• Sonuç bulunamadı

3.3 Dövmenin Modern Görünümleri

3.3.3 Anlamın Sembolik Seyri

Bir beden modifikasyonu olarak dövmenin bugün, yaygın bir biçimde pratik edildiği bir gerçektir. Bireylerin bedenlerine kalıcı bir takım imajlar yazdırmalarının çok farklı nedenleri bulunmakla birlikte, dövme üzerinden üretilen anlamlar da hem bireyin kendisiyle hem de toplumla girdiği ilişkiye bağlı olarak çeşitlilik sergilemektedir. Anlamın bu çeşitliliği bir anlamda, dövme pratiğini deneyimleyen insan grubunun heterojen yapısına bağlıdır. Başka bir ifadeyle dövme bugün, toplumun her kesiminden, her meslekten, her yaş grubundan ve her toplumsal cinsiyetten bireyler tarafından tüketilen bir kültürel üründür. Yaşamını 15 senedir dövme sanatı yaparak sürdüren görüşmecilerden birinin ifade ettiği gibi; “Herkes dövme

Erkek, 51). Dolayısıyla dövme üzerinden üretilen anlam da; buna paralel olarak farklılık

göstermektedir. Johnson’un da (2006, s. 45) ifade ettiği gibi; dövme yaptırmanın ardında yatan neden ve dövme üzerinden üretilen anlam, dövme yaptıran kişilerin sayısı kadar fazla, farklı ve çeşitlidir. Bazıları dövmeyi, sevdiklerine, ailesine, eşine ya da tuttuğu takıma olan bağlılığını göstermek için yaptırırken; “...ilk önce sevdiğim takımın kuruluş tarihini

yaptırdım. Diğerine de ailemin isimlerini yazdırdım... kalıcı olmalarını istedim... Ailemi seviyorum, o yüzden yaptırdım” (G2), bazıları da hayatındaki önemli dönüm noktalarına

işaret eden yazı ya da motifleri bedenleri üzerine işleterek, bedenleri aracılığıyla bu anları ya da olayları kalıcı kılmak için dövme pratiğine baş vurmaktadır: “... hayatınızda önemli olan,

hayatınızda ön plana çıkan şeyleri yaptırıyorsunuz... Hani vücudunuza hayatınızı kazıtmanız gibi bir şey, benim açımdan” (G29, Erkek, 26). Bu örneklerle benzer bir biçimde, yine

görüşmecilerden biri, dövmenin tüketim örüntülerindeki çeşitliliği gözler önüne serecek bir biçimde, dövme ve cinsel güç arasında bir ilişkisellik kurarak cinsel performansa olan pozitif etkisine işaret etmektedir: “Şu anda üst kolumda dövmem var... Şimdi adonis kasının olduğu

yere yaptıracağım... Cinselliği güçlendiriyor bence... Bu tamamen karşı cins için olacak, kendime değil...” (G28, Erkek, 23).

Dövme üzerinden üretilen anlam bir seyir hâlindedir ve bu anlamda görelilik sergilemektedir. İleride daha ayrıntılı bir biçimde tartışılacağı gibi dövme, bireylerin kimliklerini inşa etmelerine olanak tanıyan, bu süreci tamamlayan, farklı ve özgün bir benlik algısının inşa edilmesine zemin hazırlayan, çeşitli aidiyet örüntüleri geliştirilmesine imkân veren, belirli bir hoşnutsuzluğun dile getirilmesine aracılık eden, manevi olarak gelişen bir sevginin beden üzerinde somutlaşmasına yardımcı olan ve bütün bunlara dahil edebilecek farklı tüketim amaçlarıyla birlikte toplumsal etkileşimin merkezinde kendine yer edinmiş olan bir beden modifikasyonu biçimidir. Çünkü en temelde dövme, bedenin toplumsallığı içinde bireyin kendini ifade etmesine aracılık etmektedir. Bütün bu kendini ifade ediş biçimleri, bir bakıma estetik kaygıdan bağımsız değildir: “Tamamen estetik olsun diye yaptırdım... her

zaman nerede daha estetik duruyorsa oraya yaptırdım çünkü son 50 yıldır yapılan bütün dövmelerin amacının estetik olduğuna inanıyorum” (G26, Erkek, 27). Bireyler dövme

aracılığıyla kendilerini ifade etmenin farklı biçimlerini geliştirirken aynı zamanda da bedensel bir güzellik ve estetik ideali kurgulamaktadırlar: “... Liseden beri yaptırma isteğim vardı.

