesinde Ar-Ge’yi üstlenen taraf ifa sırasında ara ara özensizlik gösterse dahi ürünü elde edip karşı tarafa teslim etmişse aradaki özensizlikler mazur görülebilir. Ar-Ge vekâletinde ise, süreci yürüten tarafın özen yükümlülüğüne aykırı davranışına müsamaha gösterilmeyebilir.

Ar-Ge vekâletinde ürünün elde edilip karşı tarafa teslimi gibi bir yükümlülük yoktur. Ar-Ge faaliyetini yürüten taraf, özellikle çalışma disiplini anlamında daha çok özen göstermelidir.161

Sonuç olarak ifade edilebilir ki, Ar-Ge sipariş sözleşmesinde ürün sözleşme sonunda gereği gibi teslim edildiği takdirde, aradaki süreçte ne şekilde hareket edildiği çok önem arz etmez. Bunun karşısında, Ar-Ge vekâletinde durum böyle değildir. Süreç

kusurunun olmadığı hallerde ise vade kesin vade olarak değerlendirilmemeli ve Ar-Ge faaliyetini üstlenen tarafa hakkaniye uygun bir süre tanınmalıdır. Bu konuda Yargıtay’ın eser sözleşmeleri ile ilgili olarak herhangi bir esnekliği bulunmamaktadır. ARAL, AYRANCI, s. 399; T.C. Hukuk Genel Kurulu, E. 1991/15-340, K. 1991/467, T. 09.10.1991 (Kazancı İçtihat Bilgi Bankası).

37

içerisinde ne şekilde hareket edildiği, kıymeti haizdir. Sonuç garantisi söz konusu olmadığından beklenen özenin derecesi yüksektir.

Sözleşme konusu ürünün nitelikleri, büyük ölçüde ileride üretimi gerçekleştirecek tarafın hâlihazırda elinde bulundurmuş olduğu teknolojik imkânlar ve muadil ürünlerle ilgilidir. Bu sebeple, sözleşme ile ilgili değerlendirmelerde bulunurken tarafların sahip olduğu maddi olanaklar, teknolojinin gelmiş olduğu seviye ve Ar-Ge projesinde çalışan kişilerin nitelikleri sözleşmenin yorumunda her zaman için göz önünde bulundurulması gereken hususlardır.