Araştırıyordum zaten internetten. görsel açıdan beğeniyorum, o yüzden yaptırdım” (G2, Erkek, 22). Başka bir görüşmecinin aktardıkları da dövmenin, salt bir ifade aracı olarak

göstermektedir: “Toplumda kendime bir yer edinmek ya da her hangi bir gruba, topluluğa

üyelik olsun diye yaptırmadım. Tamamen sevdiğim ve hoşuma gittiği için yaptırdım” (G22, Erkek, 34). Benzer şekilde, dövmenin yapıldığı yerin seçiminde de yine estetik kaygılar

belirleyici bir rol oynayabilmektedir. Başka bir ifadeyle, üretilecek anlamın bedenin hangi bölgesi üzerinden gerçekleşeceği, bireysel estetik algı tarafından biçimlendirilmektedir:

“... Tamamen estetik kaygılarla kolları tercih ettim. Kollarda benim hoşuma gidiyor... devam etsem dövmeye yine kollarıma çalışırım. kollarda falan t- shirt’ün altından daha güzel duruyor, bunu seviyorum. Bir de hani görmek de hoşuma gidiyor. Ondan dolayı ben kolları tercih ettim” (G5, Erkek, 30).

Bununla birlikte dövme üzerinden üretilen anlam, sabitlenmiş bir yapıda da olmayabilir. Başka bir ifadeyle, bireyin belirli bir amaca yönelik olarak yaptırdığı dövme, zaman içinde değişime uğrayabilmekte ve ilk yaptırıldığı dönemlerde ifade ettiğinden daha farklı bir şeye işaret ediyor olabilmektedir. Dolayısıyla beden üzerindeki dövme, birey için çoklu anlamların taşıyıcısı olabilmektedir (Mun vd, 2012, s. 138). Örneğin; eşinin ve oğlunun adını kollarına yazdıran bir görüşmeci, söz konusu dövmeleri üzerinden ifade ettiği derin sevgi ve bağlılığın zaman içinde yavaş yavaş kaybolduğunu ve kendisi için olan anlamının dönüştüğünü şu şekilde ifade etmektedir:

“Dövme yaptırdıktan sonra, ilk başta çok rahatlamış oluyorsun çünkü hani dövme süreci… 3 saat 40 dakika sürdü ikinci dövmem. Onun verdiği acıdan bir kurtuluyorsun, onun verdiği bir rahatlama var. O dövmenin hissiyatı da; ilk yaptırdığın bir şey olduğu için, ilk başta herkes görsün istiyorsun. İlk bir hafta bir ay... Ondan sonra rutin olup normale dönüyor. Burada eşimin, burada oğlumun ismini taşıyorum diye, sürekli kalbim bunlar için atmıyor… Zamanla insan alışageliyor. Eşimin ismi, oğlumun ismi, ilk yaptırdığımda çok anlam yüklü oluyor. Ondan sonra artık şeye biniyor…, maneviyattan çıkıyor da dekora giriyor” (G3, Erkek, 30).

Dövmeye eklemlenen sembolik anlamın çeşitliliği, anlama hareket alanı sağlarken, daha önce de tartışıldığı gibi; uzun bir tarihsel geçmişe sahip olan dövme, tarihsel süreç içinde de çok farklı amaçlara hizmet eden bir beden pratiği olarak varlık göstermiştir. Örneğin; Yunanlılar, Romalılar ve Keltler’de dövme, suçluların cezalandırılması, kölelerin sahipliğinin işareti, ordu mensubu olmanın göstergesi, soyluluğun simgesi gibi, değişen bir çok anlamda

kullanılmıştır. Bununla birlikte ortaçağ İrlanda yazınında dövmenin, Tanrı’nın sözlerinin azizlerin bedenlerine kazınması aracılığıyla kuşaktan kuşağa aktarılmasına hizmet eden bir pratik olarak ortaya çıktığı görülmektedir (Schildkrout, 2004, s. 325). Bell’in (1999, s. 53) aktardığına göre; Yeni Zelanda kabilelerinde “moko” olarak adlandırılıp yüze uygulanan dövme, doğrudan bir kimlik göstergesiydi ve belirli bir aileye ilişkin üyeliği temsil etmekteydi. Bütün bu örnekler, dövme üzerinden üretilen anlamların gerek belirli bir zaman diliminde gerekse de farklı tarihsel dönemler arasında nasıl bir seyir halinde olduğunu göstermektedir.

Dövmenin bugünkü tüketim örüntülerine bakıldığında, geçmiş dönemlerdeki anlamlarından izler taşıdığı ve bunları devam ettirdiği noktalar dikkat çekmektedir. DeMello’ya (2007, s. 146) göre dövme bugün, özgürlüğü, yaratıcılığı, bireyselliği, ruhsallığı ve kendini gerçekleştirmeyi sembolize etmektedir. Dövmenin güç sağladığına inanılmakta ve dövme, örneğin kriz zamanlarında bir tılsım, beden ve ruh arasındaki bir bağ, iç ve dış beden arasındaki bir köprü, sevilen ve değer verilen kişilere adınmış bir sevginin göstergesi, söz konusu bu çalışmada da ortaya konulduğu gibi toplumsal beden imajının sınırlarını zorlayan bir pratik, belirli odaklara yönelik bir direniş aracı olarak düşünülmektedir. Bedenin dövme aracılığıyla modifiye edilişi, bir kimsenin kimliği, ilişkileri, düşünceleri ya da duygularının zaman içindeki değişiminin sembolik olarak temsiline ve fiziksel olarak kayda alınmasına, bedenin bilinçli olarak yeniden inşa edilmesi yoluyla olanak veren, bir “ten yolculuğu (flesh journey)” olarak düşünülebilir (Atkinson & Young, 2001, s. 118). Dövme yaptırmanın altında yatan motivasyonlardaki yüksek çeşitlilik bugün dövme pratiğinin oldukça bireyselleşmiş olduğunu göstermektedir ancak ileride, verilerin değerlendirilmesinde de değinileceği gibi; toplumsal cinsiyet ve sınıf temelinde ele alındığında daha kristalleşmiş bir sınıflandırmaya açık gibi görünmektedir (Bell, 1999, s. 55).

Bütün bunlar çerçevesinde sıradaki bölüm, dövmenin bireyler tarafından farklı örüntüler çerçevesinde nasıl tüketildiğini, dövmenin hangi sembolik anlamlara aracılık ettiğini ve bütün bunların, bedenin kamusallığı içinde toplumsal etkileşimleri nasıl etkilediğini, yeniden biçimlendirdiğini ve yeniden ürettiğini tartışacaktır.

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

ALANA İLİŞKİN BULGULAR ve VERİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ  

 

Bu bölümde, çalışmaya ilişkin alanın ve yöntemin tanıtılmasına ve verilerin değerlendirilmesine yer verilecektir. Bu bağlamda; sırasıyla ilk olarak, çalışmanın konusunu oluşturan; bir tüketim nesnesi olarak dövme ve onun üzerinden üretilen anlamların neler olduğunu aydınlatmak amacıyla yürütülen alan araştırmasına ilişkin bilgilere yer verilecek, ardından benimsenen yöntem ve nedenleri tartışılacak ve son olarak da verilerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine geçilecektir.